EKONOMİ - 12 Eylül 2019 Perşembe 09:50

(Özel) ‘Zeytinin başkenti’ Akhisar’da hasat başladı

A
A
A
(Özel) ‘Zeytinin başkenti’ Akhisar’da hasat başladı

Bölgesinde 12 milyonun üzerinde zeytin ağacı bulunan ve sofralık zeytin üretiminde Türkiye’de ilk sırada yer alan Akhisar ilçesinde zeytin hasadı başladı.

Bölgesinde 12 milyonun üzerinde zeytin ağacı bulunan ve sofralık zeytin üretiminde Türkiye’de ilk sırada yer alan Akhisar ilçesinde zeytin hasadı başladı. İklim değişikliği sebebiyle bu yıl geçen yıla oranla rekoltenin düştüğü Akhisar’da, zeytin kalitesi üreticiyi memnun ederken, zeytinyağı fiyatlarında ise enflasyon sebebiyle bir miktar artışın beklendiği belirtildi.


Türkiye’de zeytin ve zeytinyağı üretiminde en önemli merkezlerden biri olan, 12 milyon üzerindeki ağaç varlığıyla sofralık zeytin üretiminde ilk sırada yer alan Akhisar’da, zeytin hasadı başladı. Özellikle geleneksel yöntemlerle olmak üzere makine yardımıyla da zeytinlerini toplayan üreticiler, verimin geçen yıla oranla düşük olmasından yana dertlenirken, zeytindeki kalitenin kendilerine umut verdiğini söyledi. Ayrıca üreticiler, fiyattan yana umutlu olduklarını beklediklerini ifade etti.


Zeytin hasadında çalışan işçi Mehmet Avcı, çalışmalarının rekolteye göre değişkenlik gösterdiğini dile getirdi. Avcı, şöyle devam etti:


"Sabah saatlerinde çıkıyorum evimden, arkadaşlarla toplandıktan sonra tarlaya zeytin toplamaya geliyoruz. Evimizin geçimini sağlamak ve çocuklarımızı idare etmek için burada zeytin sıyırıyoruz. Kazandığım parayla çocuklarımızın düğününü, sünnetini yapıyoruz. Zeytin çok olduğu dönemlerde bir ay sürüyor ama bu yıl zeytin az olduğu için çalışmalarımız 15 gün sürecek. Çalışmalarımız mahsulüne göre değişiyor."


Bir diğer işçi Adil Gündoğan da zeytin rekoltesinin geçen yıla göre düşük olduğunu kaydetti. Bu sezon 40 gün içinde zeytin hasadının sona ermesini beklediklerini belirten Gündoğan, "Sabah 08.00 gibi iş başı yapıyoruz. Akşam 17.00 gibi de bırakıyoruz. Bu sene fazla bir zeytinimiz yok. Bu yıl sezon 35 veya 40 günde kapanır. Zeytin fiyatları şu an için belli değil. Zeytin bu sene düşük, geçtiğimiz yıl daha boldu. Bundan dolayı bu sene zeytin fiyatları geçen yıla göre biraz daha yüksek olabilir” diye konuştu.


22 yaşındaki zeytin üreticisi Mert Ceylan, ürün azlığından ve girdi maliyetlerinden yakındı. Ürün azlığının kazançlarına eksi olarak yansıyacağını sözlerine ekleyen Ceylan, “Bu sene verim baya düşük. Maliyetler yüksek. Çiftçinin en büyük sorunu mazot. Gübre ve ilaç fiyatları geçen seneye oranla yüzde 100 arttı. Elektrik ücreti geçen seneye oranla baya bir arttı. Bu da çiftçiye eksi olarak yansıyor. Üründe çok az. Bu sene nasıl olacak bilmiyorum” dedi.



"Bütün bu fiyatlar artarken üreticinin sattığı zeytinin fiyatı artamıyor"


Zeytin ve zeytinyağı işletmecisi Gökhan Köse, işletme ile market raf fiyatları arasındaki uçuruma devletin müdahale etmesi gerektiğine değindi. Köse, “Akhisar zeytinin başkenti diyebileceğimiz bir coğrafyaya sahip. Domat ve Uslu çeşidi zeytinin anavatanı. 12 milyonun üzerinde bir ağaç varlığı söz konusu. Sofralık zeytin üretiminde Türkiye’de 1’inci sıradayız. Yağlıkta ise diğer bölgeler önde gidiyor. İklimle alakalı bizim beklediğimiz yağmurlar olmadı. Eylül’ün ilk haftasındayız. Eylül’ün ilk haftası zeytin olan bölgelerde yağmur yağardı. Bundan 15 sene önce böyleydi. Şu an da yağmıyor. İklim değiştiği için zeytin üretim periyotları değişti ve zeytinde verimler düşmeye başladı. Bu seneye daha çok olabilir ama bizim çiftçimizin de daha modernize bir tarım yapması gerekiyor. Çiftçilerimizin belirli sıkıntıları var. Buna keza zeytin ve zeytinyağı işletmelerin de sıkıntıları var. Devletimizin uyguladığı destekleme sisteminden kaynaklanan, artı olarak girdi maliyetlerinin çok yüksek olmasından dolayı kaynaklanan ciddi sıkıntılar var. Bütün bu fiyatlar artarken üreticinin sattığı zeytinin fiyatı artamıyor. Bunun sebebi ürünümüzü ihraç etmeye kalktığımızda Avrupa Birliği bizim özellikle zeytinyağımızı almak istemiyor. Bize bir euro 5 sentlik bir gümrük uyguluyor. İspanya’nın 2.60’a sattığı yağı biz 3.65’e satmak zorunda kalıyoruz ve rekabet edemiyoruz. Çiftçi açısından bakarsak fiyatın çok yukarı çıkmasını ister. Hakkıdır da girdileri çok yüksek. Ancak bu kadar yüksek fiyatlarla işletmelerin bunu alıp satma şansları yok. 1 kilogram zeytin market rafında 40 lira olursa alır mısınız? Bir kilogram zeytinyağı market rafında 40 lira olursa alır mısınız? Burada devlet görünmeyen bir elle rakamsal olarak organize etmek zorunda” diye konuştu.



"Son 10 yılın en kaliteli zeytini geliyor"


Akhisar Ticaret Borsası Başkanı Alper Ahlat, rekolte azlığına rağmen son 10 yılın en kaliteli zeytininin üretildiğini ifade etti. Rekolte azlığını zeytinyağındaki kalite ile kapatmayı hedeflediklerini belirten Ahlat, “Bu sene rekoltemiz geçen yıla oranla biraz daha az ama son 10 yılın en kaliteli zeytini geliyor. Bu sene sofralarda Akhisar sofralık zeytinini çok daha kaliteli ve lezzetli bulacaksınız. Dediğim gibi rekoltemiz bir miktar az ama bu sene çok kaliteli bir zeytinyağı ile bunu kapatacağımıza inanıyorum. Türkiye genelinde rekolte geçen seneye göre yüksek. Akhisar’da bu oran az ama bu da kaliteyle kendini simgeleyecek. İhracatta en önemli konular kurlar. Kurlar bu rakamlarda durursa ihracat rakamlarımız sofralık zeytinde ve zeytinyağında her geçen sene artıyor. Geçen sene yüzde 20’lik bir artışla kapattık. Bu sene de bu rakamları bir miktar arttırmayı düşünüyoruz. Bunun için Türkiye’deki politikanın ve fiyatların, kurların hangi seviyede olacağını kestirmek lazım. Şu an için bununla ilgili bir şey söylemek için çok erken. Güzel bir seneye giriyoruz. Türkiye’de zeytin üreticileri ve zeytin işletmeleri için güzel bir sene olacağına inanıyorum” diye konuştu.



"Zeytinyağı fiyatında bir miktar yükseliş olabilir"


Ahlat, zeytinyağı fiyatlarında geçen sen ile bu sene arasında çok büyük bir fark olmayacağına değinerek, “Zeytinyağı fiyatlarına baktığımızda geçen sene ile bu sene arasındaki rakamlarda çok büyük farklılık olmayacak. Bir miktar yükseliş olabilir. Enflasyon oranlarında bir yükselme bekliyoruz. En önemli konumuz tüketicinin bu işe duyarlı olması. Türkiye’de birçok ürünün fiyatı iki kat, üç kat arttığı dönemlerde biz zeytin üreticileri ve zeytinyağı firmaları olarak çok ciddi destek olduk. Bizim de mazotumuz yükseldi, bizim de elektriğimiz yükseldi, bizim de ambalaj maliyetimiz yükseldi ama raf fiyatlarımızı 1 yıldan beridir aynı fiyatta tutuyoruz. Türkiye’de 200 bin ton civarında zeytinyağı üretiyoruz. Türkiye’de kişi başına 2 litre zeytinyağı tüketimi çok komik. Zeytinyağı üreten ülkeler arasında en düşük rakamlı tüketen bir ülkeyiz. Bu bizim için çok üzücü bir şey. İhracat yapınca seviniyoruz gibi gözüküyoruz ama aslında zeytinyağı ithal eden bir ülke olmamız lazımdı. Keşke zeytinyağı ithal edebilseydik. Olaya bu açıdan bakıyorum. Tabii ki ihracat edince sevinmek zorundayız. İhracat değerlerimiz artıyor ama ne yazık ki çok değerli bir ürünümüze bu ülke de sahip çıkamıyoruz” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kocaeli Ölü yunuslar kıyıya vuruyor, sebebi şok etti Kocaeli’nin farklı bölgelerinde ölü olarak kıyaya vuran yunuslarla ilgili Kocaeli Veterinerler Hekimler Odası Başkanı Mehmet Bostancı, “Üzülerek yunuslara kurşun sıkıldığını görüyorum" dedi. Son olarak, Kocaeli Körfezi’nin Karamürsel sahilinde vatandaşlar suyun üzerinde hareketsiz olarak fark ettikleri yunusu kıyıya çıkardı. Baş kısmından yaralandığı görülen yunusun öldüğü anlaşıldı. Yunusu cep telefonu ile kaydeden vatandaşın ‘Vurmuşlar abi’ dediği de görüntüye yansıdı. Kocaeli Veterinerler Hekimler Odası Başkanı Mehmet Bostancı, kıyıya vuran yunuslara nasıl müdahale edilmesi gerektiğini açıkladı ve ortaya çıkabilecek tehlikeleri açıkladı. “Öldüyse hiç dokunulmaması gerekiyor” Kocaeli Veterinerler Hekimler Odası Başkanı Mehmet Bostancı, “Son zamanlarda yunusların kıyılarımıza vurduklarını görüyoruz. Bunun iki ana temel nedeni bulunuyor. Birincisi; yoğun virüs ve bakteri enfeksiyonlarına bağlı olarak hastalık geçirmeleri, diğer nedeni ise yaralanmaları. Kendilerini güvenli bir limanda hissederek, kıyıya vurabilmektedirler. Kıyıya vuran bir yunusu suya itmememiz gerekiyor. Hastalıklı veya yaralı bir hayvanı ölüme terk etmiş oluyoruz. Müdahaleden kaçınılması gerekiyor çünkü virüs ve bakteri taşıyabilir, insanlara bulaştırabilir. Can havliyle insana zarar verebilirler. Yüzgeciyle, kuyruğuyla yada ısırarak insanlara zarar verebilirler. Yapılması gereken ilk şey belediyelerimizden veteriner hekim desteği istemek olmalı. Acil bir müdahale yapılması gerekiyorsa mutlaka eldiven kullanılması gerekiyor. Canlı ise suyla teması sağlanabilir, yan veya sırt üstü yatıyorsa, karın üstü yatırılarak daha iyi solunum gerçekleşmesi sağlanmalıdır. Yunuslar suyla temas etmediği zaman derileri çabuk kuruyabilen hayvanlardır bu sebeple çabuk dehidrasyona girebilirler. Islak havlu veya tişört varsa bununla üzerleri ıslatılmalıdır. İşlem esnasında solunum aralığı ve yüzgeçler hayvanın nefes alması için kapatılmaması gerekiyor. Öldüyse hiç dokunulmaması gerekiyor, profesyonel ekipten, belediye ekiplerinin gelmemesi sağlanmalıdır” dedi. “Yunuslara kurşun sıkıldığını görüyorum” Mehmet Bostancı “Üzülerek yunuslara kurşun sıkıldığını görüyorum, bu kişilerin insanlıktan uzak olduğunu düşünüyorum. ‘Hayvanı sevmeyen insanı sevemez’ sözünü hatırlatmak istiyorum. 15 gün önce Kefken Sahiline yunuslarımız vurdu. Darıca ve Karamürsel’de yakın zamanda Körfez’e yunuslar vurdu. Yunuslar hastalıktan veya yaralanma sebebiyle kıyıya vurabilmektedir” şeklinde konuştu.
Sakarya Tarihçi-yazar Turan: “Atalarımıza layık torunlar, nesiller olalım” SUBÜ Mekatronik Topluluğu’nun 18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma Günü münasebetiyle düzenlediği konferansta konuşan Tarihçi-Yazar Mustafa Turan, “Çanakkale Savaşları milletimizin vatanseverlik ve cesaret gibi yüksek faziletlerinin sergilendiği büyük bir kahramanlık destanıdır” dedi. Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi (SUBÜ) Mekatronik Topluluğu, 18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma Günü münasebetiyle Tarihçi-Yazar Mustafa Turan’ın konuşmacı olarak katıldığı ‘Destanlaşan Çanakkale’ başlıklı bir konferans düzenledi. Rektörlük Konferans Salonu’nda düzenlenen etkinliğe SUBÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Oğuz Türkay, Teknoloji Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Zafer Tatlı, akademisyenler ve öğrenciler katıldı. Türklerin tarihinin şanlı zaferlerle dolu olduğunu belirten Tarihçi-Yazar Mustafa Turan, “Atalarımız, İslam’ın yayılması, Müslümanların haysiyeti ve mukaddes değerlerin korunması için eşinden, anasından, babasından ve çocuklarından kısacası her şeyinden vazgeçmiştir. Çanakkale Savaşları milletimizin vatanseverlik ve cesaret gibi yüksek faziletlerinin sergilendiği büyük bir kahramanlık destanıdır. Çanakkale’de imanlı yüreklerin karşısında dünyanın en güçlü orduları hüsrana uğrayarak yenilmişlerdir. Bugün bize ve size düşen görev, Çanakkale’deki bu ruhu sonsuza kadar yaşatmaktır. Birliğimizi, beraberliğimizi ve kardeşliğimizi korumaktır. Milli ve manevi değerlerimize sımsıkı sarılalım. Atalarımızın aziz hatırasına, şehit ve gazilerimizin emanetine sahip çıkalım. Onlara layık torunlar, nesiller olalım. Sizden kıymetli gençlerden ricam; vatanını, milletini, ezanı, bayrağını seven nesiller olun” diye konuştu.
Denizli Pamukkale Belediyespor Süper Lig yolunda Türkiye Basketbol Federasyonu Tekerlekli Sandalye Basketbol 1. Lig Play-off Grubu Yarı final 1.maçında Pamukkale Belediyespor, Cumartesi günü Şanlıurfa Bedensel Engelliler ile mücadele edecek. Mavi-beyazlı takım Süper Lig yolundaki bu engeli de aşmak istiyor. Pamukkale Belediyespor Tekerlekli Sandalye Basketbol Takımı, 2023-2024 sezonunu şampiyonlukla tamamlamak istiyor. Bu sezon 1. Lig’de oynadığı 16 maçın 15’ini kazanan mavi-beyazlı takım, grubunu lider olarak tamamlamıştı. Play-off’a adını yazdıran Pamukkale Belediyespor, çeyrek finalde Diyarbakır Amed Sportif ile karşılaşmıştı. Mavi-beyazlı takım ilk maçta Denizli’de 74-39 yendiği rakibini deplasmanda da 77-41’lik skorla geçerek adını yarı finale yazdırdı. İlk Maç Cumartesi Günü Pamukkale Belediyespor Tekerlekli Sandalye Basketbol Takımı, 1. Lig Play-off Yarı Final ilk maçında 30 Mart 2024 Cumartesi günü Şanlıurfa Bedensel Engelliler’i ağırlayacak. Hasan Güngör Spor Salonu’nda saat 12.00’de başlayacak olan maçı kazanmak isteyen Pamukkale Belediyespor, 1 hafta sonra deplasmanda yapılacak olan rövanş maçına rahat çıkmayı planlıyor. Antrenör Erol Kayhan gözetiminde çalışmalarına devam eden mavi-beyazlı takım bu turu geçtiği takdirde 2024-2025 sezonunda Süper Lig’e yükselmiş olacak. Mavi-beyazlı takım Play-off finalinde ise Batman Engelliler – Beta Enerji Adana Engelliler eşleşmesinin galibiyle sıralama maçı oynayacak. Pamukkale Belediyespor Tekerlekli Sandalye Basketbol Takımı Antrenörü Erol Kayhan, takımın sezonun ilk haftasında İzmir RSK ile oynadığı maçı kaybettikten sonra oynadığı tüm maçları kazandığını ifade ederek, “Sezona şampiyonluk hedefiyle çıkmıştık. Grup maçlarını lider olarak tamamladık. Çeyrek finalde Diyarbakır Amed Sportif’i eleyip yarı finale çıktık. Yarı finalde de Cumartesi günü Şanlıurfa Engelliler ile 2 maç oynayacağız. Hedefimiz bu maçları kazanarak Süper Lig biletini almak. Bize ilk günden bu yana destek veren Pamukkale Belediyespor Onursal Başkanı ve Pamukkale Belediye Başkanı Avni Örki’ye ve yönetim kuruluna çok teşekkür ediyoruz. Cumartesi günü saat 12.00’de başlayacak olan maça tüm Denizli halkını davet ediyoruz” dedi.
İstanbul Gençlik ve Spor Bakanı Bak: "Türkiye, Cumhurbaşkanımızın önderliğinde spor devrimi yaşamaktadır" Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, Ataşehir’de Özel Eğitim Okullarına spor malzemesi sağlanmasını amaçlayan ’Spor Aşkı Engel Tanımaz’ projesinin programına katıldı. Programda konuşan Bakan Bak, “Türkiye, Cumhurbaşkanımızın önderliğinde spor devrimi yaşamaktadır“ dedi. Ataşehir’de Yunus Emre Spor Salonu’nda düzenlenen törene Bakan Bak’ın yanı sıra İstanbul Gençlik ve Spor İl Müdürü Muhittin Özbay ile öğretmenler ve salonda eğitim gören çok sayıda engelli çocuklar ve aileleri katıldı. Açılış konuşmasının ardından salonda çocuklarla ilgilenen Bakan Osman Aşkın Bak, çocuklarla basketbol oynadı. “Türkiye, Cumhurbaşkanımızın önderliğinde spor devrimi yaşamaktadır” Programdan konuşan Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, “Türkiye özellikle paralimpik ve engelli sporlarında önemli hamleler yaptı. Türkiye, Sayın Cumhurbaşkanımızın önderliğinde spor devrimi yaşamaktadır. Yıllardır Türkiye’nin dört bir yanında yapılan stadyumlar, salonlar, engelli bireylerimiz için özel yapılan tesislerde olmak üzere çok Türk sporunda önemli hamleler yapıldı. Spor aşkı engel tanımaz, projemizin ilk etabının lansmanı yapılmıştı, dağıtımlar tamamlanmıştı. Bizden ikinci etabı için çalışmalara devam ediyoruz. İlk etapta 81 ilde 500 okula malzemeler tahsis edilmişti. Özel olarak üretilen bu malzemelerin 27 bin 259 adetini ilk etapta dağıtmışız. Öte yandan 81 ilde bin tane özel eğitim kurumu olan okullarımıza 30 bin adet malzeme dağıtıldı.” diye konuştu. “1500 okulumuza 57 bine yakın malzeme dağıtılmış olacak” Gençlik ve Spor Bakanı Bak konuşmasının sonunda, “AK Parti iktidarı öncesi özel çocuklar evlerde tutulurlardı. Engelli bireyleri işin devrim niteliğinde yapılan bu çalışmalar ile önemli adımlar atıldı. Bugün bu lansmanla birlikte Bakanlığımızın desteğiyle 1500 okulumuza 57 bine yakın malzeme dağıtılmış olacak. Engelli bireylerimizde spor alanında önemli başarılarımız var. Biz sporu teşvik ediyoruz. Sporun içinden gelen Cumhurbaşkanımız bu teşviklerin artırılmasını istiyor. Bu anlamda malzeme desteğiyle başladık. Engelli bireylerimizin, sporcularımızın her zaman yanında olacağımızı ifade etmek istiyorum“ diye konuştu.