SAĞLIK - 18 Nisan 2019 Perşembe 17:46

Prof. Dr. Bor: “Türkiye’de en az bir sindirim sistemi sorunu olan insanların oranı yüzde 70”

A
A
A
Prof. Dr. Bor: “Türkiye’de en az bir sindirim sistemi sorunu olan insanların oranı yüzde 70”

Türk Gastroenteroloji Derneği Başkanı Prof.

Türk Gastroenteroloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Serhat Bor, Türkiye’de en az bir sindirim sistemi sorunu olan insanların oranının yüzde 70 olduğuna dikkat çekerek, “82 milyonluk Türkiye’de gastroenterolog sayısı sadece 906. Mersin’de ise 16 gastroenterolog var. Bin 500 gastroenterolog açığımız var. Bu ciddi bir sorun” dedi.


Türk Gastroenteroloji Derneği (TGD), Toplumsal Farkındalık Projeleri kapsamında “Farkında Ol, Geç Kalma” sloganı ile ‘Sindirim Sistemi Hastalıkları Bilgilendirme Programı’nın 15’incisini Mersin’de yaptı. Yenişehir Belediyesi’nin katkılarıyla Atatürk Kültür Merkezi’nde ücretsiz olarak gerçekleştirilen etkinlikte, reflü, gaz, şişkinlik, sarılık, hepatit gibi toplumda çok sık görülen hastalıklar hakkında katılımcılara bilgiler verildi. TGD tarafından “Sindirim Sistemi Hastalıkları Bilgilendirme Programı” adıyla Türkiye’nin farklı şehirlerinde devam eden halk bilgilendirme toplantıları ile sindirim sistemi hastalıklarının toplumdaki farkındalık seviyesini yükseltmek ve kamuoyunun dikkatinin çekilmesinin hedeflendiği toplantıya, Yenişehir Belediye Başkanı Abdullah Özyiğit ve Türk Gastroenteroloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Serhat Bor da katıldı.



“Belediye başkanları, yaşadığı kentteki insanların doğuşundan ölümüne kadar her aşamasından sorumludur”


Toplantının açılışında konuşan Yenişehir Belediye Başkanı Özyiğit, Türkiye’de insanların hastalanıncaya kadar yola devam ettiklerini, hastalandıktan sonra çare aramaya başladıklarını söyledi. Özyiğit, “Halbuki ‘hastalanmadan önce ne yapmak gerekir’ ya da ‘daha sağlıklı bir toplum için ne yapmak gerekir’ noktasında hepimize düşen görevler var. Bu konuda belediyelerimize çok misyon yüklenmiş. Çünkü belediyelerimiz ya da bir belediye başkanı, yönetimi, ve onların sağlıklı, refah içerisinde mutlu yaşamaları için üzerlerine düşeni yapmak zorundadır. Bu çerçevede, sağlık birimleriyle iletişimi üst seviyelerde kurup, daha insanlar hastalanmadan, sağlıklı yaşanması, sağlıklı ortamın, sağlıklı hizmetin sağlanması noktasında belediyelerimize çok önemli görevler düşüyor. Suyun temiz olmasından bir işletmede kullanılan materyalin tekrar tekrar kullanılması mı yoksa kişiye özel mi olması noktasında bir takibi, araştırmayı, incelemeyi yapacak kurum belediyedir. Sağlıklı bir toplum için kurumlar arası iletişimin üst seviyede olmasının çok büyük önemi var. Önümüzdeki süreçte yeni seçilmiş bir başkan olarak ben şu sözü veriyorum ki, biz konuda açığız ve sağlıklı bir toplum oluşturma noktasında çok net bir duruşumuz var. Gastroenteroloji Derneğimizin tüm Türkiye’de yapmış olduğu bu çalışmanın çok kıymetli bir çalışma olduğunun altını çizmek istiyorum. Bunun için de hocalarıma çok teşekkür ediyorum. Gastroenteroloji Derneği ile biz uzun bir yol yürümeye hazırız. Benim 6 başlıkta oluşturduğumuz seçim beyannamemde ilk maddemiz ‘Hareket’ başlığıydı, yani sağlık. Sağlıklı birey oluşturma, sağlıklı bireyden sağlıklı topluma giden bir anlayışı benimsediğimiz için 6 başlığımızın ilkini insan sağlığına ayırdık. Umut ederim birçok projede yollarımız kesişir, kesişeceğine de inanıyorum. Emeğinizden dolayı teşekkür ediyorum” dedi.



“Bilinçli bir toplum oluşturulmasına katkı sunmak istiyoruz”


TGD Başkanı Prof. Dr. Serhat Bor ise proje ile halk toplantılarının gerçekleşeceği iller başta olmak üzere daha bilinçli bir toplum oluşturulmasına katkı sunmayı hedeflediklerini ifade etti. Prof. Dr. Bor, “Proje ile sarılık, hepatit, kabızlık, şişkinlik, hassas bağırsak sendromu, reflü, mide ağrısı ve diğer sindirim sistemi hastalıkları konusunda toplumda farkındalık oluşturulması, potansiyel ve mevcut hastaların hastalıklar konusunda yeterli bilgi seviyesine ulaşmasının sağlanması, hastalıklarda erken teşhisin öneminin vurgulanması, hasta yakınlarının da hastalık süreçlerine dair bilgilendirilmesi ve daha bilinçli olmalarının sağlanmasını istiyoruz” diye konuştu.


Bu bilgilendirme toplantılarının 15’incisini Mersin’de yaptıklarını dile getiren Prof. Bor, “Türk Gastroenteroloji Derneği olarak misyonumuz, halkımızın sağlıklı bir sindirim sistemi için neler yapılması gerektiği, ayrıca sindirim sistemi hastalıklarında tanı ve tedavi konusunda yol göstermek ve bu konularda en yetkili bilim insanlarımızın bilgilerini paylaşmalarını sağlamaktır. Halk toplantılarıyla Halkımız sağlıklı bir yaşam ve gelecek için bilgilendirilmeye devam edilecek” ifadelerini kullandı.



“Türkiye’de en az bir sindirim sistemi sorunu olan insanların oranı yüzde 70”


“Gastroenterolog kimdir” sorusuna da yanıt veren Bor, insanların yedikleri her şeyin ağızdan girip vücuttan çıkana kadar izlediği yolun kendi alanları olduğunu söyledi. Ayrıca, karaciğer, safra yolları, pankreasın da gastroenterolojinin işi olduğunu kaydeden Bor, “Kapadokya’da yaptığımız bir çalışmanın sonuçlarına göre, Türkiye’de en az bir sindirim sistemi sorunu olan insanların oranı yüzde 70. Çok ciddi bir rakam. Toplumun kabaca üçte birinin gastroenteroloji hastalıkları olduğunu biliyoruz. Reflü, kabızlık, şişkinlik gibi” şeklinde konuştu.



“Ciddi bir yasal boşluk var”


Türkiye’de bir gastroenteroloğun yaklaşık 20 yıl eğitildiğine dikkat çeken Bor, şöyle devam etti: “Bu ciddi bir rakam, bu bir ömürdür. Bizim esas işimiz endoskopi ama bunun yanında çok sayıda işlevimiz var. Korunulabilir tek kanser olan bağırsak kanseri de bizim alanımıza giriyor. Burada çok önemli bir şey var; biz yan dal asistanlarımıza endoskopi yapmayı 3 yılda öğretiyoruz. Ama Türkiye’de bir grup hekim arkadaşımız var ki, hiçbir eğitim almadan endoskopi yapıyorlar. Ne yazık ki, ciddi bir yasal boşluk var. Sizler de endoskopi yaptırmaya gidecekseniz, mutlaka bir gastroenteroloğa yaptırın. Diğer branşlarda hiç kimse 45 günden fazla eğitim görmüyor.”



“Türkiye’de sadece 906 gastroenterolog var”


82 milyonluk Türkiye’de gastroenterolog sayısının sadece 906 olduğuna, Mersin’de ise 16 gastroenterolog bulunduğuna işaret eden Bor, “Gerçekten bu işe kendisini koymuş bir avuç insan var. Türkiye, Bosna Hersek’ten sonra en kötü rakama sahip. Yakın zamanda Bosna Hersek’i geçtik. Türkiye’de bin 500 gastroenterolog açığımız var. Yılda 80 kişiyi ihtisasa almamız lazım ama 40 kişiyi alıyoruz. Bu ciddi bir sorun” dedi.


Açış konuşmalarının ardından Mersin Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nden Uzm. Dr. Serkan Yalaki, “Gaz, Kabızlık, Şişkinlik, Hassas Bağırsak Sendromu”, Mersin Üniversitesi’nden Prof. Dr. Orhan Sezgin “Reflü ve Mide Ağrısı”, Mersin Üniversitesi’nden Prof. Dr. Fehmi Ateş ise “Sarılık ve Hepatit” konularında katılımcılara bilgi verdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Fatih’te ’Diyarbakırlı Ramazan Hoca’nın ölümüne neden olan şüpheliye müebbet hapis talebi Fatih’te ‘Ramazan hoca’ olarak tanınan Ramazan Pişkin’i başkası zannettiğini öne sürüp bıçaklayarak öldürdüğü iddiasıyla tutuklanan şüpheliye yönelik yürütülen soruşturma tamamlandı. Hazırlanan iddianamede, şüphelinin ‘kasten öldürme’ suçundan müebbet hapis cezasına çarptırılması talep edildi. Fatih’te 31 Ocak 2024’de ‘’Diyarbakırlı Ramazan Hoca’nın Yeri’’ isimli çay ocağında ‘Ramazan hoca’ olarak tanınan Ramazan Pişkin’i başkası zannettiğini öne sürdüğü ve bıçaklayarak öldürdüğü iddiasıyla tutuklanan şüpheli Erkan Baykut’a (24) yönelik yürütülen soruşturma tamamlandı. Çay ocağı içerisinden elinde bıçak olan bir erkek şahsın koşarak kaçtığını gördüğünü söyledi İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, bilgi sahibi olarak ifadesi alınan İbrahim B.’nin hemen yan tarafta bulunan eczanede bulunduğu sırada bir gürültü geldiğini, kontrol etmek amacıyla eczaneden çıktığı sırada çay ocağı içerisinden elinde bıçak olan bir erkek şahsın koşarak kaçtığını gördüğünü, devamında çay ocağını kontrol ettiğinde ise Ramazan Pişkin’ in yaralanmış şekilde yerde yattığını görmesi üzerine sağlık ekiplerini haberdar ettiğini söylediği aktarıldı. Olayda kullandığı bıçak ile yakalandığı kaydedildi Hazırlanan iddianamede yapılan çalışmalar sonucu evi tespit edilen şüphelinin operasyonda banyo kısmında saklandığının görüldüğü, ekiplere direnmesi üzerine ise orantılı güç kullanılarak şahsın muhafaza altına alındığı, olayda kullandığı bıçak ve üst aramasında ele geçen telefona el konulduğu ve şüphelinin yapılan kimlik tespiti sonucu ‘Erkan Baykut’ olduğunun belirlendiği aktarıldı. Pişkin’in kendisine geçmişte zarar veren kişi olduğunu zannettiği aktarıldı Şüpheli Baykut’un ifadesine yer verilen iddianamede, Ramazan Pişkin’i tanımadığını, kendisini Saboor Muradı ismiyle tanıdığı kişi zannettiğini, Saboor Muradı isimli kişinin uyuşturucu satan, cinsel istismarda bulunan biri olduğunu, 2021 yılı itibariyle Saboor Muradı isimli şahsı görmediğini ancak Ramazan Pişkin’i bu kişi olarak bildiğini söylediği aktarıldı. Şüphelinin ayrıca, Ramazan Pişkin’ i ilk kez 2021 yılı ortalarında sosyal medyadan gördüğünü, olaydan 2 ay kadar önce babasının iş yerine 5 dakika mesafede Ramazan Hoca’ nın Yeri isimli iş yerinde gördüğünü, yanına gidip kendisiyle konuştuğunda kendisini ilk başta iyi bir hoca olarak gördüğünü, ancak sohbetin devamında bu şahsın aslında Saboor Muradı olduğunu anladığını, bunun üzerine Saboor Muradı’ nın kendisine geçmişte verdiği zararları hatırladığını söylediği kaydedildi. Niyetinin taş atmak olduğu ve kendinden geçtiğini söylediği belirtildi Şüpheli Baykut’un ifadesinin devamında ayrıca, olay günü Kasımpaşa’ da ki evinden çıkarak Ramazan Pişkin’in iş yerine gittiğini, niyetinin kendisine taş atıp yaralamak olduğunu, çay ocağına girince tek başına sandalyede oturan Ramazan Pişkin’ in ayağa kalktığını, kendisinin Saboor Muradı olduğunu hissetmesiyle kendisinden geçerek taş fırlattığını, bunun üzerine Ramazan Pişkin’ in üstüne gelmesiyle kendisine zarar verebileceği düşüncesiyle bıçak çekerek kendisini yaraladığını ve olay yerinden kaçtığını söylediği belirtildi. İddianamede ayrıca, ölen Ramazan Pişkin’in kardeşi Mehmet Pişkin’ in şikayetçi olduğu da belirtildi. Müebbet hapis talebi Hazırlanan iddianamede şüpheli Erkan Baykut’un ‘kasten öldürme’ suçundan müebbet hapis cezasına çarptırılması talep edildi. Şüphelinin yargılanmasına önümüzdeki günlerde İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlanacak.
Nevşehir Bakan Işıkhan: "2023 yılında Türkiye ekonomisi yüzde 4,5 büyüme ile AB ülkeleri arasında en çok büyüyen ülke oldu” Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, “2005 yılında sanayi istihdamı 4 milyon 140 bin kişi iken, 2023 yılında 6 milyon 711 bin kişi olarak gerçekleşmiş, ülkemizin sanayi alanındaki hamlelerinin işgücü istatistiklerine önemli bir yansıması olmuştur. Hizmet sektöründe ise 2005 yılında hizmetler istihdamı 9 milyon 176 bin kişi iken, 2023 yılında 18 milyon 230 bin kişi olarak gerçekleşmiştir. Bu veriler hizmetler alanındaki ekonomik büyümenin net bir göstergesi olarak karşımıza çıkmıştır. Ayrıca; 2023 yılında Türkiye ekonomisi yüzde 4,5 büyüme ile AB ülkeleri arasında en çok büyüyen ülke oldu” dedi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, bir dizi temaslarda bulunmak üzere geldiği Nevşehir’de iş insanlarıyla buluştu. İş insanlarına seslenen Bakan Işıkhan, "Çalışma hayatından sosyal güvenliğe kadar inisiyatif aldığımız her konuda her daim sizlerle istişareyi, iletişimi, diyaloğu ön planda tutmaya devam edeceğiz. Birlik ve beraberlik ruhuyla, başta çalışma hayatı olmak üzere Türkiye’yi küresel anlamda hak ettiği konuma taşıyacak her alanda geliştirmeye devam edeceğiz. Bildiğiniz gibi; son dönemde ekonomide ve çalışma hayatında çok olumlu veriler elde ediyoruz. 2023 yılında işsizlik oranı 1 puanlık azalışla yüzde 9,4 seviyesine geriledi. Toplam işsizlik oranı ve genç işsizlik oranı son 10 yılın en düşük seviyesine geldi. İşsiz sayısı 2023 yılında, bir önceki yıla göre 318 bin kişi azaldı. Hem kadın, hem genç, hem de toplam istihdam oranı ve işgücüne katılım oranı son 22 yılın en yüksek düzeyine yükseldi. Geçtiğimiz yıl özelinde baktığımızda, 2023 yılında toplam istihdam edilenlerin sayısı 880 bin kişi artarak 31 milyon 632 bine ulaşmıştır” şeklinde konuştu Bakan Işıkhan; "Türkiye ekonomisinde 2005 yılına göre 12 milyon 275 bin kişilik yeni istihdam meydana gelmiştir. Yıllar içerisinde işsizlik oranının azalması noktasındaki olumlu ivme 2023 yılında da devam etmiş, istihdam oranımız bir önceki yıla göre 0,8 puan artarak yüzde 48,3 olarak gerçekleşmiştir. 2005 yılından 2023 yılına gelindiğinde ise istihdam oranı 8,3 puan artmıştır. 2005 yılında sanayi istihdamı 4 milyon 140 bin kişi iken, 2023 yılında 6 milyon 711 bin kişi olarak gerçekleşmiş, ülkemizin sanayi alanındaki hamlelerinin işgücü istatistiklerine önemli bir yansıması olmuştur. Hizmet sektöründe ise, 2005 yılında hizmetler istihdamı 9 milyon 176 bin kişi iken, 2023 yılında 18 milyon 230 bin kişi olarak gerçekleşmiştir. Bu veriler hizmetler alanındaki ekonomik büyümenin net bir göstergesi olarak karşımıza çıkmıştır. Ayrıca; 2023 yılında Türkiye ekonomisi yüzde 4,5 büyüme ile AB ülkeleri arasında en çok büyüyen ülke oldu. Dolar bazında milli gelir, Türkiye tarihinde ilk kez 1 trilyon doları aştı. Kişi başına Milli Gelir de, 13 bin 110 dolarla, tarihin en yüksek düzeyini gördü. Bu veriler gösteriyor ki; pandemiye rağmen, bölgemizdeki savaşlara rağmen, geçtiğimiz yıl yaşadığımız asrın felaketine rağmen vatandaşlarımızı asla mağdur etmeden hizmetlerimize kesintisiz devam edebiliyoruz. Dolayısıyla; Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın işaret ettiği Türkiye Yüzyılı vizyonunu inşallah sizlerin desteğiyle başaracağız. Bu yüzyılı; emeğin, üretimin, çalışmanın yüzyılı yapacağız. Şurası çok önemli; ülkemizin gücü büyük ölçüde yerel yönetimlerimizin gücünden geliyor. Kalkınma yerelden başlar hakikatine istinaden yerelde ne kadar güçlü olursak genel iratlarımızın da o derece güçlü olacağına inanıyoruz. Çünkü şunu hepimiz çok iyi biliyoruz ki; gelişim, ilerleme ve kalkınma yerelden başlar" ifadelerini kulandı.
İstanbul Sancaktepe mitinginde vatandaşlarla bir araya gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan: "İsrail’in hukuk tanımaz, kutsal bilmez zalim hükümeti yaklaşık 6 aydır Gazze’deki kardeşlerimizi vahşice katlediyor" Sancaktepe mitinginde vatandaşlarla bir araya gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan: "İsrail’in hukuk tanımaz, kutsal bilmez zalim hükümeti yaklaşık 6 aydır Gazze’deki kardeşlerimizi vahşice katlediyor"-"Göreve gelince vaatlerini unutacak değil, verdiği sözü yerine getirecek belediye başkanlarını seçeceğiz"- "Ülkemizin son 21 yılı yatırımlar açısından Cumhuriyet tarihinin altın devri olarak kayıtlara geçmiştir"- "İstanbul’un bir 5 yıl daha kaybetme lüksü yok"Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Sancaktepe İlçe Mitinginde vatandaşlarla bir araya geldi. Erdoğan, "Verdiği vaatleri unutan değil verdiği sözü tutacak başkanları seçeceğiz. İstanbul’un bir 5 yıl daha kaybetme lüksü yok" dedi.Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Sancaktepe’de düzenlenen mitingde vatandaşlarla bir araya geldi. Programa İBB Başkan Adayı Murat Kurum, Sancaktepe Belediye Başkanı Şeyma Döğücü, AK Parti İstanbul İl Başkanı Osman Nuri Kabaktepe, Sancaktepe İlçe Başkanı Turgay Akpınar"Biz Filistin’in yanında dimdik duruyoruz"Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Fakir fukarayı daha fazla kollamamız gereken mübarek günlerden geçiyoruz. Dünyanın birçok yerinde kardeşlerimiz sıkıntı çekiyor. İsrail’in zalim hükümeti Gazze’deki kardeşlerimizi vahşice katlediyor. Ellerimizi semayı Gazeli mazlumlar için de açıyoruz. Şimdiye kadar toplam 40 bin tondan fazla yardım malzemesi gönderdik. Dün de 8. yardım gemimizi Mısır’a sevk ettik. İsrail üzerindeki baskının artırılması için yoğun çaba harcıyoruz. Canilerin hukuk önünde hesap vermesi için ne gerekiyorsa yapıyoruz. Biz Filistin’in yanında dimdik duruyoruz. Türkiye, tüm kurumları ile Filistin halkının yanındadır. AFAD ve Kızılay başkanımız ile görüştüm ve yoğun şekilde bu yardımları ulaştırma gayretinde olduklarını öğrendim. Erdoğan’ın her türlü bedeli göze alarak verdiği mücadelenin şahidi Filistinli kardeşlerimizin kendileridir.Türkiye Suriye, Somali, Karabağ imtihanını nasıl alnının akı ile verdi ise Gazze imtihanını da verecektir. Filistinliler özgürlüklerine, bağımsız devletine kavuşana kadar durmayacağız. Gazzeli yiğitlere terörist iftirası atanların bize söyleyecekleri tek kelamı olamaz" dedi."Vaatleri unutacak değil verdiği sözü tutacak başkanları seçeceğiz"Erdoğan, "Geçtiğimiz sene 14-28 Mayıs seçimlerinden önce sizlerle kucaklaşmış sizlerle ahdimizi yenilemiştik. Allah razı olsun Sancaktepeli kardeşlerimiz bize verdikleri söze sadık kaldılar. 31 Mart’ta bu sözü yenileyeceğimize eyvallah diyor muyuz? Sordum, bugün Sancaktepe’de katılım ne durumda diye. Aldığım cevap 25 bin. Bizi bağrınıza bastırığınız için şükranlarımı sunuyorum. Sancaktepe böyle destek verdikçe Türkiye’nin şahlanışını kimse durduramaz. Önümüzde yine kritik bir seçim var. Vaatleri unutacak değil verdiği sözü tutacak başkanları seçeceğiz. İlimizin ilçemizin hangi zihniyet tarafından yönetileceğine sandıkta karar vereceğiz. Bir tarafta taş üstüne taş koymayanlar bir tarafta hayalleri gerçeklere dönüştürenler var. Bir tarafta temiz siyasetin temsilcileri diğer tarafta kaynağı karanlık deste deste dolarlarla avrolarla para kulesi üretenler var. Bir tarafta gerçek belediyecilik, diğer tarafta algı belediyeciliği var. Neymiş tam gaz ileri. Tam gaz ileri değil tam aksine tam gaz geri. Bir tarafta milletine hizmet edenler diğer tarafta şehrin sorunlarına çözüm geliştirenler var.Kırgınlıkla ve öfke ile değil sağduyu ile meseleye yakalayacağız. Oyumuzun gelecek 5 yılı etkileyeceğini aklımızdan çıkarmayacağız. İstanbul’un bir 5 yıl daha kaybetme lüksünün olmadığını biliyoruz" dedi."Son 21 yılımız cumhuriyet tarihinin altın devri olarak kayıtlara geçti"Erdoğan, "Sancaktepe metro kuyularını dolduranlara yürüyün demeyecek. Sancaktepeli kardeşlerimiz eser ve hizmet siyaseti ile yola devam edilecek. Biz bu aziz şehrin emanetini 30 yıl önce devraldık. Büyükşehir başkanı olarak 4 buçuk yıl şehrimize hizmet ettik. Dağ gibi birikmiş sorunlara çözüm bulduk. İstanbul’u çöp çamur çukur belasından biz kurtardık. Vatandaşımıza İstanbul’da yaşamanın eziyetini değil mutluluğunu tattırdık. Son 21 yılımız cumhuriyet tarihinin altın devri olarak kayıtlara geçti. Avrasya tünelini, Marmara’yı, Yavuz Selim Köprüsü’nü, Kuzey Marmara’yı kim yaptı" dedi.
Kayseri Melikgazi’de ‘Ortaköy Sokağı’ ile İstanbul Kayserililerin ayağına geliyor Melikgazi Belediye Başkanı Doç. Dr. Mustafa Palancıoğlu insan odaklı projeleri ile hayata geçirildiğinde örnek olacak Ortaköy Sokağı ile ailelerin bir arada olduğu, gençlerin çok hoşuna giden bir gastronomi sokağını Melikgazi’ye kazandıracak. ‘Önce aile, önce ticaret’ diyerek gastronomi açısından farklı, yerel tatları bulabilecekleri bir gastronomi sokağını Kayseri’ye kazandıracaklarını söyleyen Başkan Palancıoğlu, “Melikgazi’de 5 yılı rekor hizmetlerimizle tamamladık. Birçok alanda ilçemizin her köşesine hizmet ettik. Yeni dönemde de Türkiye’ye örnek olacak vizyon projelerimizi inşallah hayata geçireceğiz. Önce insan temasıyla projelerimizi hazırladık. İlçemize çok zevkli, güzel mekânlar kazandıracağız. Ortaköy Sokağı ile İstanbul’u Kayserili hemşehrilerimizin ayağına getiriyoruz. Kayseri’nin havasını değiştirecek güzel mekânları kazandırmak için çalışacağız. Bir gastronomi sokağı olacak Ortaköy Sokağı’nda vatandaşlarımız yerel tatlardan, kumpir, waffle, dondurma, helva gibi şeyleri yiyebilecek, keyifli vakit geçirebilecekler. Bu sokağımız gençlerin fazlasıyla seveceği yer olacak. Böyle bir sokak gerekliydi. Bunu da Melikgazi olarak ilk biz yapacağız inşallah. Ailecek gidilecek, nitelikli, kaliteli zaman geçirilecek bir yer olacak. Esnaf arkadaşlarımıza işletmeleri için vereceğiz ama kontrolü bizde olacak. Esnafımızın önünü açacak birlikte güzel işler yapacağımız bir proje bu. Daha fazlasıyla Melikgazi’mizi geleceğe taşımak için canla başla çalışmaya devam edeceğiz. Yeni projemizin Melikgazi’mize hayırlı olmasını dilerim” dedi.