GENEL - 29 Kasım 2018 Perşembe 12:24

Mardin’de 40 kadına arı kovanları teslim edildi

A
A
A
Mardin’de 40 kadına arı kovanları teslim edildi

Mardin’de Şükraan Derneği tarafından Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’nün (FAO) desteğiyle hayata geçirilen Arıcılık ve Bal Üretimi Projesi çerçevesinde 15’i Suriyeli 40 kadına arı kovanları teslim edildi.

Mardin’de Şükraan Derneği tarafından Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’nün (FAO) desteğiyle hayata geçirilen Arıcılık ve Bal Üretimi Projesi çerçevesinde 15’i Suriyeli 40 kadına arı kovanları teslim edildi.


Mardin’de Şükraan Derneği tarafından FAO desteğiyle hayata geçirilen Arıcılık ve Bal Üretimi Projesi çerçevesinde arı kovanı dağıtım töreni düzenlendi. Derik Prof. Dr. Aydın Ayaydın Caddesi’nde bulunan Şehit Kaymakam Muhammet Fatih Safitürk Parkı’nda düzenlenen törene, Kaymakam Hakan Kafkas, İlçe Emniyet Müdürü Tarık Ziya Turan, Tarım ve Orman İl Müdürü Mehmet Şirin İmrak, Tarım ve Orman İlçe Müdürü Abdullah Osmanoğlu, Türk Kızılay Mardin Toplum Merkezi Yöneticisi Semra Karaboğa Taşkıran, Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Ferhat Bilge katıldı. Kaymakam Kafkas, kadın yetiştiricilere başarılar dileyerek, "Bugün bizim de çok mutlu olduğumuz bir gün. Güzel bir projenin içerisindeyiz. Derik Kaymakamlığı ve belediye olarak, il, ilçe tarım ve derneklerimizin desteğiyle güzel bir projeye imza attık. 40 kadınımızı meslek edindirme çabası içerisinde olduk. En büyük temennimiz, dileğimiz kursiyerlerimizin öğrenmiş oldukları bilgileri, günlük hayata da aktive ederek, bu işi devam etmeleri ve bu işin kalıcılığını sağlamalarıdır. Bu projenin en önemli unsuru olup, kalıcılık çok önemli. Biz devlet olarak, arkadaşlarımızın katkılarıyla eğitimlerimizi verdik. İyi kötü arıcılık yapabileceklere kovanları verilecek, artık size kalacak bir şey inşallah sizler de başarılı olursunuz" dedi.


Arı nüfusunun artırılmasını hedefleyen proje Avrupa Birliği Göç İdaresi, Tarım ve Orman Bakanlığı, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) ve Derik Kaymakamlığı ile ortak yürütülüyor. Bölgede entegrasyonun sağlanması, kültürel bilgi ve beceriye dayalı yeteneklerin eğitilerek ekonomiye dönüştürülmesi amacıyla hayata geçirilen projenin bir sonraki aşamasında arıların sağlıklı bal üretimi için yerel pamuk tohumları ekilerek kovanlar bu bölgelere yerleştirilecek. Mardinli Şef Ebru Baybara Demir’in kurucusu olduğu Şükraan Ekonomik ve Tarımsal Kalkınmayı ve Sosyal Gelişimi Destekleme Derneği tarafından hayata geçirdiği Arıcılık ve Bal Üretimi Projesi’nde 15’i Suriyeli 40 kadına eylül ayında başlayan eğitimlerini sahada devam ettirebilmeleri için arı kovanları teslim edildi. Mardin’de 2006 yılından bu yana kullanılan ticari ve tektip pamuk tohumlarından dolayı arıları besleyen nektarların azalmasıyla ortaya çıkan projede, yerel pamuk tohumlarıyla arıların sağlıklı beslenmesi ve arı nüfusunun artması hedefleniyor.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi Bolu’da "7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi" düzenlendi. Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.