ASAYİŞ - 12 Şubat 2020 Çarşamba 18:30

KKTC’de cansız bedeni bulunan bekçi için DNA testi yapılacak

A
A
A
KKTC’de cansız bedeni bulunan bekçi için DNA testi yapılacak

Mersin’in Tarsus ilçesinde denizde kaybolan bekçi Oktay Avcı’nın cansız bedeni KKTC sahilinde bulundu.

Mersin’in Tarsus ilçesinde denizde kaybolan bekçi Oktay Avcı’nın cansız bedeni KKTC sahilinde bulundu. Oktay Avcı’nın cenazesi, yapılacak DNA testinin ardından ailesine teslim edilecek.


32 yaşındaki Oktay Avcı Mersin’in Tarsus ilçesinde 11 Ocak’ta balık tutmak için kayıkla denize açılmış ancak daha sonra Avcı’dan haber alınamamıştı. 10 Şubat Pazartesi günü sabah saat 09.30 sıralarında, KKTC Yenierenköy’de tütün fabrikasının alt kısmında sahile vurmuş vaziyette bir erkek cesedi bulundu. Sahile vuran erkek cesedinin, Oktay Avcı’ya ait olduğu şüphesi üzerine Avcı’nın babası İbrahim Avcı, kardeşi, amcası ve arkadaşlarıyla teşhis için KKTC’ye gitti. Baba İbrahim Avcı ile amca Osman Avcı’nın cenazesi yarın yapılacak DNA testinde sonra aileye verilecek.


Tarsus Emniyet Müdürlüğü bünyesinde mahalle ve çarşı bekçisi olarak görev yapan Avcı ve arkadaşı bekçi Ömer Özer, 11 Ocak’ta balık tutmak için kayıkla denize açılmış, Özer’in cansız bedeni 16 Ocak’ta yaklaşık 60 metre açıkta bulunmuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi Bolu’da "7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi" düzenlendi. Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.