GENEL - 23 Mart 2020 Pazartesi 15:39

Avukat Gökalp, korona virüsünün işçi ve işverenlere etkisini anlattı

A
A
A
Avukat Gökalp, korona virüsünün işçi ve işverenlere etkisini anlattı

Mersin Barosu avukatlarından Hibe Gökalp, korona virüs nedeniyle ortaya çıkan tedbirler kapsamında işçi ve işverenin yasal hakları ve izlemesi gereken belli başlı adımları anlattı.

Mersin Barosu avukatlarından Hibe Gökalp, korona virüs nedeniyle ortaya çıkan tedbirler kapsamında işçi ve işverenin yasal hakları ve izlemesi gereken belli başlı adımları anlattı.


Evde Çalışma Sistemi İş Kanunu’ndaki yeri ile ilgili önemli bilgiler veren Gökalp, iş kanununda böyle bir düzenlemenin yer olmadığını, ancak “uzaktan çalışma düzenlemesi yer aldığından genellikle evde çalışma olarak anılmaktadır” dedi.


“Uzaktan çalışma işçinin, işveren tarafından oluşturulan iş organizasyonu kapsamında iş görme edimini evinde ya da teknolojik iletişim araçları ile iş yeri dışında yerine getirmesi esasına dayalı ve yazılı olarak kurulan iş ilişkisidir” diyen Gökalp, korona virüsü nedeniyle çalışmanın uzaktan çalışma olarak sürdürülebilmesi için tarafların karşılıklı rızasının bulunması gerektiğine dikkat çekti. Gökalp, “Bu konuda bir ek sözleşme yapılarak yeni çalışma sisteminin tüm ayrıntılarıyla belirtilmesi ve işçinin de bu durumu yazılı olarak onaylaması gerekmektedir. Aksi halde bu durum çalışma koşullarında esaslı değişiklik niteliği taşıyacaktır. Korona salgını kapsamında uzaktan çalışmaya elverişli işler bakımından evde çalışma yapılması mümkündür. Ancak uzaktan çalışmaya elverişli olmayan örneğin, fiilen iş yerinde çalışma gerektiren işlerde ise izin müessesesi uygulanmalıdır” dedi.


İşveren işçiyi ücretsiz izine çıkarabilir mi sorusuna da yanıtlayan Gökalp, virüs sebebiyle işçinin de ücretsiz izin talep edebileceğini, işverenin de işçiyi ücretsiz izne çıkartmak isteyebileceğini söyledi. Korona Virüsü Nedeniyle Karantinaya Alınan Bir Bölgede Kalan İşçi Veya İşverenin İş Kanunu kapsamındaki haklara da değinen Gökalp, "İş Kanunu 24/III’e göre, işçinin çalıştığı iş yerinde bir haftadan fazla süre ile işin durmasını gerektirecek zorlayıcı sebepler ortaya çıkarsa işçi iş sözleşmesini haklı nedenle feshedebilir. İşveren açısından ise İş Kanunu 25/III’e göre, işçiyi iş yerinde bir haftadan fazla süre ile çalışmaktan alıkoyan zorlayıcı bir sebebin ortaya çıkması halinde işveren işçinin iş sözleşmesini haklı nedenle feshedebilir. Ayrıca, İş Kanunu 24/I-b’ye göre İşçinin sürekli olarak yakından ve doğrudan buluşup görüştüğü işveren yahut başka bir işçi bulaşıcı veya işçinin işi ile bağdaşmayan bir hastalığa tutulursa işçi iş sözleşmesini haklı nedenle feshedebilir" diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul İBB Başkanı İmamoğlu’nun “İhaleye fesat karıştırma” duruşması ertelendi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun Beylikdüzü Belediye Başkanlığı döneminde “İhaleye fesat karıştırdığı” iddiasıyla yargılandığı davanın duruşması 31 Mayıs’a ertelenirken savcılık bilirkişi raporuna itiraz etti. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun Beylikdüzü Belediye Başkanlığı döneminde “ihaleye fesat karıştırdığı” iddiasıyla 3 yıldan 7 yıla kadar hapis talebi ve “siyasi yasak” yargılandığı davanın bugün Büyükçekmece Adliyesi’nde görülmesine devam edildi. Davaya Başkan İmamoğlu katılmazken avukatları hazır bulundu. İmamoğlu ve beraberindeki 6 kişinin daha yargılandığı davada bilirkişi tarafından hazırlanan rapora savcılık tarafından itiraz edildi. Mahkemede İmamoğlu avukatının ve iddia makamının sözleri dinlendikten sonra bilirkişi raporuna iddia makamının da itirazının değerlendirilmesi üzerine duruşmanın 31 Mayıs saat 10.30’a ertelendiği açıklandı. Mahkeme sonrası açıklama yapan İmamoğlu’nun avukatı Kemal Polat, konunun İmamoğlu açısından suç teşkil etmediğini ifade ederek, “Soruşturma izinin iptal edildiği bir danıştay kararı var. Bu danıştay kararına rağmen savcılık bir muhasebeciye bilirkişi incelemesi yaptırmıştır. Bu muhasebeci bilirkişi eylemlerini gözetim ve denetim görevini yerine getirmediği bahisle ihaleye fesat karıştırma kapsamında bir rapor sunmuştur. Bu rapor içerisinde gerçeklikle alakalı olmayan özellikle bir örnek verecek olursak Beylikdüzü Belediyesi’nde o dönemde iç denetçi olmamasına rağmen iç denetçinin yazılı raporu ve bildirimine rağmen bu ihaleyi iptal etmediğini ileri sürebilmiştir. Bu denli bir cürretkar bilir kişi raporu vardır. Danıştayın kaldırma kararına ve bilirkişi raporunda dahil bir sorumluluk ileri sürülememesine rağmen devam eden bir yargılamada bugüne kadar geldik” dedi. İBB Başkanı İmamoğlu’nun ara celsede verdiği ifade de ise, “ Görev yapan arkadaşlarımın hassas çalıştığına şahidim. Bahsi geçen olaylara hakim olmam mümkün değildir. Atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Suça konu ihaleyi hatırlamıyorum. Herhangi bir talimatım olmamıştır. Beraatimi talep ediyorum” dediği öğrenildi.