SPOR - 12 Ağustos 2019 Pazartesi 10:34

(Özel haber) Temizlik işçisi Balkanlar’ın zirvesinde

A
A
A
(Özel haber) Temizlik işçisi Balkanlar’ın zirvesinde

Manisa’da temizlik işçisi olduğu hastanede, kendisi gibi temizlik işçisi antrenörünün tavsiyesi ile 3 yıl önce Wushu Kung-Fu sporuyla tanışan Deniz Gezen, elde ettiği Türkiye ikinciliğinin ardından Balkan Şampiyonu oldu.

Manisa’da temizlik işçisi olduğu hastanede, kendisi gibi temizlik işçisi antrenörünün tavsiyesi ile 3 yıl önce Wushu Kung-Fu sporuyla tanışan Deniz Gezen, elde ettiği Türkiye ikinciliğinin ardından Balkan Şampiyonu oldu. Gezen, Avrupa ve Dünya şampiyonluğu hedefi doğrultusunda antrenmanlarını aralıksız sürdürüyor.


Manisa’nın Yunusemre ilçesindeki Merkezefendi Devlet Hastanesi’nde temizlik işçisi olan Deniz Gezen, kendisi gibi temizlik personeli olan Wushu Kung-Fu antrenörü Danyal Katı’nın tavsiyesi üzerine spora başladı. Daha önce tecrübesi bulunmayan ve ilk defa spora Wushu Kung-Fu ile başlayan Gezen, katıldığı turnuvalarda başarıdan başarıya koşuyor. Geçtiğimiz şubat ayında Türkiye ikincisi olan Gezen, 11 ülkeden yaklaşık 575 sporcunun yarıştığı Uluslararası Avrasya Balkan Açık Wushu Kung Fu Şampiyonası’nda birincilik elde etti.


Hobi olarak başladığı sporda hedef büyüterek Avrupa ve Dünya şampiyonu olma yolunda antrenmanlarını aralıksız sürdüren Gezen, sporun yaşının olmadığını çevresine gösterdiğinden dolayı mutlu olduğunu söyledi. Gezen, şöyle devam etti: “Merkezefendi Devlet Hastanesi’nde temizlik personeli olarak çalışıyorum. 3 buçuk yıldır Wushu Kung-Fu sporu ile ilgileniyorum. Bu yılın başında Türkiye ikincisi oldum. Şimdi de Balkan Şampiyonu oldum. Spor ile ilgim yok iken birden başladım. Şuan severek yapıyorum. Bundan sonraki hedefim Avrupa ve Dünya şampiyonluğu. Türk bayrağını en iyi şekilde dalgalandırarak, Türk Milletini temsil etmek istiyorum. Bunun için azimli bir şekilde çalışıyorum ve çalışmaya da devam edeceğim.”


Wushu Kung-Fu antrenörü Danyal Katı ise öğrencisi ile gurur duyduğunu belirterek, “Deniz kızımızla gurur duyuyorum. Yaklaşık üç buçuk yıl önce tanıştıktan sonra spora başladı. Kendisi bu yıl Türkiye ikinciliği ve Uluslararası Avrasya Balkan Açık Wushu Kung-Fu şampiyonluğu elde etti. Çok mutluyuz. Sadece 450’si Türk sporcu olmak üzere toplamda 600’e yakın sporcunun katıldığı şampiyonada, birinci olmak büyük bir başarı. Deniz, 4 maçın ardından finale geldi. Türk bayrağını en iyi şekilde dalgalandırdığı için kendisiyle gurur duyuyoruz” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Venedik Bienali’nde Türkiye güncel sanatı ilgi görüyor İstanbul Kültür Sanat Vakfı’nın (İKSV) koordinasyonunu üstlendiği Venedik Bienali Türkiye Pavyonu, 20 Nisan-24 Kasım 2024 tarihleri arasında gerçekleştirilecek 60. Uluslararası Sanat Sergisi’nin ön izlemesi 17, 18 ve 19 Nisan’da gerçekleşti. Bu yılki teması “Foreigners Everywhere / Yabancılar Her Yerde” olan bienale çok sayıda seçkin isim katıldı. Venedik Bienali 60. Uluslararası Sanat Sergisi Türkiye Pavyonu, İKSV koordinasyonunda, Dışişleri Bakanlığı himayesinde ve Kültür ve Turizm Bakanlığı katkılarıyla gerçekleştiriliyor. Türkiye Pavyonu, 21 destekçinin katkılarıyla Venedik Bienali’nin iki ana sergi alanından biri olan Arsenale’de 2014-2034 yılları arasında tahsis edilen mekânda yer alıyor. Adriano Pedrosa küratörlüğünde 20 Nisan-24 Kasım 2024 arasında (17, 18 ve 19 Nisan’da ön izleme) gerçekleştirilen Venedik Bienali 60. Uluslararası Sanat Sergisi’nin teması “Foreigners Everywhere / Yabancılar Her Yerde” olarak açıklandı. 2022-2024 Danışma Kurulu’nda Suna ve İnan Kıraç Vakfı Kültür ve Sanat İşletmesi Genel Müdürü Özalp Birol, Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Heykel Bölümü Öğretim Üyesi Nilüfer Ergin Doğruer, sanatçı İnci Eviner, küratör ve Fiorucci Art Trust Direktörü Milovan Farronato ve Sanat Dünyamız dergisi editörü, sanat yazarı Fisun Yalçınkaya yer alıyor. Seçkin isimler katıldı Dünyaca ünlü bu sanat etkinliğini takip eden pek çok seçkin isim bulunuyor. Kain Yapı A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Kain, “ Venedik Bienali’nde, Türkiye Pavyonu’nda Türkiye’deki güncel sanatın önde gelen isimlerinin muhteşem eserlerinin sergilendiğini görmek büyük gurur” dedi. Kain, “Dünyanın en önemli koleksiyonerleri ve sanatın gerçek anlamını bilenlerle birlikte burada bulunmak çok heyecan verici. Ayrıca ülkemizin de sanata ve sanatçılara yatırımının gün geçtikçe arttığını görmek de çok güzel. Benim için sanat, hayatımda önemli bir yer kaplıyor. Bu sebeple burada olduğum için çok mutluyum” diye ekledi.
İstanbul "Kitap okuma alışkanlığını arttırmamız gerekiyor" Yazar Selcan Gür, Moderatör Mehmet Cemil eşliğinde yeni kitabı Plaza Sufisi’ni okuyucularına sundu. Söyleşi gerçekleştiren ikili kitap hakkında dinleyicilere bilgiler verdi. Yazar Gür ayrıca kitap okuma alışkanlığını edinmemiz gerektiğine dikkat çekti. Yazar Selcan Gür’ün, kişisel gelişim, felsefe, psikoloji ve tasavvuf ile harmanlanan “Plaza Sufisi” adlı kitabını bir söyleşi ile dinleyicilerine tanıttı. Ayrıca Gür günümüzde sosyal medya kullanımının artmasıyla kitap okuma oranlarının düştüğünü belirtti. Kitap okumanın insanı rahatlattığını ve düzgün düşünmeye teşvik ettiğini belirten Gür insanın kendini tanıması ve bulması için kitap okumanın önemli olduğunu belirtti. “Haz ve tüketim peşinde koşmak yerine anlamlı bir hayat yaşamayı seçmeliyiz” Kitabı 3 yılda tamamladığını belirten Yazar Selcan Gür, “Bu kitabı yazma sürecim yaklaşık 3 yıl sürdü. Pandemi döneminde tasavvuf ile ilgili kitaplar okumaya başlamıştım. Pandemi döneminde hepimiz hayatımızı sorguladık. Hayatımızın ne kadar değerli olduğunu sorguladık. Günümüzde insanların bir mutsuzluk ve anlam krizi var. Depresyon oranları giderek artıyor. Yapılan araştırmalara göre geçmiş dönemde depresyona girme yaşı 29’lardayken şimdi 15 yaşlara kadar düştü. Depresyon oranları da tüm toplumlarda artmaya başladı. Bunun sebebi hem bir anlam krizi ve mutluluğu sürekli hazlar ve tüketim peşinde koşarak elde etme yanılgımız. Ben bu kitapta plaza ve sufi terimlerine yer vermemin amacı plaza günümüz insanını temsil ediyor. Metropollerde yaşayan betonlar arasına sıkışmış plaza insanını. Sufi de bildiğiniz gibi tasavvuf öğretisini temsil ediyor. Tasavvuf öğretisi günümüz insanına ne vadedebilir. Kitabımda Pozitif psikoloji ile tasavvuf öğretisinin buluştuğu yerler nelerdir, mutluluğu yanlış mı tarif ediyoruz, haz ve tüketim peşinde koşmak yerine anlamlı bir hayat yaşamayı önceliklersek bu bize neler kazandırır bu soruların cevaplarını aradık” dedi. “Kitap okumayı arttırmamız gerekiyor” Kitap okuma alışkanlığının artması gerektiğini belirten Yazar Gür, “Yapılan araştırmalar gösteriyor ki sosyal medyada çok fazla zaman geçirmek haset duygumuzu tetikliyor. Haset duygumuz tetiklenince depresyona girme eğilimimiz artıyor. Günümüzde çoğumuz sosyal medyada ve ekran karşısında videolar izleyerek vakit geçirdiğimiz için bu bizi olumsuz yönde etkiliyor, bencilliğimiz artıyor, gereksiz tüketime yönleniyoruz. Bu anlamda kitaplara daha çok ihtiyacımız var. Yine araştırmalar gösteriyor ki sosyal medya ile aramıza mesafe koyduğumuzda en azından zaman zaman ara verdiğimizde tekrardan olumlu duygularımız uyanıyor. Kendimizi bulmak ve iyi hissetmek konusunda bu çok etkili bir yöntem. Bu yüzden kitap okuma alışkanlığını edinmemiz gerekiyor” şeklinde konuştu.