Mardin’de yaşayan 32 yıldır görme engelli öğretmen hayatını anlatan kitap yazdı.
Mardin’de yaşayan Riyad Tezcan 17 yaşında ailesinde genetik bulunan bir hastalıktan dolayı görme yetisini kaybetti. İlkokulu görerek okudu. Daha sonra görme yetisini kaybedince ortaokul ve liseyi açıktan okudu. Üniversite sınavını kazandı. PDR bölümünden mezun oldu. Öğretmenliğe görme engelli olduğu için alınmak istemedi. Ulusal kanallarda sesini duyurmak istedi. Tek destekçisi İhlas Haber Ajansı ve TGRT oldu. Bu sayede 23 yıldır öğretmenlik yapıyor. Kendi işlerini ve öz bakımını kendisi yapıyor. Bilgisayar ve telefon kullanıyor, bir de söz yazıp, beste yapıyor, bağlama çalıyor. En sonunda kendi yaşam mücadelesini kaleme aldı. Bütün herkese örnek olmasını istiyor.
Midyatlı olan rehberlik öğretmeni Riyad Tezcan, “49 yaşındayım. Ailemizde oluşan genetik hastalık nedeniyle gözlerimi 17 yaşında kaybettim. Ama eğitimime devam ettim. İlkokulu normal görerek okudum. Ortaokul ve liseyi açık öğretim yoluyla bitirdim. Sonra üniversiteye çalıştım. İnönü üniversitesi PDR bölümünü kazandım. Malatya’da 4 sene eğitim fakültesinde okudum. Sonra geldim öğretmen oldum. 23 yıldır rehber öğretmen olarak çalışıyorum. Bu süre zarfında öğrencilere, öğretmenlere, velilere seminerler yaptık. Öğrencilerimiz ile görüşmelerimiz oluyor. Psikolojik danışma ve görüşmelerimiz oluyor. İşte sınav kaygısı, ders planı, çalışma verimi, ders çalışma ve aile içi sorunlarla ilgili birçok konuda öğrencilerimize rehberlik yapmaya çalışıyoruz” dedi.
“13-14 yaşlarında bağlama ile tanıştım”
Müzikle ilgilendiğini kaydeden Tezcan, “Psikolojik danışmanlığımın yanı sıra, beste yapıyorum, söz yazıyorum. İşte Türkiye ulusal çapta Erkan Oğur’un okuduğu ‘Mardin Dağlarında Bir Kuş Olsaydım’ türküsünün bütün sözleri bana ait. En meşhur olan eserim şu anda o itibariyle. Müziği hem eğitimde kullandım, bu şekilde çok çok faydası oldu” diye konuştu.
Ve en son geçen sene hayatını ve mücadelelerini yazmaya karar verdiğini söyleyen Tezcan, “Bu kitabı kaleme aldım. Şu anda 2-3 aydır bastırdık kitabı. Çok güzel geri bildirimler var kitap ile ilgili. İnşallah daha çok kitleye ulaşsın istiyorum. Çünkü aslında bir motivasyon kitabıdır. Bir otobiyografi kitabıdır. Duygusal bir kitaptır. Birazda edebi bir kitaptır. İnşallah çok güzel etkiler bırakacaktır diye düşünüyorum insanlarda” şeklinde konuştu.
“Aklınıza gelebilecek her şeyi kullanabiliyorum”
Kendi işlerini yapabildiğini belirten Tezcan, “Akıllı telefon kullanıyorum. Bilgisayarda sesli programları kullanıyorum. Evin içinde rahatım. Yemeğimi, kıyafetimi ve bir sürü şeyi yapabiliyorum. Bazen eşim müsait olamayınca kendi kahvaltımı kendim hazırlıyorum. Sonrada bulaşıkları kaldırıp hepsini yıkarım” dedi.
“Hakkımı aramak istediğimde TGRT ve İhlas Haber Ajansı bana sahip çıktı”
23-24 sene önce üniversiteyi bitirip, milli eğitime başvurduğunu anlatan Tezcan, ”Öğretmenliğimi ve başvurumu kabul etmediler. O zaman hakkımı aramak için ulusal televizyonlara başvurdum. Orada bana sahip çıkan İHA olmuştu. Ve rahmetli Ekrem Aslan benimle röportaj yapmıştı. Beni televizyonlarının ana haberine çıkarmıştı. Allah rahmet eylesin. Bunu kesinlikle unutamam. Minnetimi belirtmek isterim. Kitabımın adı ‘Siyahtaki Beyaz’ aslında zorlukların içindeki rahatlığı ifade etmeye çalıştım. Kitabımda birçok şeyi kaleme almaya çalıştım. Öğretmenliğe alınırken yaşadığım sıkıntıları, TGRT’nin ve İhlas Haber Ajansı’nın bana verdiği desteği de kitapta kaleme aldım” ifadelerini kullandı.
