EĞİTİM - 24 Ekim 2020 Cumartesi 15:57

Rektör Çamsarı: “Şehir dışına yollanan hasta oranımız yüzde 90 geriledi”

A
A
A
Rektör Çamsarı: “Şehir dışına yollanan hasta oranımız yüzde 90 geriledi”

Mersin Üniversitesi (MEÜ) Rektörü Prof.

Mersin Üniversitesi (MEÜ) Rektörü Prof. Dr. Ahmet Çamsarı, Mersin Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesinin de katkısıyla şehir dışına yollanan hasta oranının yaklaşık yüzde 90 gerilediğini söyledi. Çamsarı, temeli atılan Denizcilik Fakültesinin de 1-1,5 yıl içinde tamamlanmasını beklediklerini belirtti.


MEÜ Rektörü Prof. Dr. Çamsarı, Mersin’de yayın yapan Kanal 33 televizyonunda Fatih Alkar’ın sunduğu “Gündemin Nabzı” programına konuk oldu. MEÜ Onkoloji Hastanesi bahçesinde gerçekleşen canlı yayında Rektör Çamsarı, birçok konuda bilgi verdi.



“Sağlık Bakanlığımızla birebir ilişki içinde çalışmalarımıza devam ediyoruz”


Korona virüs salgınıyla ilgili yaptıkları çalışmaları aktaran Çamsarı, pandemi ile ilgili olarak Sağlık Bakanlığının çok erken bir refleksle çalışmalarına başladığını söyledi. Çamsarı, “Sağlık Bakanlığımız, üniversite hastaneleri de dahil olmak üzere tüm sağlık kurumlarını bu çalışmaya katarak olağanüstü bir maestro görevi üstlendi. Refleksin hızlı olması, bu hastalığın kontrolsüz bir yayılımı olmasını ciddi anlamda sınırladı” dedi.


Sürecin başında MEÜ’nün Sağlık Bakanlığı ile irtibata geçerek kendi laboratuvar, cihaz ve ekipmanlarıyla destek olmak istediğini belirten Çamsarı, “Hemen harekete geçerek, cihaz ve eleman desteği açısından yapılanmaya gittik. Şehir Hastanemizle birlikte salgının en başından beri ciddi rakamlardan oluşan hastalarımıza bakarak, Sağlık Bakanlığımızla birebir ilişki içinde çalışmalarımıza devam ediyoruz" diye konuştu.


Maske ve mesafenin yanında dezenfeksiyonun ve dezenfektan ürünlerinin çok önemli olduğunun altını çizen Çamsarı, "Maske, mesafe ve temizlik olarak yapmamız gereken üçlü davranış biçimi, aşı kadar önemli. Bu hassasiyetimizin, rutin hayatımıza yerleşmesi lazım. Kapalı alanlarda, özellikle mesafe ve maske çok önemli. Değdiğimiz, dokunduğumuz yerlerde el dezenfeksiyonu çok önemli. Cumhurbaşkanımız, 2 hafta içinde geliştirilen aşının insan üstünde denenmeye başlayacağını söyledi. Zaman vermek yanlış olur ama seri üretimi de kattığımızda 4 ya da 5 ay içinde ciddi bir sonuç alabileceğimizi gösteren bir gösterge” ifadelerini kullandı.


Onkoloji Hastanesinin yapılmasında TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu ve Mersin Milletvekili Başkanı Lütfi Elvan’ın büyük emeği olduğunu vurgulayan Çamsarı, desteklerinden dolayı Elvan’a teşekkür etti.



“Şehir dışına yollanan hasta oranımız yüzde 90 geriledi”


Son yıllarda yapılan yatırımlarla sağlık turizmi konusundaki çalışmalara da değinen Çamsarı, üniversitede hasta yakınları için hem Konukevinin hem de bağış olarak sunulan 20 odalı hasta yakınları misafirhanesinin hizmet verdiğini anlattı. Çamsarı, “Göreve ilk geldiğimiz andan itibaren yan dallara çok önem verdik. Şehir Hastanemizin de katkısıyla şehir dışına yollanan hasta oranımız yüzde 90’a yakın bir şekilde geriledi. Şu anda günde 4 ila 5 bini bulan bir hasta bakımı sayımız var. Ekiplerimiz, kalite ve nitelik olarak çok iyi. Üniversite olarak artık 30 yaşına geldik. Güvenilir bir sağlık merkeziyiz. Uluslararası bir kuruluş tarafından, Türkiye’deki tüm laboratuvarlar incelenip, doğruluk yüzdesine göre verilen ‘Türkiye’nin En Güvenilir Laboratuvarı’ unvanına sahibiz” şeklinde konuştu.



“Mersin Üniversitesi ülkesi için var. Halkın içindeyiz”


MEÜ’nün, Mersin’in en değerli markası olduğunu vurgulayan Rektör Çamsarı, “Ülkemize katkı sağlamak en temel konumuz. Mersin Üniversitesi, şehrin gittiği yönü çizen bir kurum. Tüm kurumlarda akademisyen danışmanlarımız var. Şehirde Mersin Üniversitesinin olmadığı yer yok. Belediyelerle ve sivil toplum kuruluşları ile devam eden topluma faydalı birçok ortak projemiz var. Mersin ve Mersinliler tarafından ‘Mersinimizin gözbebeği’ olarak görülen üniversitemiz; Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Kalkınma Ajansı Genel Müdürlüğü tarafından açıklanan, ülkemizde üniversiteler de dahil olmak üzere tüm resmi kurumlar arasında en çok proje uygulayan kurum. Mersin Üniversitesi ülkesi için var. Halkın içindeyiz. Akademisyenlerimiz sahada. Kolonya, dezenfektan, çikolata, mobilya bile üretiyoruz. Merkez bütçelerimiz çarçur olmadan birçok üretim anlamında atılım yaptık” dedi.



“Sürekli Eğitim Merkezimizin başarısı dikkat çekti”


MEÜ Sürekli Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezinin (MEÜSEM) başarılarını da anlatan Çamsarı, uzaktan, online ve örgün eğitime değinerek, şunları söyledi:


“Öğrencilerimizle ilgili çok kısa sürede büyük yatırımlar yaptık. Bunların bir kısmı bağlandı, bir kısmı da 10-15 gün içinde devreye alınacak ve bu sunumlar gittikçe daha kaliteli hale gelecekler. Takdir edersiniz ki, 44 bin öğrenciye online ders vermek kolay değil. Meşakkatli, zor ve pahalı işler bunlar. Devletimizin verdiği destekler yanında bizler de çözümler bulduk. Hem uzaktan eğitimimiz hem sürekli eğitimimiz hem de örgün eğitimimiz online olarak gerçekleşmeye başladı. Meslek edindirmeden tutun da çok çeşitli konularda eğitimimiz devam ediyor. Bu eğitimi alan resmi kurumlar da var. Turizm firmaları, esnafa ve avukatlara kadar özel kuruluşların da özel istekleri var. Lisansüstü eğitimler de var. Biz bunların tümünde internet aracılığıyla eğitime geçtik. Özellikle Sürekli Eğitim Merkezimizin başarısı dikkat çekti. YÖK Dergisinin aralık ayındaki sayısında bu başarımızla ilgili bir makale yayınlanacak.”



“Denizcilik Fakültesinin 1-1,5 yıl içinde tamamlanmasını bekliyoruz”


Üniversitedeki yatırımlarla ilgili de bilgiler veren Rektör Çamsarı, “Pandemi bu yatırımlarımızın duyurulması ile ilgili bir sıkıntı oldu bizim açımızdan. Kültür Merkezimiz anatomik olarak bitti. Çevre düzenlemesi ve kabul işlemleri devam ediyor. Girişimcilik ile Genç Bilim Akademisi projeleri çalışmalarına verimli bir şekilde devam ediyor. Mersin Deniz Ticaret Odasına teşekkür ediyorum, Çiftlikköy kampüsümüzün kuzey kısmında, Eğitim Fakültemizin üstünde yer alacak, bize bir hibe ile anahtar teslimi Denizcilik Fakültesi binası yapıyor. Temeli atıldı. Denizciliğe çok önem veriyoruz ve desteklemek istiyoruz. Bu konuda uzman birçok hoca getirmek istiyoruz. Fakülte binamızın yaklaşık bir ya da 1,5 yıl içinde tamamlanmasını bekliyoruz. Küçüklü büyüklü yatırımlarımız devam ediyor. Cami inşaatımızın 1 ay içinde bitmesini bekliyoruz. Diş Hekimliği bölümünde, Onkoloji Hastanesi kadar büyük olmasa da mevcut binasının yanına bir hastane kazandırıyoruz. Diş Hekimliği bölümümüz son sürat gelişiyor ve oradan çok umutluyuz” ifadelerini kullandı.


Çamsarı, yerel işbirliği ve kalkınma konularına da değinerek, “Yerel ürünler bizim için çok önemli. Dışarıya büyük yoğunlukta satış yapmadık ama kendi bünyemizde dezenfektan ürünleri üretiyoruz. Akdeniz Belediyesi ile ortak projemiz olan Umut Kooperatifi ile bir işbirliği yaptık. Onların aracılığıyla dezenfektan ürünlerimizin ülkeye dağıtımı yapılacak. Bu tamamlanmış ürünlerde; limon, portakal ve zeytin gibi yerel ürünlerimiz de olacak. Yerelde kalkınmayı teşvik etmeyi önemsiyoruz. Bu üretimlerimiz artarak devam edecek. Bunun dışında Valiliğimizin önderliğinde Akropark’ı kurduk. Tarımı önceleyen bir Teknopark bu. Tarım anlamında ciddi bir fark oluşturacak. Bu kurum, ülkemizde bu konuda tek” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Gaziantep’te esrarengiz patlama sesi korku ve paniğe neden oldu Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde şiddetli bir patlama sesi duyuldu. Bölgede yaşayan vatandaşları tedirgin eden patlama sesi ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatılırken boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durulduğu öğrenildi. Olay, Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde meydana geldi. İddiaya göre, özellikle bölgedeki kırsal Gökçeli Mahallesi’nde yaşayan vatandaşlar bir anda çok yüksek bir patlama sesi duydu. Duydukları sesle korku ve panik yaşayan vatandaşlar 112 Acil Çağrı Merkezi’ne ihbarda bulundu. İhbar üzerine sesin duyulduğu bölgelere jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ölen ya da yaralanan kimsenin olmadığı olay sonrası patlama sesinin kaynağı ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatıldı. Olayla ilgili çalışma yapan ekiplerin boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durduğu öğrenildi. Korku ve panik yaşayan vatandaşlar o anları anlattı Yaşadıkları korku ve paniği anlatan Çapan Köse ve Adil Yılmaz isimli vatandaşlar, önce kısa süreli keskin bir ışık gördüklerini sonrasında ise şiddetli bir patlama sesiyle irkildiklerini söyledi. Vatandaşlar, Suriye’ye yakın olduklarını ve oradan bir şey düşme ihtimalinin akıllarına geldiğini de ifade etti. Konu ile ilgili geniş çaplı soruşturmanın sürdüğü bildirildi.
Ankara Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" sergisi Kültür Bakanlığı desteğiyle açıldı Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" isimli resim ve heykel sergisi Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği ile Cumhuriyet Müzesi bünyesinde yer alan Sığınak Kültür Sanat’ta açıldı. Gazeteci Hande Fırat’ın “Devriamber” isimli sergisinin açılışı Ankara’da gerçekleştirildi. Sergiye, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım, MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural, Dışişleri Bakanı Başdanışmanı Nuh Yılmaz, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ahmet Yener, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören’in eşi Revna Demirören, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören Oktay ve çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise serginin açılışı için mesaj gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajını serginin açılışında gazeteci Hande Fırat okudu. Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında, "Basın ve sanat dünyamızın değerli temsilcileri, kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Nazik davetiniz için teşekkür ediyorum. Basınımızın önemli isimlerinden Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Sayın Hande Fırat’ın kendi ifadesiyle ’çınarlarını kaybedip kendileri çınara dönen kadınların hikayesini’ anlattığı resim ve heykel sergisinin başarılı geçmesini temenni ediyorum. Başarılı gazeteci kimliğinin yanı sıra, bu sergi vesilesiyle sanatçı yönünü de öğrenme fırsatı bulduğumuz Sayın Hande Fırat’ı tebrik ediyor, kendisine hem meslek hem de sanat hayatında muvaffakiyetler diliyorum. Sizlerin şahsında basın ve sanat camiamızın tüm mensuplarını, sergiye ilgi gösteren tüm sanatseverleri bir kez daha yürekten selamlıyorum” ifadelerine yer verildi. "Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" Fırat, serginin açılışı için Kültür ve Turizm Bakanlığının tüm personeline ve sergiyi açarken kendisine destek olan arkadaşlarına teşekkür etti. Hande Fırat, "Bu sergi, babalarını kaybeden tüm kız çocukları, tüm erkek çocukları ama özellikle kız çocuklarına atfen yapılmıştır. Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" dedi. Devrialem sergisinin farklı bir anlamı olduğunu belirten Bakan Ersoy, "Bir toplumun zenginliği, kültür ve sanatının derinliği ile ölçülüyor. Kültür ve sanat toplumda ne kadar yerleştiyse, toplumda ne kadar kabul gördüyse, o toplumda kültür ve sanat ne kadar iyi üretilebiliyorsa aslında toplum o derece zengin algılanıyor. O açıdan da biz Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak kültür ve sanatı her yönüyle desteklemeyi görev addediyoruz. Sadece sanat üretimi değil, vatandaşlarımızın kültür ve sanata rahat erişimi de çok çok önemli" şeklinde konuştu. Kültür Yolu Festivalleri ile vatandaşların kültür ve sanata rahat ve kolay erişmesini amaçladıklarını belirten Ersoy, "Vatandaşın sanata erişimi yeterli değil. O yüzden kültür ve sanat üretimini artırmak istiyoruz. Kültür sanatın toplumun sadece bir kesiminin ilgilendiği bir etkinlik olmasının dışına çıkmasını, toplumun her kesimlerinin eriştiği bir alan olması için çabalıyoruz. Bu sergide anlamlı bulduğumuz, toplumda bilinirliği yüksek, toplumda yer etmiş kişilerin kültür sanat üretimindeki katkıları, kültür ve sanat üretiminde pay sahibi olmaları aslında sanatın popülaritesini artırıyor" ifadelerini kullandı. Serginin anlamının önemli olduğunu belirten Bakan Ersoy, “Serginizin anlamı da çok önemli. Ben de babamı kaybettim ama sizin gibi genç yaşta kaybetmedim. Genç kızlarımızın 18 yaşına girmeden önce babalarını kaybetmesinin nasıl bir duygu olduğunu, nasıl omuzlara yük getirdiğini kısmen de olsa anlayabiliyorum” diye konuştu. Sergide, tuval üzerine çeşitli malzemeler kullanılarak yapılan tablo ve heykellerden oluşan 40 eser sergileniyor. Sergi 25 Mayıs’a kadar açık olacak.