SAĞLIK - 12 Ekim 2021 Salı 11:35

Prof. Dr. Çeliktaş: “Teknoloji ve spor yapmamak kamburluğu artırıyor”

A
A
A
Prof. Dr. Çeliktaş: “Teknoloji ve spor yapmamak kamburluğu artırıyor”

Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof.

Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Çeliktaş, günümüzde telefon, tablet ve bilgisayar gibi teknolojik aletlerin sıklıkla kullanıldığını, buna bağlı olarak öne eğilerek çalışmanın da arttığını belirterek, “Günlük yaşam koşulları nedeniyle özellikle spor yapmayan kişilerde sırt kaslarının hızlıca güçsüzleştiğini görüyoruz. Bu da kamburluğu artırıyor” dedi.


VM Medical Park Mersin Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Çeliktaş, kamburlukla (kifoz) açıklama yaparak, uyarı ve önerilerde bulundu. Kifozu, omurganın normalden daha fazla öne eğilmesi olarak tanımlayan Çeliktaş, “Kifozun nedenleri doğumsal olabileceği gibi, sonradan kazanılmış romatolojik hastalıklar da olabilir. Kifoz tedavisi; egzersiz, korse veya cerrahi olarak yapılabilmektedir” diye konuştu.



“Vücudumuzun dengesi gittikçe öne doğru eğiliyor”


Doğuştan gelen kifozların bir kısmında omurgayı oluşturan omurların bir veya birkaçının ön tarafında doğuştan gelen yokluk bulunduğunu ve omurganın öne eğilmesinin doğumdan itibaren belirgin olduğunu ifade eden Çeliktaş, “Bir başka kifoz nedeni ise büyüme sırasında omurganın ön tarafının arka tarafına göre daha yavaş ve az gelişmesi sonucu zamanla fark edilen kifozdur. Her ikisinde de omurga öne doğru eğilir ve belirgin bir kamburluk olur. Erişkinlerde gördüğümüz kifoz ise omurgamızın ön tarafındaki kaslarda ve bağlardaki aşırı sertleşmeye bağlı öne doğru eğilmedir. En vurgulayıcı örneği Ankilozan Spondilit hastalarında görülür. Vücudun dengesi gittikçe öne doğru kayar, omurga sertleşir, hareket açılığı azalır ve sonunda yürürken karşıya bakmak bile zorlaşır. Diğer sık karşılaştığımız kifoz tipi ise postural (duruşsal) kifozdur” diye konuştu.



“Teknoloji ve spor yapmamak kamburluğu artırıyor”


Teknoloji ve hareketsiz yaşamın da kamburluğu artırdığına dikkat çeken Prof. Dr. Çeliktaş, “Özellikle gençlerde ve erişkinlerde, günümüzde sıklıkla kullanılan telefon, tablet ve bilgisayar gibi teknolojik aletlere bağlı olarak öne eğilerek çalışma arttı. Günlük yaşam koşulları nedeniyle özellikle spor yapmayan kişilerde sırt kasları hızlıca güçsüzleşiyor. Sonuçta, iyi egzersiz programı ile düzeltilebilecek duruşsal kifozla karşılaşıyoruz” ifadelerini kullandı.


Kifozun günümüzde tedavi edilebilen bir hastalık olduğunu dile getiren Çeliktaş, “İlerlemiş hastalıklarda hastalar sadece önlerindeki yere bakacak şekilde yürümektedirler. Çok büyük eforla karşılarındaki insanın yüzüne bakabilirler” şeklinde konuştu.


Ailelere de uyarılarda bulunan Çeliktaş, çocukluk döneminde kamburluğu anlamanın yolunu şöyle anlattı: “Özellikle ayakta duran çocuğa yandan bakıldığında sırtında aşırı bir çıkıntı olması durumunda veya çocuklar öne eğildiğinde, hepimizde var olan hafif öne eğilme açısının daha fazla olduğunu gördüğünüzde doktora başvurmalısınız.”



“Kifoz derecesine göre cerrahi yönteme başvurulabilir”


Kifoz tedavisinin nedene ve hastalarda ölçülen kifoz açısına göre planlandığını söyleyen Prof. Dr. Çeliktaş, kamburluk derecesinin belirli omurgalar arasında ölçülen açılara göre hesaplandığını, 40 derecenin normal bir açı olduğunu belirtti. Çeliktaş, “Genel olarak; bu açı 40 derecenin üstündeyse kifoz başlangıcıdır; 75 derecenin üstündeyse cerrahi yöntem ile tedavi edilmesi gerekir. Özelikle gelişme döneminde mümkün olduğunca cerrahi yapmamaya çalışıyoruz; egzersiz ve korse tedavilerini ısrarla deniyoruz. Bunların hepsinin başarısız olduğu durumlarda ise cerrahi tedavi ile yüz güldürücü sonuçlar alıyoruz” dedi.


Cerrahi tedavi olarak küçük deformitelerde sadece kısa segment ameliyatların yeterli olduğunu kaydeden Çeliktaş, büyük deformitelerde ise omurganın belirli seviyelerinde kontrollü kırıklar oluşturarak hastanın omurgasını düzelttikleri söyledi. Her iki durumda da hastaların ameliyat sonrası gün ayağa kalkabildiklerini, yatağa bağlı kalmadıklarını belirten Prof. Dr. Çeliktaş, muhtemel omurilik yaralanmalarının günümüzde kullanılan nöromonitor denilen aletlerle binde 1’ler seviyesine düştüğünü kaydetti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara YÖK Başkanı Özvar: "2027 yılına kadar üniversitelerimizin tamamına yakınının akreditasyon süreçlerini tamamlamasını bekliyoruz" Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Erol Özvar, "2027 yılına kadar üniversitelerimizin tamamına yakınının akreditasyon süreçlerini tamamlamasını bekliyoruz" dedi. Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi İletişim Fakültesi Itri Konferans Salonu’nda Yükseköğretim Kalite Kurulu (YÖKAK) Uluslararası Kalite Güvencesi ve Akreditasyon Konferansı gerçekleştirildi. Konferansta konuşan YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, yükseköğretime kayıtlı örgün ve açık öğretime devam eden yaklaşık 7 milyon öğrenci ve 185 bine yakın akademik personel olduğunu belirterek, "Sahip olduğumuz bu kapasiteyle Avrupa Yükseköğrenim Alanı içinde önde gelen ülkelerden biri konumundayız. Ancak bizler ulaştığımız noktayı yeterli görerek yavaşlayacak bir anlayışta olamayız. Yükseköğretim Kurulu olarak bir yandan kapasitemizi iş dünyası ile öğrencilerin eğilim ve beklentileri doğrultusunda düzenlerken, diğer yandan üzerinde hassasiyetle durduğumuz kalite güvencesi standartlarımızı yükseköğretim sistemimizin bütün alanlarına yaygınlaştırmaya çalışıyoruz" dedi. "350 bine yaklaşan uluslararası öğrenci sayımız var" Uluslararasılaşma ve kalite bağlamında üniversitelerin uluslararası görünürlüklerini artırmayı hedeflediklerini aktaran Özvar, şunları kaydetti: "Uluslararası sıralamalardaki üniversite sayımızı yükseltmek, akademisyenlerimizin yer aldığı uluslararası projeler ile nitelikli ve etki değeri yüksek yayınların sayısını çoğaltmak; akademisyenlerimizin ve öğrencilerimizin uluslararası hareketliliğini artırmak öncelikli hedeflerimiz arasındadır. Bu alanlarda sağlayacağımız başarı, bir taraftan yükseköğretimimizin kalitesini artıracak, diğer taraftan çok daha fazla sayıda nitelikli uluslararası öğrencinin üniversitelerimize ilgi göstermesini sağlayacaktır. Böylece 350 bine yaklaşan uluslararası öğrenci sayısıyla dünyada ilk 10 içinde yer alan ülkemiz, ilk 5 ülkeden biri olma hedefine bir adım daha yaklaşmış olacaktır." "İyi bir seviyeye ulaşmış olsak da daha atmamız gereken adımlar var" Üniversitelerin yüzde 35’inde kurumsal akreditasyon olduğunu hatırlatan YÖK Başkanı Özvar, "Bu anlamda iyi bir seviyeye ulaşmış olsak da daha atmamız gereken adımların var olduğu anlaşılmaktadır. 2027 yılına kadar üniversitelerimizin tamamına yakınının akreditasyon süreçlerini tamamlamasını bekliyoruz. Hiç şüphe yok ki kalite süreçleri sonu olmayan ve sürekli iyileşmeyi ilzam eden bir uğraşı alanıdır. Program bazındaki akreditasyonlar ise YÖKAK tarafından yetkilendirilen 24 ulusal ve 13 uluslararası akreditasyon kuruluşu tarafından yürütülmektedir. Mevcut durumda yükseköğretim sistemimizde akreditasyondan geçen programların sayılarının artmasını beklediğimizi ifade etmek isterim" dedi. Konuşmaların ardından YÖK Başkanı Erol Özvar, üniversite rektörleriyle hatıra fotoğrafı çektirdi.
Muğla Başkan Köksal Üniversite öğrencileri ile buluştu Menteşe Belediye Başkanı Gonca Köksal, Kötekli Gençlik Merkezinde üniversite öğrencileri ile buluştu. Buluşmada gençlik merkezinin (MEGEM) nasıl daha etkin ve verimli olabileceği konusu ile ilgili öğrencilerin taleplerini dinleyen ve notlar alan Köksal, gençlerin belediyeden beklentilerine yönelik de çözüm önerilerini paylaştı. Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi öğrenci topluluklarının, gençlerin ve vatandaşların yoğun katılım gösterdiği gençlik merkezindeki buluşmada konuşan Köksal, “Kentimizi ortak akılla yönetecek, taleplerin önceliğine göre hizmet üreteceğiz demiştik. Sizlerin öncelikli olarak ulaşım ücretleri ile ilgili talebinizi Büyükşehir Belediyemiz ile görüşerek çözdük. Böylece otobüslerin ring seferleri 1 TL’ye düştü. Ayrıca otobüslerin sefer saatleri de güncelleniyor” dedi. Üniversite kent entegrasyonunu sağlamak istediklerini belirten Köksal, “Gençlik merkezimizi sizlerin talepleri doğrultusunda daha verimli, kent merkezimizde sizlerin kentin yaşamına, üretimine dâhil olacağı bir proje hazırlıyoruz. Sizlere Menteşe’de bir alan tahsis edeceğiz. Bu alanda dans, spor, yemek, satranç, kodlama, meslek etkinlikleri gibi yeni deneyimler kazanacak ve ilgi alanlarınıza göre yeteneklerinizi keşfedeceksiniz. Fikir üretebileceğiniz, sosyalleşeceğiniz, satış yapabileceğiniz ve kentin yaşamı içerisinde aktif olarak yer alacağınız bir alan oluşturacağız. Her zaman sizlerle bir arada ve iletişim halinde olmak istiyoruz” diye konuştu. Köksal, “Gençlik Birimi ve Gençlik Meclisi kuracağız” Başkan Köksal, gençlik birimi ve gençlik meclisi kuracaklarını belirterek, “Yarınlarımızı, sizlerle birlikte doğru şekilde inşa etmek istiyoruz. Bu anlamda gençlik birimi ve gençlik meclisi oluşturacağız. Sizlerin enerjisinden, fikirlerinden faydalanmak istiyoruz” dedi. Başkan Köksal konuşmasının ardından sözü buluşmaya katılan öğrencilere bıraktı. Sırayla söz alan ve buluşma için Başkan Köksal’a teşekkür eden öğrenciler, gençlik merkezinin daha etkin kullanılması ile ilgili önerilerini ve belediyeden farklı konulardaki beklentilerini açıkladılar.