GENEL - 24 Kasım 2021 Çarşamba 12:20

Mersin’de 24 Kasım Öğretmenler Günü törenle kutlandı

A
A
A
Mersin’de 24 Kasım Öğretmenler Günü törenle kutlandı

MERSİN (İHA) – Mersin’de 24 Kasım Öğretmenler Günü Cumhuriyet Meydanı ve Kültür Merkezinde düzenlenen törenlerle kutlandı.

MERSİN (İHA) – Mersin’de 24 Kasım Öğretmenler Günü Cumhuriyet Meydanı ve Kültür Merkezinde düzenlenen törenlerle kutlandı.


Öğretmenler Günü dolayısıyla Mersin İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından ilk tören Cumhuriyet Meydanında düzenlendi. Öğretmenler ve öğrencilerin katıldığı törende, İl Milli Eğitim Müdürü Adem Koca’nın Atatürk Anıtına çelenk sunmasıyla başlayan tören, saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasıyla sona erdi.


Buradaki törenin ardından kutlamalar Kültür Merkezinde devam etti. Törene, Mersin Valisi Ali İhsan Su, Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, il protokolü, öğretmenler ve öğrenciler katıldı. Programda, saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasının ardından aday öğretmenler ve emekli öğretmenler adına iki öğretmen konuşma yaptı.



“Öğretmenlerimizin yaptığı iş, ülkemizin geleceğini yetiştirmektir”


İl Milli Eğitim Müdürü Koca, törende yaptığı konuşmada, Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Başöğretmen’ unvanını aldığı 24 Kasım gününün, 1981’den bu yana Öğretmenler Günü olarak kutlandığını söyledi. Koca, “24 Kasım Öğretmenler Günü, bizim çok önemli ve özel bir gün. Ancak biz şunun farkındayız ki, öğretmenlerimiz bizim için her gün kıymetli, her geçen gün daha da kıymetli; çünkü öğretmenlerimizin yaptığı iş, sadece ders anlatmak değil, ülkemizin geleceğini yetiştirmektir. Biliyoruz ki, eğitimciler olarak bizlerin, bağımsızlığımıza ve Cumhuriyetimize duyduğumuz aşkla ve inançla vatana hürmet, bayrağa hürmet, Ata’ya hürmet duyan nesiller yetiştirmek temel görevimizdir. Çocuklarımıza vatan ve demokrasi bilinci kazandırmak, onları ailelerine ve vatanlarına hayırlı evlatlar olarak yetiştirmek bizlerin temel amacıdır. Hangi meslek bundan daha kutsal olabilir?” dedi.



“Emeğiniz paha biçilemez”


Öğretmenlere de seslenen Koca, “Sizlerin emeği öncelikle ülkemizin aydınlık geleceği, milletimizin bekası ve vatanımızın her karış toprağı için paha biçilemez. Bütün zor dönemlerde evlatlarımızın yanındaydınız. Salgın sürecinde yaşadığınız sıkıntıların ve yaptığınız özverili çalışmaların, ne kadar yorulduğunuzun, yıprandığınızın farkındayız. Allah’ın izniyle bu zor günlerin sonuna geldik. Şunu bilmenizi isterim ki, velilerimiz de öğrencilerimiz de bizler de sizlere minnettarız. Eğitim yolunda her türlü zorluğa göğüs gererek emek harcayan tüm öğretmenlerimize kapımız her zaman açıktır. Öğretmenlerimizin her zaman emrinizdeyiz. Tüm öğretmenlerimizin Öğretmenler Gününü içtenlikle kutluyor, şükranlarımı sunuyorum” diye konuştu.



“Gelecek öğretmenlerimizin elinde”


Büyükşehir Belediye Başkanı Seçer de öğretmenlerin en kutsal, en değerli görevi yaptıklarını vurgulayarak, “Atatürk’ün söylediği gibi öğretmenler gelecek nesilleri yetiştiriyorlar. Gelecek öğretmenlerimizin elinde. Öğretmenlerimize dair ne kadar övgü dolu sözler söylesek kifayet etmez. Bizler hangi makamda olursak olalım mutlaka öğretmenlerin şekillendirdiği insanlarız. Günümüzde öğretmenlerimizin elbette sorunları çok ve bunları aşmamız gerekiyor. Ben de belediye başkanı olarak belediyemizin bütçesi çerçevesinde ayırabileceğimiz en azami bütçeyi ayırarak eğitim sistemine katkı veriyorum. Bu günün, her birimiz için yarınlarımızın oluşmasına katkı sunacak bazı farkındalıklar oluşturmasını diliyorum” ifadelerini kullandı.



“Dünyanın en önemli işini öğretmenler yapıyor”


Vali Su ise konuşmasında öğretmenlerin önemine vurgu yaparak, dünyanın en önemli işini öğretmenlerin yaptığını söyledi. Her mesleğin, ortaya koyduğu bir eseri olduğunu belirten Su, “Bir marangoz masa, sandalye, bir heykeltıraş heykel, bir makineci makine üretir ve bir eser ortaya çıkarır. Bu eseri ortaya çıkarırken, öğretmenlik dışında yaptığınız eseri düzeltme imkanınız vardır. Bir kürsü, sandalye yaparken yanlış kesim yaptıysanız onu atarak yenisini yapma imkanınız var. Ama öğretmenlik mesleğinin hammaddesi insan. Onu iyi eğitirsek topluma kazandıracağız, iyi eğitemezsek atma şansımız yok, yine toplumun içinde kalacak. O yüzden, Atatürk’ün ‘Muallimler, yeni nesil sizlerin eseri olacaktır’ derken, yeni neslin güzel yetişmesi ve ülkemizi geleceğe daha güzel taşıması için sizin emekleriniz çok önemli. o bakımdan dünyanın en önemli mesleğini sizler icra ediyorsunuz. Ben bugün valiysem, belediye başkanlarımız, müdürlerimiz, hepimiz değerli öğretmenlerimizin eğitiminden geçerek buraya geldik. Bugün görevimizi ne kadar iyi yapıyorsak, sizin bize verdiğiniz eğitimler sonucudur. O bakımdan sizlere ne kadar teşekkür etsek, ne kadar şükranlarımızı, sevgimizi ifade etsek değerinizi ifade etmiş olmayız. Tüm öğretmenlerimizin Öğretmenler Gününü kutluyorum, başarılar diliyorum” dedi.


Konuşmaların ardından Vali Su, emekli öğretmenlere hizmet şeref belgesi takdim etti. Su, daha sonra Başkan Seçer ve Müdür Koca ile birlikte resim, şiir ve kompozisyon yarışmalarında dereceye giren öğrencilere ödüllerini verdi. Öğretmenler turnuvası kupa töreninin ardından, aday öğretmenler yemin ederek mesleğe ilk adımlarını attılar. Tören, müzik dinletisiyle sona erdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul “Göz ovuşturmak retina hasarına yol açabilir” Göz ovuşturmanın bazı göz sağlığı problemlerine neden olabileceğine dikkat çeken Göz Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Murat Yamiç, “Göz ovuşturmak; elimizle mikropları gözümüze taşıdığımız için göz enfeksiyonlarına, göze uygulanan aşırı baskı ise uzun dönemde retina hasarına, alerjik reaksiyonlara, göz kuruluğuna ve göz yüzeyinde travmalara ve keratokonusa sebep olabilir” dedi. VM Medical Park Maltepe Hastanesi’nden Göz Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Murat Yamiç, göz ovuşturmanın neden olabileceği sağlık problemleri ve keratokonus (kornea hastalıkları) hakkında açıklamalarda bulundu. “Göz enfeksiyonlarına neden olabilir” Gözlerimizi ovuşturmanın bazı göz sağlığı problemlerine neden olabileceğine değinen Op. Dr. Yamiç, “Göz ovuşturmak; elimizle mikropları gözümüze taşıdığımız için göz enfeksiyonlarına, göze uygulanan aşırı baskı ise uzun dönemde retina hasarına, alerjik reaksiyonlara, göz kuruluğuna, göz yüzeyinde travmalara sebep olabilir. Aynı zamanda korneanın şeklini değiştirdiği için astigmata da neden olabilir” şeklinde konuştu. “Keratokonus zamanla görme kaybına sebep olabilir” Göz ovuşturmanın ayrıca keratokonus adlı kornea hastalığına da yol açabildiğine dikkat çeken Op. Dr. Yamiç, “Keratokonus, gözümüzün ön kısmında bulunan ve şeffaf bir yapıya sahip olan korneanın öne doğru sivrilerek koni şeklini almasıdır. Sebebini tam olarak bilmediğimiz bu hastalığın yapılan bilimsel çalışmalarla genetik geçiş sonucunda ortaya çıktığı tespit edilmiştir. Bazı bağ dokusu hastalıkları ve gözü ovalamak, risk faktörleri arasında gösterilebilir. Korneanın şeklinin bozulmasıyla gözün kırıcılık gücü değişir ve ilerleyici miyop ve astigmat oluşur. Bu da kişinin görme kalitesini bozarak ilerleyen zamanlarda görme kaybına sebep olabilir” diye konuştu. “En sık 10-20 yaş arasında görülüyor” Hastalığın görülme yaşlarından bahseden Op. Dr. Yamiç, “Keratokonus değişkenlik göstermekle birlikte en sık 10-20 yaş arasında görülmektedir. Hastalık 10-20’li yaşlarda daha sık görülüyor. Bu yaşlarda daha sık görülmesinin sebebi, gözün gelişiminin ve büyümesinin devam etmesi ve 40 yaş sonrası vücudun doğal olarak korneayı güçlendirerek hastalığı stabil hale getirmesidir” dedi. “Her iki gözü de etkiler” Keratokonus hastalığının belirtilerini anlatan Op. Dr. Yamiç, “Genellikle her iki gözü de etkiler. İki göz arasında çok farklı sorunlara neden olabilir. Belirtiler her gözde farklı seyredebilir ve zaman içinde değişiklik gösterir” dedi. “Gözde kızarıklık ve görüşte bulanıklık belirtilerine dikkat” Op. Dr. Yamiç, erken aşamadaki keratokonus belirtilerini şöyle açıkladı: “Görüşte hafif bulanıklık, düz çizgilerin bükülmüş veya dalgalı görünmesi nedeniyle görmede hafif bozulma, ışığa ve parlamaya hassasiyet, gözde kızarıklık veya şişme.” “İleri aşamalarda kontakt lensler göze uymayabilir” İleri aşamalarda belirtilerin daha belirgin hale geldiğini dile getiren Op. Dr. Yamiç, ileri aşama keratokonus belirtilerinin ise görme bozukluğu ve bulanık görmede artış, miyop veya astigmatizm bulgularında artış ve gözlük gereksinimi, korneada çıkıntı yaptığı için kontakt lenslerin göze uymaması ya da rahatsızlık vermesi şeklinde olduğunu ifade etti. “Kornea aniden şişebilir” Keratokonusun erken evreden geç evreye geçişinin genellikle yıllar sürdüğünü aktaran Op. Dr. Yamiç, “Fakat bazı insanlarda kötüye gidiş daha hızlı bir şekilde gerçekleşir. Kornea aniden şişebilir ve korneada skarlaşma adı verilen kalıcı sertleşme başlayabilir. Kornea; skar adı verilen bu yara dokusu ortaya çıktığında, yumuşaklığını ve berraklığını kaybeder. Sonuçta görüş daha da bozuk ve bulanık bir hale gelir” dedi. “Göz numaraları çok sık değişir” Keratokonus hastalığında, ilerleyici miyop ve astigmat oluşturduğu için hastanın bulanık gördüğünü belirten Op. Dr. Yamiç, “Göz numaraları çok sık değişir, hastalar gözlük kullanmasına rağmen uzağı net göremez. Keratokonus hastalığı tamamen ortadan kaldırılamasa da, hastalık belli başlı tedavilerle durdurulabilir. 40 yaş sonrası ilerleme olmaz” diye konuştu. “Tedavisi hastanın yaşına göre değişir” Keretokonus hastalığının, tedavi edilmediği takdirde ilerleyici görme kaybına neden olabileceğini vurgulayan Op. Dr. Yamiç, hastalığın tedavisinin, hastalığın düzeyine ve hastanın yaşına göre değiştiğini söyledi. Op. Dr. Yamiç, uygulanabilecek tedavi yöntemlerini şöyle açıkladı: “Cross-linking (korneal çapraz bağlanma), korneal halka, PTK lazer, hibrit lazer, kontakt lens, sert kontakt lens, hibrit lens ve jornea nakli.”
Adana Beslenme ve Diyet Uzmanı Çisem Gündüz : “Kanser oluşumunda beslenme şekli çok önemli” Beslenme ve Diyet Uzmanı Çisem Gündüz, çağın hastalığı kanser riskini düşürmek için sağlıklı beslenmenin önemine dikkat çekerek balık, üzüm ve kurubaklagiller gibi besinlerin sıklıkla tüketilmesini tavsiye etti. Her 5 kişiden 1’inin hayatı boyunca kansere yakalandığını ve kanser oluşumunda beslenme şeklinin önemli bir yer tuttuğunu dile getiren Acıbadem Adana Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Çisem Gündüz kansere yakalanma riskini düşürmek için hangi besinlerin tercih edilebileceğini anlattı. Diyetisyen Gündüz sağlıklı ve dengeli beslenmenin sadece formda ve zinde kalmaya değil aynı zamanda kanserden korunmaya da katkı sağladığını vurguladı. “Kadınlara günde 2, erkeklere 3 porsiyon meyve” Meyveleri kabuğu ile birlikte tüketmenin posa içeriğini arttırarak sindirim kanalının daha düzenli çalışacağını belirten Diyetisyen Gündüz “Vitamin ve minerallerden zengin meyveler bağışıklık sisteminin güçlü kalmasına yardımcı olur. Erkekler için günlük 3 porsiyon, kadınlar için ise günlük 2 porsiyon meyve tüketimi uygundur. Bunun yanında mevsimde olan sebzelerden mutlaka öğle ve akşam öğünlerinde salata yapılıp tüketilmelidir. Ancak tüm meyve ve sebzeleri çok iyi yıkadığınızdan emin olmalısınız” dedi. “Balığı kızartarak değil ızgara veya buğulama yaparak yiyin” Balığın A, D, K ve B grubu vitaminlerden ve iyot, selenyum, fosfor, magnezyum ve çinko minerallerinden zengin olduğunu ve bu sayede bağışıklık sisteminin güçlenmesine yardımcı olduğunu söyleyen Diyetisyen Gündüz “Omega-3 yağ asitlerinden zengin balık aynı zamanda bu özelliği ile kansere karşı koruyucudur. Ancak pişirme yöntemi oldukça önemlidir. Balık, kızarma yöntemi ile pişirildiği zaman yüksek sıcaklıktaki yağın içerisindeki sağlığa zararlı toksik maddeler nedeniyle önerilmemektedir. Bunu yerine, ızgara veya buğulama yöntemi tercih edilebilir” diye konuştu. Diyetisyen Gündüz kırmızı üzümün özellikle kabuğunda ve çekirdeğinde bulunan “resveratrol” maddesinin sağlık açısından zararlı serbest radikallere karşı vücudu kanser oluşumundan koruduğunu; bunun yanında kırmızı üzümün, B vitaminlerinden ve demir, potasyum ve magnezyum mineralinden de zengin olduğunu ifade etti. “Yoğurt bağırsak sağlığını korur” Yoğurdun probiyotik besinlerin bağışıklık sistemini güçlendirmeye yardımcı olduğuna değinen Diyetisyen Gündüz “Probiyotikler bağırsaktaki yararlı bakterilerin sayısını arttırarak sağlıklı bir mikroflora oluşumuna katkıda bulunur. Bu sayede sindirim sisteminde görülebilecek kanser gibi birçok hastalığa karşı önlem almış oluruz. Aynı zamanda kilo kontrolünü sağlamaya yardımcı olur. İçeriğindeki selenyum sayesinde antioksidan özellik gösterir ve bu sayede kanserden korunmaya yardımcı olur” dedi. Yüksek posa içeriği sayesinde sindirim kanalının düzenli çalışmasını sağlayan kurubaklagillerin faydasının altını çizen Diyetisyen Gündüz şunları söyledi: “İçerdiği vitamin ve mineraller; kemik gelişimi ve sağlığı için gerekli olan kalsiyum, sinir sisteminin düzenli çalışmasını sağlayan B vitaminleri, kan yapıcı demir ve potasyum, magnezyum, vitamin E içeriği sayesinde sayesinde vücudumuzu korur. Aynı zamanda kan şekerini dengeleyici özelliği de bulunmaktadır” ifadelerini kullandı.