SAĞLIK - 29 Kasım 2020 Pazar 12:58

Yaşam koçu ve psikolojik danışmandan korona virüsle ilgili ezber bozan açıklama

A
A
A
Yaşam koçu ve psikolojik danışmandan korona virüsle ilgili ezber bozan açıklama

Mardin’in Artuklu ilçesinde yaşam koçluğu ve psikolojik danışmanlık yapan Orhan Saatçioğlu, hastalık korkusu ve ölüm endişesinin vücut direncini düşürdüğünü belirterek, "Hem kendimize hem de çocuklarımıza daha çok bilinçaltı telkinlerimizle ’bu süreç pek yakında geçecek’ dememiz gerekiyor" dedi.

Mardin’in Artuklu ilçesinde yaşam koçluğu ve psikolojik danışmanlık yapan Orhan Saatçioğlu, hastalık korkusu ve ölüm endişesinin vücut direncini düşürdüğünü belirterek, "Hem kendimize hem de çocuklarımıza daha çok bilinçaltı telkinlerimizle ’bu süreç pek yakında geçecek’ dememiz gerekiyor" dedi.


Mardin’de görev yapan yaşam koçu ve psikolojik danışman Orhan Saatçioğlu, korona virüsten sonra kişide korku, kişinin öleceği düşüncesi, uyumama gibi sorunların ortaya çıktığını söyledi. Korona virüsü küçük bir canavar gibi görüp ısıracakmış gibi düşüncelere kapılmanın çok üzücü bir durum olduğunu aktaran Saatçioğlu, "Geleceğe dair olan birçok plan, korku ve endişe duyguları dolayısıyla yapılmıyor. Çünkü artık nasılsa biz öleceğiz, artık pandemi var ve geleceğe dair korku içerisinde yaşadıkları için herhangi bir plan yapmıyorlar. Gelen şikayet şu; biz öleceğiz, dünya eskisi gibi olmayacak, artık tamamen değişik bir kainatta yaşayacağız, bu hastalık olabildiğince sürekli var olacak, bu hastalık yüzünden ikili ilişkilerimiz eskisi gibi olmayacak, sosyal yaşantımız eskisi gibi olmayacak ve artık birbirimize yaklaşmaktan korkar olduk gibi şikayetlerde çok bulunuyorlar. ’Biz toplum içerisine karıştığımız zaman hastalık kapıp evde bir başımıza öleceğiz’ duygusu var. Zaten yoğun bakımda olan hastaların çoğunun düşünceleri şu şekilde; ’Biz nasılsa öleceğiz.’ İnsan korku ve endişe içinde yaşarken, depresif bir duruma girdiği an stres bütün vücudu ele geçirdiğinden dolayı insanın vücudundaki birçok fonksiyon yetersiz kalıyor" dedi.



"Bilinçaltına kodlanan ölüm korkusu ve endişe nedeni ile birçok ölüm gerçekleşebiliyor"


Korona virüsün belirgin özellikleri dışında insanların bilinçaltlarına kodlamış oldukları korku ve endişe yüzünden birçok ölümün gerçekleşebileceğini vurgulayan Saatçioğlu, şöyle devam etti:


"Bir insan korku düşüncesine kapıldığı an, beyin nöronlarımız ve insan bağışıklığı nasılsa ben hastayım, nasılsa bu hastalığa yenik düşeceğim diyerek kendine kodladığı zaman, insanın bağışıklığı kesinlikle düşer. Vücut fonksiyonlarının çoğu yenik vaziyete geldiği için sadece korona virüs değil dışarıdan gelen herhangi bir mikrobik canlı bile vücuduna nüfuz ettiği zaman onu ciddi şekilde hastalandıracaktır. Korku içerisinde nasıl yaşamış olduğunu anlatan birçok danışanım oldu. Bir danışanım kendisi pozitif çıktığını öğrendikten sonra psikolojik olarak çöktüğü için korku ve endişe ile beraber bu süreçte yoğunlukla yatakta tir tir titrediğini ve nefes alamaz duruma geldiğini, ’Ben artık öleceğim, kimse bana bakmıyor, kimse yanıma yaklaşamıyor’ düşüncelerine kapılıp kendini zihinsel olarak bitirdiğini anlattı. Bu yüzden benim söylemeye çalıştığım hem kendimize hem de çocuklarımıza daha çok bilinçaltı telkinlerimizle bu süreç pek yakında geçecek dememiz gerekiyor. Daha öncesinde de birçok salgın hastalık geldi. Sonrasında insanlar yine sosyal yaşantılarına devam ettiler."



“Bilinçaltınıza sağlıklı olduğunuzu ve süreci kolay atlatacağınızı kodlayın"


Geceleri uyumadan önce kişinin kendi kendine sağlıklı olduğunu ve bu sürecin de geçeceği yönünde telkinler vermesi gerektiğini vurgulayan Saatçioğlu, "Geceleri uyumadan önce ben sağlıklıyım ve bu bir süreç ve geçecek, bu hastalık bana bulaşsa bile minimum seviyede riskle atlatacağına inandırıp kabullenmeleri gerekiyor. İnsanların yoğunlukla şunu yapmaları gerekiyor, ben korkmuyorum, temkinli davranacağım, sosyal mesafeme dikkat edeceğim. Özellikle şunu söylemek istiyorum, maskeyi kendinize koruma kalkanı olarak benimsemeyin. Tabi maskenizi takın. Uzmanlarınızın doğrultusunda yürüyün. Yalnız ben maskemi taktım diye beni artık her şeyden korur ve ben tüm kalabalık ortamlara girebilirim nasılsa maskem var düşüncelerine girmememiz gerekiyor. İnsan zihni ve düşüncesi her zaman kendi kontrolü altındadır. Bilinçaltımız biz ne istersek bize onu yaşattığı için, şunları yapmalarını tavsiye ediyorum. Sanki bu korona pandemisi yıllar önce gelmiş ve gerçekleşmişçesine bilinçaltımıza kodlarsak emin olun ki daha rahatlayacağız. Yetişkinlerden şunu da rica ediyorum çocuklarınızın yanından olabildiğince çocuk psikolojisine önem veriyorlarsa ki vermeleri gerekiyor. Olabildiğince ölüm konularından biz hepimiz öleceğiz ve biz hepimiz hastalanacağız aman dışarı çıkmayın korkusunu ve endişelerini bilinçaltlarına salmayın” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Balıkesir Bandırmaspor - Tuzlaspor maçının ardından Trendyol 1. Lig’in 31. haftasında oynanan Bandırmaspor-Tuzlaspor maçının ardından iki takımın teknik direktörleri basın toplantısında açıklamalarda bulundu. Trendyol 1. Lig’in 31. haftasında Bandırmaspor evinde oynadığı Tuzlaspor ile 1-1 berabere kaldı. Maçın ardından basın toplantısında konuşan Bandırmaspor Teknik Direktörü Yusuf Şimşek, "Ne olursa olsun hedefimizden hiçbir sapma olmadan önce ilk 6 da yer alıp sonra da süper lige çıkmak istiyoruz" dedi. Kazanmak için mücadele ettiklerini ifade eden Şimşek, "Zaman zaman iyi şeyler yaptığımızı düşünüyorum fakat istediğimiz sonucu alamadık. Üç haftadır öne geçtiğimiz maçları berabere tamamlıyoruz. Buna bir çözüm bulmamız lazım. Üzgünüm çünkü hedefi olan bir takımız. Hedefi olan bir takımın biraz daha iyi oynaması gerekiyor. Henüz biten bir şey yok, kalan 3 maçtan 9 puan alarak play-off’un içinde olmak istiyoruz" şeklinde konuştu. Tuzlaspor cephesi Tuzlaspor Kaleci Antrenörü Mazhar Sevgi de taraftarlara keyifli bir maç izletmeye çalıştıklarını söyledi. İyi bir oyuncu grubuna sahip olduklarını anlatan Sevgi, "Elimizden geldiğince bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Oyuncularımız bize çok yardımcı oluyor. Bugün de çok iyi mücadele ettiler. Oyunun ilk devresinde bekleyip, kazandığımız toplarla hücum yapmayı planlamıştık. İkinci yarıya yenik başlayınca bu sefer hücum yapan taraf olmaya çalıştık. Nitekim golü bulduk, bir gol daha atabilirdik" diye konuştu.
İstanbul Osman Zeki Korkmaz: “Rakibin hücumcularının kalecimize en çok yaklaştığı yer penaltı noktası oldu” İstanbulspor Teknik Direktörü Osman Zeki Korkmaz, Fatih Karagümrük maçının ardından yaptığı açıklamada, geçen hafta kazanılan Hatay maçıyla bu maçtaki hedefinde 3 puan olduğunu söyleyerek, “Rakibin hücumcularının kalecimize en çok yaklaştığı yer penaltı noktası oldu” dedi. Trendyol Süper Lig’in 33. haftasında İstanbulspor, evinde karşılaştığı Fatih Karagümrük’e 2-1’lik skorla mağlup oldu. Müsabakanın ardından İstanbulspor Teknik Direktörü Osman Zeki Korkmaz, basın toplantısında açıklamalarda bulundu. Geçen hafta kazanılan Hatayspor maçının ardından bu maçta da hedefin kazanmak olduğunu söyleyerek sözlerine başlayan Korkmaz, “Mantıksal olarak 8-9 hafta önce düşmeyi kabul etmiştik. Oynayacağımız oyununda bununla alakası olmayacağını söylemiştik. Son haftalardaki maçların birçoğunda basın oynadığımızı düşünüyoruz. Karagümrük’ün hücum oyuncularının kalecimize en çok yaklaştığı yer penaltı noktası oldu. İstanbulspor’un boş kaleye atamadığı 3 net pozisyonu var. 2’ye 4, 3’e 5 yakaladığımız ancak sonlandıramadığımız pozisyonlarımız var. İlk yediğimiz golü analiz etmeyeceğim, oyuncularım kendileri analiz etsinler. Ondan sonra çok rahat bitecek bir maçı kaybettik. Başkan odaya geldi. Son 5 haftada zihinlerin temizlenmesini istedi. Siz doğruluk mesajı verin, doğru yapın zamanla bunlar ortaya çıkar dedi. İstanbulspor’un misyonunun ne olduğunu sahada ve dışarıda ortaya koyduğumuzu düşünüyorum. Önemli olan bu değil, daha kuvvetli bir şekilde geri geliriz. Taç atışını vermek için rakibi bekleyen bir mantaliteye yapacak bir şeyimiz yok. Pas yaparak çıkamadık, aynı şiddetli yapılan fauller bir tarafa rahat verilirken bir tarafa daha zor veriliyor” ifadelerini kullandı. “Kalecimiz ilk penaltıda olduğu gibi o penaltıyı da çıkarsaydı bir penaltı daha verilecekti” Simon Deli’nin ilk yarıda oyundan çıkmak istemesinin verilen penaltı kararıyla alakalı olduğunu aktaran Osman Zeki Korkmaz, “Deli, ilk penaltı pozisyonunda bu pozisyona penaltı veriliyorsa oyundan çıkmak istedi. Kalecimiz ilk penaltıda olduğu gibi o penaltıyı da çıkarsaydı bir penaltı daha verilecekti. Bu benim kendi düşüncem” diye sözlerini noktaladı.
Şırnak Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Göktaş, Şırnak’ta Sidar çiftinin nikah şahitliğini yaptı Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, çeşitli ziyaret ve incelemelerde bulunmak üzere Şırnak’ta geldi. Bakan Göktaş, Şırnaklı olan Siirt Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Sabri Sidar’ın düğün törenine katılarak nikah şahitliği yaptı. 11 yaşındayken Siirt’e devlet korumasına verilen Sabri Sidar, 10 yıl devlet korumasında kalarak üniversite sınavına girdi ve üniversite kazandı. Üniversiteden mezun olduktan sonra çeşitli ilerde görev alan Sidar, başarılı çalışmalarıyla dikkati çekti. Sidar, Aralık 2023 tarihinde Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Göktaş tarafından devlet korumasında yetiştiği Siirt’e Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü olarak atandı. Şırnak’ta bir otelde dünya evine giren Siirt Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Sabri Sidar ve Elif Sidar çiftinin düğün törenine Bakan Özdemir Göktaş, AK Parti Şırnak Milletvekili Arslan Tatar, Şırnak Valisi Cevdet Atay, Belediye Başkanı Mehmet Yarka, Emniyet Müdürü Cemal Dalman, kurum müdürleri ile çok sayıda davetlinin katılımıyla gerçekleşti. Elif Sidar’a nikah defteri veren Bakan Özdemir Göktaş genç çifte mutluluklar diledi. Bakan Göktaş, “Öncelikle sevgili Sabri ve Elif’e hayırlı olsun, ser xwere bê diyorum. Sabri kardeşimiz ile daha önceki Şırnak ziyaretinde tanıştım. Burada il müdür yardımcımızdı. Akabinde kendisini beğendik, çalışmalarını taktir ettik ve şuanda kendisi bizim Siirt İl Müdürümüz. Kendisi bizim kurumlarımızdan çıktı. Onunda şuanda bir sürü çocuğu var ona emanet edilen. Kendisi ile başarıları ile devlet olarak her zaman gurur duyduk. Nikahına bizi davet etmesinden dolayı tabi ki mutlu olduk. Öncelikle bu bizim vazifemiz. Zor gününde yanında olan devlet, mutlu gününde de elbette yanında olacaktır. Bu mutlu günlerine şahitlik etmek bizler için şereftir. Devletimiz her daim yanınızda ve bu evlilik yoluna çıktığınız bu kutlu yolda, hem sana hem Elif’e öncelikle hayırlı uğurlu olsun diyorum” dedi. Sidar çiftine evlilik hakkında tavsiyeler veren Bakan Göktaş, konuşmasına şöyle devam etti: “Evlilik arkadaşlar, dikensiz gül bahçesi değildir. Birbirinize zor günlerde bekleyebilir. İnşallah çok mutlu, mutluluğun daha yoğun olduğu günleriniz olacaktır. Zor günlerinizde her zaman birbirinize sığınacağınız liman olacaktır aile. Bu aileye sahip çıkmak bizler için çok kıymetli. Biz her zaman yanındayız. Üstelik bugün Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı olarak sizin yanınızdayım. Sende Aile Sosyal Hizmetler İl Müdürü olarak bu evliliğe çok daha sahip çıkıp başkalarına da örnek olacak bir evlilik olacağına yürekten inanıyorum. İkinize de hayırlı uğurlu olmasını diliyorum. Rabbim iki cihan saadeti nasip eylesin. Ben bu aile cüzdanını kızımız Elif’e vermek istiyorum”. Tören merasimin ardından Şırnak Belediyesini ziyaret eden Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Belediye Başkanı Mehmet Yarka’yı seçilmesinden ötürü tebrik ederek görevinde başarılar diledi.