EKONOMİ - 06 Ekim 2018 Cumartesi 12:56

Konkordato hem borçluyu hem alacaklıyı koruyor

A
A
A
Konkordato hem borçluyu hem alacaklıyı koruyor

Türkiye’de Konkordato Yasası’ndan ilk yararlanan şirketlerinden biri olan Özel Mersin Ortadoğu Hastanesi, hem istihdamını korudu hem de ekonomik sıkıntılardan yavaş yavaş kurtulmaya başladı.

Türkiye’de Konkordato Yasası’ndan ilk yararlanan şirketlerinden biri olan Özel Mersin Ortadoğu Hastanesi, hem istihdamını korudu hem de ekonomik sıkıntılardan yavaş yavaş kurtulmaya başladı. Avukat Avni Sönmez, "Konkordato borçluyu koruduğu kadar bundan daha fazla alacaklıyı koruyan, alacaklının alacaklarına sahip olmasını sağlayan bir sistem" dedi.


Türkiye’de hem şirket anlamında hem de bireysel başvuru anlamında Konkordato Yasası’ndan ilk faydalanan şirket olan Ortadoğu Hastanesi, hem istihdamını korudu hemde ekonomik sıkıntılardan yavaş yavaş kurtulmaya başladı. Konkordato Yasası ile ilgili bilgi veren hastane avukatı Avni Sönmez, konkordatonun kelime anlamının anlaşma olduğunu dile getirdi. Bu yasadan faydalanmak için Türkiye’de ilk dosyayı Mersin Ticaret Mahkemesi’nde açtıklarını kaydeden Sönmez, "Süreç son derece düzgün ilerledi fakat çok genel olarak şirketlerin ortakları ve şirketleri ipotek veren şahıslar söz konusu. Nitekim Ortadoğu Hastanesi’nde de yönetim kurulu başkanı Engin Şahin’in eşi Zeliha Hanım sahip olduğu 17 gayrimenkulü Ortadoğu Hastanesi’ne ipotek olarak vermiştir. Konkordato borçluyu koruduğu kadar bundan daha fazla alacaklıyı koruyan, alacaklının alacaklarına sahip olmasını sağlayan bir sistem. Bu sistem içerisinde biz Zeliha Şahin’in üzerindeki gayrimenkullerin satılması halinde sadece bankaların alacaklarını tahsil edecekleri bir tablo ile karşılaştık. Kanun şirketlerin yanı sıra şahısların da konkordato vermesine imkan veriyor. Bunun üzerine borçlar bir bütün olarak değerlendirildi, ipotek veren 3. kişiyi de koruduğuna göre bu yasa, biz şahıs içinde konkordato başvurusu yaptık. Dedik ki bu borçlar, bu ipotekler, bu gayrimenkuller bu hastanenin borcunu ve bu hastanenin alacaklarını korumak için verilmiştir. Biz bu alacak hakkından tüm alacaklıları istifade ettirmek istiyoruz. İcra yoluyla bunlar satıldığında son derece düşük rakamlara satılacak ve rehinli alacaklılar dışında kimse para alamayacak" diye konuştu.



"Konkordato bir iflas değil"


İlk şahıs başvurusunu da kendileri yaptıklarını ifade eden Sönmez, "Mahkeme tarafından 3 aylık mühlet talebimiz kabul gördü. Gayri menkuller satılmayarak hastanenin borçlarının projelendirilmesi, yapılandırılarak ödenmesi noktasında başka bir enstrüman elde etmiş olduk. Bu bir iflas, bir batış gibi değerlendiriliyor ama konkordato bir iflas değil. Konkordato şirketlerin ayakları üzerinde durmasını sağlayacak, şirketin Türk ekonomisine katkı vermesini sağlayacak, istihdam sağlayacak bir sistem. Bu nedenle kanun koyucuyu da tebrik etmek lazım. Doğru ve yerinde zamanlamayla bu kanunda değişiklik yapıldı. Şu anda ülkenin içinde bulunduğu ekonomik bir takım sıkıntılar nedeniyle yaşanılanları en azından bu süreçte ayakta kalarak atlatmamıza yardımcı oluyor bu yasa” şeklinde konuştu.



Şahin: "Konkordatoyu Türkiye’de ilk alan firmayız"


Özel Mersin Ortadoğu Hastanesi Yönetim Kurulu Başkanı Engin Şahin ise son 2 yılda hastaneye büyük bir yatırım yaptıklarını söyledi. 100 yataklı hastanelerini 220 yatağa çıkardıklarını belirten Şahin, “A grubu bir hastane olarak, özellikle onkoloji merkezi konusunda yatırımlar yaptık. Yaşanan süreçte finansal sektörün sıkıntılarından kaynaklı, nakit sıkışıklığımızdan dolayı bu yatırımın geri dönüşü ve yatırımdan kaynaklı borçlarda ödeme güçlüğüne düşünce, hukukçularımızla birlikte bir değerlendirme yapıp, hükümetimizin çıkarmış olduğu Konkordato Yasasından faydalanan ilk firma olduk. Akabinde tedbir ve koruma kararlarıyla konkordatoyu Türkiye’de ilk alan firmayız. İyi ki de almışız. Çünkü bu yasayla birlikte her şeyden önce istihdamımızı koruduk, borçlu ile alacaklı dengesinde de hastaneyi kapatmadan çalışma imkanı yakalayarak insanların borçlarını daha rahat, bir hak kaybına uğramadan ödeme imkanına kavuşacağız. Çıkarılan yasa istihdamı koruyan, borçlu ile alacaklıların birbiriyle anlaşabileceklerini sağlamak için çıkarılmıştır" ifadelerini kullandı.



"Konkordato bir çözümsüzlük değil, bir çözüm"


Türkiye’de ilk kesin süreyi alan firma olduklarının altını çizen Şahin, "Bu süreçte işlerimizi toparlayabildik. Konkordato bir çözümsüzlük değil, bir çözüm. En azından firmaların ayakta kalması, istihdamı koruması için bir çözüm. Bu kanun çıkmamış olsaydı bu hastaneler kapanırdı, ne biz Mersin ve Türkiye ekonomisine bir katkı sağlayabilirdik, ne istihdamı koruyabilirdik nede alacaklı firmalar sıkıntı yaşardı. Şimdi ise artık istihdamı artıran, çalışan ve performansını her geçen gün büyüten bir hastane var. Bu yasayla birilerine avantaj sağlanmadı. Finansal yapısı bozulan şirketlerin ayakta kalabilmesi için bu yasa çıkarıldı. Ülke olarak bir ekonomik savaşın içerisindeyiz. Dış etkenlerden kaynaklı ekonomik sıkıntılarda birbirimizi korumak ve kollamak zorundayız .Bunun içinde herkesin bir dayanışma içerisinde ayakta kalabilmesi için mücadele vermesi gerekiyor. Bu yasada tam bu bağlamda bir yasa. Yoksa bu yasayla alacaklıların hak kaybı olmuyor. Aksine alacaklıların hakları korunuyor. Borçlu malını kaçıramıyor çünkü her şeyine tedbirler konuluyor" dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Gümüş balığının ihracat serüveni başladı İznik Gölü’nde gümüş balığı sezonu hızlandı. Yunanistan, Ukrayna ve Amerika’ya ihracatı yapılan ve bu ülkelerde işlendikten sonra cips olarak paketi 4 dolardan satışa çıkarılan gümüş balıkçılığı bu yıl bereketli başladı. İznik Gölü’nde son 25 yıldır yapılan gümüş balıkçılığında bu sezon sıcakların başlaması ile birlikte balıkçılar ağlarını İznik Gölü’ne bırakmaya başladı. 12 ay boyunca tutulması serbest olan ancak sıcak havaların başlaması ile tam anlamı ile sezonu açılan Gümüş balıkçılığı İznik Gölü’nde Orhangazi ve İznik’teki Su Ürünleri Kooperatiflerine bağlı balıkçılar tarafından yapılıyor. 5 kooperatif sezonu bereketli açtı Orhangazi, Narlıca, Göllüce, İznik ve Çakırca Su Ürünleri Kooperatifine bağlı su ürünleri kooperatifine bağlı balıkçıların İznik Gölü’ndeki Gümüş Balığı mesaileri de başlamış oldu. Sezonda toplam bin ton balığın tutulması hedeflenen bölgede bu yıl ki sezon da bereketli başlamış oldu. Orhangazi Su Ürünleri Kooperatifi Başkanı Zelkif Bektaş, gümüş balıkçılığı sezonunun tüm Orhangazi ve bölgeye hayırlı olmasını dileyerek, "Gümüş balığı ihraç ettiğimiz bir balık türü. Epey döviz getiren bir balık. Bu sene de bereketli, hamdolsun. Güzel bir başlangıç, inşallah sonu da iyi olacak" dedi. Zelkif Bektaş, şu anda İznik Gölü çevresinde faaliyet gösteren 5 ayrı kooperatifin yıllık bin ton gümüş balığı tutacağını belirterek, bu kooperatiflerin, Orhangazi, Narlıca, Göllüce, İznik ve Çakırca Su Ürünleri Kooperatifi olarak faaliyet gösterdiğini ifade etti. İznik yakasındaki kooperatiflerin Orhangazi kooperatiflerine oranla daha yüksek kapasiteli olduğunu da belirten Zelkif Bektaş, "Bu yıl çok bereketli bir sezon. İnşallah böyle devam eder" ifadelerini kullandı Zelkif Bektaş balığın Türkiye’de paketlenerek öncelikli olarak Yunanistan’a ihraç edildiğini hatırlatarak, "Ukrayna hatta Amerika’ya gönderen firmalar var. Bu balıklar oralarda cips haline getirilip paketlenip satışa sunuluyor. Oralarda cipsin paketinin 4 dolara satıldığını öğrendik. Geçen yıl balığın kilogram fiyatını 11-12 TL’ye veriyorduk. Maalesef beklediğimiz fiyat bu yıl yok. Bu yıl 13 TL’ye satabiliyoruz. Bu sezon 5 kooperatifin İznik Gölü’nden ortalama bin ton gümüş balığı avlayarak ihracata göndereceğini tahmin ediyoruz" diye konuştu. "Kendimiz cipse dönüştürebiliriz ama tesis lazım" Zelkif Bektaş, gümüş balığının Türkiye’de de işlenip paketlenebileceğini anlatarak, "Bunun için bizdeki tesis yetersiz kalıyor. Bunda devlet büyüklerimizden tek istediğimiz İznik Gölü bölgesinde 600-700 tonluk bir soğuk hava depo yapması. O durumda biz bunları burada paketleriz. Böylece katma değeri yüksek bir ürün elde etmiş oluruz. Daha önceleri çok söz verildi. Bursa Büyükşehir Belediyesi soğuk hava deposu yapılması için sözler verilmişti. İnşallah şimdi gelen yeni başkanlardan bunu bekliyoruz. Aynı projelerin devamı olarak İznik Gölü’nde böyle bir soğuk hava deposu yapılmasını bekliyoruz" şeklinde konuştu.
Ankara “Mahzen-30” operasyonlarında elebaşılığını Doğan Güney’in yaptığı (Yurt Dışı Firar) "Odacılar" olarak bilinen Organize Suç Örgütü çökertildi Batman merkezli 8 ilde Jandarma tarafından düzenlenen “Mahzen-30” operasyonlarında elebaşılığını Doğan Güney’in yaptığı (Yurt Dışı Firar) "Odacılar" olarak bilinen Organize Suç Örgütü çökertildi. Operasyonlarda organize suç örgütünün yöneticilerinden Yonca Onat’ın da aralarında bulunduğu 34 şüpheli yakalandı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Batman merkezli 8 ilde Jandarma tarafından düzenlenen “Mahzen-30” operasyonlarında elebaşılığını Doğan Güney’in yaptığı (Yurt Dışı Firar) "Odacılar" olarak bilinen Organize Suç Örgütü çökertildiğini belirterek Operasyonlarda organize suç örgütünün yöneticilerinden Yonca Onat’ın da aralarında bulunduğu 34 şüphelinin yakalandığını kaydetti. "Aziz Milletimizin Bilmesini İsterim ki; hangi büyüklükte olursa olsun organize suç örgütlerini çökertip, adalete teslim edeceğiz. Şafak sökerken de gün batarken de operasyonlarımız devam edecek" diyen Bakan Yerlikaya operasyonla ilgili şu detayları paylaştı: "Batman Cumhuriyet Başsavcılığı, Jandarma Genel Komutanlığı Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı koordinesinde; Siber Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığının desteğiyle Batman İl Jandarma Komutanlığınca yapılan çalışmalar sonucu; Batman merkezli Adana, Aydın, Mersin, Hakkâri, Van, Mardin ve İzmir’de eş zamanlı olarak düzenlenen “Mahzen-30” operasyonlarında “Bilişim sistemlerini kullanmak suretiyle nitelikli dolandırıcılık” suçunu örgütlü olarak işleyen organize suç örgütü üyesi şüphelilerin; Sosyal medya üzerinden sahte kiralık Bungalov ev ilanı vererek dolandırıcılık yaptıkları, mağdurlardan elde ettikleri gelirleri önce yasal bahis platformlarındaki hesaplara, daha sonra bahisten kazanılmış gibi gösterip kendi banka hesaplarına aktararak paranın izini kaybettirmeye çalıştıkları ve toplam 18 bin 635 vatandaşımızı mağdur ettikleri tespit edildi. MASAK ile koordineli yapılan çalışmalar sonucu; suçtan elde edilen mal varlığı değerlerinin aklanması kapsamında; ilk belirlemelere göre 34 milyon 530 bin TL değerinde işlem hacmine sahip, şüphelilere ait 1.283 banka hesabına el konuldu. Operasyonlarda; ruhsatsız tabanca, çok sayıda cep telefonu, sim kart, banka ve kredi kartı ile çok sayıda dijital materyale el konuldu. Batman Cumhuriyet Başsavcılığımızı ve operasyonları gerçekleştiren Kahraman Jandarmamız ile MASAK çalışanlarını tebrik ediyorum. Allah ayaklarına taş değdirmesin. Milletimizin duası sizinle."