ÇEVRE - 20 Kasım 2020 Cuma 11:06

İklim değişikliği, bulaşıcı hastalıklar kadar ‘büyük tehdit’ olarak görülüyor

A
A
A
İklim değişikliği, bulaşıcı hastalıklar kadar ‘büyük tehdit’ olarak görülüyor

Ohio State Üniversitesi Araştırma Görevlisi Gülçin Sarıcı Türkmen, iklim değişikliği ile ilgili Paris Anlaşması’nın taahhütlerini yerine getirmek için uzun vadeli ve sürdürülebilir enerji stratejilerinde yenilenebilir enerji ile birlikte nükleer enerjinin rolünün artırılması gerektiğini belirtti.

Ohio State Üniversitesi Araştırma Görevlisi Gülçin Sarıcı Türkmen, iklim değişikliği ile ilgili Paris Anlaşması’nın taahhütlerini yerine getirmek için uzun vadeli ve sürdürülebilir enerji stratejilerinde yenilenebilir enerji ile birlikte nükleer enerjinin rolünün artırılması gerektiğini belirtti.


Dünya korona virüs salgınının neden olduğu ekonomik krizle mücadele ediyor. Avrupa’dan Amerika kıtasına pek çok ülkede hem iklim değişikliği hedeflerine ulaşılması hem de ekonomilerin canlandırılması için “yeşil” kalkınma planları hayata geçiriliyor. Ohio State Üniversitesi Araştırma Görevlisi Gülçin Sarıcı Türkmen, iklim değişikliğiyle mücadelede nükleer enerjinin rolüne dikkat çekti.


“Küresel ısınmanın 1,5 santigrat derecenin altında sınırlanması için küresel karbon emisyonlarının hızla düşmesinin gerektiği, güvenilir ve düşük karbonlu enerji üretiminde de hızlı bir artışa ihtiyaç duyulduğu ortada” diyen Türkmen, son dönemde yapılan anketlerde iklim değişikliğinin etkileri arttıkça insanların endişelerinin de arttığının ortaya çıktığını söyledi. Türkmen, “1 milyondan fazla insanın hayatını kaybetmesine neden olan, 40 milyondan fazla insanı enfekte eden ve ekonomileri krize sokan bir salgının ortasında bile dünyanın dört bir yanındaki insanların, iklim değişikliğinin neden olduğu riskler konusunda endişelerinin yüksek olması oldukça çarpıcı. Isınma ve ulaşımda elektrik kullanılmasıyla beraber enerjiye olan talebin de artması, temiz, güvenilir ve istikrarlı enerji için büyük ve küçük kapasiteli nükleer güç reaktörlerinin rolünün daha fazla olması gerektiğini ortaya koyuyor” şeklinde konuştu.


Türkmen’e göre küçük modüler reaktörlerin (SMR) dekarbonizasyondaki rolünün de 2030’larda ve 2040’larda hızla artması bekleniyor.



İklim değişikliği tehdidi bulaşıcı hastalıkları geride bıraktı


Türkmen’in verdiği bilgiye göre, Amerika merkezli Pew Araştırma Merkezi tarafından ekonomik olarak gelişmiş 14 ülkede gerçekleştirilen ve eylül ayında yayınlanan yeni bir anket, insanların yaklaşık yüzde 70’inin iklim değişikliğini bulaşıcı hastalıkların yayılması kadar büyük bir tehdit olarak gördüğünü ortaya koyuyor. İklim değişikliği, ankete katılan 9 Avrupa ülkesinden 7’sinde "büyük tehdit" olarak bulaşıcı hastalıkları geride bırakıyor.


Türkiye’de yapılan anketlerde de iklim değişikliği konusundaki endişenin yüksek olduğu görülüyor. 2019 yılında araştırma şirketi Konda tarafından yapılan ankette, her 10 kişiden en az altısının iklim değişikliğinden endişelendiğini gözler önüne seriyor. Türk halkının yüzde 70’i iklim afetlerinin arttığını söylerken, her 10 kişiden 7’si, Türkiye’de son yıllarda görünen sel, fırtına, aşırı sıcaklık ve kuraklık gibi düzensiz hava olaylarında iklim değişikliğinin rolü olduğunu düşünüyor.



Nükleer enerji üretim kapasitesi artmalı


Bilim insanları, iklim değişikliğinin etkilerinin giderek daha da arttığını ortaya koyarken, yaşamın her alanını etkileyen bu sorunu çözmek için zamanın azaldığını ifade ediyor. Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) tarafından yayımlanan “1,5ºC Özel Raporu” iklim krizinin etkilerini, daha fazla aşırı hava olayları, yükselen deniz seviyeleri ve Arktik deniz buzlarının erimesi ve diğer değişimler olarak şimdiden görüldüğünü gözler önüne seriyor. Türkmen, küresel sıcaklık artışını katlanılabilir seviyede tutmak için nükleer enerjiden üretim kapasitesinin 2050 yılına kadar 6 katına çıkması ve elektrik üretimindeki payının da yüzde 25’e ulaşması gerektiğinin altını çizdi.


Şu anda dünya çapında faaliyet gösteren 443 büyük nükleer güç reaktörü, elektrik ihtiyacının yüzde 10’unu karşılıyor. 19 ülkede de 54 reaktörün inşaatı devam ediyor. Türkmen’e göre, Uluslararası Enerji Ajansı (IAE) ve Uluslararası Atom Enerji Ajansı’nın (IAEA) projeksiyonlarındaki nükleer enerjiye dair öngörülen büyümenin, bu artan talebi karşılamak için yeterli olmayacağını gösteriyor. Türkmen, ülkelerin hızlı hareket etmeleri ve hemen karar almaları durumunda 2035 yılına kadar 14 GW ek nükleer enerjiyi hayata geçirilebileceklerini, SMR’lerin de nükleer enerji için yeni pazarlar ve uygulamalar açabileceğini kaydetti.



“SMR’ler çok zor coğrafyalarda kolaylıkla inşa edilebilirler”


Uluslararası Atom Enerji Ajansı’nın (UAEA), reaktör gücü 300 MWe’nin altında olan nükleer güç reaktörlerini “küçük” olarak tanımladığını hatırlatan Türkmen, “Az yer kaplayan, üretim ve kurulum aşamalarında modüler bir yapıya sahip nükleer güç reaktörleri olan SMR’lerin başarısında büyük reaktörlerden elde edilen bilgi, tedarik zinciri ve deneyim çok önemli. Ancak piyasaya ticari ürünler olarak gelebilmesi için biraz daha yolu var. Son yıllarda sahip olduğu avantajlardan dolayı SMR tasarımlarına yapılan yatırımlar her geçen gün artmaktadır ve şu anda onlarca farklı SMR tasarımı bulunuyor. Bu tasarımların bazılarında çok yenilikçi teknolojiler kullanılırken bazılarında ise geçmişten gelen tecrübelerin yeniden düzenlenerek kullanıldığı söylenebilir. SMR tasarımları geliştirilirken onlarca yıldır başarılı şekilde işletilen nükleer denizaltılardan elde edilen tecrübelerin de önemli rol oynadığının altını çizmek gerekir” diye konuştu.


“SMR’lerden oluşan bir filonun önümüzdeki 10 yıl içinde bir gerçeklik haline gelme potansiyeli yüksek” diyen Türkmen, SMR’lerin yüksek kapasiteli nükleer güç reaktörlerinin konuşlandırılmasının pratik olmayacağı, uzak ya da daha az enerji ihtiyacı duyan küçük şebekeler için çok uygun olduğuna dikkat çekti. Türkmen’in bu konudaki değerlendirmeleri şöyle:


“Hem büyük güç reaktörlerin hem de SMR’lerin kullanımı, çok çeşitli sektörlerin ihtiyaçlarını temiz enerji ile karşılamaya yardımcı olabilir. SMR’ler endüstriyel ve konut ısısı üretimine daha uygun olabilir. Tuzdan arındırma ve hidrojen üretimi gibi uygulamalarda nükleer kullanımını genişletebilir. SMR tasarımlarının en büyük avantajları boyutlarının küçük olmaları, kompakt ve modüler yapılarıdır. Boyutları sayesinde çok çok daha küçük santral sahasına ihtiyaç duyarlar ve modüler yapıları ile zor coğrafyalarda kolaylıkla inşa edilebilirler. Böylece verimli ve doğal olarak daha ekonomik olmaktadırlar. Bazı tasarımlarda aynı saha içinde 20’ye kadar reaktör ünitesi yerleştirilebilir ve böylece belirli bir tasarım için seri üretim yapılarak maliyetler daha da düşürülebilmektedir. SMR tasarımlarının diğer önemli avantajları ise pasif güvenlik sistemlerinin oldukça fazla kullanılması ve çoğu tasarımda reaktör ünitelerinin yer seviyesinin altında olacak şekilde geliştirilmesidir. Ayrıca bu tasarımlar büyük elektrik iletim hattı yatırımları gerektirmez ve kolaylıkla özellikle kritik tesislerin elektrik ihtiyaçlarını karşılayabilecek şekilde elektrik hatlarına bağlanabilirler. Böylece olası doğal afetlerde ya da özel durumlarda ihtiyaca göre hastane gibi kritik tesislerin elektrik ihtiyacını karşılayabilirler.”


SMR’lerin çoğunun yer altında inşa edilecek şekilde tasarlansa da bazılarının ihtiyaç halinde bir tırın arkasına ya da gemiye yüklenerek taşınabildiğini belirten Türkmen, bu reaktörlerin kapasiteleri konusunda ise şu bilgileri verdi:


“Türkiye Enerji Piyasası Denetleme Kurumu’nun her ay sonunda yayınladığı aylık sektör raporlarında elektrik tüketiminin illere ve tüketici türüne göre dağılımı bulunmaktadır. Bu raporları incelediğimizde yaklaşık 2 milyon kişilik nüfusa sahip bir ilin aydınlatma, mesken, sanayi, tarımsal sulama ve ticarethane için bir yılda tükettiği toplam elektrik ihtiyacını kabaca iki tane 300 MWe güce sahip SMR’ın karşılayabileceğini söyleyebiliriz.”



Rosatom SMR teknolojisinde de öncü oldu


Mersin’de Akkuyu Nükleer Güç Santrali’ni inşa eden ve 12 ülkede farklı aşamalarda 36 nükleer güç reaktörü projesinde imzası bulunan Rusya Devlet Atom Enerjisi Kurumu Rosatom, yüksek kapasiteli nükleer enerji santrallerinin inşasında kanıtladığı deneyimini ve gücünü küçük modüler reaktörler üretmekte de kullanıyor. Küresel nükleer sektörün lideri olan Rosatom’un dünyanın SMR sınıfı teknolojiye dayalı ilk yüzer nükleer güç ünitesi olan Akademik Lomonosov’un 2019 yılı sonunda devreye alınması, tarihe geçen olaylar arasında gösterilmişti. Rosatom Genel Müdürü Alexey Likhachev’in “Hem Rus hem küresel enerji endüstrisi için olağanüstü bir dönüm noktası” olarak tanımladığı Akademik Lomonosov, dünyanın en kuzeyindeki ve en uç noktasındaki nükleer güç ünitesi oldu. Enerji sektörünün liderleri de Akademik Lomonosov’un enerji endüstrisi için bir dönüm noktası olduğunu verdikleri ödülle onayladı. Yakın zamanda Asian Power Awards’da prestijli bir ödül kazanan Akademik Lomonosov, 2020 yılının en iyi nükleer enerji santrali seçildi.


Rusya’nın en kuzeyinde bulunan, ulaşımın ve elektrik iletiminin çok zor olduğu Chukotka Bölgesi’nin elektrik ihtiyacını karşılamak için yola çıkan Akademik Lonomosov, kış aylarında izole edilmiş boru sistemleri sayesinde bölgenin ısınma ihtiyacını da karşılayacak. SMR’ler de tıpkı Akademik Lomonosov’da olduğu gibi zorlu coğrafyalara nükleer enerji sağlayabilmeleri sayesinde bir adım öne çıkıyor. Akademik Lomonosov’un devreye alınması kara yoluyla ulaşması zor olan ve elektrik şebekesi olmayan yerlerde benzersiz bir olanak sunuyor. Rosatom, Akademik Lomonosov’un yanı sıra yeni bir reaktör serisi üzerinde de çalışma yapıyor. “RİTM” adı verilen reaktör gücü düşük bu yeni seri, hem karada hem de suda kullanılabiliyor. Enerji ve ısı üretebilen RİTM serisi reaktörler, suların soğutulmasında ve arıtmasında da kullanılabiliyor.



SMR’ler Kanada, Abd Ve Türkiye’nin de gündeminde


Tüm bu özellikleriyle ülkelerin SMR’lere olan ilgisi de günden güne artıyor. Kanada hükümeti Doğal Kaynaklar Bakanı Seamus O’Regan, "SMR’ler, iklim değişikliğiyle mücadelede kritik bir rol oynama ve Covid-19 sonrası ekonomimizi yeniden inşa etme potansiyeline sahip, ezber bozan bir teknolojidir" açıklaması yaptı. ABD de NuScale şirketine ait tasarımı resmen onaylayıp SMR kurulumu aşamasına geçmeye bir adım daha yaklaştı.


Rosatom’un Mersin’de inşasına devam ettiği Akkuyu NGS ile nükleer güce kavuşacak olan Tükiye de önümüzdeki dönemde SMR inşa etmek için girişimlerine başladı. EUAS International ICC ile İngiliz şirketi Rolls-Royce, bu yılın Mart ayında SMR’lerin Türkiye’de teknik, ekonomik ve hukuki uygulanabilirliği ile üretim imkanlarını değerlendirmek üzere mutabakat zaptı imzaladı. Mutabakat zaptı çerçevesinde gerçekleştirilecek çalışma, düşük karbonlu enerji sistemlerinin geliştirilmesine yardım edecek. Söz konusu mutabakat zaptı kapsamında gelecek iki yıl boyunca aşamalı bir iş birliği gerçekleştirilecek.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Manisa Manisa’da Asayiş ve Güvenlik Değerlendirme Toplantısı yapıldı Manisa Valisi Enver Ünlü, Asayiş ve Güvenlik Değerlendirme Toplantısında 1 Mart-15 Nisan 2024 tarihleri arasında Manisa’da Emniyet ve Jandarma teşkilatı tarafından gerçekleştirilen çalışmalar ve operasyonlara ait verileri paylaştı. Manisa’da Vali Enver Ünlü başkanlığında Manisa İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Zafer Tombul ve Manisa İl Emniyet Müdürü Fahri Aktaş’ın katılımıyla Asayiş ve Güvenlik Değerlendirme Toplantısı düzenlendi. Düzenlenen toplantının ardından Manisa’da Emniyet Müdürlüğü ve Jandarma Komutanlığı teşkilatı tarafından gerçekleştirilen çalışmalar ve operasyonlara ait verileri düzenlenen değerlendirme toplantısında paylaşan Vali Ünlü, “İlimiz genelinde huzur ve güven ortamını korumak, sizlerin can ve mal güvenliğini sağlamak amacıyla çalışmalarımız titizlikle sürdürülmektedir. Manisa’nın huzuru için; asayiş, terör, organize suçlar, kaçakçılık ve narkotik olaylarına karşı önleyici ve caydırıcı tedbirleri almak, suç işleme amacındakileri engellemek, aranan şahısların yakalanması ve suç delillerinin ele geçirilmesi, trafik uygulamaları konularında çalışmalarımız devam etmektedir. Bu çalışmaların temel hedefi, İlimiz genelinde huzur ve güven ortamını korumak, sizlerin can ve mal güvenliğini sağlamaktır. Bu sebeple her zaman görev başında olan kolluk kuvvetlerimiz Ramazan Bayramı süresince de; asayiş hizmetlerinde 4 bin 965 personel, 848 asayiş ekibi, 44 motosiklet, 32 drone, 11 dedektör köpek ile, trafik hizmetlerinde ise 678 personel, 8 mobil radar aracı, 6 drone ve 1 cayrokopter ile sahada görev yapmışlardır. Ayrıca 31 Mart 2024 Mahalli İdareler Genel Seçimlerinde İlimiz genelinde bin 198 okul ve binada kurulan 3 bin 825 sandıkta 1 milyon 113 bin 141 seçmenin oylarını huzur ve güven ortamında kullanabilmeleri için tüm tedbirler alınmış, bu amaçla 5 bin 298 kolluk kuvveti sahada görev yapmıştır. Alınan tedbirler, siyasi partilerimizin ve vatandaşlarımızın göstermiş olduğu olgun tutum sayesinde 31 Mart Mahalli İdareler seçimleri ilimizde huzur ve güven ortamı içerisinde geçmiş, ilimiz genelinde önemli bir olay yaşanmamıştır. Görev süresi sona eren belediye başkanlarımıza ilimiz için yapmış oldukları çalışmalardan dolayı teşekkür ediyor; yeni ve yeniden seçilen belediye başkanlarımıza görevlerinin hayırlı olmasını dileyerek çalışmalarında başarılar diliyorum” dedi. “Huzurumuzu bozmak isteyen karanlık odaklarla mücadelemiz devam edecektir” Manisa İl Emniyet Müdürlüğü ve Manisa İl Jandarma Komutanlığına bağlı ekiplerle operasyonların devam edeceğini söyleyen Vali Ünlü, “Huzurumuzu bozmak isteyen tüm karanlık odaklarla mücadelemiz aralıksız ve kararlılıkla devam edecektir. Emniyet ve Jandarma Teşkilatımız ile birlikte bugüne kadar olduğu gibi bundan sonrada özveriyle 7 gün 24 saat esasına göre çalışmaya devam edeceğiz. Bu kapsamda, 1 Mart- 15 Nisan 2024 tarihleri arasında ilimizde yapılan bazı çalışmalarla ilgili bilgileri sizinle paylaşmak istiyorum. İlimizde 1 Mart- 15 Nisan 2024 tarihleri arasında 408 bin kişi sorgulanmış, bin 926 kişi yakalanmış, 571 şahıs gözaltına alınmış, 575 şahıs tutuklanmıştır. Güvenlik birimlerimizce yapılan çalışmalarda yakalaması bulunan ve aranan 813 şahıs da yakalanarak adli makamlara sevk edilmiştir. 1 Mart- 15 Nisan 2024 tarihleri arasında ilimizde 286 yaralamalı kaza meydana gelmiş, bu kazalarda 463 kişi yaralanmıştır. Ayrıca meydana gelen 9 ölümlü kazada ne yazık ki 12 vatandaşımız hayatını kaybetmiştir. Bu sebeple vatandaşlarımızın can güvenliğini sağlamak, trafik kazalarının önüne geçmek, sürücü ve yolcuları bilgilendirmek, kurallara uymayanları tespit ederek gerekli işlemleri yapmak üzere trafik ekiplerimiz tarafından yapılan denetimler sonucunda; 376 bin 511 araç sorgusu yapılmış, 3 bin 555 araç trafikten men edilmiştir. Ayrıca okul ve işçi servislerinde 7 bin 790 araç denetlenmiş, kurallara uymadığı tespit edilen 382 araca işlem yapılmıştır. Bir diğer önemli başlığımız ise uyuşturucu tacirleri ile mücadeledir. Bunun için var gücümüzle çalışıyoruz. Manisa’da zehir tacirlerine göz açtırmıyor, gençlerimizin zehirlenmesine asla müsaade etmiyoruz. Bu sebeple zehir tacirlerinin her daim enselerindeyiz. Zehir tacirleriyle mücadelede 1 Mart- 15 Nisan 2024 tarihleri arasında ilimizde 129 narkotik operasyonu yapılmış, yapılan çalışmalarda bin 815 adet narkotik ilaç, yaklaşık 2 milyon 322 bin adet dolu ve boş makaron, 1 kilo 548 gram metamfetamin, 19 kilo 333 gram uyuşturucu madde ele geçirilmiştir. Yine Manisa’nın huzuru, Türkiye’nin huzuru için eli kanlı terör örgütlerine yönelik operasyonlarımız da devam etmektedir. Bu kapsamda ilimizde FETÖ, PKK, DEAŞ gibi terör örgütlerine yönelik yapılan 12 operasyonda 15 şahıs yakalanmış, 9 şahıs tutuklanmıştır. 7 gün 24 saat boyunca şehrimizin her köşesinde görev yapan güvenlik birimlerimiz asayiş operasyonlarında ise 226 adet ruhsatsız tabanca, av tüfeği ve kuru sıkı silah, bin 474 adet farklı şekillerde fişek ele geçirmiştir. Kaçakçılık operasyonları kapsamında ise ilimizde 1 ton 142 kilo tütün, 561 paket sigara, 2 bin 100 şişe alkol, 174 litre alkol, 5 bin 800 litre kaçak akaryakıt ele geçirilmiştir. Ayrıca tarihi eser kaçakçılarına yönelik yapılan operasyonlarda 133 adet tarihi eser ve 146 adet sikke yakalanmıştır. Kadınların ve çocuklarımızın maruz kaldığı veya kalabileceği sözlü, fiziksel şiddet ve taciz gibi eylemler karşısında onları korumak üzere devlet olarak her zaman yanlarındayız. Bu amaçla şiddet olaylarında olaya hızlıca müdahale edebilmemizi sağlayan KADES uygulaması hakkında da 26 bin 368 kişiye bilgi verilmiştir” ifadelerini kullandı. 4 yıldır düzenlenemeyen Uluslararası Manisa Mesir Macunu Festivali’nin huzurla gerçekleştirilebilmesi için gerekli tedbirlerin alındığını belirten Vali Ünlü, “Pandemi ve geçen yıl yaşadığımız deprem felaketi sebebiyle 4 yıldır gerçekleştiremediğimiz UNESCO’nun Dünya Somut Olmayan Kültürel Miras Listesinde yer alan Uluslararası Manisa Mesir Macunu Festivali’nin 484’sünü kutlayacağız. 23 - 28 Nisan tarihleri arasında gerçekleşecek olan Uluslararası Manisa Mesir Macunu Festivali için ilimizde hazırlıklar devam ederken güvenlik birimlerimizde hem Manisalıların hem de yurtiçi ve yurt dışından gelecek olan misafirlerimizin huzur ve güvenliği için, Mesir Festivalini yıllar sonra büyük bir coşkuyla doyasıya kutlamamız için gerekli tüm tedbirler alınmıştır. Kolluk kuvvetlerimiz festival süresince mesai mefhumu gözetmeksizin çalışarak festivalin huzur ve güven ortamı içerisinde geçmesi için çalışacaktır. Bu bilgiler ışığında Manisa’mızda huzuru ve asayişi tehdit eden tüm odaklarla mesai mefhumu gözetmeksizin, yılmayan bir azim ve kararlılıkla mücadele edeceğimizi belirtmek istiyorum. Bu vesile ile Manisamızın huzuru için emek sarf eden bütün mesai arkadaşlarıma teşekkür ediyorum” dedi.
Manisa Manisa’nın özlediği festivalin tanıtımı yapıldı Manisa’da 4 yıldır korona virüs salgını ve 6 Şubat depremleri nedeniyle 4 yıldır yapılamayan Uluslararası Manisa Mesir Macunu Festivali için tanıtım toplantısı düzenlenecek. 23 Nisan’da başlayacak festival kapsamında bir çok konser ve etkinlik düzenlenecek ve festival 28 Nisan Pazar günü saçım töreniyle sona erecek. UNESCO tarafından ‘İnsanlığın Somut Olmayan Kültür Mirası’ listesinde yer alan ve bu sene 484’üncüsü gerçekleştirilecek olan Uluslararası Manisa Mesir Macunu Festivali’nin tanıtım toplantısı Manisa Büyükşehir Belediyesi Atatürk Kent Parkı’nda Manisa Valisi Enver Ünlü, Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek, İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Zafer Tombul, Manisa CBÜ Rektörü Prof. Dr. Rana Kibar, Manisa İl Emniyet Müdürü Fahri Aktaş, Şehzadeler Belediye Başkanı Gülşah Durbay, Yunusemre Kaymakamı Atilla Kantay, Şehzadeler Kaymakamı Fatih Genel, Manisa’yı Mesiri Tanıtma ve Turizm Derneği Başkanı Ufuk Tanık, İl Kültür ve Turizm Müdürü İbrahim Sudak, siyasi partilerin temsilcileri, sivil toplum kuruluşu temsilcileri, Manisa Büyükşehir Belediyesi heyeti ve vatandaşların katılımıyla gerçekleştirildi. Protokol konuşmaları gerçekleştirildi Manisa’yı Mesir’i Tanıtma ve Turizm Derneği Başkanı Ufuk Tanık’ın açılış konuşmasıyla başlayan tanıtım töreninde Ufuk Tanık, kazasız belasız bir şekilde festivali kutlamak için heyecanla beklediklerini söyledi. Ufuk Tanık, “484’üncüsünü kutlayacağımız festivalin hayırlı olmasını diliyorum” dedi. Şehzadeler Belediye Başkanı Gülşah Durbay ise konuşmasında, “Kültür Mirası listesinde yer alan Mesir Festivalimizin 484’üncüsünü coşkuyla kutlayacağız. Manisa’yı festivaller şehri yapma yolunda lokomotif olacak olan Uluslararası Mesir Festivalimizin tüm Manisa’mıza hayırlı olmasını diliyorum” dedi. “Mesir Festivali’ni heyecanla ben de bekliyorum” Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek, tanıtımda yaptığı konuşmasında heyecanla festivali beklediğini belirterek, “484’üncüsünü yaşıyoruz. Neredeyse 5 asırdır süre gelen bir gelenek. Festivalimiz var ama maalesef 4 yıldır çeşitli nedenlerle gerçekleştiremiyorduk. Mesir Festivali’ni sizler gibi ben de çok özledim. Çocukluğumun Mesir Festivali’ni sizlere yaşatmak için çok güzel bir program hazırladık. Önümüzdeki hafta dolu dolu geçecek. Manisa’nın sanata doyacağı sanatın her dalından her kesime hitap edeceği yalnızca Manisa’nın merkezinde değil her köşesinde kutlayacağımız bir Mesir’i önümüzdeki hafta karnaval havasında geçireceğiz. Sizler çok heyecanlısınız çok özlediniz, inanın ki sizlerden daha çok heyecanlıyım. Çünkü 4 yıl ara verdikten sonra ilk defa Manisa Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nda Sayın Valimizin de ilk defa kutlayacağı 28’inde Sayın Genel Başkanımız Özgür Özel’in katılımıyla ilk defa gerçekleştireceği saçım töreni ile sonlandıracağımız, Mesir Festivali’ni heyecanla ben de bekliyorum. Çok güzel geçecek. Çok eğleneceğiz. Bu yalnızca bir festival olmayacak bu bir karnaval olacak. Yalnızca Manisa’mda değil Türkiye’nin her yerinde Mesir Festivali’ni herkes duyacak herkes bizi bu Mesir Festivali’nde televizyonlardan izleyecek ama önümüzdeki Mesir Festivallerinde Manisa dolup taşacak. Öncelikle Mesir Festivali olmak kaydıyla sonrasında Manisa’mın bütün değerlerini tüm ülkeye hatta yurt dışına taşımak benim öncelikli görevim olacak. Sizlerle birlikte 28’inde sonlanacak saçım törenine kadar gecesinde gündüzünde birlikte olacağız. Bu coşkuyu hep birlikte paylaşacağız. Bu coşkunun her anında olan olmayan herkesi görmek istiyorum. Bir hafta boyunca ben çok eğlenmek ve Manisa’mdaki herkesi çok eğlendirmek istiyorum” dedi. “Bu köklü mirasa hep beraber sahip çıkmak bizim için bir iftihar meselesidir” Manisa Valisi Enver Ünlü ise konuşmasında, pandemi ve asrın felaketi olarak adlandırılan deprem nedeniyle yaklaşık 4 yıllık bir ara nedeniyle ayrı kaldıkları Mesir Festivali’ne kavuşmanın heyecanını hep birlikte yaşadıklarını belirtti. Vali Ünlü, “Ecdadımızın yetiştiği şehzadeler şehri Manisamızda 4 yıldır özlemle beklediğimiz pandemi ve asrın felaketinde yaşanan deprem ve benzeri sebeplerle 4 yıldır ayrı kaldığımız mesir festivalimize kavuşmanın heyecanını hep birlikte yaşıyoruz. Bu benim için de bir ilk olacak. Pek çok festivale katıldık görevlerimiz gereği ama bu kadar kadim bu kadar eski, bu kadar özlemle beklenen bir festivali doğrusu ben de merak ediyorum. Mesir Festivalimiz tarihi süreç içerisinde büyük Türk milletini, ortak sevinç ve huzurda, ortak ülkü ve dostlukta buluşturan köklü bir kucaklaşma fırsatı olarak yüzyılları aşarak bugünlere ulaşmıştır. Bu bakımdan bu köklü mirasa hep beraber sahip çıkmak bizim için bir iftihar meselesidir” dedi. Temsili saçım töreni yapıldı Protokol üyelerinin yaptığı konuşmalarının ardından tanıtım toplantısına katılan Manisa Valisi Enver Ünlü, Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek başta olmak üzere protokol üyeleri tarafından tanıtım toplantısına katılan vatandaşlara temsili olarak mesir macunu saçım töreni gerçekleştirildi. Saçım öncesinde Manisa Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrosu oyuncuları tarafından canlandırılan Hafsa Sultan’ın Merkez Efendi’ye berat vermesinin temsili gösterimi de yapıldı.
Samsun Konuşmak için ormana götürdüğü ortağını öldüren şahıs tutuklandı Samsun’da konuşmak için ormanlık alana götürdüğü ortağını tabancayla vurarak öldüren şahıs çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Olay, Samsun’un Canik ilçesi Hasköy Mahallesi’ndeki ormanlık alanda meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, 16 Nisan Salı saat 23.00’ten itibaren Muhammet Tuncel’den (26) haber alamayan yakınları polise kayıp başvurusunda bulundu. Samsun Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü ve Canik İlçe Emniyet Müdürlüğü ekiplerince yapılan araştırmada, kayıp şahsın iş ortağı Harun S. (27) ile en son beraber olduğu ve akabinde kaybolduğu tespit edildi. Polis tarafından gözaltına alınan Harun S., birlikte cam balkon işi yaptıkları ortağı Muhammet Tuncel ile konuşmak için Hasköy Mahallesi’nde ormanlık alana gittiklerini, kavga etmeleri neticesinde silahla ateş etmek suretiyle onu öldürdüğünü itiraf etti. Harun S.’nin olay yerini göstermesi üzerine kayıp gencin cansız bedeni ormanlık alanda bulundu ve otopsi için Adli Tıp Kurumu Samsun Grup Başkanlığına gönderildi. Gözaltına alınan Harun S., tartışmanın ’alacak-verecek’ anlaşmazlığından kaynaklandığını savundu. Polisteki sorgusu tamamlanan zanlı Samsun Adliyesine sevk edildi. Zanlı, "Aramızda alacak verecek anlaşmazlığı vardı. Benden habersiz iş yaptığımız yerden alacakları topluyordu. Bu yüzden aramızda sıkıntı vardı. Konuşmak için ormanlık alana gittik. Tartışma sırasında bana silah çekti. Tekme atarak elindeki silahı yere düşündüm. Silahı yerden alıp kendimi korumak için belinden aşağıya ateş ettim. Yere düştüğünü gördüm. Koşarak arabaya gittim, araca bindim. Seyir halindeyken silah kucağımdaydı. Aracı durdurdum rastgele tarlaya doğru attım. Polis beni yakaladığında korkumdan farklı ifade verdim. Ancak daha sonra doğruları söyleyip olay yerini polise gösterdim. Çok pişmanım" dedi. Çıkarıldığı nöbetçi mahkemece tutuklanan Harun S., Samsun T Tipi Kapalı Cezaevine gönderildi. Harun S. ile Muhammet Tuncel’in 10 yıldır arkadaş, 7 aydır da ortak oldukları öğrenildi.