ASAYİŞ - 03 Aralık 2018 Pazartesi 16:17

Mersin’deki vahşetten ürperten detay

A
A
A
Mersin’deki vahşetten ürperten detay

Mersin’de lojistik firmasında çalışan Mustafa E.

Mersin’de lojistik firmasında çalışan Mustafa E.’nin, boşanma aşamasındaki bankacı eşi Cemile E.’yi öldürdükten sonra cesedini parçalara ayırmasıyla ilgili yeni detaylar şok etti. Tutuklanan zanlının eşini öldürüp, parçaladıktan sonra bir gece kullanmadıkları bir odada muhafaza ettiği, oğlunu da okuldan alıp eve getirerek birlikte orada kaldıkları ortaya çıktı.


Kayıp ihbarıyla ortaya çıkan cinayetin ardından kardeşinin öldürülmesi olayına ilişkin açıklamalarda bulunan ağabey Cem Aslan, kardeşi Cemile’nin 8 yıldır evli olduğunu ve 6 yaşında bir çocukları bulunduğunu söyledi. Cinayetin kurgulanarak ve hazırlanarak işlendiğini ileri süren Aslan, “Planlayarak ve derleyerek işlediği zaten ifadelerde net olarak ortaya çıkmıştır. Cinayet olduktan 1 gün sonra zanlı, oğlunu okuldan alıp karakola geçerek, eşinin evden çıktığını, bir daha da eve gelmediğine dair beyanda bulunup kayıp ilanı veriyor. Eşimi de arayıp, Cemile’nin eve gelmediğini ve kayıp müracaatı için karakolda olduğunu söylemiş. Eşim de beni aradı durumu bildirdi, ben de eşimi alıp karakola gittik. Gelirken durumdan da şüphelendim zaten. Karakola gelince de ben zaten şüphelendiğim için müşteki oldum ve ifademi verdim. Bu sırada zanlı ile eşim de dışarıda sohbet ediyordu. Eşim bir ara yanıma geldi ve bana ‘Mustafa ile sohbet ediyordum. Dün gece nasıl rahat uyudun mu diye sordum. Kendisi de bana hiç uyumadığını, sabaha kadar evde temizlik yaptığını söyledi’ dedi. Ben neyi yıkadığını sorduğumda, ’yolluklarla, battaniyeleri yıkamış’ cevabını verdiğini öğrenince karakoldaki grup amirine durumu bildirdim. Bu sırada tamamen cinayet şüphesi oluştu ve cinayet büro amirliği çalışmalara başladı. Bunun üzerine savcılığın izniyle zaten evde arama yapıldı. İncelemede yıkanan yolluklar ile battaniyeler kimyasala direk tepki verdi. Bunun üzerine arkadaşların yoğun çalışmasıyla zanlıya cinayeti itiraf ettirdiler” diye konuştu.



"Boşanma nedenleri zanlının bitmeyen borçlarıdır"


Zanlının yüklü miktarda borç içinde olduğunu söyleyen Aslan, “Cinayetin nedeni bazı basın yayın organlarında yer aldığı gibi aldatma kesinlikle değildir. Bu yapılan incelemede ortaya çıkmıştır. Boşanma nedenleri evlendikleri ilk günden beri süregelen zanlının bitmeyen borçlarıdır. Şimdi bildiğim kadarıyla maaşı üzerinde 3 adet haciz, ödenmeyen 1 yıllık ev kirası ve kız kardeşime kullandırmış olduğu 2 adet de kredi var. Bunların hiçbiri sorun da değil. Bir şekilde borçlar ödenir ama bu işin diğer boyutunda eve tefecilerin gelmesi yatıyor. Tefeciler eve gelerek kız kardeşimi, çocuk üzerinden tehdit ediyorlardı. Biz bundan dolayı zanlının kendisiyle birçok kez görüştük. O zaman da ’ağabey borçlarımı ödüyorum, tefeciyi hallettim’ gibi ifadeler söylüyordu. Ancak bundan yaklaşık 4 ay önce yine kapıya tefeciler geliyor. Kız kardeşim de eşiyle görüşüyor ve artık boşanmak istediğini beyan ediyor. Borçların dışında boşanmadaki bir diğer husus da ikili arasındaki kültürel farklılıktır” ifadelerini kullandı.



"Bütün parçalar şu anda bulundu"


Cinayet günü zanlının öğlen saatlerinde kardeşini aradığını vurgulayan Aslan, “Hayatım eve bir iki dakika geç gel sana sürprizim var’ diyor. Kardeşim de bir süre sonra eve gidiyor. Zanlı ifadesinde, ‘eşim eve geldiğinde kendisini öpmek istedim, tepki verdi, beni itti. Ben de kendisine bir hediyem olduğunu, arkasını dönerse aldığı kolyeyi takacağımı söyledim’ diyor. Kardeşim de ‘bu saatten sonra senin hediyene ihtiyacım yok, öyle bir şey de söz konusu olamaz’ diyerek arkasını dönüp koridora gidiyor. Koridorda zanlı arkadan gelerek kardeşimin boğazını kesiyor. Daha sonra da zanlı hızını alamıyor ve parçalıyor. Bir gece evde muhafaza ettikten sonra da ertesi gün dönem dönem mezarlığa giderek, kardeşimin kafasını annemin mezarına, diğer parçaları da 2 ayrı mezara defnediyor. Bütün parçalar şu anda bulundu. Eksik bir şey yok. Gereken yapıldı” şeklinde konuştu.



Çocuk cesedin olduğu evde bir gece geçirmiş


Cinayet saatinde çocuğun okulda olduğunu kaydeden Aslan, “Cinayetin ardından okula gidip çocuğu alıyor ama eve önce hiç çıkartmıyor. Akşam saat 20.00’ye kadar komşusunun yanında oturuyor. Bir ara komşusuna ‘ben çamaşır yıkamıştım, bir eve çıkıp onları serip geleyim’ diyor. Bir 15-20 dakikalığına eve çıkıyor sonra aşağı inip çocuğu alıyor, yukarı çıkartıyor. Çocuk annesini sorduğunda ‘oğlum annen bizi bırakıp kaçtı gitti’ diyor. Ancak o sırada kullanmadıkları bir küçük odaya kardeşimin naaşını koymuş, orada muhafaza etmiş. Oraya taşıdıkları battaniyeler ve yollukları da makinede yıkıyor. Çocuk o gün bir şey fark etmiyor ve halen de olayı bilmiyor. Çocuk hiçbir şekilde bu olaydan etkilenmemiş, görmemiş, haberi de yok. Evlilik yıl dönümünde cinayet olmuş gibi de söylendi ama o gün resmiyette evlilik yıl dönümleri değil. Benim bildiğim kadarıyla kendi aralarında belirlemiş oldukları bir tarih. Çünkü telefondaki ifadesinde de hayatım bugün evlilik yıl dönümü, sana sürprizim var diyor. Ancak resmi olarak evlilik yıl dönümleri değil” dedi.



"Bundan yaklaşık 3-4 ay önce ’bana yar olmuyorsan, kimseye yar olmasın’ diye bir paylaşım yapmış"


Hukuktan da bir beklentilerinin olmadığını dile getiren Aslan, “Kanunlar benim beklentim için değil uygulanmak içindir. Elbette bu işlenilen canice suçun karşılığı Türk Ceza Kanununda mevcuttur. Bildiğim kadarıyla da en hafif ceza 1 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis. Onun dışında savcı mütalaasında 3 kez ister, 5 kez ister, hakim 15 kez verir ona bir şey diyemem ama insanoğlunun ömrü bir tanedir, canı tektir. Benim için önemli olan 4 duvar arasında onun kapalı kalması değil, kendi başına kaldığında vicdan muhasebesi yaşamasıdır. Vicdan muhasebesi o 4 duvardan çok çok etkilidir. Devlet büyüklerimiz kadın cinayetlerine, şiddetine karşı birçok tedbir alsa da asıl neden cehalette yatıyor. Zanlı sosyal medyada bende ekli değil. Bundan yaklaşık 3-4 ay önce ‘bana yar olmuyorsan, kimseye yar olmasın’ diye bir paylaşım yapmış. Zaten o dönemden bu yana da kendisi bu cinayeti kurgulamış, yazmış ve maalesef ki bu senaryoyu gerçekleştirmiş. Hiçbir şekilde psikolojik sorunu yoktu. Şen, şakrak, aile babası, toplum içerisine giren ve çok da güzel bir zekaya sahipti. Baktığınız zaman, konuştuğunuz zaman böyle bir şey yapacağı aklınıza gelmez” ifadelerini kullandı.


Merkez Akdeniz ilçesi Bahçe Mahallesi’nde meydana gelen olayda, lojistik firması çalışanı Mustafa E. (36), bankacı eşi Cemile E.’nin kayıp olduğunu belirterek polise başvurmuş, şahsın çelişkili ifadelerinden şüphelenen polis, kadının ailesi ile de görüştükten sonra araştırma başlatmış ve çiftin evinde yapılan aramada kan izlerine rastlanınca, Mustafa E. gözaltına alınmıştı. Şüphelinin ifadesi doğrultusunda, kadının öldürüldükten sonra cesedinin parçalara ayrıldığı bilgisine ulaşan polis, ceset parçalarını Mersin Şehir Mezarlığı’nda bulmuş, Mustafa E., çıkarıldığı mahkemece tutuklanmıştı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Beyaz eşya satışları Mart ayında yüzde 24 arttı Beyaz eşya sektörü 2024 yılı ilk çeyreğinde iç satışlarda yüzde 28 arttı. İhracat ise yüzde 5 azaldı. Aylık bazdaki verilere göre ise bu Mart ayında geçen yılın Mart ayına kıyasla iç satışlarda yüzde 24 oranında artış görüldü. Türkiye Beyaz Eşya Sanayicileri Derneği (TÜRKBESD), sektörün 2024 yılı ilk çeyrek değerlendirmesinde bulundu. Paylaşılan bilgilere göre, 2024 yılının ilk üç ayında yurt içi satışlar geçtiğimiz yıla göre yüzde 28 arttı. Beyaz eşya sektöründeki ihracat düşüşü ise devam ederken, bu dönemde de yüzde 5 oranında gerileme gösterdi. 2024 yılı ilk çeyreğinde 6 ana üründe ihracat ve iç satışlardan oluşan toplam satışlar yaklaşık 8,3 milyon adet olarak gerçekleşti ve geçen yıla göre yüzde 5 oranında artış gösterdi. Buna paralel olarak üretim miktarı da bir önceki yıla göre yüzde 1 artarak benzer seyretti. Aylık bazdaki verilere göre ise bu Mart ayında geçen yılın Mart ayına kıyasla iç satışlarda yüzde 24 oranında artış görülüyor. Üretim 3 milyon adet ile geçen yılın Mart ayına kıyasla yüzde 2 oranında azalırken, ihracattaki düşüş trendi bu ay yüzde 11 seviyesinde devam etti. "Sektörümüz 33 milyon adetlik üretim ve 23 milyon adetlik ihracat kapasitesiyle önemli bir aktör" TÜRKBESD Başkanı Gökhan Sığın, “Türkiye beyaz eşya sanayisi Avrupa’nın en büyük, dünyanın ise ikinci en büyük üretim üssü konumunda. Sektörümüz 33 milyon adetlik üretim ve 23 milyon adetlik ihracat kapasitesiyle önemli bir aktör. 60 bin kişiye doğrudan istihdam sağlarken, Ar-Ge, dijital dönüşüm ve yeşil dönüşüm yatırımlarıyla dünyayla rekabet ediyor” dedi. Sığın, altı ana üründe ihracat ve iç satışlardan oluşan toplam satışların yaklaşık 8.3 milyon adet olarak gerçekleşerek geçen yıla göre yüzde 5 oranında artış gösterdiğini kaydetti. Son iki yılda ihracatın sürekli düşüş kaydettiğini ve bu seyrin kısa dönemde değişmeyeceğini ön gördüklerini belirten Gökhan Sığın, sektörün küresel pazarlardaki daralmaya rağmen iç pazarda istikrarlı bir trend gösterdiğini dile getirdi ve ekledi: “İhracattaki düşüşün temel nedeni küresel pazarlardaki daralma oldu. Buna karşılık üretim ve istihdam seviyelerimizi iç pazardan aldığımız bu güç ile korumaya devam ediyoruz. Bu noktada, iç pazar canlılığını sürekli kılmak büyük önem taşıyor." Gökhan Sığın, ihracat bazında değer dağılımını aktarırken, Avrupa’nın hala ana ihracat pazarlarından biri olduğunu belirtti ve ürünlerin AB standartlarına uygunluğu konusunda ülkemizin teknik ve hukuki altyapısının gelişmeye devam ettiğini vurguladı. Ulusal mevzuatın AB’nin yeşil ve dijital dönüşüm politikalarını da kapsayacak şekilde güncellenmesinin sektör için önemli olduğunu dile getiren Sığın, bu tür revizyonların ihracata olumlu yansıyacağını düşündüklerini ifade etti ve sözlerini şöyle noktaladı: “Enerji verimli ürünlerin Türkiye’de daha da yaygınlaşmasını arzu ediyoruz. Bu durum ülke kaynaklarımızın korunmasının yanı sıra tüketicilerimize de tasarruf imkanı sağlıyor. Enerji verimli ürünlerin kullanımının artması sanayimizin varlığı ve sürekliliği için olduğu kadar ülkemizin ve tüketicilerimizin refahı için de büyük önem taşıyor.” TÜRKBESD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Fatih Özkadı, "Ülkemizin ve çevrenin korunmasına yönelik uzun vadeli hedefleri perspektifinde çevre uygulamalarındaki gelirlerin ilgili sektör bazında yeşil dönüşüm ve enerji verimliliği projelerine, teknoloji gelişimine aktarılmasını temin edecek bir mekanizma en kısa sürede kurulmalıdır" dedi. Özkadı ayrıca Türkiye’ye geçici olarak ithal edilen ve işleme tabi tutulan eşyanın, işleme sonrasında tekrar ihraç edilmesini sağlayan Dahilde İşleme Rejimi’nin teşvikinin (DİR) Türkiye’nin ihracatına büyük katkı sağladığına değindi. Sektörün önemli temel girdilerinden yassı çelik ürünleri ile ilgili olarak da TÜRKBESD Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Yavuz şunları söyledi: “Uluslararası konjonktür nedeniyle hammadde maliyetleri değişkenlik göstermektedir. Bu da, tahmin edilebilirliği düşürerek üreticileri daha ihtiyatlı satın almalar yapmaya yöneltmektedir." “Yetkili servisler için en doğru kaynak firmaların resmi websiteleri ve servis.gov.tr” Son olarak toplantıda yetkili servislerin önemine değinen TÜRKBESD Yönetim Kurulu Üyesi Semir Kuseyri, 3 bin 500’ü aşkın yetkili servisin her gün binlerce tüketiciye çözüm ve destek sunduğunu hatırlatırken ‘aldatıcı’ nitelikli yani yetkili olmadığı halde kendilerini yetkili servis gibi tanıtan kişilerin çok sayıda tüketici mağduriyetine ve ürün kaybına neden olduğuna dikkat çekti. Kuseyri sözlerine şöyle devam etti: “Tüketicilerimize şirketlerimizin resmi web sitelerinden ya da Ticaret Bakanlığımız tarafından uygulamaya konulan servis.gov.tr üzerinden yetkili servis bilgilerine ulaşmalarını tavsiye ediyoruz.”