ÇEVRE - 04 Aralık 2020 Cuma 11:13

Balon balığı avı balıkçıları sevindirdi

A
A
A
Balon balığı avı balıkçıları sevindirdi

Mersinli balıkçılar, denizlerdeki biyolojik çeşitliliğe ve balıkçıların av araçlarına zarar veren balon balığı ekosistemini azaltmak için avcılık teşvikine başlanmasından memnun.

Mersinli balıkçılar, denizlerdeki biyolojik çeşitliliğe ve balıkçıların av araçlarına zarar veren balon balığı ekosistemini azaltmak için avcılık teşvikine başlanmasından memnun. Balıkçılar atılan adamın önemli olduğunu belirtirken, kapsamın daha genişletilmesi durumda daha fazla yarar sağlayacağını savundu.


Türkiye’deki denizlere ait olmayan, Kızıldeniz üzerinden ülkeye giriş yapan, istilacı ve diğer balık türlerine karşı zararlı olan balon balığının avlanmasının teşvik edilmesi için Resmi Gazete’de tebliğ yayımlandı. Buna göre 31 Aralık 2020 tarihine kadar 1 milyon balon balığı kuyruğu için balıkçılar ödeme alacak. Her bir kuyruk için 5 lira balıkçılara ödenecek. Balon balıklarının sadece kuyrukları için ödeme yapılacak. Balon balığı bütün halde karaya çıkartılırsa ödeme yapılmayacak. Destekleme kapsamında avcılığına izin verilen ve avlanılan balon balıklarının kuyruk kesimi, balıkçı gemilerinde insan sağlığına risk oluşturmayacak koşullar altında yapılacak.


Avlanılan balon balıkları, etik kurallar çerçevesinde balığın kafasına tek seferde sertçe vurularak öldürülecek. Ölen balon balıklarının kuyruk yüzgeci koruyucu eldivenler kullanılarak kuyruk sapından yapılacak kesi ile alınacak.



Balıkçılar memnun


Mersinli balıkçılar da yeni teşvikten memnun. Konuyla ilgili İHA muhabirine konuşan Akdeniz Olta Balıkçıları Derneği Başkanı Serkan Talha Koç, balon balıklarının bir süredir denizlerde olduğunu söyledi. Bu balıkların Kızıldeniz’den Akdeniz’e girdiğini söyleyen Koç, “Artık bu balıklar döngüye alıştıktan sonra sularımızda üremeye başladılar. Bu ciddi anlamda bir sıkıntıydı. Şimdi teşvik bu konuda çok iyi oldu. Çünkü bu balık döngüye zararlı bir tür. Kendi türleri dahil bütün türleri yiyebiliyor. Hatta birkaç vatandaşımıza da zarar verdi. Aslında yetkililer tam zamanında bu soruna el atma kararı aldı. Denizlerde bu balığı rahatsız eden bir tür olmadığı için çok rahat bir şekilde ürüyor. Dışarıdan görünümü sevimli duruyor ama asla değil. Tam tersine çok zararlı, tehlikeli bir tür. Denizlerdeki tüm canlıları, yumurtalarını yiyor ve insanlara da artık zarar vermeye başlıyor. Eğer önlemler ciddiye alınmaz ise bir süre sonra bu balıklar bizi sulara girdirmez. O nedenle buna önem gösterelim, insanlar ve deniz canlıları için çok tehlikeli bir tür. Bu teşvik yerinde oldu” dedi.



"10 oltanın 10’una balon balığı denk geliyor"


5 yıl önce attıkları 10 oltadan bir tanesine balon balığının denk geldiğini vurgulayan Koç, “Son yılları baz alacak olursak 10 oltanın 10’una da balon balığı denk gelebiliyor. Denk gelmese dahi oltanın ucunda farklı bir tür olsa bile o balığı yukarı çıkarana kadar balon balığı onu gelip yiyor. Yani artık oran çok yükseldi. Zaten çektiğiniz balıkların birçoğunun yarısı da olmuyor. Şimdi bir teşvik başladı. Tabi bu bir deneme süreci olacak. Balon balığı zehirli bir tür olduğu için bu balığı karaya çıkarmadan öldürmek. Zaten bu öldürülecek balon balığını kendi cinsleri onu yiyecek. Bize göre güzel bir teşvik oldu. İnşallah devamı da gelir. Tabi teşvikin üzerine balık tutanlardan çok sayıda mesaj aldık. Bu teşvikin şöyle bir püf noktası var. Bunu herkes yapamayacak. Bunu profesyonel anlamda bu işi yapan insanlar yapacak. Onun için de şartları var. Ümit ediyorum ki beklenen düzeye ulaşıldıktan sonra profesyonelin dışında olta balıkçıları da bunu yapacak ve tez zamanda bu sorunu ortadan kaldırmış olacağız” şeklinde konuştu.



"Birkaç yıldır sıkıntısını çekiyorduk"


Mersin Balıkçılar Derneği Başkan Yardımcısı Adnan Polat ise balon balığının birkaç yıldır sıkıntısını çektiklerini vurgulayarak, “Balon balığı istilacı bir balık türüdür. Ağlara yapışıyor, ağları kesiyor, balıkları yiyor. Diş ve çene yapısı çok kuvvetli bir balık. Yani her türlü balığı yeme özelliğine sahip. Tabi bu balıkların tutulmasına yönelik teşvikin çıkmasını bizde destekliyoruz. Bu teşvikten yararlanılacaklar daha da genişletilebilir. Çünkü bu teşvik sadece profesyonel balıkçılar olacak. Biz amatör balıkçılar içinde bunların çıkmasını istiyoruz. Oltaya giden bir vatandaşın bile balon balığı tuttuğu zaman gereken şartları yerine getirdiğinde bunun ücretini alabilsin ki biz bununla daha iyi mücadele edebilelim. Bazı tekneler özellikle balon balığı avlamak için çıkmaz çünkü gideri çok oluyor. Belki ücretlerde de biraz iyileştirme yapılırsa daha iyi olur” ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun En ucuz protein kaynağı: “1 kilosuyla 3 kişi doyuyor” Kırmızı et ve tavuk etine göre oldukça uygun olan somon balığının 1 kiloluk etiyle 3 kişi rahatlıkla doyabiliyor. Kilosu 100 TL’den satılan somona vatandaşlar oldukça fazla ilgi gösteriyor. Kırmızı etin kilosunun 500 TL’ye dayandığı Samsun’da tavuk etinin kilosu da her geçen gün zamlanıyor. Vatandaşlar, bu Ramazanda ayında protein ihtiyacını ise hem lezzetli hem yağlı hem de protein kaynağı deniz somonundan yana kullanıyor. Vatandaşlar ve balıkçılar kilosu 100 TL’den satılan somonun 1 kiloluk etiyle 3 kişinin, 2 kiloluk somonun etiyle de 6-7 kişinin rahatlıkça doyduğunu ifade ettiler. “2 kilo somon aldım 3 kişi 2 öğünde bu balığı tüketeceğiz” 2 kiloya yakın somonla 3 kişinin karnının 2 öğün doyacağını dile getiren Mustafa Okutken, “Ben somonu tercih ediyorum. Somon çok lezzetli ve faydalı bir balık. Bunların yanı sıra somonun fiyatı da oldukça uygun. Bugün 2 kiloya yakın somon aldım. 3 kişi 2 seferde bu balığı tüketeceğiz. Somonun buğulaması, tavası çok güzel oluyor. Zorlasak 2 kiloyla 6-7 kişi doyarız. 2 kilo kırmızı et alsak pahalı gelir. Biz hem faydalı hem de ucuz olduğu için somonu tercih ediyoruz” dedi. “Kalabalık aileler için en uygunu balık” Balığın özellikle kalabalık aileler için en uygun yiyecek olduğunu vurgulayan Osman Bütüner, “Ramazan’da en fazla tükettiğimiz balık somon oluyor. 1 kilo balıkla 3-4 kişi doyuyoruz. Lezzeti güzel ve ayrıca kilosu da 100 TL. Kıyma veya kuşbaşı et salsak kilosu 500 TL’ye dayanıyor. Balık 50 TL’den 200 TL’ye kadar var. Kalabalık aileler için en uygun giden balık olduğu için tercih ediyoruz” diye konuştu. “1 kilo somonla 3 kişi rahatlıkla doyuyor” Ramazan ayında somona olan ilginin arttığını belirten balık satıcısı Onurcan Köse ise “Sezonun bitmesine az bir süre kaldı. Vatandaşların yakında avlanması yasak olacak mezgit, istavrit, barbun ve hamsi gibi küçük balıklara ilgi göstermesi gerekiyor. İstavrit, mezgit kilo 50, barbun da kilo 100 TL’den gidiyor ama vatandaşın gözdesi somon balığı. Ramazan ayında doyurucu olması ve kılçıksız olmasından dolayı en çok somona rağbet gösteriliyor. Tezgaha gelen 100 kişiden 90’ı somon alıyor. 1 kilo somonla 3 kişi rahatlıkla doyuyor. Çorba ve salata ile birlikte iftarı açıp, salata ile balığı tükettiğinde 3 kişi doyarak sofradan kalkabiliyor. Bunu da 100 TL’ye hallediyorlar. Şu anda memlekette en ucuz et kaynağı balık. Tavuk da kırmızı et de çok pahalı. Vatandaşlar bunu bildiğinden balığa, özellikle somona rağbet gösteriyor” şeklinde konuştu. Ayrıca Samsun’da çipura kilo 220 TL, levrek kilo 220 TL, tirsi kilo 100 TL ve hamsi de kilo 100 TL’den alıcı buluyor.
İstanbul ’’İşletmeler, hızlı teslimat için profesyonel kurye şirketlerini tercih ediyor’’ Online sipariş alan işletmeler hızlı teslimat konusunda yatırımlarını artırıyor. Bu konuda işletmelerin tercihi ise sektörün profesyonelleri oluyor. Restoran ve marketler online siparişlerin artması ile birlikte hızlı teslimat markalarına yöneldi. Hızlı teslimat markalarının restoran ve marketlerle yaptıkları iş birlikleri ve sektördeki gelişmelerle ilgili olarak Vigo’nun Satış Direktörü Fatih Yıldız açıklamalarda bulundu. Vigo Satış Direktörü Fatih Yıldız, hızlı teslimat sektörünün her geçen gün potansiyelini artırdığını, işletmeler için hızlı teslimat markaları ile iş birliği yapmanın ise artık bir gereklilik haline geldiğini belirtti. “Restoran ve marketler için artık olmazsa olmaz” Hızlı teslimat markalarıyla iş birliği yapmanın restoran ve marketler için artık olmazsa olmaz olduğunu anlatan Fatih Yıldız, sektörün her geçen gün büyüdüğünü ve Vigo’nun küçük, orta ve büyük tüm işletmelere uygun koşullar oluşturduğunu dile getirdi. Yıldız, işletmelerin hızlı teslimat için profesyonel kurye şirketlerini tercih ettiğini vurguladı. Yıldız, konu hakkında şöyle konuştu: “Hızlı teslimat evde ya da ofiste insanların en önemli konforu haline geldi. İstediğiniz zaman istediğiniz siparişi verebiliyorsunuz ve siparişiniz çok kısa sürede kapınızda oluyor. Bu imkan tabi ki insanların zamandan kazanmasını sağlıyor. Restoran ve marketler de artık bu durumun kendileri için önemli bir gelir kalemi olduğunun farkına vardı. Ancak tabi işin operasyonel ve mali boyutlarını düşündüklerinde ortaya büyük bir efor çıkıyor. Burada da Vigo olarak biz devreye giriyoruz. “5 bini aşkın kuryemizle 40 şehirde müşterilerimize hizmet veriyoruz” Şirketimiz bugün 5 bini aşkın kuryesiyle 40 şehirde müşterilerine hizmet sağlayan bir hızlı teslimat markası. Müşterilerimize sunduğumuz teknolojiyle onların canlı kurye takibini, sipariş takiplerini kolaylıkla yapmalarını, gün sonunda ve ay sonunda yapacakları hesaplamaları kolaylıkla yapabilmelerini sağlıyoruz. Bugün bir restoran kendi kurye operasyonunu yapmak istese; motosiklet almak zorunda, kuryenin maaşı, sigortası var sonra motorun bakımı, yakıtı derken birçok şeyle uğraşmak zorunda kalacak. Hatta motor arızalansa ya da kuryesi rahatsızlansa yerine birini bulmaya çalışacak ya da siparişlere dönemeyecek bu da yine maddi kayıplara sebep olacak. “Vigo ile çalışan işletmeler sadece kazançlarını düşünüyorlar” Bir de işletmenin Vigo ile çalıştığını düşünelim. Bizden kaç kurye talebinde bulunduysa istediği saatlerde istediği sayıda kuryemiz hazır oluyor. Olası bir aksilikte kuryemizin yerine başka bir kurye arkadaşımız geliyor ve hiç eksilmeden operasyonlarını devam ettirebiliyorlar. Kuryenin alacağı ücreti, motosiklet masraflarını da düşünmüyorlar. Profesyonel hizmet almanın en güzel yanı da tam olarak bu. Bu yüzden şirketimiz ile çalışan işletmeler sadece kazançlarını düşünüyorlar diyebilirim. “Kurye ihtiyacı olan restoran ve marketler ne yapmalı?” Kurye ihtiyacı olan restoran ve marketler kendilerine uygun şartlarda ve bütçede hizmet almak için Vigo’nun resmi web sayfasına girerek ‘Kurye ihtiyacım var’ seçeneği üzerinden bizlere başvuru yapabilirler. Satış ekibimiz hemen kendileriyle iletişime geçerek onlara destek olacaklar. Sonrasında şirketimizle ile çalışmanın rahatlığını yaşamak onlara kalıyor.”
Sivas Uçurumun kıyısındaki türbeye ziyaretçi akını Sivas’ta uçurumun kıyısında bulunan, Peygamber Efendimizin sancaktarlarından Abdulvahap Gazi hazretlerinin türbesi, Ramazan ayında ziyaretçi akınına uğradı. Sivas’ta Yukarı Tekke mevkiinde uçurumun kıyısında bulunan, Abdulvahap Gazi hazretlerinin türbesi Ramazan ayında ziyaretçi akınına uğradı. Türbenin ziyaretçilerinden Kemal Baklacıbaşı, türbede yatan zatın büyük bir zat olduğunu belirterek, “Abdulvahap Gazi büyük bir zattır. Peygamber efendimizin sancağına nail olmuş çok değerli bir insan. Buraya gelmenin maneviyatı çok farklı, huzur veriyor. Geldiğimde huzur içinde oluyorum.” Dedi. Erdal Polat ise, “Mübarek Abdulvahap Gazi hazretlerinin camisi ve türbesindeyiz. Kendisi burada şehit düşmüş. Tekke dediğimiz bu yerde yatmaktadır. Her cuma buraya geliyorum. İnsan buraya gelince huzur buluyor” dedi. Abdulvahap Gazi kimdir? Kültür Bakanlığı kayıtlarına göre Abdulvahap Gazi, Emeviler döneminde yaşamış ve İslam kuvvetleriyle Anadolu seferine katılmış ünlü bir ordu komutanıdır. Taberi ve İbnü’l Kesir, Abdulvahap Gazi’nin 731 yılında şehit düştüğünü belirtir. Abdulvahap Gazi, Battal Gazi’nin ve Ahmet Turan Gazi’nin silah arkadaşıdır. Abdulvahap Gazi’nin Sivas’tan başka İznik, Elazığ ve Bayburt’ta da türbe ve makamları bulunmaktadır. Peygamber Efendimizin sancaktarı Rivayetlere göre Abdulvahap Gazi, Peygamber Efendimizin sancaktarıdır. Peygamber Efendimize ait mübarek emanetleri Malatya’ya gidip Battal Gazi’ye teslim etmiştir. Daha sonra Battal Gazi ve Ahmet Turan Gazi, Anadolu’yu İslamlaştırmak için birlikte hareket etmişlerdir. Abdulvahap Gazi, Soğuk Çermik yakınlarındaki bir savaş sırasında Ahmet Turan Gazi ile birlikte şehit düşmüş; sel sularına kapılarak kaybolmuştur. Daha sonra görülen bir rüyanın ardından bedeni bulunarak, Yukarı Tekke’de uçurumun kenarında defnedilmiştir.
Artvin Trafik kazasında hayatını kaybeden İHA Artvin eski muhabiri son yolculuğuna uğurlandı Artvin’de önceki gün meydana gelen kazada hayatını kaybeden İHA Artvin eski muhabiri Tolga Gül son yolculuğuna uğurlandı. Kaza, Çarşamba günü merkeze bağlı Oruçlu köyünde saat 18.00 sıralarında meydana geldi. Alınan bilgiye göre, 34 FZJ 841 plakalı Dacia Duster aracın sürücüsü gazeteci Fatih Tüysüz’ün (37), Yusufeli’nden Artvin’e dönüş yolunda iken direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu otomobil yol kenarında bulunan kayalara çarptı. Çarpmanın etkisiyle sürücü ve yanında bulunan İHA’nın Artvin eski muhabiri Tolga Gül (48) yaralandı. Hastane kaldırılan Gül, yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Hayatını kaybeden gazeteci Gül için bugün veda töreni düzenlendi. Bir dönem Artvin Gazeteciler Cemiyeti Başkanlığı yapan Gül’ün cenazesi veda töreni için cemiyetin önüne getirildi. Burada yapılan veda töreninde meslektaşları fotoğraf makinesi, kalem, bilgisayar, gazeteler ve Trabzonspor bayrağı ile Gül’ün tabutunu karşıladı. Gül, cenaze namazının kılınması için Merkez Camii’ne götürüldü. Gözyaşları içerisinde kılınan cenaze namazının ardından gazeteci Gül, aile kabristanlığına defnedildi. Cenazeye katılan Gül’ün 5 yaşındaki kızı Irmak, 19 yaşındaki oğlu Eray ve eşi Arzu Gül gözyaşlarına hakim olamadı. Veda töreninde konuşan gazeteci Tolga Gül’ün eşi Arzu Gül, “Tolga ile önce arkadaş olduk. Sonra dost olduk. Sonra baktık ki bizden çok güzel eş olur ve nişanlandık. 24 yıldır Tolga ile evliydim. Tolga ile hep tartıştık. Tolga’nın Artvin sevdası üzerine tartıştık. Bizim sesimiz evde başka bir şeyden ötürü çıkmadı. Tolga’yı hep eleştirdiler ben üzüldüm. Tolga’ya dedim ki seni çok eleştiriyorlar ben dayanamıyorum. Sen bunları hiç hak etmiyorsun diyordum. O da boş ver derdi. Ben iddia ediyorum ki Artvin’i Tolga’dan daha fazla seven olmadı. Biz son 15 gündür Tolga ile bir araya gelemedik. Sürekli Arzu cumartesi işim bitiyor. Pazar günü çok yoğun olacağım. Cumartesi sizle ilgileneceğim dedi. Bekledik ama olmadı” şeklinde konuştu.