GENEL - 19 Nisan 2021 Pazartesi 10:47

Akdeniz’in 3 büyükşehir belediye başkanı ortak yayında buluştu

A
A
A
Akdeniz’in 3 büyükşehir belediye başkanı ortak yayında buluştu

Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer ve Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş’ın ev sahipliğinde Hatay’da buluştu.

Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer ve Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş’ın ev sahipliğinde Hatay’da buluştu. Birlikte 5 televizyon kanalı ve 52 yerel radyonun ortak canlı yayınına konuk olan üç başkan, birlik ve beraberlik mesajı verdi. Başkan Seçer, “Bizim özellikle bölgesel sorunlarımızın başında işsizlik geliyor” dedi.


Seçer, Karalar ve Savaş, canlı yayında belediye hizmetlerinden pandemi sürecine, bölgesel istihdamdan Suriyeli göçüne kadar birçok konuyu değerlendirdi. CHP’li başkanlar, iş birliği içerisinde birlikte hareket ettiklerini ve başarı yakaladıklarını vurguladı.



“Biz ortak kaderi paylaşan 3 büyükşehiriz”


Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Savaş, Mersin, Adana ve Hatay büyükşehir belediye başkanları olarak her zaman iş birliği içerisinde olduklarını söyledi. Savaş, “Biz ortak kaderi paylaşan 3 büyükşehiriz. Belki de tüm Türkiye’nin en jeopolitik, en stratejik büyükşehirlerinde belediye başkanlığı yapıyoruz. Bereketli topraklar, ortak tarih, ortak kültür bütün bunlarla birlikte ortak amacımız var. Bu şehirlerde yaşayan insanlar daha mutlu, daha huzurlu hissetsinler; kendilerine ve hayata çok daha sıkı sıkıya sarılma imkanları olsun. Bu nedenle biz üçümüz birlikte düşünüyoruz, birlikte çalışıyoruz, tecrübelerimizi, sıkıntılarımızı, arzularımızı, eksiklerimizi birlikte paylaşıyoruz” diye konuştu.



“CHP’li belediyeler yapılması gereken her şeyi yaptı”


Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Karalar da CHP’li belediyelerin pandemi sürecinde insan odaklı çalışmalarını sürdürdüğünü belirterek, “İnsanların bu dönemden en az etkilenmesi için CHP’li belediyeler yapılması gereken her şeyi yaptı. Pandemide topyekun mücadele gerekliydi, olağanüstü kötü koşulları en az hasarla nasıl atlatırız diye milletimiz için çalıştık” ifadelerini kullandı.



“Kaderimiz bir”


Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Seçer ise Hatay’ın sadece Türkiye’de değil, dünyada da çok önemli bir yeri olduğunu ve Mersin’le Adana’nın da aynı önemi taşıdığını belirterek, 3 büyükşehir belediyesinin iş birliğine dair şunları söyledi:


“Geçmişimiz, günümüz, geleceğimiz her şeyimiz ortak. Kaderimiz bir. Şartlar, bölgedeki gelişmeler, hem ülkemizde hem de komşu coğrafyadaki gelişmeler öncelikli olarak bizleri etkiliyor. Birbirimizden tabi ki ufak tefek farklılık gösteren konular var. Mersin liman kenti. İskenderun Limanı önemli bir ticaret kapısı. Mersin’in belki de en büyük avantajı bu. Baktığınız zaman 3 kentin de sosyolojik yapısı birbirine benziyor. Nüfus olarak Adana en yüksek nüfusa sahip, sonra Mersin, sonra Hatay geliyor. Bizim bölgemizde yaşayan toplam yerli nüfus 6 milyon, kayıtlı 1 milyon da Suriyeli ve kayıt dışı 1 milyon da mülteci, Suriyeli misafir var. Baktığınız zaman 7,5-8 milyon gibi bir nüfusa hizmet götürüyorsunuz. Bunların, sorumlulukları sizlerin sırtında. Birlikte bu sorunların üstesinden gelmek anlayışı bence en akılcı, en doğru olanı. Biz bunu yapmaya gayret ediyoruz. Lokasyon olarak aynı yerdeyiz, mesafe olarak birbirimize ulaşmamız son derece kolay. Bu bizi yakınlaştırıyor, ilişkilerimizi daha sıkı tutuyor ama 11 büyükşehir belediye başkanımızla en son İzmir’de olduğu gibi il belediye başkanlarımızla ve diğer belediye başkanlarımızla da bir araya geliyoruz. ‘Fikir fikirden üstündür’ diyoruz.”



“3 kentin de işsizlik oranı Türkiye ortalamasının biraz üzerinde seyrediyor”


“Bizim özellikle bölgesel sorunlarımızın başında işsizlik geliyor” diyen Seçer, üç kentte de işsizlik oranının Türkiye ortalamasının biraz üzerinde olduğunu ve 3 ilin de göçe maruz kaldığını ifade etti. Seçer, “Adana ile bizim gelirimiz birbirine biraz yakın. Gayri safi yurt içi hasılada 80 milyar TL payımız var ama Hatay bize göre biraz daha gerilerde seyrediyor. Kişi başı gayri safi yurt içi hasılanın kişi başına düşen miktarına bakıyorsunuz, yine 3 il de Türkiye ortalamasının gerisinde kalıyoruz. İşte bu gerçekler, bu reel bakış açısı bizi birbirimize de yaklaştırıyor. Demek ki, ortak sorunlarımız var ve bunları çözelim istiyoruz. İş birliklerimiz oluyor, ‘Temiz Akdeniz’ protokolünü imzaladık. Daha sonra yine Expo 2021 ile ilgili bizim de Adana’nın da içinde olacağı inşallah güzel bir etkinlik olacak. Bize de burada bir yer tahsis edildi. Bir dekar civarında, orada temaya uygun olarak bir proje çalışıyoruz. ‘Medeniyetler Bahçesi’ temasına uygun olarak bir proje başlatıyoruz” diye konuştu.



“Canhıraş bir şekilde birbirimize katkı sunmaya çalışıyoruz”


Başkan Seçer, 20 Nisan’da İstanbul Büyükşehir Belediyesinde Ekrem İmamoğlu ile özellikle metro konusunun ele alınacağı bir toplantı yapılacağını belirterek, şunları söyledi:


“Bizim de Mersin’de önemli bir raylı sistem projesi var, yeraltı raylı sistem. Bu ay sonunda ihalesi var. Mersin için de çok önemli bir yatırım. Belki de cumhuriyet tarihinin yerel yönetimlerin yaptığı en büyük montanlı yatırım olacak. Bununla ilgili İstanbul Büyükşehir Belediyesiyle bir toplantı yapılacak. Gerçekten son derece canhıraş bir şekilde birbirimize katkı sunmaya çalışıyoruz.”



“‘Önce insanların derdine derman olalım’ dedik”


Pandemi sürecinde insanların işsiz ve aşsız kaldığını söyleyen Seçer, pandemi sürecini de şöyle değerlendirdi:


“O güne kadar hiçbir ihtiyacı olmayan, kimseye muhtaç olmayan aileler bile maalesef ihtiyaç sahibi oldu. Bütün belediyeler olanakları ölçüsünde yardımlar yaptı. Mersin Büyükşehir Belediyesi de doğal olarak yaptı. Ortamın hijyen olmasına katkı yapıldı, dezenfeksiyon işlemleri yapıldı, özellikle insanların toplu yaşadığı mekanlarda. Bunu ilçe belediyeleri de yaptı, sadece Büyükşehir Belediyesi için konuşmuyorum. Tabi Büyükşehir’in imkanları hem mali hem insan kaynağı çok daha farklı. Özellikle bu sürede kapalı kalan esnafın çok önemli sorun yaşadığını biliyoruz. Bizler de özellikle bizim kiracımız olan esnafımızdan kiralarının belirli bir süre alınmaması ya da ötelenmesi gibi çalışmalar yaptık. Yine şoför esnafı, servisçi, minibüs, dolmuş, halk otobüsleri esnafı çok büyük mağduriyet yaşadı. Onlara yönelik bazı çalışmalar gerçekleştirildi. Bu sürecin aşılmasında merkezi hükümetin elbette katkısı var ama yerel yönetimlerin de katkısını görmezlikten gelmek gerçekten çok büyük insafsızlık olur. Biz o dönemde belediye başkanları olarak karar aldık, dedik ki, ‘Öncelikle insanın yaşamı önemli. Beton, bina, yol, metro bunlardan şimdilik vazgeçelim. Önce bu insanların derdine derman olalım. Acıların dinmesini sağlayalım. Karınlarının doymasını sağlayalım. Bu hastalık belasını bir an önce bertaraf etmesi için onlara katkı sunalım’. Hijyen paketi dağıtılmasından evde hasta bakımına, engelli bakımından yaşlıların evine sıcak yemek gönderilmesine kadar bütün belediyelerimiz gerçekten çok önemli özverili çalışmalarda bulundular. Bütçemizi de bu konuda gerçekten bonkör kullandık. Herhangi bir kısıtlamaya da gitmedik. Farklı alanlarda kısıtlamaları yaptık ama pandemi döneminde halka ulaşmada, halkın derdine derman olmada kesinlikle çok bonkör davrandık ve iyi işler yaptığımızı da düşünüyorum.”



“Meclislere müdahale yapılıyor”


Başkan Seçer, bir soru üzerine, Meclis çoğunluğunun belli kararlarda direnç göstermesi sebebiyle sıkıntılar yaşandığına değinerek, “Biz zor koşullarda da kenti ya da bu ülkeyi yönetebileceğimizi gösterdik” dedi.


Birebir meclis üyelerini inceledikleri zaman aslında onların da kendileri gibi düşündüklerini dile getiren Seçer, “Neticede hepimiz o kentin çocuklarıyız, orada doğmuşuz, büyümüşüz, birbirimizi tanıyoruz. Siyaseten Türkiye’ye farklı gözlüklerle de baksak aslında hepimizin kalbi Türkiye için atıyor, bunu görmek lazım ama nüans var” ifadelerini kullandı.


Mersin, Adana ve Hatay Büyükşehir Belediye Meclislerine Ankara’dan müdahale yapıldığını iddia eden Seçer, bu müdahalelerin meclis üyelerinin istemeden de olsa yanlış karar almalarına ya da yanlış oy kullanmalarına sebep olduğunu belirterek, “Zaman zaman ortaklaştığımız konular da oluyor ama daha çok bizi öne çıkaracak konular ya da tam tersi bizi sıkıntıya sokacak konularda muhalefet görüyoruz” şeklinde konuştu.


Seçer, kaynaklarının sınırlı olduğunu, gerek duyduğu zaman devletin kurumlarından işini göremediğini ve adil olmayan durumların yaşandığını da öne sürdü.


“Yakında iktidar olacağımızı çok net görüyorum”


Yaşanılan sıkıntıların halka anlatılması gerektiğini, bunların serzeniş değil gerçekler olduğunu söyleyen Seçer, iktidar olduklarında ‘Sizden, bizden olanlar’ zihniyetiyle hareket etmeyeceklerini söyledi. Seçer, sözlerine şöyle devam etti:


“Ben yakında iktidar olacağımızı çok net görüyorum, bunun da altını çiziyorum, çünkü çok azmediyoruz. Şurada gördüğünüz üç değerli başkan da 7/24 çalışan başkanlar. Burada görmediğiniz ilçe, belde, il belediye başkanları, büyükşehir belediye başkanlarımız 7/24 çalışan belediye başkanları. Bunun sonucunda halkın bizi bu göreve uygun görmemesi mümkün değil. Eğer demokratik bir toplumda yaşıyorsak gayet doğaldır; geçmiş seçimlerde bir başka partiye oy vermiş, mevcut iktidara oy vermiş bir vatandaşımız bu seçimlerde bizlere, Millet İttifakına mensup siyasi partilere, ideolojik olarak kendini yakın gördüğü bir partiye pekala oy verebilir. Biz de bu ülkenin insanıyız. Biz de bu ülkeyi onlar kadar seviyoruz, biz de bu ülkenin bütünlüğünü en az onlar kadar düşünüyoruz.”



“İşsizlik oranının yüksek olduğu toplumlarda yönetici olmak çok kolay bir şey değil”


İşsizlik oranlarının iyiye veya kötüye giden ekonomik tabloyla aynı orantıda ilerlediğini belirten Başkan Seçer, bölgede işsizlik oranlarının görece olarak fazla olduğunu belirtti. “İşsizlik oranının yüksek olduğu toplumlarda yönetici olmak çok kolay bir şey değil” diyen Seçer, bölgede bu anlamda önemli adımlar attıklarını vurguladı. Seçer, belediyelerin hizmet ürettiğini, bu açıdan da kalifiye iş gücüne ihtiyaç duyduklarına dikkat çekti. Yönetime gelir gelmez kurdukları Kariyer Merkezini anlatan Seçer, “Yaklaşık 1,5 yılı geçti. 18 bin müracaat olmuş. Bu sadece belediyemize ihtiyaç olan alanlarda personel almak için değil. İşgücü Piyasası Koordinasyonu Kurulunu oluşturduk. Mersin’de istihdama katkı sunabilecek çalışmalar yapıyoruz” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Şahinbey’de 10 milyon fide dağıtımı başladı Şahinbey Belediyesi tarımsal üretimin ve verimin artırılması için verdiği destekleri sürdürerek 10 milyon adet domates, biber, patlıcan, salatalık, kavun ve karpuz fidesi dağıtımı gerçekleştirdi. Gaziantep’in Şahinbey ilçesinde, çiftçilere destek sağlamak amacıyla Kapacağız Mahallesi’nde fide dağıtımına başlandı. Şahinbey Belediyesi tarafından organize edilen bu etkinlikte, bölge çiftçilerine toplamda 10 milyon fide dağıtılacak. Programın ilk gününde, çiftçiler fideleri almak için büyük bir ilgi gösterdi. Dağıtımın birkaç gün süreceği ve tüm çiftçilere ulaşılması hedeflendiği açıklandı. “Çiftçimize en iyi tohumu, en iyi gübreyi temin ediyoruz” Çiftçilere verdiği desteği arttırarak devam ettireceğini söyleyen Başkan Tahmazoğlu, “7 yıldan beri aralıksız bir şekilde çiftçimizin ihtiyacı olan arpa, buğday, yem, gübre, arılı kovan desteği, zeytin fidanı, fıstık fidanı, canlı hayvan desteği, süt sağma makinası, meraların gübrelenmesi ve arazi yollarının yapılması gibi birçok destek de bulunduk. Çiftçimizde ekili alanlarımızı 4 kat arttırarak ve çifti sayımızı yüzde yüz arttırarak buna cevap verdi. Çiftçimiz kazanıyor. Çiftçimize en iyi tohumu, en iyi gübreyi temin ediyoruz. Şu ana kadar belediyemizin sağladığı destek 1 milyar liraya ulaşmış oldu. Bu çok önemli bir destek. Bu kadar destek veren Türkiye’de başka bir şehir yok. Şahinbey’in çiftçisi çok şanslı. Domates, biber, patlıcan, salatalık, kavun ve karpuz fidelerimiz çok kaliteli. Bölgemize uygun özel olarak ürettirdik. İnşallah bu üretimde sadece Gaziantep’in değil Güneydoğu Anadolu’nun desteğini karşılamış oluyoruz. Çiftçimiz bundan gerçekten büyük kazanç elde ediyor. Dağıttığımız ürünler en az 15 kat fazla destek olacak” dedi. “Aracıyı ortadan kaldırdığımız zaman hem çiftçi kazanacak hem de tüketici kazanacak” Yeni projesi ile ilgili konuşan Tahmazoğlu, “Üreticiyle tüketiciyi buluşturmak istiyoruz. Bu konuda bazı engeller var önümüzde ama biz onları da aşacağız. Ben şunu planlıyorum. Tarladan direk çiftçimizden alıp pazarda kendi pazarcılarımız aracılığıyla direkt tüketiciye satmayı planlıyoruz. Aracıyı ortadan kaldırdığımız zaman hem çiftçi kazanacak hem de tüketici kazanacak. Şu an bu proje üzerinde çalışıyoruz. Bizim şu anda koyun keçi birliğiyle yaptığımız şehirde birçok mağazamız var. Orada çiftçimizin sütünü, yoğurdunu, kaymağını direkt doğrudan alıp satışını yapıyoruz. Meyve sebzede inşallah bunu gerçekleştireceğiz” ifadelerini kullandı. “Fırat’ın suyunu Gaziantep’e getirmemiz şart” Fırat’ın suyunun Şahinbey’e getirme projesiyle ilgili bilgi veren Tahmazoğlu,“Fırat’ın suyuyla alakalı olarak kendime yakışanı yapıyorum. 2 gün önce Ankara’daydım. Bu konuyla ilgili bazı görüşmeler yaptım. Tarım bakanımızdan da randevu istedik. İnşallah vekillerimiz ve bakanlarımızla görüşmeleri yapıyoruz. Dünya kuraklığa doğru gidiyor. Bu kadar emek veriliyor. Yağış olmadığı zaman hepsi boşa gidiyor. Boşa gitmemesi için geleceğimiz için Fırat’ın suyunu Gaziantep’e getirmemiz şart. Ben buna inandığım için bunun arkasında durmaya devam edeceğim” diye konuştu.
İstanbul Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: “21’inci Yüzyıl Afrika ve Türkiye yüzyılı olacaktır” Türkiye-Tanzanya İş Forumu’nda konuşan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, “Tanzanya ile 2003 yılında yaklaşık 11 milyon dolar olan ikili ticaret hacmimiz, 2023 yılında 350 milyon dolar seviyesine yaklaşmıştır. Hedefimiz ise 1 milyar dolar olarak belirlendi. 21’inci Yüzyıl Afrika ve Türkiye yüzyılı olacaktır” dedi. Türkiye Tanzanya İş Forumu Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Tanzanya Birleşik Cumhuriyeti Devlet Başkanı Samia Suluhu Hassan’ın katılımı ile gerçekleşti. Toplantıda Türkiye ve Tanzanya arasında yapılacak olan ticari ilişkiler hakkında açıklamalarda bulunan Yılmaz, “Afrika kıtası ile 2003 yılında 5,4 milyar dolar olan ticaret hacmimiz 2023 yılında 37 milyar dolara ulaşmıştır. Bu dönem zarfında ihracatımız 2,1 milyar dolardan 22 milyar dolara; ithalatımız ise 3,3 milyar dolardan 15 milyar dolara ulaşmıştır. Tanzanya’dan ülkemize Cumhurbaşkanı düzeyinde 14 yıl sonra yapılan bu ilk ziyaretin hayırlara vesile olmasını diliyorum. Tanzanya ile 2003 yılında yaklaşık 11 milyon dolar olan ikili ticaret hacmimiz, 2023 yılında 346 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir” dedi. “21’inci Yüzyıl Afrika ve Türkiye yüzyılı olacaktır” Türkiye, Afrika kıtasının her alanda gelişmesine ve ilerlemesine katkıda bulunmaya devam ettiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, “Afrika kıtası ile 2003 yılında 5,4 milyar dolar olan ticaret hacmimiz 2023 yılında 37 milyar dolara ulaşmıştır. Bu dönem zarfında ihracatımız 2,1 milyar dolardan 22 milyar dolara; ithalatımız ise 3,3 milyar dolardan 15 milyar dolara ulaşmıştır. Tanzanya’dan ülkemize Cumhurbaşkanı düzeyinde 14 yıl sonra yapılan bu ilk ziyaretin hayırlara vesile olmasını diliyorum. Tanzanya ile 2003 yılında yaklaşık 11 milyon dolar olan ikili ticaret hacmimiz, 2023 yılında 346 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir. Türk müteahhitleri günümüze kadar Tanzanya’da 6,4 milyar dolar değerinde 14 adet proje üstlenmiştir. İyileşen yatırım ortamı ve olası iş birliği fırsatları, Türk firmalarının Tanzanya’ya olan ilgisini artırmaktadır. Ticaret hacmimizi ilk etapta 1 milyar dolar seviyesine çıkarmayı hedefliyoruz. 21’inci Yüzyıl Afrika ve Türkiye yüzyılı olacaktır. Yaşlanmadan zenginleşmek lazım. Bazı kıtaların bazı ülkelerin Avrupa gibi yaşlandığını görüyoruz. Yaşlanmadan zenginleşmek lazım. Bunu da Afrika’nın başaracağına inanıyorum. Tanzanya ekonomisi geçen yıl yüzde 6 büyüdü. Türkiye olarak biz de geçen yıl yüzde 4,5 büyüdük. Dünya ise 3 büyüdü” şeklinde konuştu. “Türkiye-Tanzanya ikili ticari, ilişkilerinde ulaşılan rakamların aşılacağına inanıyorum” Ülkemiz firmalarının Tanzanya’da üstlendiği büyük çaplı projelerin gelecek vadetmekte ve örnek olmakta olduğunu belirten Yılmaz, “Özellikle Türk inşaat sektörü açısından özellikle konut, alışveriş merkezleri, kongre ve konferans merkezleri ile yol ve köprü inşasına yönelik iş imkânları olduğunu biliyoruz. Bu doğrultuda iş insanlarının aralarında kuracakları yeni bağlantılar önemlidir. Dün Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın ifade ettikleri gibi; Türkiye-Tanzanya ticari ilişkilerinde potansiyelimizi tam olarak kullanmanın zamanı artık gelmiştir. Bu potansiyeli en iyi şekilde değerlendirerek, Türkiye-Tanzanya ikili ticari, ekonomik ve yatırım ilişkilerinde bugün ulaşılan rakamları önümüzdeki dönemde çok rahat bir şekilde aşacağınıza inanıyorum. Bu değerli iş forumu vesilesiyle Türk yatırımcıları Tanzanya’da yatırım yapmaya teşvik ediyorum” dedi. Toplantıya, Tanzanya Endüstri ve Ticaret Bakanı Dr. Ashatu K. Kijaji, Büyükelçi Mehmet Güllüoğlu ve Iddi Seif Bakari, Ticaret Bakan Yardımcı Mustafa Tuzcu, DEİK/Türkiye-Tanzanya İş Konseyi Başkanı Erdem Arıoğlu, Tanzanya Özel Sektör Kurumu Başkanı Angelina Ngalula ve iş dünyasının temsilcilerinin katıldı.
Muş Muşlu çiftçilere 100 ton korunga tohumu dağıtıldı Muş Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından başlatılan "Mera Islah ve Amenajman Projesi" çerçevesinde 150 çiftçiye yüzde 100 hibe desteğiyle 100 ton korunga tohumu dağıtıldı. “Mera Islah ve Amenajman Projesi" ile Muş’un tarım ve hayvancılık potansiyelinin artırılması ve mera alanlarının verimliliğinin yükseltilmesi hedefleniyor. Muş Şeker Üretim Fabrikası bahçesinde düzenlenen programa katılan Muş Valisi Avni Çakır, çiftçilere 100 ton korunga tohumu dağıtıklarını belirterek, "Muşluların atadan gelen en büyük mirasımız, tarımda ve hayvancılıkta başarılı olmamızdır. Tek eksiğimiz bu konuda biraz daha bilimsel çalışmalara, öğretilere dikkat edeceğiz. Gençlerimizi özellikle bu alanda teşvik edeceğiz. Çiftçiliğin ve hayvancığın dünyada en gurur duyulacak mesleklerden bir tanesi olduğunu, insanın rızkını kazandığı her mesleğin ne kadar kutsal olduğunu bir şekilde gençlerimize öğreteceğiz. Bugün yaklaşık 100 ton korunga tohumu dağıtacağız. Seneye inşallah bunu daha da arttıracağız. Bu anlamda çayır ve meralarımızın üzerindeki yükü de almamız lazım. Tarlamızda ve bahçelerimizde de bu yem bitkilerinden yetiştirerek çayır ve meralarımızı daha ekonomik, daha verimli bir şekilde kullanılmasına katkı sağlayacağız" dedi. Tarım ve Orman İl Müdürü Mehmet Gün ise ilde bitkisel ve hayvansal üretim konusunda kapasitenin yüksek olduğunu ifade ederek, "357 bin hektarlık arazimiz var. Muş’ta yıllarca gelen hem yanlış otlatma hem de bakım yapılmamasından dolayı hayvancılığımızın da kaba yem ihtiyacı ortaya çıkmaktadır. İlimize baktığımızda da özellikle son verilenlere göre 235 bin büyükbaş hayvan, 1 milyon 35 bin de küçükbaş hayvana sahibiz. Küçükbaşta 13. sıradayız, büyükbaşta ise 20. sıradayız. Yazın göçerlerde bölgemize geldiğinde hayvan varlığı iki milyona kadar çıkmakta. Meralar geleceğimizdir. Bu meralarımızın muhafazası ve bunların korunması da bize emanet. Bu meraları korumak ve yem ihtiyaçlarını karşılamak için bu projeleri geliştiriyoruz. Bu projenin özellikle ilimize ve ülke meramıza bereket getirmesini diliyorum" şeklinde konuştu. Programa, Muş Valisi Yardımcısı Tahir Yılmaz, Muş Şeker Üretim Sanayi A.Ş. Genel Müdürü Turgut Kızılkaya, kurum amirleri, şube müdürleri ve çiftçiler katıldı.
Diyarbakır Diyarbakır’da teknoloji semineri düzenlendi Diyarbakır’da birçok paydaşın bir araya gelmesiyle “Netex’le Gelenekten Geleceğe Semineri” düzenlendi. Med haberleşme yazılım, Diyarbakır Bilişim Derneği, İndex group, TOBB TYM İş Gücü Komite Üyesi ve Endüstriyel Girişim Platformu Başkanı Zülal Koç, Dicle Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo Televizyon ve Sinema Bölüm Başkanı, Sinema Araştırmacıları Kültür ve Sanat Derneği Başkanı ile Endüstriyel Girişim Platformu Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Zuhal Akmeşe Demir’in başkanlık yaptığı ve birçok paydaşın katılımıyla dün, bir otelde düzenlenen “Netex’le Gelenekten Geleceğe Semineri” düzenlendi. İki oturumda gerçekleşen etkinliğin ilk oturumu bölgede teknoloji alanında faaliyet gösteren bayilerle birlikte kapalı oturum şeklinde gerçekleştirildi. Kayıt ve öğle yemeğinin ardından son kullanıcılarla gerçekleştirilen oturumda sunumlar yapıldı. Doç. Dr. Zuhal Akmeşe Demir, etkinliğin gerçekleşme sürecinin mimarı Zülal Koç ve Diyarbakır Bilişim Derneği Başkanı Halim Akın’a teşekkür ederek, “Üç derneğinde iletişim ve teknoloji konusunda çok güzel projeler için çalışmalarını sürdürüyor. Önümüzdeki dönemde dijital kampüs kapsamında bu ve benzer etkinlikler yapacağız. Özellikle teknoloji ve iletişim konularında ciddi çalışmaları oluyor. Bu güzel organizasyon için tüm firma ve katılımcılara teşekkür ederim” dedi. Zülal Koç ise veri korumanın geleceğin güvencesi olduğunu belirterek kuruluşunda ve yönetiminde aktif olarak yer aldığı üç dernekle birlikte birçok güzel işe imza atacaklarını, tüm katılımcılara teşekkür ettiğini kaydetti.