GENEL - 11 Haziran 2019 Salı 14:37

(Özel) Yıkılan Deniz Park yeşil alan olacak, 30 Ağustos’a kadar vatandaşın kullanımına sunulacak

A
A
A
(Özel) Yıkılan Deniz Park yeşil alan olacak, 30 Ağustos’a kadar vatandaşın kullanımına sunulacak

MERSİN (İHA) – Mersin’de 2013’te yapılan, ancak Kıyı Kanunu’na aykırı olduğu gerekçesiyle 2015’te yıkılan ve bugün bir mezbelelik haline gelen Çamlıbel sahilindeki Deniz Park, Mersinlilerin sohbet edip spor yapabilecekleri ve denize girebilecekleri yeşil alan oluyor.

MERSİN (İHA) – Mersin’de 2013’te yapılan, ancak Kıyı Kanunu’na aykırı olduğu gerekçesiyle 2015’te yıkılan ve bugün bir mezbelelik haline gelen Çamlıbel sahilindeki Deniz Park, Mersinlilerin sohbet edip spor yapabilecekleri ve denize girebilecekleri yeşil alan oluyor. Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, projeyi birkaç gün içinde netleştirerek hemen çalışmalara başlayacaklarını belirterek, “Bir aksilik olmazsa 30 Ağustos’a kadar burayı hizmete sokmayı planlıyoruz” dedi.


Büyükşehir Belediye Başkanı Seçer, bir zamanlar vatandaşların akın akın gittiği, ancak bugün otlar, çöpler ve alkol şişeleriyle kaplanmış, yer yer ağaçların kuruduğu bir mezbelelik haline gelen Deniz Park’a el attı. Seçer, eski Büyükşehir Belediye Başkanı Macit Özcan döneminde merkez Akdeniz ilçesinin sahil şeridindeki 45 dönüm arazi üzerine 35 milyon lira harcanarak yapılan ve 2013’te açılışı gerçekleştirilen, ancak açılan dava sonucunda eski Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz döneminde 2015’te mahkeme kararına istinaden yıkılan Mersin Deniz Park alanında incelemelerde bulundu.


Dolgu alanı üzerinde yer alan ve bu nedenle de Kıyı Kanunu’na aykırı olduğu gerekçesiyle yıkım kararı verilen Deniz Park’ın bulunduğu alanı boydan boya gezen Seçer, belediyenin ilgili birimlerinde görevli yetkililerden detaylı bilgiler aldı. Söz konusu alanda gerçekleştirmeyi planladıkları projeye ilişkin görüş alışverişinde bulunan Seçer, virane haline gelen bölgenin bir an önce yeşil alana dönüştürülmesi için talimat verdi.



“Milyonlarca lira heba edildi. Bugün yıkık dökük bir mezbelelik”


İncelemelerinin ardından yapacakları çalışmaya ilişkin İHA muhabirine açıklama yapan Seçer, Deniz Park’ın çok dramatik bir mazisi olduğunu vurguladı. “Hem güldüren hem düşündüren, mizah niteliğinde bir yer burası” diyen Seçer, milyonlarca lira harcanarak buraya Deniz Park inşa edildiğini anımsattı. Seçer, “Ama mevzuattaki bazı sıkıntılar, mevzuata aykırı bazı işlemler neticesinde de burası hiç yoktan yıkıldı, ortadan kalktı. Milyonlarca lira da heba edildi” diyerek, bunun ayrı bir tartışma konusu olduğunu söyledi.


Ancak, bugün gelinen noktada Mersin’in aslında son derece harika bir köşesi olan bu alanda, vatandaşlar son derece güzel vakit geçirme imkanı bulma şansına sahipken, yıkık dökük, mezbelelik içerisinde, ot, çöp bürümüş bir yer haline geldiğini belirten Seçer, geceleri de asayiş konusunda son derece sorunlu bir hal aldığına işaret etti.



“Hemen fiili olarak müdahaleye başlayacağız”


Yeni bir belediye başkanı olarak, tüm bu olumsuzlukların ortadan kalkması için harekete geçtiğini ifade eden Seçer, “Bunun girişimlerini başlattık. Az önce arkadaşlarımızda burada bazı incelemelerde bulunduk. Burayı süratle nasıl rekreasyon alanlarına çevirebiliriz? Bunun çalışmasına başladık. Mersinli hemşehrilerimiz buraya gelsinler, hoş vakit geçirsinler, yeşilliğin, çiçeklerin, ağaçların olduğu bir ortamda otursunlar sohbet etsinler, çaylarını, kahvelerini içsinler. Buradan sahilden denize girme imkanını nasıl sağlayabiliriz? Bunun da çalışmalarını yapıyoruz. Zaten projelerimizde kent plajları vardı. Bunu buradan hayata nasıl geçirebiliriz? Bunların çalışmasını yaptık. Süratle birkaç gün içerisinde projesini netleştirip hemen fiili olarak buraya müdahaleye başlayacağız. Bir an önce buradaki çalışmaları bitireceğiz ve vatandaşlarımızın kullanımına açacağız” dedi.



“Yeşilin bol olduğu, vatandaşların spor yaptıkları ve denize girdikleri bir yer olacak”


Proje hakkında da bilgi veren Seçer, bir an önce düzenlemelerine başlayacakları alanı 30 Ağustos’a kadar Mersinlilerin hizmetine sunmayı hedeflediklerinin altını çizdi. Seçer, “Ticari amaçlı yapıların olmadığı ama yeşil alanın bolca olduğu, vatandaşlarımızın güzel ve temiz bir havada, yeşil bir ortamda vakitlerini geçirecekleri, yürüyüşlerini ve sportif aktivitelerini yapacaklarını, denize girebilecekleri bir alan oluşturma çabası içerisinde olacağız. Bizim burada ticari kazanç gibi bir düşüncemiz söz konusu değil. Birinci önceliğimiz, burayı pratik olarak nasıl vatandaşın kullanımına açabiliriz? Bir aksilik olmazsa 30 Ağustos’a kadar burayı hizmete sokmayı planlıyoruz” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Hamza Dağ: “Bıkmadan, usanmadan heyecanımı tüm İzmir’le paylaşacağım” Cumhur İttifakı İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hamza Dağ, “‘Gelin projelerle tartışalım’ dedik. Onlar anlamıyorlar, başka işlerle uğraşıyorlar. Ancak ben bıkmadan, usanmadan, sokak sokak, meydan meydan projelerimi anlatmaya, heyecanımı tüm İzmir’le paylaşmaya devam edeceğim” dedi. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Cumhur İttifakı İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hamza Dağ, Selçuk’ta düzenlenen mitinge katıldı. Dağ’a binlerce hemşehrisinin yanı sıra, AK Parti İzmir milletvekilleri Şebnem Bursalı ve Mehmet Muharrem Kasapoğlu, MHP İzmir Milletvekili Tamer Osmanağaoğlu, Cumhur İttifakı Selçuk Belediye Başkan Adayı Dahi Zeynel Bakıcı, MHP İzmir İl Başkanı Veysel Şahin, AK Parti Selçuk İlçe Başkanı Hakan Bayraklı ve MHP Selçuk İlçe Başkanı Nuri Yılmaz da eşlik etti. “İzmir kararını vermiştir” Hamza Dağ, 2 ayı aşkın süredir İzmir’in her yerinde hemşeriyle kucaklaştığını belirterek, “Ben, İzmir’imizde artık şunu net bir şekilde görüyorum. 31 Mart için İzmir kararını vermiştir. Bugün de görüyorum ki Selçuk kararını vermiş. Hemşehrim İzmir’in, Selçuk’un her sokağına hizmet istiyor, proje istiyor. İnşallah biz bu hizmetleri de projeleri de şehrimize kazandıracağız” ifadeleri kullandı. “Tek gündemimiz İzmir” Bugüne kadar hiç kimseyi ötekileştirmediğini vurgulayan Dağ, “Bundan sonra da ötekileştirmeyeceğiz. Hiç kimse bizim nezdimizde ayrımcılığa maruz kalmamıştır, kalmayacaktır. Kimse bildiği işin dışında başka bir iş yapmak zorunda kalmayacaktır. Belediye başkanına ne için oy verilir? ‘Eser üretsin, hizmet getirsin, yatırım yapsın, sorunları çözsün.’ Evet; bizim tek gündemimiz İzmir, mesaimizin tamamı bin 294 mahallemiz her sokağında, hanesinde geçecek. İzmir’de istişareyi, ortak aklı merkeze alacağız. İzmir’de tüm projelerimi beraber hazırladık, beraber hayata geçireceğiz. Sorunlara anlık değil sürdürülebilir çözümler üreteceğiz” diye konuştu. “Bıkmadan, usanmadan heyecanımı tüm İzmir’le paylaşacağım” Seçim çalışması süresince 4 önemli lansman yaptığını vurgulayan, Selçuk için yapacaklarına da değindi. Hamza Dağ, konuşmasında şu ifadeleri kullandı: “Gelin projelerle tartışalım’ dedik. Onlar anlamıyorlar, başka işlerle uğraşıyorlar. Ancak ben bıkmadan, usanmadan, sokak sokak, meydan meydan projelerim anlatmaya, heyecanımı tüm İzmir’le paylaşmaya devam edeceğim. İzmir’in, Selçuk’un tarihi dokusunu, kültürel mirasını, asırlara sari olan medeniyet birikimini koruyacağız. Selçuk tarımıyla, turizmiyle bereketli ilçelerimizdendir. Bizler de oluşturacağımız eser ve hizmet ekosistemiyle destek olarak parlayan bir yıldız olmasını sağlayacağız.” Miting, Selçuk Belediye meclis üyesi adaylarının tanıtımıyla sona erdi.
Edirne Edirne’de gastronomi yolculuğu başladı Edirne Valiliği, gastronomi turizminin gelişimine katkı sağlamak amacıyla Osmanlı Saray Mutfağı lezzetlerini kitaplaştırılarak gelecek nesillere aktarılacak. Edirne Valiliği tarafından “Topraktan Tabağa Edirne Yöresel Yemekleri Kitabı” tanıtımı iftar programı düzenlendi. Edirne’de valilik öncülüğünde önemli bir projeye imza atıldı. Proje çerçevesinde "Topraktan Tabağa Edirne Yöresel Yemekleri" kitabı oluşturulacak. İftariyelikler, ara sıcaklar, çorbalar, ana yemek, tatlı ve içecekler geçmiş lezzetlere göre sunumla hazırlandı. Tabaklar süslendi, masalar hazırlandı. Ezanın okunmasının ardından oruçlar açıldı. Yemeğin ardından ise duaya geçildi. Devecihan Kültür Merkezi’nde düzenlenen iftar menüsünde geçmişten günümüze gelen lezzetler arasında yer alan bademli terbiyeli tavuk çorbası, ballı gemici böreği, taş kebabı- sarımsaklı pilav, zerde ve ayva şerbeti yer aldı. Geçmişten günümüze gelen ve unutulmaya yüz tutmuş Rumeli, Balkanlar ve Osmanlı Saray Mutfağında yer alan lezzetlerin gelecek kuşaklara aktarılması ve tanıtılması için önemli bir proje çalışmasına imza atıldı. Proje çerçevesinde 87 farklı çeşidin yer alacağı bir kitap oluşturulacak. Edirne’nin kadim ve Osmanlı’ya başkentlik yapmış sultanlar şehri olduğunu söyleyen Vali Yunus Sezer, aynı zamanda balkanlardan gelen insanların yerleştiği ve kendi kültürlerini yaşattığı da bir şehir olduğuna değindi. "Hem Balkan hem de Osmanlı saray mutfağı lezzetleri yaşatılacak" Hem Balkan hem de Osmanlı saray mutfağının yaşatıldığı Edirne’de çok anlamlı bir ilke imza atıldığını söyleyen Vali Yunus Sezer, "Gelecek nesiller Edirne mutfağında neler var diye baktığı zaman ellerinde bir kitap ve kaynak olacak. Bizim somut varlıklarımızın yanı sıra kültürel zenginliklerimiz de çok önemli. Çok büyük emek var. Hem Rumeli hem de saray mutfağına ait 87 çeşit farklı lezzet var. Bunların bir kitapta buluşması çok önemli. Şeflerimiz kendi illeri için farklı bir şey yapmak istiyorlar. Yaklaşık 1 buçuk aydır çalışmalar devam ediyor" dedi. Gastronomi anlamında çok önemli faaliyetler yürütmüş parmakla gösterilen iller olduğunu söyleyen Vali Sezer, "Biz büyük bir hazine üzerinde duruyoruz. Ama kendimizi anlatmakta zorluk çekiyoruz. Bizim bir tava ciğerimiz, bir de ciğer sarmamız var. Dışarıdan insanlara sorduğumuzda neyimiz var diye ’Bir gelip ciğerinizi yeriz’ diyorlar. Bu güzel bir şey aslında. Ama bunun yanına ne koyabiliriz? Bunun üzerinde çalışıp Rumeli Saray ve Osmanlı mutfağını günümüzle uyarlayıp nasıl yaşatabiliriz bunun peşindeyiz" şeklinde konuştu. "Edirne’nin parlayan yıldız olmasını istiyoruz" Edirne’nin her konuda balkanların ve Türkiye’nin parlayan bir yıldızı olmasını istediklerini belirten Vali Sezer, "Bunu da sanayide, ticarette, turizmde, gastronomide eğitimde aktivitelerle birlikte başarmamız lazım. İçinde saray ve Rumeli mutfağının da olduğu birkaç yemeği ve menüyü tava ciğerin yanına ekleyebilirsek zenginleştirebiliriz" ifadelerine yer verdi. Festivallerin yanı sıra marka aday olabilecek lezzetleri de sunabilecekleri bir yerin olmasının çok önem taşıdığını belirten Vali Sezer, "Bunu başarırsak herkes restoranında alternatif bir ürün sunmak isteyecek. Bunu da hazırlanan projelerle hayata geçireceğiz. Valilik olarak bunu yapıp özel sektöre devrederiz. Buna biz öncü oluruz" diye konuştu. "3 hedefe inşallah hep birlikte ulaşacağız" Önlerinde 3 hedef olduğunu ve buna şeflerle birlikte ulaşacaklarını belirten Vali Sezer, birincisinin bu kitabı hazırlamak ve basıp yayınlamak, ikincisinin gastronomi festivalleri düzenlemek üçüncüsünün de bu markalaştırılan yemeklerin daimi sunulacağı tarihi bir yer yapmak olduğunu ifade etti. "Edirne gastronomide de büyük zenginliğine sahip" Edirne’nin tarihi ve kültürel mirasının yanı sıra gastronomi anlamında da büyük zenginliğe sahip olduğunu söyleyen İl Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Soytürk, düzenlenen iftarda saray, Rumeli ve Balkan mutfağından lezzetlerin yer aldığı bir menü hazırladıklarını aktardı. İftar programına, Vali Sezer ve eşi Canan Sezer, Vali Yardımcıları Erdoğan Beypınar ve Eyyüp Batuhan Ciğerci ile eşleri, İl Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Soytürk, şefler, gastronomi yazarları ve basın mensupları katıldı. Devecihan Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen iftar programı toplu fotoğraf çekiminin ardından sona erdi.