- 29 Haziran 2020 Pazartesi 11:35

En güvenli veri merkezleri NGS sahasında kuruluyor

A
A
A
En güvenli veri merkezleri NGS sahasında kuruluyor

Rosenergoatom Genel Müdür Yardımcısı, Ekonomi ve Finans Müdürü Sergey Migalin, veri merkezinin nükleer santrale doğrudan bağlanmasının, dış ağları tamamen ortadan kaldırması nedeniyle ciddi teknik kaza ihtimalini de önemli ölçüde azalttığını söyledi.

Rosenergoatom Genel Müdür Yardımcısı, Ekonomi ve Finans Müdürü Sergey Migalin, veri merkezinin nükleer santrale doğrudan bağlanmasının, dış ağları tamamen ortadan kaldırması nedeniyle ciddi teknik kaza ihtimalini de önemli ölçüde azalttığını söyledi.


Büyük miktarlarda verilerin saklanması ve yönetilmesi küresel düzeyde büyük bir ihtiyaç haline dönüşmüş durumda. Dünyada finanstan teknolojiye, arama motorlarından sosyal ağlara kadar pek çok alanda markalar, verilerini daha güvenli merkezlerde depolamak, enerji ihtiyacını optimize etmek için çalışıyor. Devlet verileri, biyometrik veriler ve tıbbi bilgiler gibi yüksek öneme sahip bilgilerin ya da fiziki güvenlik önlemi gerektiren hassas verilerin saklanmasında ise elektrik enerjisini nükleer santrallerden sağlayan veri merkezleri dikkat çekiyor.


Veri merkezleri tasarlanırken yüksek performansta kullanılabilirlik, sistemin devamlılığı, hataya dayanıklılık gibi gereksinimler enerji tüketim miktarı ve tüketilen enerjinin kontrolünü zorunlu hale getiriyor. Araştırmalara göre, Bilgi ve İletişim Teknolojileri (BİT) toplam küresel karbondioksit (CO2) salınımının yüzde 2’sini küresel enerji tüketiminin yüzde 3’ünü oluşturuyor. Veri merkezleri de BİT enerji tüketiminde en yüksek paya sahip enerji tüketicileri olarak ortaya çıkıyor. Tükettiği enerjinin optimizasyonunun gereklilik haline geldiği veri merkezleri arasında, enerjisini düşük karbon emisyonuna sahip nükleer enerjiden alanlar, güvenlik, ekonomik ve çevresel özellikleriyle öne çıkıyor.



Diğerlerine göre avantajı yüksek


Akkuyu Nükleer Güç Santrali’ni inşa eden Rusya Devlet Atom Enerjisi Kurumu Rosatom’un elektrik enerjisi bölümü Rosenergoatom, ilk kez Kalinin Nükleer Güç Santrali’nde kurduğu veri merkezini, birkaç NGS sahasında daha kurmaya hazırlanıyor. Nükleer santral alanlarında kurulan veri merkezleri, inşaat maliyetinin düşük olması, yüksek güvenlikli bir sahada kurulması, kesintisiz enerjiye sahip olması ve temiz enerji tüketerek iklim değişikliği ile mücadeleye katkısı gibi özelliklerle diğerlerinden ayrılıyor.


“Dünyanın herhangi bir ülkesinde nükleer santralin bulunduğu alan, nükleer tesis olduğu için maksimum fiziksel güvenlik derecesine sahiptir” diyen Rosenergoatom Genel Müdür Yardımcısı, Ekonomi ve Finans Müdürü Sergey Migalin, ulusal veya federal düzeyde kritik öneme sahip veriler, biyometrik ve büyük hacimli istatistiksel veriler gibi yüksek güvenlik önlemler gerektiren verilerin depolandığı merkezlerin böyle bir sahaya yerleştirilmesinin avantajlarına dikkat çekti.



Kesintisiz enerjiye sahip


Migalin, veri merkezinin nükleer santrale doğrudan bağlanmasının, dış ağları tamamen ortadan kaldırılması nedeniyle ciddi teknik kaza ihtimalini de önemli ölçüde azalttığını belirterek, “Aynı zamanda santralde, enerji cihazlarını, güç dağıtım sistemlerini kontrol etmek amacıyla 24 saat çalışan kadrolu personeller bulunmaktadır. Bu durum veri işleme merkezinin kesintisiz çalışmasını sağlar ve teknik sorun giderme süresini en aza indirir. Nükleer santral çevresinde, mevcut altyapıyı kullanarak veri merkezi de dahil olmak üzere çeşitli yardımcı alan ve tesisleri kurabileceğiniz güvenli bölge veya inşaat için uygun bir yer her zaman bulunur. Bir bütün olarak bakıldığında veri merkezinin inşaat maliyeti daha düşüktür ve bu da son tüketici fiyatına yansımaktadır” ifadelerini kullandı.



Kapasitesi yüksek


Enerjisini nükleer santrallerden alan veri merkezlerinde, kapasiteyi sınırlayacak neredeyse hiçbir şeyin olmadığını ifade eden Migalin, bu konuda şunları aktardı:


“Birkaç üniteli nükleer santrale, kapasitesi onlarca ve hatta yüzlerce MW olan veri merkezi bağlanabiliyor. Nükleer santrallere bağlı çalışan veri merkezlerinde, yüksek öneme sahip bilgiler veya fiziki güvenlik önlemleri gerektiren hassas veriler saklanıyor. Devlet verileri, biyometrik veriler ve tıbbi bilgiler bunlardan birkaçı.”



Bölgenin cazibe merkezi olmasını sağlar


Yüksek bant genişliğine ve kesintisiz güç kaynağına sahip veri merkezinin, bulunduğu bölgeye de yüksek avantaj sağlayacağını kaydeden Migalin şöyle konuştu:


“Enerji altyapı tesislerinin inşaatına genel yaklaşım, ülkenin coğrafi veya ekonomik gelişimi konusunda alınan belirli devlet kararlarına tabidir. Genel olarak, bu tarz tesisler sanayi merkezlerine yakın sanayi veya yoğun nüfuslu bölgelerde inşa edilir. Bu tür merkezler yüksek miktarda veri ve trafik üretir. Bu nedenle, veri işleme merkezlerinin aynı noktalarda konumlandırılması, yüksek bant genişliğine sahip hatlarla birbirine bağlanan ulusal düzeyde coğrafi olarak dağıtılmış veri merkezi ağının oluşturulmasını sağlar. Ayrıca, ülkelere dağılan, ancak tek bir operatör tarafından iletişimi sağlanan veri merkezi ağı, coğrafi ayrımın yüksek güvenilirliğini sağlar. Nükleer santrallerin ve veri merkezlerinin inşa edilmesi, bölgeyi yeni bir cazibe merkezi haline getirebilir.”



’Bulut’ kiralama maliyeti cazip


Ulusal veri merkezleri ağı, nükleer santrallerdeki hiper veri işleme merkezlerine ek olarak, genellikle daha küçük bölgesel veri merkezlerine de sahip. İçlerinde konteyner veri merkezlerinden, hiper veri merkezlerine bağlanarak tek bir veri işleme kümesi oluşturan modüler orta hacimli veri merkezlerine kadar çeşitli seçenekler bulunuyor. Günümüzde ’bulut’ sisteminin trend olduğunu hatırlatan Migalin, “Bu yüzden bir yer kiralamak artık o yerin fiziksel olarak kiralanması değil, yazılım ve hizmetlerin kiralanması anlamına geliyor. Dolayısıyla herhangi bir ticari kuruluş, veri merkezlerimizde ’bulut’ hizmetleri satın alma imkanına sahip ve genel itibariyle, bu tür hizmetler fiyat açısından da daha cazip” değerlendirmesini yaptı.



Bölge için istihdam oluşturuyor


Nükleer santrallerin ve veri merkezlerinin inşa edilmesinin bölgeleri yeni bir cazibe merkezi haline getirdiğini belirten Sergey Migalin, şöyle devam etti:


"Bulut sunucu bileşenlerini yöneten ve destekleyen, genel yaklaşım ve stratejiyi koordine eden merkezi uluslararası ekiplerimiz ve saha çalışmalarına destek sağlayan yerel ekiplerimiz mevcut. Bulunduğumuz bölgede yaşayanlara yönelik belirli istihdam oluşturuyoruz. Her veri merkezinde, altyapı mühendisliği, enerji, havalandırma ve soğutma konularında çalışan ve genel olarak veri merkezinin bulunduğu sahadan sorumlu yerel işletme personeli vardır. Buna ek olarak, santral görevlileri ve kontrol merkezinin çalışmasını sağlayan vardiyalı personelimiz de var. Zorunlu olarak yönetim, IT desteği ve bilgi güvenliği hizmetleri sağlayan birimler de veri merkezinde çalışıyor. Nükleer enerji santrali için ise sahasında veri merkezinin varlığı her şeyden önce kendi ihtiyaçlarını karşılamak demek. NGS sahasında yer alan veri merkezinde, santralin yönetim sistemleri, özellikle de onarım ve işletme destek sistemleri ve santral donanımına ait büyük verilerin yönetim sistemi, çeşitli IoT hizmetleri, tahmine dayalı analitik veriler ve dijital ikiz yer alıyor. Tüm bu devasa veri akışlarını kendi kaynaklarıyla en yüksek güvenlik standartlarına uyum sağlayarak işleten santral aynı zamanda somut bir tasarruf da elde ediyor."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" sergisi Kültür Bakanlığı desteğiyle açıldı Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" isimli resim ve heykel sergisi Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği ile Cumhuriyet Müzesi bünyesinde yer alan Sığınak Kültür Sanat’ta açıldı. Gazeteci Hande Fırat’ın “Devriamber” isimli sergisinin açılışı Ankara’da gerçekleştirildi. Sergiye, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım, MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural, Dışişleri Bakanı Başdanışmanı Nuh Yılmaz, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ahmet Yener, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören’in eşi Revna Demirören, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören Oktay ve çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise serginin açılışı için mesaj gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajını serginin açılışında gazeteci Hande Fırat okudu. Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında, "Basın ve sanat dünyamızın değerli temsilcileri, kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Nazik davetiniz için teşekkür ediyorum. Basınımızın önemli isimlerinden Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Sayın Hande Fırat’ın kendi ifadesiyle ’çınarlarını kaybedip kendileri çınara dönen kadınların hikayesini’ anlattığı resim ve heykel sergisinin başarılı geçmesini temenni ediyorum. Başarılı gazeteci kimliğinin yanı sıra, bu sergi vesilesiyle sanatçı yönünü de öğrenme fırsatı bulduğumuz Sayın Hande Fırat’ı tebrik ediyor, kendisine hem meslek hem de sanat hayatında muvaffakiyetler diliyorum. Sizlerin şahsında basın ve sanat camiamızın tüm mensuplarını, sergiye ilgi gösteren tüm sanatseverleri bir kez daha yürekten selamlıyorum” ifadelerine yer verildi. "Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" Fırat, serginin açılışı için Kültür ve Turizm Bakanlığının tüm personeline ve sergiyi açarken kendisine destek olan arkadaşlarına teşekkür etti. Hande Fırat, "Bu sergi, babalarını kaybeden tüm kız çocukları, tüm erkek çocukları ama özellikle kız çocuklarına atfen yapılmıştır. Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" dedi. Devrialem sergisinin farklı bir anlamı olduğunu belirten Bakan Ersoy, "Bir toplumun zenginliği, kültür ve sanatının derinliği ile ölçülüyor. Kültür ve sanat toplumda ne kadar yerleştiyse, toplumda ne kadar kabul gördüyse, o toplumda kültür ve sanat ne kadar iyi üretilebiliyorsa aslında toplum o derece zengin algılanıyor. O açıdan da biz Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak kültür ve sanatı her yönüyle desteklemeyi görev addediyoruz. Sadece sanat üretimi değil, vatandaşlarımızın kültür ve sanata rahat erişimi de çok çok önemli" şeklinde konuştu. Kültür Yolu Festivalleri ile vatandaşların kültür ve sanata rahat ve kolay erişmesini amaçladıklarını belirten Ersoy, "Vatandaşın sanata erişimi yeterli değil. O yüzden kültür ve sanat üretimini artırmak istiyoruz. Kültür sanatın toplumun sadece bir kesiminin ilgilendiği bir etkinlik olmasının dışına çıkmasını, toplumun her kesimlerinin eriştiği bir alan olması için çabalıyoruz. Bu sergide anlamlı bulduğumuz, toplumda bilinirliği yüksek, toplumda yer etmiş kişilerin kültür sanat üretimindeki katkıları, kültür ve sanat üretiminde pay sahibi olmaları aslında sanatın popülaritesini artırıyor" ifadelerini kullandı. Serginin anlamının önemli olduğunu belirten Bakan Ersoy, “Serginizin anlamı da çok önemli. Ben de babamı kaybettim ama sizin gibi genç yaşta kaybetmedim. Genç kızlarımızın 18 yaşına girmeden önce babalarını kaybetmesinin nasıl bir duygu olduğunu, nasıl omuzlara yük getirdiğini kısmen de olsa anlayabiliyorum” diye konuştu. Sergide, tuval üzerine çeşitli malzemeler kullanılarak yapılan tablo ve heykellerden oluşan 40 eser sergileniyor. Sergi 25 Mayıs’a kadar açık olacak.
Bayburt Bayburt’ta 4 kişinin yaralandığı trafik kazası güvenlik kamerasına yansıdı Bayburt’ta iki otomobilin çarpıştığı ve 4 kişinin yaralandığı trafik kazası, güvenlik kamerasına yansıdı. Kaza, Bayburt merkez Tuzcuzade Mahallesi, Sıla Kent Konutları önünde meydana geldi. Kazada ikisi sürücü olmak üzere toplam 4 kişi yaralandı. Camları, aynaları paramparça olan, kaput kısmı tamamen hurdaya dönen iki aracın karıştığı kaza ise etrafta bulunan iş yeri güvenlik kameralarına yansıdı. Bayburt merkez Köprülü Kavşak yönüne seyir halinde bulunan 69 AG 003 plakalı otomobil, şehir merkezi istikametine gelen 69 AS 030 plakalı otomobile dönüş yaptığı esnada çarptı. Çarpmanın etkisiyle yoldan çıkan otomobil etrafta marketin, evlerin bulunduğu yola devrildi. 69 AS 030 plakalı otomobil içerisinde bulunan 1’i sürücü 3 kişi, 69 AG 003 plakalı otomobildeki sürücü yaralandı. Market çalışanlarının ve etraftan geçen vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Devrilen otomobilde sıkışan bir kişi ve diğer 2 yaralı araçtan çıkarıldı, sağlık ekiplerince yaralılara ilk müdahaleleri olay yerinde yapıldı. Yaralılar ambulanslarla Bayburt Devlet Hastanesine tedavileri yapılmak üzere götürüldü. Hurdaya dönen otomobil, olay yerine çağrılan çekici yardımıyla yoldan kaldırıldı. İş yeri güvenlik kameraları tarafından saniye saniye kaydedilen görüntülerde, anayoldan gelen 69 AG 003 plakalı kırmızı aracın, hatalı dönüş yapan 69 AS 030 plakalı araca sert bir şekilde çarptığı görüldü.
Erzincan Erzincan’da tarım bölümü öğrencileri hem öğreniyor, hem üretiyor Erzincan’da meslek lisesi öğrencileri okulun bahçesindeki serada fide yetiştiriciliği yaparak hem öğreniyor hem de ekonomiye katkı sunuyor. Tarım bölümü öğrencileri, serada teorik eğitimlerini uygulama fırsatı buluyor. Erzincan İl Millî Eğitim Müdürlüğü’nün destekleri ile kurulan seralarda sebze fidesi üretim faaliyeti 2020 yılında başlayarak Tarım Alanı öğretmen ve öğrencileri tarafından kurulduğu yıl 30 bin sebze fidesi üretimi gerçekleştirildi. 2021 yılında Covid-19 nedeniyle uzaktan eğitim yapıldığı için, sebze ve aromatik bitki fidesi üretim faaliyetleri öğrencilerin okulda olmaması nedeniyle Tarım Alanı öğretmenleri tarafından yapıldı. Okul serasının üretim kapasitesi, pandemi olmasına rağmen, 2021 yılında iki katına çıkarılarak 60 bin adet fideye ulaştı. 2022 yılında ise mevcut serada tam kapasiteye ulaşılarak 90 bin sebze ve aromatik bitki fidesi üretildi. 2023 yılında da serada 95 bin fide üretimi yapıldı. Bu sene ise 110 bin fide üretimi yapıldı. Serada, domates, biber, hıyar, kabak, kavun, karpuz, lahana, patlıcan ve 3 cins aromatik bitki olarak reyhan, kekik, fesleğen üretimi olmak üzere toplamda 35 farklı tür fide üretimi yapılıyor. Üretimde yerelde halkın lezzet olarak en çok tercih ettiği ata tohumları kullanılmaya özen gösterilirken, ticari anlamda üretim yapmak isteyenler için yüksek verimli hibrit türlerin de üretimi gerçekleştiriliyor. Kullanılan tohumların genelde ata tohumu olması, üretilen fidelerin piyasa fiyatlarına nispeten en az yüzde 30 daha ucuz olması, hastalıklara dayanıklı olmaları, çeşitlerin doğru olarak verilmesi, ticari olarak üretim yapan üreticiler için ise yüksek verimli hibrit türlerin de olması gibi nedenlerden dolayı vatandaşlardan oldukça rağbet görüyor. Erzincan Gül Celal Toraman Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi 11. sınıf öğrencisi Tuba Bakartepe, “Biz derste gördüğümüz teorik işlemleri serada uygulayabiliyoruz. Serada fidelerimizi yetiştiriyoruz. İlaçlaması, gübrelemesi, sulaması hep bizim elimizden geçiyor. Organik gübreyle kendimizin yetiştirdiği fideleri halkımıza sunuyoruz.” dedi. Erzincan Gül Celal Toraman Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdür Başyardımcısı Abdullah Çiftçi’de, “Okulumuzun üretim üssü olan seramızdayız. Bu serada öğretmen ve öğrencilerimizle 100 binin üzerinde fide üretilmiş durumda. Kullanılan tohumların genelinin ata tohumu olması, üretilen fidelerin piyasa fiyatlarına nispeten en az yüzde 20 daha ucuz olması, hastalıklara dayanıklı olmaları, çeşitlerin doğru olarak verilmesi, ticari olarak üretim yapan üreticilerimiz için ise yüksek verimli hibrit türlerin de olması gibi nedenlerden dolayı halkımızın talebi fazla olmaktadır. Ayrıca üretilen fideler sosyal projeler dahilinde ihtiyaçlı ailelere ücretsiz olarak verilerek, öğrencilerimiz nezaretinde söz konusu ailelerin üretim faaliyeti yapmaları ve ailelerin geçimlerine katkı sağlamaları hedeflenmektedir." dedi.