GENEL - 09 Ekim 2018 Salı 10:24

’İslam Medeniyetinin Geleceği’ çalıştayının sonuç bildirgesi açıklandı

A
A
A
’İslam Medeniyetinin Geleceği’ çalıştayının sonuç bildirgesi açıklandı

Mardin’de gerçekleştirilen “İslam Medeniyetinin Geleceği” adlı uluslararası çalıştayın sonuç bildirgesi açıklandı.

Mardin’de gerçekleştirilen “İslam Medeniyetinin Geleceği” adlı uluslararası çalıştayın sonuç bildirgesi açıklandı.


Mardin Artuklu Üniversitesi (MAÜ) ve Medeniyet Araştırmaları Merkezi (MEDAR) iş birliği ile 4-6 Ekim tarihleri arasında düzenlenen “İslam Medeniyetinin Geleceği” çalıştayının sonuç bildirgesi açıklandı. Bildirgede, ilahi kaynaklı peygamber öğretilerinin temel alındığı ve beşer aklının yoğurup şekillendirdiği medeniyetin mutlaka yeniden ihya edilmesi gerektiği belirtilerek, “Medeniyetin yeniden harekete geçirilmesi salt siyaset kurumunun gücüyle gerçekleşemez. Siyasetin yanı sıra bilim, sosyoloji, felsefe ve sanatta da etkin olmaya ihtiyaç vardır. Daha fazla kar elde etme peşinde olan ve onu gerçekleştirmek için her türlü yolu mubah sayan çağdaş uygarlık, insanların elindekini sömürmüş, iradelerini elinden almakla kalmamış, dünyamızın doğal zenginlerinin de gelecek kuşaklara bırakılmasını riskli hale getirmiştir. Bunun için İslam medeniyetinin geleceği bu sorunlara duyarlı olacak ve ahlakı kendisine önemli ilke kabul edecek şekilde oluşturulmalıdır. Sadece geçmişle övünmek ve ona takılıp kalmak tek başına İslam medeniyetini yeniden inşa edemez. Maziyle iftihar eden değil, öz eleştirisini yapan, geçmişindeki tecrübelerden istifade eden ve onları tekrar değerlendiren bir ümmet olmalıyız” denildi.


İslam medeniyetinin geleceğinin, neslin ufkuna bağlı olduğunun kaydedildiği bildirgede, “Bu nedenle yeni neslin ilham verici bir eğitimle özgüvenli olarak yetiştirilmesi kaçınılmazdır. İslam dünyasında hazırlanan hiçbir telifi küçümsememek, ufak gibi görünen bir eserin önemli bir değişimin ilk adımı olabileceğini hesaba katmak gerekir. İslam medeniyetinin geleceğinde dört temel esas göz önünde bulundurulmalıdır: Risalet, bilginin sürekliliği, ilahi adalet ve cihanşümulluk. Gelecek tasarımı, şimdiki arayışın netice verdiği birikimin muhtevasına ve aynı zamanda bunun uygulanabilirliğine bağlıdır. Zira her medeniyetin süreç itibarıyla geçirdiği evre, söz konusu medeniyetin mensuplarının geçmişte yaptıkları çalışmaların bir hasılası olduğu gibi geleceği de şimdiki arayışın eseri olacaktır. Dolayısıyla İslam medeniyetinin geleceğini gündeme getirmek doğal olarak halihazırdaki durumu ve bunun arka planını oluşturan medeniyet hafızasının araştırılmasını gerektirir. İslam medeniyetinin gelecek tasarımını tartışırken küre ölçeğinde insanlığın karşılaştığı ahlaki, kültürel ve çevresel sorunların göz ardı edilmemesi gerekir. Zira Bugünkü gerçekler karşısında pek varlık gösteremeyen medeniyetin gelecek tasarımının mekanda imkan bulması bir varsayım olarak kalacaktır. İslam medeniyetinin geleceğine ilişkin tasarımlar teklif edilirken kaçınılmaz olarak çağdaş medeniyetin doğuşuna ve gelişimine imkan sağlayan temel dinamiklerin İslam medeniyetinin gücü ve eseri olduğunun bilincinde olmak gerekir. Medeniyetlerin temelini dünya görüşü oluşturmaktadır. Dünya görüşü ise insanın dahil olduğu her alanda kendine imkan bulmaktadır. Bu bakımdan İslam medeniyetinin geleceğini gündeme getirirken dünya görüşünü merkeze almak suretiyle buna uygun ilmi, kültürel ve düşünsel faaliyetlerde bulunmak sürekli bir hedef olmalıdır. Medeniyet tasavvuru beşer aklının ürünüdür. Bu bağlamda İslam medeniyetinin yeniden inşasını ele alırken beşeri olanın ilahlaştırılmaması ve aynı şekilde ilahi olanın da beşerileştirilmemesi gerekir. Zira her iki bilme alanı; araştırma yöntemleri ve bilgi kaynakları bakımından farklılık arz eder. Müslümanların içinde bulunduğu hal düşünüldüğünde, medeniyetler arası çatışmadan çok medeniyet içi çatışmalar Müslümanları bekleyen bir tehlike olarak durmaktadır. O açıdan gelecek, hem medeniyet içi ittifakın hem de öteki ile birlikteliğin hakim olduğu bir zaman olarak tasavvur edilmelidir. İslam düşüncesini oluşturan temel düşünce akımlarının her birini farklı alanların inşası için birer olanak olarak görmek gerekir. Medeniyetler bir anda değil, bilakis asırları bulabilecek bir süreçte inşa edilebilirler. O açıdan gelecek tasavvurumuzun şekillenmesi için daha uzun soluklu çalışmalar dizisi gibi her yönüyle bilimsel organizasyonların tertip edilmesi ve özellikle ilim adamlarımızın daha kalıcı, hedef belirleyici ve ufuk açıcı teliflere yönelmeleri icap etmektedir. Kısaca Bizim medeniyetimiz biz Müslümanlar var olduğumuz müddetçe var olacak bir medeniyettir. Bunun için İslam dünyasında halihazır ve gelecek nesillerde medeniyet bilincini geliştirmek ve canlandırmak için gayret edilmelidir. Bu medeniyeti yeniden filizlendirmek Müslümanlar için bir boyun borcu olsun” ifadelerine yer verildi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Balıkesir Canbey, Avrupa Konseyi’nde Gazze’nin sesi oldu Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM) Genel Kurulu’nda İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırıları görüşüldü. AKPM’deki Türk delegasyonundan AK Parti Balıkesir Milletvekili Dr. Mustafa Canbey, Gazze’deki masum sivillerin İsrail’in haksız ve hukuksuz saldırılarına maruz kaldığını ifade etti. Canbey, "Çatışmaların başladığı 7 Ekim’den bu yana 33 binden fazla insan öldürüldü ve bu sayı halen artmaya devam ediyor" dedi. Merkezi Fransa’nın Strazburg kentinde bulunan Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisine (AKPM) dünyadan çok sayıda milletvekili katıldı. AKPM Genel Kurul’unda söz isteyen Dr. Mustafa Canbey, "Ne yazık ki bugün burada modern tarihin en karmaşık ve yıkıcı insanlık felaketlerinden biri olan Gazze katliamını görüşüyoruz. Meclis olarak, masum siviller için empati kurarak bu meseleyi ele almak ve sürdürülebilir bir çözüm geliştirmek çok önemlidir. Çatışmaların başladığı 7 Ekim’den bu yana 33 binden fazla insan öldürüldü ve bu sayı halen artmaya devam ediyor. Avrupa Konseyi üye devletlerinin temsilcileri olarak, Orta Doğu’nun ve dünyanın en yıkıcı felaketlerinden biriyle karşı karşıyayız. Gazze’deki masum siviller İsrail’in haksız ve hukuksuz saldırılarına maruz kalmaktadır. Dahası, İsrail’in Gazze Şeridi’ne uyguladığı abluka nedeniyle masum siviller yıkıntılara, açlığa ve susuzluğa mahkûm edilmiştir. Hayatını kaybedenlerin çoğu, gıda ve temel insani ihtiyaç sıkıntısı çeken kadın ve çocuklardan oluşuyor. Bu durum küresel barışı da tehdit etmektedir" ifadelerini kullandı. İsrail’in orantısız sivil kayıplardan sorumlu olduğunun açık olmasına rağmen hiçbir şey yapılmadığını belirten Canbey, "Uluslararası Adalet Divanı’nın (UAD), İsrail’in ateşi kesmesi, sivilleri öldürmeyi durdurması ve bölgeye insani yardımın girmesine izin vermesi gerektiğine hükmetmiş olsa da insanlar hala acı çekmektedir. İsrail ve İran arasında yaşanan son silahlı çatışma bir kez daha göstermiştir ki Gazze’de kalıcı bir çözüme ulaşılmadığı sürece Orta Doğu’da barış ve istikrar olmayacaktır. Meclis, İsrail’den UAD’nin kararına uymasını ve bu kararı uygulamasını istemelidir. Bu karar kalıcı bir çözüm olmasa da Gazze’deki siviller için önemli bir rahatlama sağlayacaktır" dedi. Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’nin ahlaki pusulasının sağlam olduğuna ve hukukun üstünlüğü ile insan haklarını korumak için çaba sarf edeceğine inandığını belirten Mustafa Canbey, Meclisi, kalıcı bir ateşkes sağlanması ve Gazze Şeridi’ne derhal yardım gönderilmesine izin verilmesi için İsrail üzerinde baskı oluşturacak bir süreç başlatmaya davet etti.
Bursa İnegöl trafiğine MODEF düzenlemesi Pazartesi günü başlayacak 50. Uluslararası İnegöl Mobilya Fuarı öncesi fuar alanı bölgesinde bir dizi düzenleme yapan İnegöl Belediyesi, yoğunluğa sebebiyet vermemek adına Kültür Park girişi ile Ahmet Türkel Çevreyolu Gazi Yaşamkent Sitesi önündeki girişin de araç trafiğine açıldığını duyurdu. İnegöl Belediyesi, 22 Nisan Pazartesi günü 50’nci kez kapılarını açacak Uluslararası İnegöl Mobilya Fuarı öncesi trafikle ilgili bir dizi düzenleme yaptı. Okullar bölgesinin de bulunduğu fuar alanı bölgesinde yoğunluğu azaltmak ve alternatif girişler oluşturmak adına fuar alanı bölgesine 2 yeni giriş daha açıldı. İnegöl Belediyesi’nden konuya ilişkin yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Şehrimiz 22-27 Nisan tarihlerinde 50. Uluslararası Mobilya Fuarına ev sahipliği yapacak. Yurt içi ve yurt dışından on binlerce misafirin ağırlanması beklenen fuar öncesi, Zabıta Müdürlüğümüz trafikle ilgili bir dizi düzenlemeyi hayata geçirdi. Özellikle fuar alanı girişinin okullar bölgesiyle aynı yerden olması nedeniyle burada oluşacak yoğunluğu azaltmak adına MODEF Fuar alanına 2 yeni giriş oluşturuldu. Fuar alanında okullar bölgesi girişine ilave olarak; Kültür Parkın Lunapark girişi ile Ahmet Türkel Çevreyolu Gazi Yaşamkent Sitesi önünden giriş çıkışlar yapılabilecektir. Düzenlemeler tamamlanmış olup, 19 Nisan Cuma (bugün) itibariyle alana 3 girişten de ulaşım sağlanacaktır. Fuar sonrası Kültürpark giriş ve çıkışları yeniden eski düzende devam edecektir.”