KÜLTÜR SANAT - 05 Ocak 2019 Cumartesi 13:04

Telkari ustaları teknolojiye direniyor

A
A
A
Telkari ustaları teknolojiye direniyor

Mardin’in geleneksel el sanatlarından telkariyi öğrendiği ustası Suphi Hindiyerli’nin izinden gitmek için gayret gösteren Mehmet Zeki Tatlıdede hayatını bu sanatı yaşatmaya adadığını ve döküm makinelerine karşı yarıştığını söyledi.

Mardin’in geleneksel el sanatlarından telkariyi öğrendiği ustası Suphi Hindiyerli’nin izinden gitmek için gayret gösteren Mehmet Zeki Tatlıdede hayatını bu sanatı yaşatmaya adadığını ve döküm makinelerine karşı yarıştığını söyledi. Teknolojinin gelişmesiyle birlikte telkari sanatının her geçen gün yok olduğunu belirten Tatlıdere, her şeye rağmen bu sanatı yaşatmak için teknolojiye direndiklerini kaydetti.


Kültür ve Turizm Bakanlığı’na kayıtlı el sanatı ustaları arasında bulunan Süryani usta Suphi Hindiyerli’nin yetiştirdiği Mehmet Zeki Tatlıdede, bu sanatı Kızıltepe Belediyesi Hanımeli Kadın Merkezinde icra etmeye çalışıyor. Atölyesinde kursiyerlere telkariyi öğretmeye çalışan Tatlıdede, ustasından öğrendiği motifleri işleyerek kolye, yüzük, tesbih gibi çeşitli aksesuarlara dönüştürüyor. Kızıltepe Belediyesi bünyesinde telkariyi yaşatmaya çalıştıklarını anlatan Talıdede, "Telkariyi 15 yaşımda Süphi ustamdan öğrendim. Bu sanatı icra eden sayılı ustalar kaldı. Bu sanatı yaşatmak adı altında Kızıltepe Belediyesi Kadın ve Aile Hizmetleri Müdürlüğü tarafından bu kursu kadın kardeşlerimize ücretsiz bir şekilde veriyoruz" dedi.


Tatlıdede, telkarinin sabır işi olduğunu belirterek, "Telkari ince bir iştir. Biz bir teli tamamıyla inceltip insan saçı ebatına kadar getiriyoruz. Bunu elle çekip elle işliyoruz. Bu işlemden sonra artık işleyeceğimiz motife göre kolye, küpe, bileklik olarak işliyoruz. Şuan döküm makineleri çıkıyor. 300 işçinin işini bir makine yapıyor. Biz bu makinelere karşı yarışıyoruz. Çünkü makine yeni model ve program çıkartıyor. Bizim bir haftada bitireceğimiz bir seti makine aynısından 100 tanesini 1 saatte çıkartıyor. Ama biri el işçiliği, diğeri makine işi buna dikkat etmek gerekiyor" diye konuştu.


Kursa katılan kadınlar da ustalarının öğrettiği incelikleri tüm detaylarına kadar öğrenerek bu sanatı yaşatmak istediklerini belirtti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Trabzon "Alo 199 Çağrı Merkezi"nin kapatılacağı iddiasına çalışanlardan tepki İçişleri Bakanlığı’na bağlı ’Alo 199 Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü Etkileşim Merkezi’nin kapatılacağı iddiası nedeniyle basın açıklaması yapan çalışanlar, tepkilerini dile getirdi. Merkezi Trabzon’da bulunan ve tüm Türkiye’ye hizmet veren ’Alo 199 Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü Etkileşim Merkezi’nin kapatılacağı iddiası nedeniyle bir grup çalışan, çocukları ile birlikte Meydan Parkı’ndaki Atatürk heykeli önünde toplandı. Çağrı merkezi çalışanları, taşıdıkları dövizlerle 350 kişinin istihdam edildiği çağrı merkezinin kapatılmamasını istedi. Alo 199 Çağrı Merkezi çalışanları adına basın açıklamasını okuyan Melike Yıldırım, 350 kişinin istihdamının sağlandığı bir ekmek kapısının kapatılacak olmasının son derece üzücü olduğunu söyledi. Yıldırım, “İçişleri eski Bakanımız Süleyman Soylu’nun Trabzon’a kazandırdığı projelerden bir tanesi olan, Trabzon ile birlikte Ankara ve Erzurum lokasyonlarıyla vatandaşımıza hizmet veren çarı merkezimiz ne yazık ki ani bir karar ile kapatılmak istenmektedir. İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri bünyesinde kurulan Alo 199 Çağrı Merkezimizin yalnızca Trabzon lokasyonunda 350 personelimiz istihdam edilmektedir. Siyasi olarak da Cumhurbaşkanımıza bağlılığını son yerel seçimlerde de gösteren Trabzon’umuzda 350 kişinin istihdamının sağlandığı bir ekmek kapısının kapatılacak olması son derece üzücüdür. Taşeron şirketlerde çalışan binlerce emekçi kadro beklerken, Nüfus ve Vatandaşlık Hizmetlerine bağlı çalışan Alo 199 Çağrı merkezlerinin kapatılması düşündürücüdür. Kamuya ait çağrı merkezlerinin kapatılacağı iddiaları ise diğer çağrı merkezlerinde çalışan yüzlerce işçiyi tedirgin etmekte, vatandaşa hizmet veren çağrı merkezi çalışanları psikolojik olarak çöküntü yaşamaktadır” dedi. “Trabzon’umuzu şehrimizdeki istihdama sahip çıkmaya davet ediyoruz” “Kapatılma gerekçesi olarak çağrı popülasyonunun düşmesi gösterilse de gerçeğin bu olmadığının farkındayız” diyen Yıldırım, “Bu kapatma kararı ile birlikte sadece çalışan 350 kişi ve aileleri değil, maddi anlamda tüm şehrimiz zarar görecektir. Ankara’dan şehrimize her ay giren sıcak para dolmuşçusundan bakkalına, lokantasından çaycısına kadar pek çok alanda Trabzon’a katkı sağlamaktadır. Emek veren her siyasi görüşteki çalışanlarımız evine ekmek götürmektedir. Yeni evlenen, evlilik hayali kuran, 6 aylık hamile eşi çalışmayan, otizmli çocuğunun tedavisini sürdüren, kanser tedavisi gören, bankaya kredi borcu olan, taksit ödeyen ve hayatını bu zor ve acımasız ekonomik şartlarda devam ettirmeye çalışan 350 insanın geleceği, hayalleri karartılmamalıdır. Trabzon lokasyonunun kapatılması kentin gelecek ekonomik kaynaktan mahrum edilerek fakirleşmesi, çalışanların işsiz kalması, işsizliğin artması, ekonominin çarklarının zarar görmesi demektir. Kapatılma gerekçesi olarak çağrı popülasyonunun düşmesi gösterilse de gerçeğin bu olmadığının farkındayız. Çağrı merkezinde çalışan bizler gerek pandemi döneminde bir saniye nefes almadan çalıştık, gerekse pasaport ve kimlik yenilemelerinde en yoğun dönemlerde vatandaşımıza hizmet ettik. Dünyada çip krizi yaşanırken vatandaşımızın mağdur edilmemesi için gayret gösterdik. Bugün de vatandaşlarımızın Nüfus Müdürlüklerinde sıra beklemeden hizmet almaları için özveriyle isimizin başındayız. Modern çağda Devletimizin tüm kurumlar dahil özel şirketler randevu sistemine çağrı merkezleri üzerinden geçerken, vatandaşımıza ciddi kolaylıklar sağlayan Alo 199 Çağrı Merkezi’nin kapatılması hem hizmet alan vatandaşımıza hem de çalışarak evine ekmek götüren emekçilere kötülük olacaktır. Devletimizin başı Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’dan ve karar verici siyasi erkten kapatma kararının gözden geçirilerek, özünde yüzlerce kişinin, genelde ise binlerce kişinin mağdur edilmemesini bekliyoruz. 350 arkadaşımızın işinin devam edeceğine inanıyoruz. Ve Şeyh Edebali’nin, Osmanlı’nın kurucusu Osman Bey’e söylediği ’İnsanı yasat ki devlet yaşasın’ anlayışı ile devletimizin yaşamasını istiyoruz. Başta hükümetimizin siyasi erkleri olmak üzere tüm muhalefet ile birlikte Trabzon’umuzu şehrimizdeki istihdama sahip çıkmaya davet ediyoruz” ifadelerini kullandı.