GENEL - 11 Haziran 2019 Salı 16:47

Bozdoğan: “Kentsel dönüşümü başlatmak boynumuzun borcudur”

A
A
A
Bozdoğan: “Kentsel dönüşümü başlatmak boynumuzun borcudur”

Tarsus Belediye Başkan Haluk Bozdoğan, 3 yıl içerisinde 4 mahallede kentsel dönüşümü başlatacaklarını belirterek, “Duatepe, Gaziler, Bağlar ve Cetvel’de kentsel dönüşümü mutlaka ama mutlaka yapacağız.

Tarsus Belediye Başkan Haluk Bozdoğan, 3 yıl içerisinde 4 mahallede kentsel dönüşümü başlatacaklarını belirterek, “Duatepe, Gaziler, Bağlar ve Cetvel’de kentsel dönüşümü mutlaka ama mutlaka yapacağız. Bunu yapmak boynumuzun borcudur” dedi.


Tarsus Belediyesi 2019 yılı Haziran Ayı Olağan Meclis Toplantısı’nın birinci birleşimi meclis salonunda yapıldı. Belediye Başkanı Bozdoğan başkanlığında gerçekleştirilen toplantıda, komisyon ile müdürlüklerden gelen gündem maddeleri görüşüldü.



Çukurova Belediyeler Birliği üyeliği iptal edildi


Çiftçi Malları Mukarebe Heyeti, Çiftçi Malları Koruma Meclisi ve Tarsus Gıda İhtisas Organize Sanayi Bölgesi Müteşebbis Heyetine üye seçimlerinin yapıldığı toplantıda, Çukurova Belediyeler Birliği üyeliği, organizasyon ve projelerde yeterli verim alınmadığı gerekçesiyle oy çokluğuyla iptal edildi. Toplantıda ayrıca, Fen İsleri Müdürlüğü bünyesinde kullanılmak üzere 2 adet greyder satın alınmasına ilişkin İller Bankası’ndan 3 milyon 750 bin TL kredi kullanılmasına ilişkin teklif oy birliğiyle kabul edildi.



Pazarcı esnafının tahsis ücreti 135 liraya indirildi


Tarsus Seyyar Pazarcılar Dernek Başkanı Mehmet Oktay’ın pazar tahsis ücretlerinin düşürülmesi talebi de oy birliğiyle kabul edildi. Alınan kararla birlikte pazarcı esnafından aylık 200 lira olarak alınan tahsis ücretleri 1 Temmuz 2019 tarihi itibarıyla 135 liraya düşürüldü. Başkan Bozdoğan, yaşanan ekonomik bunalım nedeniyle esnafın zor zamanlar geçirdiğini belirterek, bir nebze de olsa esnafa destek olma gayreti içerisinde olduklarını söyledi.



“Kentsel dönüşümde verdiğimiz sözleri tutacağız”


Dilek ve temenniler bölümünde konuşan Başkan Bozdoğan, 3 yıl içerisinde 4 mahallede kentsel dönüşümü başlatacaklarını söyledi. Bozdoğan, “Duatepe, Gaziler, Bağlar ve Cetvel’de kentsel dönüşümünü mutlaka ama mutlaka yapacağız. Bu boynumuzun borcu, bunu mutlaka başaracağız. Şu an en büyük yoğunluğumuz, belki de hepimizin tartışması gereken en önemli olay stratejik plan, yani Tarsus’un kentsel hizmet planı. Bununla ilgili yasaya göre, her seçimden sonra 6 ay içerisinde bu plan bir an önce hazırlanır ve bakanlığa bildirilir. Belediye Başkan Yardımcısı arkadaşlarımız, müdürlerimiz, çok kıymetli bir ekip var. Deyim yerindeyse ağaç dallarıyla gürler. Her katıldığım toplantıda, her gece toplantısında bu stratejik planı tek tek ortaya koyuyoruz. Elbette ki, bu stratejik planın Tarsus’un her tarafında, her mahallesinde, her caddesinde, her köyünde yaşayan insanların sesi olması ve onların göstergesi olması gerekiyor” diye konuştu.



“Stratejik Planda başarısız olma gibi bir durumumuz asla olamaz”


Stratejik Plan çerçevesinde akademik çalışma da yaptıklarını dile getiren Bozdoğan, “Bunlar eskiden çok önemsenmeyen daha detaylı yapılan planlardı ama son yıllar baktığınız zaman öylesine önem taşımaya başladı ki, yarın Sayıştay ya da bir denetim olayı geldiği zaman ilk olarak sizin bu planınıza bakacaklar. Ne kadar başarılısınız, birlikte ne başarıyorsunuz bunu ortaya koyacaklar. Eğer planınızda bir başarısızlık varsa sizi direk olarak başarısız bir belediye olarak lanse edecekler. Bizim böyle bir planda başarısız olma gibi bir durumumuz asla olamaz. 400 bine yaklaşan bir nüfusu yönetiyoruz. Elbette bizler de dar gelen yüzüğü parmağımıza takmıyoruz. Elbette işimizi çok iyi biliyoruz. Kentin sorunlarını iyi biliyoruz. Özellikle dört başlık altına koyduğumuz üreten, eğiten, sağlıklı ve kültürlü Tarsus’u bu plan içerisinde her maddede tek tek tüm halkımın görmesi için her şeyi yapacağım. Biz bu planda ne kadar başarılı olursak, 5 yıl sonrasında bilin ki hem meydanlarda verdiğimiz sözleri tam tutmuş olacağız hem de o çağdaş Tarsus’un görüntüsünü ortaya koymuş olacağız” ifadelerini kullandı.



Bozdoğan, MHP İlçe Başkanı Bodur’un sosyal medyada linç edilmesine tepki gösterdi


Bozdoğan, Bayram ziyaretleri kapsamında, Kenzin Mahallesi’nde halkla bir araya geldiği esnada MHP İlçe Başkanı Ertuğrul Bodur ile birlikte çekilen fotoğraf üzerine yapılan olumsuz eleştiri ve yorumlara ise sert tepki gösterdi. Bozdoğan, “Benim bayramda çok üzüldüğüm sadece bir konu oldu. Çok değerli ilçe başkanımızla bir köyde karşılaştık, birlikte bir masaya oturduk. Sayın Bodur, benim 30 yıllık dostum. Dostluklar öyle kolay değil. George Washington, ‘Dostluk yavaş büyüyen ağaca benzer’ der; bizdeki dostluklar da öyle. Siyasi olarak farklılığımız olabilir, ideolojik olarak da farklılığımız olabilir ama dostluk kavramında siyasi olarak her şeyi koymamanız gerekir. Aynı masaya oturduğumuz ilçe başkanımız için çok ağır laflar söylendi. Değerli dostlarım şiddeti reddetmek, sevginin yasasına boyun eğmek, bakın o zaman işte Tarsus’u Tarsus yapar. Sosyal medya üzerinde yıllardır var olan ve emek veren o insanlar bir görüntüyle, bir resimle alaşağı ediliyorsa yazıklar olsun. Ben haddimi de bilirim, haklarımı da bilirim. Kendi yakınımdaki arkadaşlarıma çok değer veririm, yoldaşlarıma değer veririm, çünkü bunlar dostluktur. Ama bazı insanları lütfen eleştirirken, hele hele yerin dibine batırırken lütfen onların ne yaptıklarını, nasıl çalıştıklarını bir sorgulayın” şeklinde konuştu.


MHP’li meclis üyeleri adına söz alan Ali Şimşek ise “Sayın Başkanımızın demokratik ve katılımcı tavırlarından dolayı teşekkür ediyorum. Bundan sonra da bu katılımcı ve istişareli şekilde verilecek kararların Tarsus’a çok daha hayırlı olacağı kanaatini taşıyorum. Ben gurubum adına teşekkür ediyorum” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Çekmeköy Belediyesi’nden 23 Nisan çocuk şenliği sürprizi Çekmeköy Belediye 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı Şehit Üsteğmen Arif Kalafat Doğa Parkı’nda düzenleyeceği 23 Nisan Çocuk Şenliğiyle kutlayacak. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı tüm yurtta olduğu gibi Çekmeköy’de de büyük bir coşku ve heyecanla kutlanacak. İlçe kaymakamlığı koordinasyonunda düzenlenecek resmi törenlerin ardından 13.00-18.00 saatleri arasında Şehit Üsteğmen Arif Kalafat Doğa Parkı’nda düzenlenecek 23 Nisan Çocuk Şenliği, 7’den 70’e binlerce Çekmeköylünün katılımıyla tam bir bayram havasında geçecek. Eğlenceli aktiviteler, animasyon gösterileri, atölye alanları, dj performans, ikramlar, karikatür çizimi Atölyesi ve oyun alanları ile dolu dolu geçecek şenlikte final MASALbozanLAR konseriyle yapılacak. Muhtemel bir karışıklığın önüne geçilebilmesi ve tüm çocukların etkinliklerden faydalanabilmesi için şenlik alanında yer alacak atölyelerden faydalanmak isteyen vatandaşların aynı gün etkinlik alanında kayıt yaptırmaları gerekiyor. Çocuk şenliğine katılmak isteyen vatandaşlar için tüm muhtarlıklardan 23 Nisan Salı Günü saat 11.00’dan itibaren servisler kaldırılacak. Çekmeköy’de bayram coşkusunu tüm komşularımızla birlikte yaşayacağız diyen Başkan Orhan Çerkez, “Çekmeköy’de 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımızı büyük bir coşku ve heyecanla tam bir bayram havasında kutlayacağız. Yavrularımızın yüzleri gülecek doyasıya eğlenecekler. Ailelerimiz de oluşturduğumuz bu sosyal ortamda bir nebze olsun nefes alacak ve rahatlayacaklar. Günün sonunda genç, yaşlı ve çocuk tüm yüzler gülecek. Bu gülümsemeler bizim çalışma şevkimizi artıracak, motivasyon kaynağımız olacak. İnanıyorum ki herkes doyasıya eğlenecek. Tüm komşularımı bu önemli şenlikte aramızda görmek dileğindeyim“ dedi.
Van Yağış sonrası Van Gölü’nün su seviyesi yükselmeye başladı Van’da şubat ve mart aylarında yoğun kar yağışının, nisan ayında ise yağmurun etkili olması dünyanın sodalı en büyük gölü olan Van Gölü’nün su seviyesinde iyileşmeye neden oldu. Dünyanın sodalı en büyük gölü olan Van Gölü, 2019-2023 yılları arasında küresel iklim değişikliğinin etkisiyle büyük ölçüde su kaybı yaşadı. Bu yılın ilk 4 ayında yağışların yoğun miktarda düşmesi ise Van Gölü’nün seviye kaybı için umut oldu. Son 30 yılın en bereketli yılını yaşayan havza, ihtiyaç duyduğu suya kavuşmuş oldu. Nisan ayıyla birlikte dağlardaki karın eriyerek akarsularla buluşması ve yağışların yağmur şeklinde düşmeye devam etmesi Van Gölü’nün su seviyesinin yükselmeye başlamasını sağladı. “İhtiyaç duyduğu yağışın önemli bir kısmını kazanmış oldu” İHA muhabirine konuşan Van YYÜ Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Faruk Alaeddinoğlu, Van Gölü ‘nün 90’lı yıllarda düşen yağışlarla ciddi bir iyileşmeye gittiğini, 2000’li yıllarda da seviyenin yavaş yavaş düştüğünü ve son 5 yılda da önemli ölçüde alan kaybettiğini hatırlattı. Ancak 2024 yılı ile birlikte şubat ve nisan aylarında yağışların zirve yapmasının havzaya pozitif bir katkı sunduğunu ifade eden Prof. Dr. Alaeddinoğlu, “Düşen yağışların önemli bir kısmı özellikle mart ayında kar şeklinde gerçekleşti. Nisanda ise bu yağışlar yağmur şeklinde gerçekleşti. Dolayısıyla havza 2024 yılı için ihtiyaç duyduğu yağışın önemli bir kısmını kazanmış oldu. Bu bize şunu gösteriyor; düşen yağışlar özellikle Van Gölü’nde bir iyileşmeye neden olacak. Bu iyileşme de Haziran ve Temmuz aylarına kadar da devam edecek” dedi. “Havzada bir su yönetimine ihtiyaç var” Bu yıl yağış miktarı açısından iyi olduğunu ancak bir sonraki yılların kurak geçme ihtimaline karşı havza için bir su yönetimine ihtiyaç olduğunun altını çizen Alaeddinoğlu, “Yani bu yağışlar bundan sonraki süreçte de devam edecek anlamına gelmiyor. Evet, bu yağışlar pozitif anlamda bir katkı sunabilir. Ancak geleceğe ilişkin iklim değişikliğinde herhangi bir değişiklik yok. Dünya her geçen yıl ve her geçen ay daha fazla ısınıyor. Havza bundan nasibini alacak. 2024-2025 yılı için öngörülerimiz pozitif anlamda havzanın lehine gerçekleşebilir. Ancak 2026-2028 yılları belki yaz ayları boyunca yaşanacak bir sıcaklıktaki artış ve şiddetli buharlaşma bu düşen yağışların belli ölçüde kaybolmasına neden olabilir. Dolayısıyla biz Van Gölü Havzası’ndaki bütün taraflar olarak havzanın suyunu yönetmek zorundayız” diye konuştu. “Devam edecek yağışlar sel ve taşkınlara neden olabilir” İleri dönemlerde yaşanması muhtemel sel ve taşkın konusunda da uyarıda bulunan Alaeddinoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Havzaya düşen yağışlar hakikaten son yıllarda kaydedilmiş son 30 yılın en yüksek değerleridir. Tabii diğer taraftan yüksek dağlık kesimlere düşen karların erimesiyle birlikte önümüzdeki günlerde muhtemel sağanak yağışların aslında başka türlü sonuçlar doğurması mümkün olabilir. Özellikle bu geçiş mevsiminde havaların ısınmasıyla birlikte atmosferin daha fazla su tutma kapasitesine sahip olduğunu düşünürsek, sellerin ve taşkınların ortaya çıkacağı bir tablo da ortaya koyabilir. Dolayısıyla sadece havzaya düşen yağışın içme, kullanma ve sulama suyu açısından düşünmemek lazım. Muhtemel yüksek düzeyde gerçekleşecek olan yağışların da bir şekilde yönetilmesi, yani o yağışların muhtemelen etkileyeceği alanların doğru tespit edilmesi ve önceden o alanların bilgilendirilmesi ya da gerekiyorsa birtakım adımların atılması gerekiyor.”
Van Yağış sonrası Van Gölü’nün su seviyesi yükselmeye başladı Van’da şubat ve mart aylarında yoğun kar yağışının, nisan ayında ise yağmurun etkili olması dünyanın en büyük sodalı gölü olan Van Gölü’nün su seviyesinde iyileşmeye neden oldu. Dünyanın en büyük sodalı gölü olan Van Gölü, 2019-2023 yılları arasında küresel iklim değişikliğinin etkisiyle büyük ölçüde su kaybı yaşadı. Bu yılın ilk 4 ayında yağışların yoğun miktarda düşmesi ise Van Gölü’nün seviye kaybı için umut oldu. Son 30 yılın en bereketli yılını yaşayan havza, ihtiyaç duyduğu suya kavuşmuş oldu. Nisan ayıyla birlikte dağlardaki karın eriyerek akarsularla buluşması ve yağışların yağmur şeklinde düşmeye devam etmesi Van Gölü’nün su seviyesinin yükselmeye başlamasını sağladı. “İhtiyaç duyduğu yağışın önemli bir kısmını kazanmış oldu” İHA muhabirine konuşan Van YYÜ Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Faruk Alaeddinoğlu, Van Gölü ‘nün 90’lı yıllarda düşen yağışlarla ciddi bir iyileşmeye gittiğini, 2000’li yıllarda da seviyenin yavaş yavaş düştüğünü ve son 5 yılda da önemli ölçüde alan kaybettiğini hatırlattı. Ancak 2024 yılı ile birlikte şubat ve nisan aylarında yağışların zirve yapmasının havzaya pozitif bir katkı sunduğunu ifade eden Prof. Dr. Alaeddinoğlu, “Düşen yağışların önemli bir kısmı özellikle mart ayında kar şeklinde gerçekleşti. Nisanda ise bu yağışlar yağmur şeklinde gerçekleşti. Dolayısıyla havza 2024 yılı için ihtiyaç duyduğu yağışın önemli bir kısmını kazanmış oldu. Bu bize şunu gösteriyor; düşen yağışlar özellikle Van Gölü’nde bir iyileşmeye neden olacak. Bu iyileşme de Haziran ve Temmuz aylarına kadar da devam edecek” dedi. “Havzada bir su yönetimine ihtiyaç var” Bu yıl yağış miktarı açısından iyi olduğunu ancak bir sonraki yılların kurak geçme ihtimaline karşı havza için bir su yönetimine ihtiyaç olduğunun altını çizen Alaeddinoğlu, “Yani bu yağışlar bundan sonraki süreçte de devam edecek anlamına gelmiyor. Evet, bu yağışlar pozitif anlamda bir katkı sunabilir. Ancak geleceğe ilişkin iklim değişikliğinde herhangi bir değişiklik yok. Dünya her geçen yıl ve her geçen ay daha fazla ısınıyor. Havza bundan nasibini alacak. 2024-2025 yılı için öngörülerimiz pozitif anlamda havzanın lehine gerçekleşebilir. Ancak 2026-2028 yılları belki yaz ayları boyunca yaşanacak bir sıcaklıktaki artış ve şiddetli buharlaşma bu düşen yağışların belli ölçüde kaybolmasına neden olabilir. Dolayısıyla biz Van Gölü Havzası’ndaki bütün taraflar olarak havzanın suyunu yönetmek zorundayız” diye konuştu. “Devam edecek yağışlar sel ve taşkınlara neden olabilir” İleri dönemlerde yaşanması muhtemel sel ve taşkın konusunda da uyarıda bulunan Alaeddinoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Havzaya düşen yağışlar hakikaten son yıllarda kaydedilmiş son 30 yılın en yüksek değerleridir. Tabii diğer taraftan yüksek dağlık kesimlere düşen yağışların erimesiyle birlikte önümüzdeki günlerde muhtemel sağanak yağışların aslında başka türlü sonuçlar doğurması mümkün olabilir. Özellikle bu geçiş mevsiminde havaların ısınmasıyla birlikte atmosferin daha fazla su tutma kapasitesine sahip olduğunu düşünürsek, sellerin ve taşkınların ortaya çıkacağı bir tablo da ortaya koyabilir. Dolayısıyla sadece havzaya düşen yağışın içme, kullanma ve sulama suyu açısından düşünmemek lazım. Muhtemel yüksek düzeyde gerçekleşecek olan yağışların da bir şekilde yönetilmesi, yani o yağışların muhtemelen etkileyeceği alanların doğru tespit edilmesi ve önceden o alanların bilgilendirilmesi ya da gerekiyorsa birtakım adımların atılması gerekiyor.”
Aydın Didim’de kıyı temizliği çalışması gerçekleştirildi Aydın’ın Didim ilçesinde belediye ekipleri, bir gönüllü grubunun üyelerinin de desteğiyle birlikte kıyı temizliği çalışması gerçekleştirerek, çevre kirliliğine dikkat çekti. Türkiye’nin önemli turizm kentleri arasında yer alan ve uzun bir sahil şeridine sahip olan Didim’de, insanların ve deniz canlılarının sağlığını korumak ve farkındalık oluşturmak amacıyla kıyı temizliği çalışması gerçekleştirildi. Çevre ve sahil temizliğine dikkat çekmek isteyen yabancı uyruklu vatandaşlardan oluşan bir gönüllü grubunun üyeleri ve Didim Belediyesi Temizlik İşleri Müdürlüğü’ne bağlı ekipler tarafından Manastır Koyu’nda yapılan kıyı temizliği çalışmasına Didim Belediye Başkanı Hatice Gençay, Belediye Başkan Yardımcısı Aydan Aşık Turgut ve Belediye Meclis Üyeleri de katıldı. Farkındalık çalışmasında, sahilde toplanan çöpler, geri dönüşüm malzemeleri ve izmarit atıkları belediye personelleri ve gönüllüler tarafından toplanarak ortadan kaldırılırken, etkinlik ile ilgili açıklamalarda bulunan Didim Belediye Başkanı Hatice Gençay; "Nadide güzellikteki koylarından biri olan Manastır Koyu’nda, Temizlik İşleri Müdürlüğü’nde görevli olan çalışma arkadaşlarımla ve gönüllü yabancılarımızla birlikte kıyı temizleme çalışması yaptık. Bu duyarlılığın ve farkındalığın artması ve gelişmesinin hepimizin sorumluluğu olduğunu unutmayalım" ifadelerine yer verdi.