GENEL - 26 Kasım 2018 Pazartesi 18:36

Almanya’daki şüpheli ölümler Midyat’ta mezar açtırdı

A
A
A
Almanya’daki şüpheli ölümler Midyat’ta mezar açtırdı

Almanya’da 100’den fazla hastayı kalp krizine yol açan ilaç enjekte ederek kasten öldürmekten yargılanan erkek Başhemşire Niels Högel’in kurbanları arasında olduğu iddia edilen Mardinli Ezidi Seyro Duran’ın Mardin’in Midyat ilçesindeki mezarı açıldı.

Almanya’da 100’den fazla hastayı kalp krizine yol açan ilaç enjekte ederek kasten öldürmekten yargılanan erkek Başhemşire Niels Högel’in kurbanları arasında olduğu iddia edilen Mardinli Ezidi Seyro Duran’ın Mardin’in Midyat ilçesindeki mezarı açıldı.


Almanya’da 100’den fazla hastayı kalp krizine yol açan ilaç enjekte ederek kasten öldürmekten yargılanan erkek Başhemşire Niels Högel’in kurbanları arasında olduğu iddia edilen Mardinli Ezidi Seyro Duran’ın Midyat ilçesindeki mezarı açıldı. Niels Högel tarafından öldürülen kurbanların tespiti için değişik ülkelerde birçok mezar açılmıştı. Alman hemşirenin kurbanları arasında 4 Türk vatandaşının da olduğunun ortaya çıkmasının ardından Almanya’da yürütülen soruşturma kapsamında kurbanlar arasında yer aldığı iddia edilen Ezidi Seyro Duran’ın mezarının açılmasına karar verildi.


Seyro Duran’ın oğlu Kemal Duran, İhlas Haber Ajansı muhabirine yaptığı açıklamada, ’’2005’te annem vefat etti. Biz hastaneye götürdük. Hastaneden ondan sonra birkaç saat geçti, yani rahatsızlık olarak biz hastaneye götürdük ama bizimle konuşuyordu. Yani öyle ölümünü biz hiç beklemiyorduk. 2 saat içinde saat 10 oldu, saat 2’de bize haber geldi. Yani 3-4 saate bize dedi başın sağ olsun, biz de zannettik kalpten. 3-4 sene geçti ondan sonra polis beni çağırdı dedi böyle bir durum var. Erkek bir hemşire birkaç adamı tespit etmişiz, bu adam ilaç veriyor ve ölüyor. Ondan sonra bizde gittik avukat tuttuk. Şu anda herhangi bir şey bilmiyoruz, şimdi o mu öldürmüş kendisi mi şey yapmış. Bakacaklar doğru mu, yanlış mı, nasıl olmuş" dedi.


Köy Muhtarı Celal Dalan ise, "Seyro teyze 2005’te hastanede vefat etmiş, o zaman biz buraya Oyuklu Mezarlığı’na getirdik defnettik. Bir ay önce biz haber aldık merkezden bu kendi eceli ile değildi. Bir doktor onu ilaçla öldürdü. Allah razı olsun bugün savcı bey, jandarma hepiniz sayenizde mezarını açtık. Onun cesedini İstanbul Tıpa gönderiyoruz’’ ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Trabzon "Alo 199 Çağrı Merkezi"nin kapatılacağı iddiasına çalışanlardan tepki İçişleri Bakanlığı’na bağlı ’Alo 199 Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü Etkileşim Merkezi’nin kapatılacağı iddiası nedeniyle basın açıklaması yapan çalışanlar, tepkilerini dile getirdi. Merkezi Trabzon’da bulunan ve tüm Türkiye’ye hizmet veren ’Alo 199 Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü Etkileşim Merkezi’nin kapatılacağı iddiası nedeniyle bir grup çalışan, çocukları ile birlikte Meydan Parkı’ndaki Atatürk heykeli önünde toplandı. Çağrı merkezi çalışanları, taşıdıkları dövizlerle 350 kişinin istihdam edildiği çağrı merkezinin kapatılmamasını istedi. Alo 199 Çağrı Merkezi çalışanları adına basın açıklamasını okuyan Melike Yıldırım, 350 kişinin istihdamının sağlandığı bir ekmek kapısının kapatılacak olmasının son derece üzücü olduğunu söyledi. Yıldırım, “İçişleri eski Bakanımız Süleyman Soylu’nun Trabzon’a kazandırdığı projelerden bir tanesi olan, Trabzon ile birlikte Ankara ve Erzurum lokasyonlarıyla vatandaşımıza hizmet veren çarı merkezimiz ne yazık ki ani bir karar ile kapatılmak istenmektedir. İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri bünyesinde kurulan Alo 199 Çağrı Merkezimizin yalnızca Trabzon lokasyonunda 350 personelimiz istihdam edilmektedir. Siyasi olarak da Cumhurbaşkanımıza bağlılığını son yerel seçimlerde de gösteren Trabzon’umuzda 350 kişinin istihdamının sağlandığı bir ekmek kapısının kapatılacak olması son derece üzücüdür. Taşeron şirketlerde çalışan binlerce emekçi kadro beklerken, Nüfus ve Vatandaşlık Hizmetlerine bağlı çalışan Alo 199 Çağrı merkezlerinin kapatılması düşündürücüdür. Kamuya ait çağrı merkezlerinin kapatılacağı iddiaları ise diğer çağrı merkezlerinde çalışan yüzlerce işçiyi tedirgin etmekte, vatandaşa hizmet veren çağrı merkezi çalışanları psikolojik olarak çöküntü yaşamaktadır” dedi. “Trabzon’umuzu şehrimizdeki istihdama sahip çıkmaya davet ediyoruz” “Kapatılma gerekçesi olarak çağrı popülasyonunun düşmesi gösterilse de gerçeğin bu olmadığının farkındayız” diyen Yıldırım, “Bu kapatma kararı ile birlikte sadece çalışan 350 kişi ve aileleri değil, maddi anlamda tüm şehrimiz zarar görecektir. Ankara’dan şehrimize her ay giren sıcak para dolmuşçusundan bakkalına, lokantasından çaycısına kadar pek çok alanda Trabzon’a katkı sağlamaktadır. Emek veren her siyasi görüşteki çalışanlarımız evine ekmek götürmektedir. Yeni evlenen, evlilik hayali kuran, 6 aylık hamile eşi çalışmayan, otizmli çocuğunun tedavisini sürdüren, kanser tedavisi gören, bankaya kredi borcu olan, taksit ödeyen ve hayatını bu zor ve acımasız ekonomik şartlarda devam ettirmeye çalışan 350 insanın geleceği, hayalleri karartılmamalıdır. Trabzon lokasyonunun kapatılması kentin gelecek ekonomik kaynaktan mahrum edilerek fakirleşmesi, çalışanların işsiz kalması, işsizliğin artması, ekonominin çarklarının zarar görmesi demektir. Kapatılma gerekçesi olarak çağrı popülasyonunun düşmesi gösterilse de gerçeğin bu olmadığının farkındayız. Çağrı merkezinde çalışan bizler gerek pandemi döneminde bir saniye nefes almadan çalıştık, gerekse pasaport ve kimlik yenilemelerinde en yoğun dönemlerde vatandaşımıza hizmet ettik. Dünyada çip krizi yaşanırken vatandaşımızın mağdur edilmemesi için gayret gösterdik. Bugün de vatandaşlarımızın Nüfus Müdürlüklerinde sıra beklemeden hizmet almaları için özveriyle isimizin başındayız. Modern çağda Devletimizin tüm kurumlar dahil özel şirketler randevu sistemine çağrı merkezleri üzerinden geçerken, vatandaşımıza ciddi kolaylıklar sağlayan Alo 199 Çağrı Merkezi’nin kapatılması hem hizmet alan vatandaşımıza hem de çalışarak evine ekmek götüren emekçilere kötülük olacaktır. Devletimizin başı Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’dan ve karar verici siyasi erkten kapatma kararının gözden geçirilerek, özünde yüzlerce kişinin, genelde ise binlerce kişinin mağdur edilmemesini bekliyoruz. 350 arkadaşımızın işinin devam edeceğine inanıyoruz. Ve Şeyh Edebali’nin, Osmanlı’nın kurucusu Osman Bey’e söylediği ’İnsanı yasat ki devlet yaşasın’ anlayışı ile devletimizin yaşamasını istiyoruz. Başta hükümetimizin siyasi erkleri olmak üzere tüm muhalefet ile birlikte Trabzon’umuzu şehrimizdeki istihdama sahip çıkmaya davet ediyoruz” ifadelerini kullandı.