GENEL - 16 Ocak 2020 Perşembe 10:19

Öğrenciler, Büyükşehir Belediyesinin kurslarıyla üniversiteye hazırlanıyor

A
A
A
Öğrenciler, Büyükşehir Belediyesinin kurslarıyla üniversiteye hazırlanıyor

Mersin Büyükşehir Belediyesi tarafından üniversite sınavına hazırlanan maddi gücü yetersiz öğrenciler için açılan Eğitim ve Öğretimi Destekleme Kurslarında Mut’ta 265, Gülnar’da 219 öğrenci eğitim alıyor.

Mersin Büyükşehir Belediyesi tarafından üniversite sınavına hazırlanan maddi gücü yetersiz öğrenciler için açılan Eğitim ve Öğretimi Destekleme Kurslarında Mut’ta 265, Gülnar’da 219 öğrenci eğitim alıyor.


Mersin’de üniversiteyi kazanarak, iyi bir bölüm okumak isteyen gençlere Mersin Büyükşehir Belediyesi destek veriyor. Özellikle dar gelirli gençlerin çeşitli imkansızlıklar nedeniyle üniversiteye hazırlık aşamasındaki fırsat eşitsizliğini Eğitim ve Öğretimi Destekleme Kursları ile ortadan kaldıran Büyükşehir Belediyesi, biri şehir merkezinde, 7’si ilçelerde olmak üzere toplam 8 kurs merkezinde iyi bir gelecek hayali kuran gençlere eğitim desteği veriyor. Öğrencilerin yüzde 50 başarı ve yüzde 50 sosyoekonomik yapısı gözetilerek alımlar yapılan Eğitim ve Öğretimi Destekleme Kurslarında eğitim alan gençler, hizmetten ücretsiz yararlanıyor.



Mut’ta 265 öğrenci eğitim alıyor


Bu çerçevede, Mut ilçesinde 265 öğrenci, 15 öğretmen ile haftanın 6 günü ortalama 25 saat eğitim ve öğretim desteği alıyor.


Bu sene mezun olarak Büyükşehir Belediyesi Mut Eğitim ve Öğretimi Destekleme Kurs Merkezinde eğitim almaya başlayan Ayşenur Kökberi, “Normal eğitim merkezleri ile aynı şartlarda eğitim alıyoruz. Hatta bizim şu an matematik konusunda aldığımız eğitim çok daha iyi. Mut’ta bu eğitim merkezi açılmasaydı dershane fiyatlarından dolayı üniversiteye hazırlanırken eğitim desteği alamazdım. Ama şimdi iyi bir ivme yakaladık. İzmir veya Antalya’da okul öncesi öğretmenliği okumak istiyorum. Bu hedefe de bu eğitim merkezi sayesinde ulaşacağıma inanıyorum. Başkanımız Vahap Seçer’e dershaneye gidemeyecek durumda olan bizim gibi öğrencilere, bu şekilde ücretsiz kurs verdikleri için teşekkür ediyorum” dedi.


Kursta eğitim desteği alan Betül Kurtuluş da “Girdiğim üniversite sınavında beklediğim sonucu alamadım. Bu kurs açılmamış olsaydı eğitimden eksik kalacaktık. Şimdi yeterli ve güzel bir şekilde eğitim desteği alıyoruz. Özellikle öğretmenlerimizin bilgisi, donanımı ve bizlere karşı tutumları, bizleri daha iyi motive ediyor. Deneme sınavlarına girdik ve giderek daha iyi sonuçlar almaya başladık. Daha şimdiden paragraflarda, matematik konularında çok kaliteli destek alıyoruz. Bursa Uludağ Üniversitesinde okul öncesi öğretmenlik bölümünü kazanmak istiyorum, çünkü çocukları çok seviyorum” diye konuştu.



Gülnar’da 219 genç kursa devam ediyor


Mersin’e 178 kilometre uzakta yer alan Gülnar’da açılan Eğitim ve Öğretimi Destekleme Kurslarında ise 12 öğretmenin eğitim desteğini alan 219 öğrenci de kendilerine sağlanan bu imkan sayesinde üniversite hayallerine artık daha kolay ulaşacaklarını anlatıyor. Kurs sayesinde bu sene gireceği üniversite sınavından başarılı bir sonuç beklediğini ifade eden Emre Ten, “Gülnar’da birçok imkansızlık söz konusu ama Büyükşehir Belediye Başkanımız bu konuda güzel bir imkan sağladı bizlere. Şu ana kadar her şey yolunda gidiyor ve nitelikli bir eğitim alıyoruz. Bu sene başaracağıma da gerçekten inanıyorum. Öğretmenlerimizin bizim başarmamız için gösterdikleri performans ve fedakarlıklara bakınca daha azimli bir şekilde hazırlanıyoruz. Bu kurstan aldığım destekle endüstri mühendisi olmak istiyorum ve bu kurs sayesinde kazanacağıma da inanıyorum” şeklinde konuştu.


Gülnar gibi küçük ve kısıtlı imkanları olan bir ilçede kendilerine sağlanan eğitim desteğinin önemine işaret eden Elif Yıldız da “Gülnar’ın şartlarına bakınca hedefimize ulaşabilmemiz için en iyi imkan burasıydı ve şimdi buradayız. Destekleme kursu tahminimden daha iyi çıktı. Öğretmenlerimiz bizlere karşı çok ilgili. Hatta tek tek bile ilgilenebiliyorlar. Hedefim tıp okumak. Hedefim büyük ama burada aldığım eğitimle amacıma ulaşacağıma da inanıyorum. Burası kırsal ve küçük bir yer. Eğer bu kurs merkezi olmasaydı imkanı olanlar belki başka şehirlere gidecekti, imkanı olmayanlar ise yeterli şekilde sınava hazırlanamayacaktı. Burası bizim için okul niteliğinde ve çok güzel bir avantaj” ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Yalova Altınova Belediyesi Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Bahçesi’nde fide dikim zamanı Yalova’nın Altınova ilçesinde bulunan ve 240 çeşit şifalı bitkiye ev sahipliği yapan Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Bahçesi’ne baharın gelmesiyle birlikte fide dikimi işlemleri başladı. 2020 yılında kurulan ve Altınova Belediyesi tarafından işletilen Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Bahçesi’nde 40 dönüm alanın 28 dönümünde şifalı bitkilerin üretimleri gerçekleştiriliyor. Yetiştirilen şifalı bitkilerin halka satışlarının da yapıldığı bahçeye, ziyaretçilerin ilgisi her geçen gün artıyor. Yalova Atatürk Bahçe Kültürleri Merkez Araştırma Enstitüsü, İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ile Doğa Koruma ve Milli Parklar Yalova Şubesi ile iş birliği yapılan Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Bahçesi’yle ilgili bilgi veren Müdür Mustafa Sarıgül, bahçede ağaç, sarılıcı, sürünücü bitki gruplarının yer aldığını dile getirdi. Sarıgül, bahçede kekik, lavanta gibi mutfakta kullanabilen bitkileri yetiştirip vatandaşların satışına sunduklarını belirtti. Bahçede bulunan salonda üniversitelerle ortaklaşa halk ve çiftçileri bilinçlendirmek üzere konferanslar düzenlediklerini de kaydeden Sarıgül, “Kendi fidemizi yetiştirebileceğimiz üretim seramızı yaptık. Doğu Marmara Kalkınma Ajansı’yla ortak bir proje. Mürver bitkisi, kudret narı ve tıbbı nane dediğimiz bitkilerden aşamalı olarak çalışmalar yaptık. Tamamen insan sağlığına faydalı olabilecek çalışmalar yapıyoruz. Tabi bunu eczacılık ve tıp fakülteleri hocaları ile beraber yapıyoruz. Yurt dışından getirmiş olduğumuz, adapte etmiş olduğumuz, özel bitkilerimiz var. Şizandra üzümü dediğimiz, hamamelis cadı fındığı dediğimiz, çikolata sarmaşığı dediğimiz çok ilginç bitkiler de var burada. Alanımızda şeker otu steviayı zaten artış çok yaygınlaşmaya başladı. Vatandaşlarımızı bilinçlendirip özelikle diyabet hastası vatandaşlarımızı bunu kullanmaya yönlendiriyoruz. Tamamen sağlıklı, organik bitkiler bunlar” dedi. Sarıgül, bahçede baharla birlikte fide dikimi yaptıklarını anlatan bu yıl 25 bin civarında fide üretimi yaptıklarını ve bunları üniversitelerle de paylaşacaklarını kaydetti. Altınova Belediye Başkanı Yasemin Fazlaca ise ilçeye ve Yalova’ya değer katan mekanlardan olan Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Bahçesi’nin Türkiye’de örnek bahçelerden birisi olduğunu ifade etti. Yıl boyunca çok sayıda kişinin ziyaret ettiği bahçenin ilgi odağı olduğunu söyleyen Fazlaca, vatandaşları da bu alanı gezmeye davet etti.
Zonguldak ZBEÜ’de 1. Uluslararası Batı Karadeniz İletişim Araştırmaları Sempozyumu başladı Zonguldak’ta ilki gerçekleştirilen Uluslararası Batı Karadeniz İletişim Araştırmaları Sempozyumu’nda iletişimin önemine vurgu yapıldı. Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesince farklı disiplinleri iletişim zemininde buluşturmayı amaçlayan 1. Uluslararası Batı Karadeniz İletişim Araştırmaları Sempozyumu, Farabi Kampüsü İlahiyat Fakültesi Binası Doç. Dr. Ali Aslan Konferans Salonu’nda başladı. Saygı duruşunda bulunulmasının ardından İstiklal Marşı’nın okunduğu sempozyumun açılış konuşmasını Sempozyum Düzenleme Kurulu Başkanı Doç. Dr. Tuğba Akdal yaptı. Akdal, sempozyumun düzenlenmesinde katkı sağlayanlara teşekkür etti. Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekan Vekili Profesör Dr. Hamza Çeştepe fakültelerinin öğretim faaliyetlerini yenilikçilik anlayışıyla gerçekleştirdiğine vurgu yaptı. Çeştepe, “Planlama ve uygulama ölçütlerinin yerel, ulusal ve ulus ötesi ihtiyaçlar ve gelişmeler perspektifinde belirleyen ve söz konusu ölçütleri kesinlikle tutarlılık ilkeleriyle uygulamaya konan fakültemiz gerek altyapı çalışmalarını gerekse öğretim faaliyetlerini yenilikçilik anlayışıyla gerçekleştirmektedir. Fakültemizin düzenlediği Batı Karadeniz İletişim Araştırmaları Sempozyumu ile sizlerle buluşmanın ve paylaşmanın onur ve mutluluğunu yaşamaktayız” dedi. İletişimin paylaşmak, öğrenmek, sosyalleşmek gibi birçok konuda var olmanın anahtarı olduğunu belirten Çeştepe, “Hayati nitelik taşıyan ve bu yönüyle yaşamın vazgeçilmez bir gereği olarak açıkladığımız iletişim, paylaşmanın, öğrenmenin, sosyalleşmenin, keşfetmenin kendimizi ve başkalarını tanımanın, kısacası var olmanın anahtarıdır. Hem bireysel hem de toplumsal düzeyde en ufak bir konuda dahil bir sorun ve çatışma varsa nedeni en temelde iletişime dayanmakta ve çözüm yolu da dolayısıyla iletişimden geçmektedir” ifadelerine yer verdi. Çeştepe, iletişimin multidisipliner bir alan haline geldiğini ve iletişime dair çalışmaların hız kazandığını da sözlerine ekledi. ZBEÜ Rektörü Profesör Dr. İsmail Hakkı Özölçer, iletişim kavramının insanlık tarihiyle yaşıt olduğuna dikkat çekti. Özölçer, “Mühendislik ve çevre ile ilgili olduğu kadar sosyal, kültürel ve sportif faaliyetleri de önceliğine alan güzide üniversitemizde ve emeğin başkenti Zonguldak‘ta böylesi bir etkinlikle sizleri ağırlamaktan büyük mutluluk duyduğumuzu belirtmek isterim. Nitekim genel anlamda iletişim kavramının ve iletişim fakültelerinde verilen eğitimin en belirgin özelliklerinden biri disiplinler arası bir yapıya sahip olmasıdır. Dolayısıyla iletişimin çok yönlülüğünü temel alan söz konusu bu sempozyumda farklı disiplinlerin iletişim şemsiyesi altında tanık olmalı, ulusal ve uluslararası düzeyde birbirinden değerli davetli konuşmacıları ağırlamanın gururu ve mutluluğunu yaşamaktayız. İnsanlık tarihiyle yaşıt olan iletişim kavramı uygarlıkların oluşmasında ve bilginin nesiller boyunca aktarılmasında şüphesiz ki en önemli araçtır” dedi. İletişimin bireylere sosyal kişilik kazandırılmasının yanı sıra bilginin ve kültürün aktarılmasına, ihtiyaçların giderilmesinden toplum düzeninin devamlılığına pek çok işi yerine getirdiğini ifade eden Özölçer, “Özellikle son yıllarda ekonomi, eğitim, sağlık, teknoloji gibi alanlarda yaşanan toplumsal gelişmeler ve küresel etkiler meydana getiren deneyimler, iletişim ve iletişim çalışmalarının önemini daha da belirgin hale getirmiştir. Yine bununla birlikte 21. Yüzyılda yaşanan dijital dönüşümler bir yandan iletişim eğitiminde ciddi değişimler gerektirmekteyken diğer yandan da iletişim alanında faaliyet gösteren tarafların bu dönüşümün gereklerini en iyi şekilde anlamasını ve uygulamalarına yansıtmasını zorunlu kılmaktadır” diye konuştu. Sempozyum; açılış konuşmalarının ardından Profesör Dr. Nurettin Güz, Profesör Dr. Mine Demirtaş ve Doçent Dr. Nozima Muratova’nın katıldığı ilk oturumla başladı. Toplamda 16 oturumun gerçekleştirileceği sempozyum, 26 Nisan’da sona erecek.