GENEL - 21 Mayıs 2019 Salı 12:45

Heykellerin arasında Yörük defilesi

A
A
A
Heykellerin arasında Yörük defilesi

Mersin’de Müzeler Haftası etkinlikleri kapsamında, Olgunlaşma Enstitüsü tarafından ’Sarıkeçili Yörükler’ defilesi düzenlendi.

Mersin’de Müzeler Haftası etkinlikleri kapsamında, Olgunlaşma Enstitüsü tarafından ’Sarıkeçili Yörükler’ defilesi düzenlendi. ’Kültürel merkezler olarak müzeler, geleneğin geleceği’ temasıyla düzenlenen defile, ilgi gördü.


Mersin Arkeoloji Müzesi’nde düzenlenen etkinliklerin ana teması Anadolu’daki bin yıllık konargöçer yaşam tarzını sürdüren ’Sarıkeçili Yörükler’ olarak belirlendi. Etkinlikte Mersin Arkeoloji Müzesi arkeologlarından Funda Yüksel Özer ’Keşfin kıyısında küstüllü kurtarma kazısı’, Mersin Üniversitesi (MEÜ) öğretim üyelerinden Rukiye Gök ’Sarıkeçili göçerlerin yaşamları ve dokumaları’, MEÜ Yörük Kültürü Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Döndü Can ’Göçerlerde kadın giysileri’ konularında konuşmalar yaptı.


Etkinliğin açılışında konuşan Mersin Arkeoloji Müzesi Müdürü Songül Ceylan Bala, Müzeler Günü dolayısıyla bir hafta boyunca etkinlik yaptıklarını söyledi. Bu haftanın dışında yıl içinde her ay değişik etkinlikler düzenleyerek müzeyi etkin kılmaya çalıştıklarını kaydeden Ceylan, "Müzeler nesneler için değil öncelikle insanlar için vardır. Toplumun kalkınmasına, eğitime, ruh sağlığına, gelişimine ve çevresini korumaya katkıda bulunurlar. Müzeler değişimin öncüsüdür. Bizler Mersin Müzesi olarak koruyan, yaşatan, farklılıklara saygı gösteren, demokrasi bilinci edinmiş, paylaşımcı, sağduyulu çözümler üretebilen bir yeriz. Eğitim veren kentliler ile birlikte müzeler yaşamları değiştirebilir sloganıyla hareket ediyoruz" dedi.


Mersin Olgunlaşma Enstitüsü Müdürü Şükriye Yılmaz ise müzelerin görevlerinden birinin kültürel varlıkları koruma, diğerinin ise eğitim olduğunu söyledi. Mersin Arkeoloji Müzesi’nin bunu birkaç adım daha ileriye taşıdığını vurgulayan Yılmaz, "Burası bir kültür ve sanat yuvası haline gelmiştir. Olgunlaşma Enstitüsü olarak yaptığımız her türlü faaliyette yanımızda olan ve desteklerini bizlerden eksiltmeyen müze yöneticilerimize teşekkür ediyoruz. Olgunlaşma Enstitüsü olarak temel misyonumuz geleneksel Türk giyim ve el sanatlarını yerinde araştırmak, geliştirmek ve günümüz teknolojisiyle birleştirerek çağdaş tasarımlar haline getirmektir. Yine her yıl okulumuzun teması öğretmenler kurulumuzca belirlenir ve bunun üzerinden tüm atölyelerimiz belirlenen tema doğrultusunda üretim faaliyetlerini gerçekleştirir. Bugün burada sunumunu yapacağımız Sarıkeçililerin yaşamları ve kültürü isimli temamız doğrultusunda hazırlanan ürünlerimiz 2 yılda ekip arkadaşlarım tarafından ilmek ilmek büyük bir titizlikle çalışılmış olup, sizlerin beğenisine sunulmuştur. Bu araştırmalarımızı ve sanat eserlerimizi sizlere sunmaktan büyük onur ve gurur duyuyorum" diye konuştu.


MEÜ’de öğretim görevlisi Rukiye Gök de yaklaşık 5 yıldır Sarıkeçili Yörükleri araştırdığını söyledi. Sarıkeçili Yörüklerin Orta Asya’dan bu yana geleneklerini, örf ve adetlerini sürdüren son konar göçerler olduğunu kaydeden Gök, "Bunlar Silifke Yeşilovacık, Gülnar Büyükeceli ve Aydıncık sahil kesiminde kış aylarını geçirmektedirler. Yaklaşık 5 ay boyunca bu bölgede kıl çadırlarda yaşıyorlar. Araştırmanın ilk dönemlerinde bu dönemde kıl çadırlarda insanların yaşadığını görünce çok şaşırmıştım. Gerçekten yaz, kış denemeden çekirdek aileleriyle birlikte kıl çadırlarda yaşamlarını sürdürüyorlar. Yaşam onlar için çok zor, özellikle kadınları ve çocukları için. Sürekli göçer oldukları için çocukları eğitim konusunda baya bir sıkıntı yaşıyorlar. Sarıkeçili Yörüklerde dokuma çok önemli. Sarıkeçili Yörüklerde göç 13 Nisan gibi başlıyor ve bu ay boyunca her gün farklı bir yerde konaklama yaparak yola devam ediyorlar. Bu göç yaklaşık 1,5 ay sürüyor" şeklinde konuştu.


MEÜ Yörük Kültürü Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Döndü Can da kıyafetlerin insanların hayatında çok önemli yeri olduğunu dile getirdi. Kıyafetlerin insanların birçok şeyini belirlediğine de dikkat çeken Can, "Elbiselerin birçok teması vardır. Yaklaşık 15 yıldır Anadolu’daki birçok konargöçerler ile göçlere katılıyorum. En çok gıpta ettiğim şey göç sırasında herkesin yeni kıyafet giymesidir. Yeni kıyafetler dikilir ve her şey yenidir. Bir kıyafetin arkasında çok gizli şeyler vardır. Konargöçer Yörüklerde en önemli şey kadınların çok renkli giyinmeleridir. Süslenmek kadına özgü gibi algılanıyor ama doğa nasıl yeşillenirse, nasıl renklere sahipse göçerlerdeki kadın giysilerinin de doğadaki yansımaları söz konusudur" ifadelerini kullandı.


Konuşmaların ardından ’Bir masal da sen yaz Mersin’ adlı masal yarışmasında dereceye giren öğrencilere ödülleri verildi. Ardından Mersin Olgunlaşma Enstitüsü tarafından hazırlanan ’Sarıkeçili Yörükler’ defilesi yapıldı. Birbirinden güzel ve renkli Yörük kıyafetleri büyük beğeni toplarken, izleyicilerden tam not aldı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sakarya Para vermeyen annesini benzin dökerek yakan şahıs tutuklandı Sakarya’nın Akyazı ilçesinde para istediği annesinden ret cevabı aldıktan sonra benzin dökerek kendisini ve annesini ateşe veren şahıs tutuklanarak cezaevine gönderildi. Elleri sargıda adliyeye sevk edilen şahsın, kendisini görüntüleyerek soru yönelten gazeteciye, “Niye çekiyorsun ki bu kadar, ne yaptığımı sen nereden biliyorsun?” ifadeleri de dikkatlerden kaçmadı. Korkunç olay, 18 Nisan Perşembe günü Akyazı ilçesi Erdoğdu Mahallesi’nde meydana geldi. İddiaya göre, geçtiğimiz hafta annesi M.Y.’den (64) geçtiğimiz hafta bir miktar para alan ve tekrar isteyince ret cevabı ile karşılaşan Ö.Y. (42) öfkelendi. Ö.Y., maddi ve ailevi sorunları iddiası ile benzin dökerek annesi ve kendisini yaktı. Durumun haber verilmesi üzerine bölgeye jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. İlk müdahalesi olay yerinde yapılan talihsiz kadın, ilk olarak Akyazı İlçe Devlet Hastanesi’ne buradan da Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Vücudunda 2 ve 3’üncü derece yanıklar oluşan ve hayati tehlikesi bulunan M.Y., buradaki müdahalelerinin ardından Kocaeli Şehir Hastanesi Yanık Ünitesi’ne sevk edildi. Elleri sargılı şekilde adliyeye sevk edilen şahıs tutuklandı Her iki elinde de yanıklar oluşan şüpheli Ö.Y. ise olaydan kısa bir süre sonra yakalanarak ilçe jandarma komutanlığına götürüldü. Şahıs, burada tamamlanan işlemlerinin ardından elleri sargılı bir şekilde adliyeye sevk edildi. Ö.Y.’nin kendisini görüntüleyerek soru yönelten gazeteciye, “Niye çekiyorsun ki bu kadar, ne yaptığımı sen nereden biliyorsun?” cevabını vermesi ve ‘Pişman mısınız?’ sorusunu ise yanıtsız bırakması dikkatlerden kaçmadı. Adliyeye sevk edilen Ö.Y., tutuklanarak cezaevine gönderilirken, hastanede tedavi gören M.Y.’nin hayati tehlikesinin devam ettiği öğrenildi.
İstanbul Freni tutmayan otomobil, 14 aracı biçti Ümraniye’de frenlerinin tutmaması sonucu kontrolden çıkan otomobil park halindeki 14 araca çarptı. Olay saat 21.45 sıralarında Ümraniye Armağanevler Mahallesi 23 Nisan Caddesi’nde meydana geldi. Frenleri tutmayan 34 DGK 750 plakalı Fiat marka ticari araç, seyir halindeyken Range Rover marka araca çarptı. Çarpışma sonucu lastiği fırlayan 34 DGK 750 plakalı hızını alamayıp 14 araca çarparak durabildi. Kazada şans eseri ölen yada yaralanan olmazken otomobillerde maddi hasar meydan geldi. Kazayı yapan sürücünün araçtan indikten sonra şok halinde olduğunu gören vatandaşların araması sonucu olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Maddi hasar meydana gelen bazı araçlar çekici yardımıyla götürülürken, kaza sonrası cadde polis kontrolünde trafiğe açıldı. Öte yandan kaza sonrası sürücü ifade için karakola götürüldü. Kazayı gören Zafer Karagül, "Bu yol tehlikeli. Yukarıdan gelen araba geldiği zaman bu aşağıdan yukarı araba çıkamıyor. Bu yolu tek yola çevirdikleri zaman veyahut yan yolla açtıkları zaman sıkıntı biraz azalabilir. Birkaç defa çöp kamyonu viraj alamadığı için oraya yuvarlandı. Gene bu dört yol ağzında 3-4 kere kazalar oldu. ’Ne oldu?’ freni tutmayan araba vura vura aşağı indi. Allah’tan büyük bir kazaya engel oldu" dedi. Başka görgü tanığı Serdar Burak Eker, "Doblo sürücüsü var bizim yaşlarımızda 2 tane çocuk, çok hızlı geliyorlar. Yerler de ıslak olduğu için hakimiyetini kaybetmiş. Önde bir panelvan vardı, ona sürttü. Sonra otomobile çarptı. Sonra jeep kurtulayım derken ona ön sağ kafasından çarptı. Sonra park halindeki araçlara çarparak tır dorsesinin orada durdu. Zaten Doblo’nun tekeri orada kaldı, kıvılcımlar falan çıkıyordu. Çocuk büyük ihtimalle şoktan dolayı sarhoş zannedildi, linç ettiler çocuğu. Polis geldi kaldırdı, ifade vermeye götürdüler. Kaldırıma çıkan araçlar oldu baya büyük maddi hasarlı kaza ama can kaybı yok. Ben 20 yaşındayım çocuk da benim yaşlarımda bir şey ama şoktan dolayı konuşamıyordu. Öyle üzüldüm kendisine" ifadelerini kullandı.