ASAYİŞ - 10 Ekim 2024 Perşembe 09:31

Ormanlık alanda uyuşturucu yetiştiren şüpheliler suçüstü yakalandı

A
A
A
Ormanlık alanda uyuşturucu yetiştiren şüpheliler suçüstü yakalandı

Mersin’in Silifke ilçesinde ormanlık alanda uyuşturucu yetiştirerek ticaretini yaptıkları belirlenen şüpheliler, jandarma ekiplerince suçüstü yakalandı.


İl Jandarma Komutanlığından yapılan açıklamaya göre, Silifke ilçesinde 3 şahsın uyuşturucu madde ticareti yaptığı bilgisine ulaşan ekipler, şüphelileri yakalamak için çalışma başlattı. Şüphelileri takibe alan ekipler, elde edilen bilgiler doğrultusunda ormanlık alandaki adrese operasyon düzenledi.


Operasyonda 3 şüpheli gözaltına alınırken, yapılan aramalarda 5 kilo 245 gram kubar esrar, 20 kenevir tohumu, 5 av tüfeği, 2 tabanca, 2 dedektör, 3 yaban keçisi boynuzu ile 1 bıçak ele geçirildi.


Yakalanan şüpheli şahıslar işlemleri tamamlanmak üzere Jandarma Komutanlığına götürüldü.



Ormanlık alanda uyuşturucu yetiştiren şüpheliler suçüstü yakalandı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep 55 yıldır sürdürdüğü baba mesleğinden vazgeçmiyor Gaziantep’te yok olmaya yüz tutan saraçlık mesleğinin son temsilcileri arasında yer alan Ali Danaoğlu, talebin yok denecek kadar az olmasına rağmen yarım asrı aşkın sürdürdüğü baba mesleğinden vazgeçmiyor. Tarım alanında makineleşmeye geçilmesiyle birlikte binek hayvanı kullanma oranında her geçen gün düşüşün yaşandığı Gaziantep’te, kaybolmaya yüz tutmuş meslekler arasında yer alan saraçlık mesleğine devam eden ustalar artık parmakla sayılıyor. Gaziantep’te asırlardır yapılan saraçlık mesleğini yapan onlarca saraç ustasından sadece birkaç usta kaldı. Yıllar önce at ve merkeplere yaptıkları semerleri, eyerleri ve hamutları Türkiye’nin tüm bölgelerine gönderen saraç ustaları, ancak son yıllarda sadece hayvancılığın daha yaygın olduğu ve traktörlerin giremediği tarlaların halen atlarla sürüldüğü İç Anadolu ve Doğu Anadolu illerindeki müşterilerine hitap ediyor. Binek hayvanlarının yük taşımada kullanıldığı dönemlerde rağbet gören eyer ve semerlerde artık tarih oluyor. Henüz 5 yaşında iken Gaziantep’in Nizip ilçesinde babasının yanında çırak olarak işe başlayan Ali Danaoğlu, unutulmaya yüz tutan babasından yadigar mesleğini 55 yıldır severek sürdürüyor. Günümüzde gelişen teknoloji ile birlikte talebin azaldığı ve bitme noktasına gelen mesleğini Kürkçü Hanı yanındaki pasajda yaşatmaya çalışan Danaoğlu, eyer, semer, hamut, kemer, koşum takımı ve at süslemesi yapıyor. Günümüzde gelişen teknoloji ile birlikte talebin azaldığı ve bitme noktasına gelen mesleğini severek sürdüren Danaoğlu, tüm zorluklara rağmen baba mesleğini yaşatmaya çalışıyor. Özellikle atların gündelik hayattaki önemini büyük ölçüde kaybetmesiyle birlikte her geçen gün ilginin azaldığı meslekte son ustalardan olan Danaoğlu, 4 çocuğunu bu meslek ile büyüttü. Geçmişin en gözde mesleklerinden olan saraçlık mesleğini 55 yıldır devam ettiren Danaoğlu, büyük sabır ve emek isteyen mesleğini yaparak geçimini sağlamaya devam ediyor. Mesleğini sağlığı el verdiği ve ömrü yettiği müddetçe yapacağını söyleyen Danaoğlu, yıllardır severek sürdürdüğü ve unutulan meslekler arasında olan mesleğini yaşatmak için çabaladığını belirtti. Sanayileşen ve makineleşen tarımla birlikte at ve merkeplerin köylerde kullanımı azalsa da bölgedeki bazı illerin coğrafi yapısı nedeniyle kırsal alanlarda at ve merkep kullanımının halen batı illerine göre daha yaygın devam ettiğini hatırlatan Danaoğlu, en büyük üzüntüsünün ise mesleği devam ettirecek elemanların yetişmemesi olduğunu belirtti. “Ben bu mesleği babamdan öğrenerek yapmaya başladım” Danaoğlu, mesleğe henüz 5 yaşında babasının yanında başladığını, o dönem hem okula gittiğini hem de babasının dükkanına gelerek çalıştığını belirterek, babası mesleği bıraktıktan sonra kendi iş yerini açtığını söyledi. Mesleğini İç Anadolu ve Doğu Anadolu illerindeki müşterileri sayesinde ayakta tutmaya çalıştığını söyleyen Danaoğlu, “Mesleğimiz hayvan ürünleri üzerinedir. Sadece at eyeri yapmıyoruz. At, eşek ve katır semeri de yapıyoruz. Yine katır palanı ve yular çeşitleri de yapıyoruz. Mesleğimi sevdiğimi ve ihtiyaçtan dolayı yapıyorum. Çünkü yapacak başka meslek yok. Şu anda mesleğimiz bitmiş durumda ama biz yine de mecbur yapmak zorundayız” şeklinde konuştu. “Artık mesleğimizin son demleri diyebiliriz” Kendisinden sonra Gaziantep ve çevresinde bu mesleği yapacak kimsenin kalacağına inanmadığını ifade eden Danaoğlu, “Çıraklık dönemimde bu mesleği hemen hemen 30 tane usta vardı. Fakat şu an Gaziantep’te sadece usta olarak bir ben ve bir oğlum kaldı. Nizip’te de bu mesleği yapan iki usta kaldı. Çırak yetişmiyor. Artık mesleğimizin son demleri diyebiliriz. Zor bir meslek olduğu için kimse artık bu mesleğe heves etmiyor. Çünkü mesleğimiz güç isteyen bir meslek. Yaş geçtikten sonra yapılmayacak durumda olan bir meslek” diye konuştu.
Aydın Didim Belediyesi’nde online başvuru dönemi başladı Didim Belediyesi ’Ruhsat Online Başvuru ve Süreç Yardım Sistemini’ hayata geçirdi. Didim Belediyesi, Ruhsat Online Başvuru ve Süreç Yardım Sistemini hayata geçirdi. Yeni sistemle ilgili Didim Belediyesi Gençlik Merkezi ve Digem Sanat Akademisi’nde gerçekleştirilen tanıtım toplantısına, Didim Belediye Başkanı Hatice Gençay, Belediye Başkan Yardımcıları Aydan Aşık Turgut, Kaan Topçuoğulları, Belediye Meclis Üyeleri, Belediye Birim Amirleri, Meslek odaları temsilcileri, Mühendisler, Mimarlar ve teknik personeller katıldı. Tanıtım toplantısı öncesi konuşma yapan Didim Belediye Başkanı Hatice Gençay, “Değerli katılımcılar, belediyemizin meclis üyeleri, meslek odalarımızın temsilcileri ve ilçemizin mimar ve mühendisleri, belediyemiz İmar Online Başvuru ve Süreç Sistemi Tanıtım ve Bilgilendirme Toplantısına hoş geldiniz. Bugün burada hem seçim süresince söz verdiğimiz hem de temmuz ayında yapmış olduğumuz toplantıda bahsettiğimiz, çağımızın en büyük ihtiyaçlarından olan dijitalleşme adına halkımızın hizmetine sunacağımız gerek ilçemiz gerekse ülkemiz adına büyük önem arz eden Online Başvuru ve Süreç Yönetim Sistemi’nin tanıtımı, sistemin nasıl kullanacağı, bu hizmetimizle neyi amaçladığımız konusunda bilgi vermek amacıyla toplamış bulunuyoruz” dedi. Başkan Gençay, “Yenilikçi Belediyecilik anlayışımızın önemli bir örneğini de Belediyemize yapılan başvuruların online olarak yapılması amacıyla çalışarak göstermekteyiz. Belediyemize kazandırdığımız Online Başvuru ve Süreç Yönetim Sistemi ile, vatandaşlarımıza zaman ve mekândan bağımsız bir şekilde 7/24 hizmet vermeye başlıyoruz. Hizmetinize sunduğumuz bu sistem ile başlayacak yeni dönemde, vatandaşlarımız başvurularını Belediyemize gelmeden, bulundukları yerden online olarak yapabileceklerdir. Bu durum, vatandaşlarımıza ciddi zaman tasarrufu sağladığı gibi Belediye personelimizin de iş yükünü önemli ölçüde azaltarak çok daha verimli hizmet vermelerini sağlayacaktır. Yapılan başvurular, Belediye içerisinde de aynı sistem üzerinden yürütüleceğinden, vatandaşlarımız başvurularının hangi aşamada, hangi personelde olduğunu ve ne zaman sonuçlanabileceğini görebilecekler, süreçleri çeşitli bildirimlerle anlık olarak takip edebileceklerdir” ifadelerini kullandı. Başkan Gençay, “İlk etapta İmar ve Şehircilik Müdürlüğümüzün bazı başvurularını online sistemine dahil ediyoruz. Ancak yakın zamanda Belediyemize yapılan birçok başvuruyu bu sistem üzerinden almayı planlıyoruz. Çevremize de önemli katkısı olacak bu sistemle birlikte, yapı ruhsatı müracaatlarında tüm belge ve projeler dijital olarak teslim edileceğinden, vatandaşlarımızın bir ruhsat için ödemek zorunda kaldıkları yüksek baskı maliyetlerinden de kurtulmalarını sağlıyoruz. Bu sayede sadece Didim Belediyesi olarak her yıl onlarca ağacımızı da kurtarmış olacağız” diye konuştu. Başkan Gençay, “Geçmiş olduğumuz uygulamayla birlikte, Belediyelerin en önemli problemlerinden biri olan arşiv sorununu da ortan kaldırmış oluyoruz. Başvuru kapsamında alınan tüm belgeler ve tarafımızca üretilecek evraklar e-imzalı olarak sistematik bir şekilde dijital olarak arşivlenmektedir. Aynı zamanda, Belediyemiz için sağladığımız bu avantajı vatandaşlarımızla da paylaşıyor ve kendi başvurularına ilişkin olan dijital arşivlerini belediye sunucularımız üzerinden kullanımlarına açıyoruz. Bundan böyle başvuru sahiplerinin ve proje mükelleflerimizin kendi arşivlerini oluşturmak için ek maliyetlere katlanmalarına gerek kalmayacaktır ”dedi. Türkiye’de çok az sayıda Belediye tarafından sadece belirli alanlarda kısmi olarak verilebilen online başvuru hizmetini bir adım daha öteye götürüp birçok alanda hizmet vermeye başlayarak ülkemizde bir ilki gerçekleştiriyoruz. Bu durum, vatandaşlarımıza verdiğimiz değerin yanında, teknoloji odaklı, şeffaf ve yenilikçi belediyecilik anlayışımızın da en önemli göstergesidir. Kullanımınıza sunduğumuz bu değerli hizmetin tüm halkımıza hayırlı olmasını diliyorum” ifadelerini kullandı. Didim Belediyesi Ruhsat Online Başvuru ve Süreç Yardım Sistemi Tanıtım Toplantısı’nda, yazılım şirketi yetkileri, toplantıya katılanları bilgilendirdi.
Bursa "Trump ile Erdoğan karakter olarak birbirlerine yakın. Bu bir avantaj" Bursa Uludağ Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Tayyar Arı, ABD’nin yeni başkanı Donald Trump’un seçim zaferini yorumladı. Arı, "Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ABD’de ikinci kez başkanlık koltuğuna oturacak Donald Trump karakter olarak birbirlerine yakın. Bu bir avantaj olarak değerlendirilebilir" dedi. ABD’deki seçim sonuçlarını değerlendiren Bursa Uludağ Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Tayyar Arı, “ABD’deki seçimlerin sonuçları herkesin merak ettiği bir konu. Bizi de ilgilendiriyor. Ancak önceki seçimler kadar yoğun bir ilgi görmedim. Bunun da sebebi, Trump’ın ne olduğu belli, Biden dolayısıyla da Harris’in ne yapacağı belli. Dolayısıyla çok fazla sır olmayan yani politikalar aşağı yukarı belli olan iki politikacı oldukları için ve bölgeye yönelik politikaların da çok derin bir değişiklik beklentisi olmadığı için bu seçimlerin önceki seçimlere göre daha az ilgi gördüğünü düşünüyorum" dedi. “Samimi ilişkiler devam edecektir” Seçimlerin Türkiye açısından biraz daha kritik olduğunu ifade eden Prof. Dr. Tayyar Arı, “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan iki defa Beyaz Saray’da Trump ile görüştü. Biden döneminde hiç böyle bir görüşme olmadı. Trump’la daha samimi bir ilişkinin olabileceğini düşünüyorum. Yani daha kolay iletişim kuracaklardır. Çünkü Erdoğan ile Trump karakter olarak da birbirlerine yakın olduğu için konuşabiliyorlar. Dolayısıyla bu anlamda bazı şeyleri kolay doğrudan doğruya ifade edebiliyorlar. Bu bir avantaj olarak değerlendirilebilir. Ama geçmiş Trump döneminde CAATSA yaptırımlarıyla ilgili kongreden geçen bir karar, bir de sözde Ermeni soykırımıyla alakalı bir karar var. Burada kongre sanki Trump-Erdoğan yakınlaşmasından rahatsızlığını, Türkiye aleyhtarı bu kararlarla gösterdi. Trump, kongreyi, kendi partisini kontrol edemedi. Dolayısıyla Trump’ın bazı hareketleri bu tür sorunlara da yol açabiliyor. Yani benzer sunumlarla yeniden karşılaşabiliriz. Bu ihtimal de var” diye konuştu. “Amerika’da kararı sistem verdiği için seçim sonrası radikal değişiklikler görülmeyecek” Derin ABD çıkarları itibarıyla bakıldığında çok radikal değişiklikler görülmeyeceğini ifade eden Tayyar Arı, “Yani üslup değişiklikleri var. Yani Türkiye’nin NATO içerisindeki yeri, Türkiye-Amerika ilişkilerindeki sorunlar, Obama, Trump ve Biden bir süreklilik arz ediyor. Yani evet belki bir üslup değişikliği var. Ama sorunlarda ilerleme ve gerileme yok. Türkiye-Rusya ilişkisinden halen rahatsızlar, S400 meselesi halledilmiş değil, F-35 projesinden geri dönülmüş değil. F-16 satışları gerçekleşmiyor. Türkiye’nin Filistin sorununa yakınlığı belli. Bu da ABD hükümetlerini rahatsız edecek, Trump’u da rahatsız edecek. ABD, Yunanistan ve Güney Kıbrıs’a tahkimat yapıyor. Bu devam edecek. Bunlar da ABD’de partiler üstü bir mesele haline geldi. ABD yönetimi özellikle Trump Suriye’den çekileceğine karar verdiği zaman Beyaz Saray ekibi, Pentagon ve CIA devreye girip ikna etti. Sonuçta da çekilmedi. Dolayısıyla en son kararı sistem veriyor” dedi. “Türkiye de eli boş bir ülke değil” Suriye’deki YPG ile ilgili bir gelişme yaşanacağını sanmadığını belirten Arı, “Orada Amerika’nın kalıcı olma hedefi var. Buradaki varlığı ile hem Suriye politikasını denetleme imkanına sahip hem de İran’ın İsrail’e ulaşımını havadan kesiyor. Ayrıca Irak, Türkiye, Suriye ve Ürdün üzerinde bir baskı oluyor. Bu bölgede üst avantajlarıyla belki ileride kendi çıkarları için YPG adı üzerinden varlığını kullanacak. Oraya büyük bir üst kurmayı da düşünüyor olabilir. Askeri operasyonlar ve radar üssü de olabilir. Amerika oradaki varlığını uzun vadede düşünüyor. YPG olmaz SDG olur, kendi denetiminde bir bölge olmasını isteyecektir. Bura bağımsız bir Kürt devletine dönüşür mü? Amerika’nın uygulamalarına baktığınızda, Kosova’yı bağımsız yapmıyorlar. Erbil yönetimi, 2018 yılında bağımsızlığı için referanduma gittiğinde ABD arkasında durmadı. Çünkü bağımsız olursa kendi politikaları olur, bölgede o politik denklem içerisinde yer bulur. Bu şekilde manipülasyonu daha kolay. Dolayısıyla Suriye üzerinde özel bir yapılanma Amerikan çıkarlarına daha uygun olacaktır. Bu yapılanmanın boyutu ve hareket alanı ne kadar olur onu bilemiyoruz. Türkiye bunu engelleyebilir mi? Buradaki gelişimin bir devlete dönüşmesini engelleme konusunda Irak’ta nasıl bir tutum aldıysa, burada da benzer bir tutum alacaktır. Ya Suriye hükümetiyle birlikte buna karşı çıkacak ya da Rusya ile işbirliği yapacak. Ama bir şekilde Suriye’nin bölünmesini engellemeye çalışacaktır. Türkiye de eli boş bir devlet değil. Belli kartları var” dedi. "Türkiye’siz bir NATO’yu kimse düşünemez" Avrupa’nın Türkiye’nin NATO’dan ayrılmasını hiçbir zaman istemeyeceğini belirten Arı, “Haritaya baktıkları zaman zaten bu anlaşılıyor. Yani diyoruz ya ‘Türkiye, Türkiye’den ibaret değil.’ Sadece Türkiye’den ibaret bile olsa Türkiye’siz bir NATO güney kanadı çöker. NATO bölgede bir dengedir. Türkiye, NATO’dan çıkacaksa başka bir yerle işbirliği yapacak. Rusya’yla iş birliği yaparsa ne olacak? Rus etkisini düşünün. Ortadoğu ve Akdeniz’deki Rus etkisine, boğazlardaki Rus etkisine, boğazlardan Rus gemileri Akdeniz’e geçerse ne olacak? Dolayısıyla bu Avrupa’nın güvenliği için de çok büyük bir risktir. Ortadoğu’da Amerika çıkarları ve güvenliği açısından büyük risk. İkinci Dünya Savaşı’nda sürekli Türkiye’ye savaşa gir diye baskı yapmadılar mı? Neden? Sovyetler Birliğine cephe alsın, onu zayıflatsın diye. Şimdi buna ihtiyaçları olmayacak mı? Olacak. Dolayısıyla Türkiye’nin burada olması her zaman için bir ikinci cephedir. Bu her zaman için Rusya’yı böler. Kaldı ki bugünkü Türk Cumhuriyetlerini dahil edersek daha büyük bir avantaja sahip Türkiye. Yani Azerbaycan, Kazakistan, Özbekistan, Türkistan ile daha büyük bir coğrafyada etki oluşturabilmiş bir Türkiye’nin sağlayabileceği avantajlarla vazgeçildiği zaman getireceği maliyetler hiçbirbirine uygun değil. Arada büyük farklar var. Dolayısıyla böyle karşılaştırdığımız zaman onlar da bu stratejik dengeleri hesap edebiliyorlar. Çünkü bunlar da Türkiye’nin çıkarıdır. Zaten Türkiye’nin ayrıcalığıdır. Dolayısıyla Türkiye’nin kendi kozları var, onları da oynayabilir. Yani Türkiye’deki siyasi iradenin bunu ne kadar önemseyeceği ve nereye kadar bu işin peşinde olacağına bağlı ki Türkiye’nin bunu çok önemsediğini biliyoruz” dedi. "Amerika siyasetinde Yahudi etkisi var" Amerikan politikasının İsrail’e yönelik politikasının partiler üssü olduğunu belirten Arı, “Yani partilere ve liderlere bağlı değil. Üslup farkı var. Yani Cumhuriyetçiler daha radikaldir, daha siyonisttir. Çünkü siyonist oylar var. Dolayısıyla bunlar Cumhuriyetçi politikaları belirliyor. Onlar da İsrail yanlısıdır. Müthiş bir şekilde İsrail yanlısı. Bir de Demokratlar içerisinde hakim olan Yahudi nüfus var. Yani Amerika’da Yahudi nüfus, gerçekten Yahudi nüfus Demokratlara oy veriyor. Dolayısıyla öyle ya da böyle hangi parti gelirse gelsin bu nedenlerle ve Amerika’daki Yahudi etkisi dolayısıyla, ki Yahudiler Amerika’da bürokraside, medyada, finans dünyasında, basında ve siyaset kurumunda varlar. Hemen hemen yaşamın her yerinde ciddi anlamda etkileri olan bir yapılanma. O nedenle de Amerikan siyasetinde büyük etkisi var. Bu nedenle de Amerika’da hiç kimse Yahudilere karşı duramıyor" diye konuştu. "İsrail’in güvenliği politikası, Amerika’nın Ortadoğu politikasının merkezinde yer alıyor" İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun kongredeki son konuşmasına benzer fotoğrafların her konuşmasında olduğunu belirten Arı, "Yani bütün kongre üyeleri kendi başkanına yapmadığı tezahüratı İsrail başbakanına yapıyor. Dolayısıyla bu enteresan bir durum. Yani acıklı bir fotoğraftı. Bu son fotoğraf Gazze’deki işgal ve soykırıma rağmen yapıldı. Dolayısıyla tüm birleşik oturumda Senato ve Temsilciler Meclisinin bulunduğu, konukların da bulunduğu, 600’ü aşkın insanın bulunduğu yerde tüm insanların Netanyahu’nun her bir konuşmasında kalkıp alkışlamasını izlediler. Böyle bir kongre, böyle bir Amerika’nın politikalarının başkanlar tarafından değiştirilebileceğini ben tahmin etmiyorum. Ama her zaman Cumhuriyetçiler daha radikaldir bu konuda. Daha ileri giderler İsrail’i destekleme noktasında. Ama Demokratlar biraz daha çekingen, utangaç diyorlar. Ama son süreçte hiç de öyle olmadı. Yani Biden’ın verdiği destek hiç öyle utangaç ve sıkılgan bir politika değildi. Olabildiğince açıktan ve pervasızca destek verdi. Bu da şunu gösteriyor; yani Harris gelse de Biden politikasının devam edeceğini görebiliriz. Yani İsrail’in güvenliği politikası, İsrail’in varlığının sürdürülmesi politikası, Amerika’nın Ortadoğu politikasının merkezinde yer alır. En önemli önceliğidir. Bu öncelik hiçbir zaman değişmedi. Yani 100 yıldır değişmedi. Amerika’nın sayesinde böyle bir imkana sahip oldu. Son kez tüm süreçlerde de Amerika, İsrail’e koşulsuz destek verdi. Amerika’nın İsrail politikası başkanlarla değişecek bir politika değil. Yani burada dozaj farkı sadece. Mesela Obama, Netanyahu’yu biraz sevmezdi. Ama Netanyahu, Obama döneminde de kongrede gitti konuştu ve ayakta alkışlandı. Dolayısıyla böyle bir vaziyet var. Onun için başkanların kim olduğunu onlar çok önemsemezler. Çünkü diyorlar ki Amerikan hükümeti, Amerikan devletinin politikası değişmez” dedi.
Gaziantep Anka’da üçüzlere doğum günü sürprizi Gaziantep Özel Anka Hastanesi’nde, 18 yıllık özlemin ardından dünyaya gelen ve Yenidoğan Uzmanı Prof. Dr. Ercan Sivaslı ve ekibi tarafından gerçekleştirilen uzun soluklu bir tedavi sonrası yaşam mücadelesini kazanan üçüzler 2 yaşına girdi. Üçüzler için Anka Hastanesi’nde doğum günü partisi düzenlendi. Gaziantep’te yaşayan ve çocuk sahibi olabilmek için birçok kez tedavi gören 43 yaşındaki Zeynep Sucu ile 47 yaşındaki Hüseyin Sucu çiftinin çocuk özlemi,18 yıl sonra Gaziantep Özel ANKA Hastanesi’nde son bulmuştu. Bir bebek beklerken 3 çocuk sahibi olan çiftin erken doğum nedeniyle sağlık problemleri bulunan bebekleri 85 günlük tedavinin ardından taburcu edilmişti. 2 kız ve bir erkek bebek sahibi olan çiftin, Ayça, Ayda ve Arda isimlerini verdikleri bebekleri 2 yaşına girdi. Yenidoğan Uzmanı Prof. Dr. Ercan Sivaslı ve ekibi tarafından gerçekleştirilen uzun soluklu bir tedavi sonrası yasam mücadelesini kazanan ve sağlıklı bir şekilde 2 yaşına giren bebekler için ANKA Hastanesi’nde doğum günü partisi düzenlendi. Sucu çifti bebeklerini hayata bağlanmasını sağlayan ANKA Hastanesi Yenidoğan Yoğun Bakım Sorumlusu Prof. Dr. Ercan Sivaslı ve ekibine bu güzel sürpriz için teşekkür etti. Sucu çifti, ” Bebeklerimizin sağlıklı bir şekilde yaş aldıklarını görmek bizleri çok mutlu ediyor. Bebeklerimizin tedavi sürecinde gösterdikleri çaba nedeniyle ve bu güzel sürpriz için Prof. Dr. Ercan Sivaslı, ekibi ve hastaneye teşekkür ederiz” dedi. “Prematüre doğan bebekler için doğum sonrası takip ve tedavi sürecinin önemine dikkat çeken ANKA Hastanesi Yenidoğan Yoğun Bakım Sorumlusu, Neonatolaji Uzmanı Prof. Dr. Ercan Sivaslı, " Bebeklerimiz erken doğum nedeniyle sağlık problemleri bulunuyordu. Yenidoğan Yoğun Bakımda uygulanan tedavi sonrası yaşama tutundular. Şu an 2 yaşındalar. Bebeklerimizin sağlıklı bir şekilde yaş aldıklarını görmek bizleri çok mutlu ediyor. Farklı etkenlerle bazı bebekler dünyaya riskli geliyor. Bu bebekler çok düşük doğum ağırlıklı bebekler olduğu için organ gelişim bozuklukları, değişik organ hasarları olabilecek bebekler. Bu yüzden her anlamda çok iyi takip ve tedavi edilmeleri gerekiyor. Yaşatılmaları ancak özel bakımla mümkün olabiliyor. Özelikle yeni doğan dönemi bu açıdan büyük önem taşıyor. Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitemiz, yoğun bakım ihtiyacı olan tüm bebeklere gerekli desteği sağlıyoruz. Bebeklerin nörolojik ve normal gelişimini sağlamak için üstün çaba sarf ediyoruz. Güncel bilgiler ışığında, modern tıbbi donanımıyla bebekleri kısa sürede ailelerine kavuştururken, ailelerin bilgilendirilmesinde ve eğitiminde gerekli desteği veriyoruz. Çocuklarımızın takibini yapmaya devam edeceğiz. Onların sağlıklı bir şekilde hayatlarına devam etmesi bizleri çok mutlu ediyor" diye konuştu.
Erzurum Çakmur’dan ilçe turu Erzurum Gençlik ve Spor İl Müdürü Levent Çakmur, ilçe ziyaretleriyle spor tesisleri, gençlik merkezleri ve öğrenci yurtlarında incelemelerde bulundu. Erzurum Gençlik ve Spor İl Müdürü Levent Çakmur’un yoğun mesaisi devam ediyor. Çakmur, bu kez Hınıs, Karaçoban, Karayazı, Tekman, Horasan ve Köprüköy ilçelerine ziyaretlerde bulundu. İlçe turuna çıkan Çakmur, spor tesislerinin yanı sıra, öğrenci yurtları ve gençlik merkezlerinde incelemelerde bulundu. İlçe Müdürleri ve tesis sorumlarının yanı sıra yurt müdürlerinden çalışmalar hakkında bilgiler alan Çakmur, sportif ve gençlik faaliyetlerini sadece merkez ilçelerde değil bütün ilçelerde yoğun bir şekilde yapmaya devam edeceklerini ve spor ile gençlik faaliyetlerini tabana yayacaklarını söyledi. İlçe statlarında yoğun mesai Erzurum Gençlik ve Spor İl Müdürü Levent Çakmur, ilçe ziyaretlerinde Tekman Gençlik ve Spor İlçe Müdür Vekili Selami Korkmaz, Hınıs Gençlik ve Spor İlçe Müdür Vekili Osman Kaya, Karayazı Gençlik ve Spor İlçe Müdür Vekili Ümit Kayan, Karaçoban Gençlik ve Spor İlçe Müdür Vekili Sacit Diler ile Köprüköy Gençlik ve Spor İlçe Müdürü Özkan Özcanlı ile görüşerek çalışmalar hakkında bilgi aldı. Tesislerin işlevleri hakkında Gençlik ve Spor İlçe Müdürleri bilgi verdi. İlçelerdeki futbol sahalarını da ziyaret eden Gençlik ve Spor İl Müdürü Levent Çakmur, “Spor tesislerimizde gördüğümüz eksiklikleri en kısa sürede tamamlayacağız. Bunun için ivedilikle hareket ederek gerekli olan spor malzemelerini de o ilçelerimize ulaştıracağız” diye konuştu.