GENEL - 29 Mayıs 2020 Cuma 12:24

Rusya, Kuzey Kutbu’ndaki liderliğini yeni nükleer buzkıranlarla güçlendiriyor

A
A
A
Rusya, Kuzey Kutbu’ndaki liderliğini yeni nükleer buzkıranlarla güçlendiriyor

Dünyanın tek nükleer buz kıran filosuna sahip Rusya, filosuna yeni buz kıran gemilerini katmaya devam ediyor.

Dünyanın tek nükleer buz kıran filosuna sahip Rusya, filosuna yeni buz kıran gemilerini katmaya devam ediyor. Rusya Devlet Atom Enerjisi Kurumu Rosatom’un yürüttüğü seri nükleer buzkıranı projesi ‘22220’nin dördüncü gemisi ‘Yakutia’nın (Yakutistan) inşası da hızla ilerliyor. Arktika, Sibirya, Ural ve Yakutia adını taşıyan buzkıranlar tamamlandığında dünyanın en büyük seri buz kıran filosunu oluşturacak.


Rosatom’un iştiraklerinden biri olan Atomflot’un yapımını üstlendiği 22220 Projesi seri buzkıranlarından ‘Yakutia’nın gemi indirme töreni, 26 Mayıs 2020 tarihinde Baltık Tersanesinde gerçekleştirildi. İndirme töreni tersanenin yıl dönümü ve St. Petersburg şehrinin kuruluş günü öncesinde yapıldı.


Geleneklere uygun şekilde hazırlanan isim plakasının geminin alt kısmına yerleştirme işlemi Rosatom Kuzey Deniz Rota Müdürlüğü Genel Müdür Yardımcısı Vyacheslav Ruksha, Rusya Federasyonu Cumhurbaşkanına bağlı Yakutistan Cumhuriyeti Daimi Temsilcisi Andrey Fedotov tarafından yapıldı. Törene, St. Petersburg Vali Yardımcısı Eduard Batanov ve Sivil Gemi İnşaatı USC Departmanı Direktörü ve Baltık Tersanesi Yönetim Kurulu Başkanı Igor Shakalo da katıldı.


Atomflot’un bir iştiraki olan Rusya Denizcilik İşletmesi ile Baltık Tersanesi yöneticileri arasında gemi indirme işlemine ilişkin imzalar atılırken, seremoni, pandemi koşulları nedeniyle kısaltılmış şekilde uygulandı.



“Dünyada hiçbir ülkede yok”


Törende konuşan Rusya Federasyonu Sanayi ve Ticaret Bakanı Denis Manturov, “Bugün üçüncü seri olan evrensel buz kıran ‘Yakutia’nın yapımına başladık. Bu, Arktik, Sibirya ve Ural’dan sonra projenin dördüncü buzkıranı. Seri gemilerin yapımı tamamlandığında, Rusya dünyanın en büyük seri nükleer buzkıran filosuna sahip olacak. Bunlar gerçekten eşsiz gemiler, dünyadaki herhangi bir ülkede bunlardan biri dahi yok. Bu gemilerin motorları, her biri 175 MW kapasiteye sahip, 7 yıllık otonom seyrüsefer sağlayan iki nükleer reaktörden oluşuyor. Buz kıranların tasarımı geminin Kuzey Denizi Rotası boyunca derin deniz taşımacılığında, Yenisey Nehri ve Ob Körfezi’nin sığ alanlarında, buzda ve temiz sularda kullanımına olanak sağlıyor. Buzkıranların her biri modern, teknolojik ve rekabetçi bir yerli sanayinin ürünüdür” dedi.



“Buzkıranların yapımı; Rusya’nın Kuzey Kutbundaki liderliğinin göstergesidir”


Törenin açılışını yapan Rosatom Genel Müdür Yardımcısı Vyacheslav Ruksha ise Baltık Tersanesi işçilerini ve yapımda yer alan tüm işletmeleri tebrik etti. Proje 22220 nükleer buzkıranlarının Kuzey Denizi Rotası’nın geliştirilmesi için gerekli olduğunu vurgulayan Ruksha, “Projedeki buzkıranların yapımı, Rusya’nın Kuzey Kutbunun barışçıl gelişimindeki liderliğinin şüphesiz göstergesidir” ifadelerini kullandı.


Atomflot Genel Müdürü Mustafa Kashka da “Üçüncü seri nükleer enerjiye sahip buz kıranların suya indirilmesi, Kuzey Kutbu ile ilgili tüm işletmeler için önemli bir olaydır. Salgın ve zorlu ekonomik koşullarda, 22220 Projesi kapsamında buz kıranları yapmaya devam ediyoruz. Bu, nükleer buzkıran filosunun gelecek vaat ettiğini gösteriyor. Evrensel nükleer enerjili buz kıranlar Kuzey Denizi Rotası’nın ulaşım potansiyelini ortaya çıkarmak için önemli bir adım atmamızı sağlayacak” diye konuştu.


Baltık Tersanesi General Direktörü Alexei Kadilov da sözleşme yükümlülüklerini başarıyla yerine getirmek için ellerinden geleni yapacaklarını dile getirdi.



Yaklaşık 3 metre kalınlığındaki buzu kırabiliyorlar


Proje 22220 kapsamında iki yeni seri buzkıran için Baltık Tersanesi ve Rosatom arasında Ağustos 2019’da 100 milyar ruble değerinde sözleşme imzalandı. Rosatomflot ile yapılan sözleşmeye göre, Baltık Tersanesi, lider nükleer buzkıran “Arktik”, ilk seri buzkıran “Sibirya”, ikinci seri buzkıran “Ural”, üçüncü seri buzkıran “Yakutia” ve dördüncü seri buzkıran olmak üzere toplamda beş buzkıran inşa edecek.


Buzkıranlar, özel olarak tasarlanmış iki RITM-400 reaktör ve toplam güç kapasitesi 175 MW olan bir buhar türbini ünitesi ile donatıldı. Buzdağı Merkezi Tasarım Bürosu, 2009 yılında buz kıranların teknik projesini tasarladı. Geminin çift taslak konsepti, hem Arktik’te hem de kutup nehirlerinin ağızlarında çalışmasına olanak sağlıyor. Buzkıranlar Kuzey Kutbu’nun batı bölgesinde işletime alınacak. Barents, Pechora ve Kara denizlerinin yanı sıra Yenisey, Haliç ve Ob Körfezi bölgesinin sığ alanlarında çalışacak.


Proje 22220’nin buzkıranları, 2,8 metre kalınlığındaki buzu kırabiliyorlar. Uzunlukları 173,3 metre, genişlikleri 34 metre ve yükseklikleri 52 metre. Buzsuz sudaki hızı 22 deniz mil olan buzkıranların belirlenen hizmet ömrü ise 40 yıl.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Prof. Dr. Şahiner, Medical Point Gaziantep Hastanesi’nde hasta kabulüne başladı Medical Point Gaziantep Hastanesi, akademisyenlerden oluşan uzman ekibini genişletmeye devam ederek, kadrosuna Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. İbrahim Tayfun Şahiner’i dahil etti. Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Şahiner, 2002’de Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun oldu. 2011’de Kırıkkale Üniversitesi Tıp Fakültesinde Genel Cerrahi Uzmanlık eğitimini tamamlayan Şahiner, 2015 yılında Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesinde (Laparoskopik Kolon & Rektum Cerrahisi), 2016 yılında İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesinde (ÇAPA) tam zamanlı Fellowship öğretim üyesi olarak (Karaciğer Nakli ve İleri Safra Yolları Cerrahisi) eğitimini tamamladı. Şahiner, Hitit Üniversitesi Tıp Fakültesinde yaklaşık 10 yıl (2014-2023) öğretim üyeliği yaparak birçok tıp doktoru ve uzmanlık öğrencisine eğitim verdi. Başta karaciğer, safra yolu, pankreas kanseri ve ileri laparoskopik cerrahi yöntemler olmak üzere çeşitli özellikli ameliyatları gerçekleştirerek bölge halkının sağlığına kavuşmasında önemli rol aldı. Şahiner, Hitit Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Müdür Yardımcılığı, Genel Cerrahi Yoğun Bakım Sorumlu Hekimliği, Ameliyathane Sorumlu Hekimliği, Genel Cerrahi Klinik ve İdari Sorumlu Hekimliği, Bilimsel Araştırmalar Komisyon Başkanlığı, AR-GE Kurucu Üyesi ve Başkanlığı, Beslenme Destek Timi Kurucu Üye ve Başkanlığı, Klinik Araştırmalar Etik Kurul Üyeliği ve Başkanlığı, Fakülte Kurulu Üyeliği, Mezuniyet Öncesi Eğitim Komisyon Üyeliği gibi birçok klinik ve idari görevi başarı ile gerçekleştirdi. Şahiner, çok sayıda ulusal ve uluslararası kongrede davetli konuşmacı ve oturum başkanlığı yaptı. 2017 yılında Sağlık Bakanlığı tarafından yılın hekimi ödülüne layık görülen Dr. Şahiner’in bilimsel dernek ve meslek kuruluşlarından da ödülleri bulunmaktadır. Türk Cerrahi Derneği, Türk Hepato-Pankreato-Biliyer Cerrahi Derneği, Ulusal Travma ve Acil Cerrahi Derneği, Ulusal Endoskopik & Laparoskopik Cerrahi Derneği, Türk Dâhili ve Cerrahi Yoğun Bakımlar Derneği ve Ankara Cerrahi Derneği gibi saygın mesleki kuruluşlara üyelikleri bulunmaktadır.
İstanbul Valerie Garnier: "Hayali gerçekleştirebiliyor olmak muhteşem bir sezonu özetliyor" Sezonu 4 kupa ile tamamlayan Fenerbahçe Kadın Basketbol Takımı’nda Başantrenör Valerie Garnier, "Çok fazla hayalimiz vardı sezona başlarken, bu hayali gerçekleştirebiliyor olmak muhteşem bir sezonu özetliyor. Mükemmel bir sezon diyebiliriz. Aslında çok kısa bir süre vardı önümüzde hem birbirimizi tanıma hem de takımı olabildiğince yüksek noktaya getirmek için. Adım adım gittik. Bu noktada hep beraber hareket ettik" dedi. 2023-2024 sezonunda Avrupa’da üst üste ikinci kez Euroleague kupasını kazanarak bir ilke imza atan Fenerbahçe Kadın Basketbol Takımı, sezon başında müzesine götürdüğü FIBA Süper Kupa ile birlikte Türkiye Kupası ve Kadınlar Basketbol Süper Ligi’nde de mutlu sona ulaştı. Sarı-lacivertli sporcular ve teknik heyet, Ülker Spor ve Etkinlik Salonu’nda yer alan Fenerbahçe Basketbol Müzesi’nde medya mensuplarıyla bir araya geldi. Sezon başında şampiyon bir takıma geldiğini ve hedefler doğrultusunda birlikte çalıştıklarını belirten Başantrenör Valerie Garnier, “Çok fazla hayalimiz vardı sezona başlarken, bu hayali gerçekleştirebiliyor olmak muhteşem bir sezonu özetliyor. Mükemmel bir sezon diyebiliriz. Aslında çok kısa bir süre vardı önümüzde hem birbirimizi tanıma hem de takımı olabildiğince yüksek noktaya getirmek için. Adım adım gittik. Bu noktada hep beraber hareket ettik. Burada bir takım vardı ve bu takımı ben kurmamıştım. Dolayısıyla hedefler doğrultusunda hep beraber çalıştık. Çok iyi bir takımımız vardı. Hedeflere ulaşmak için takım halinde hareket etmemiz gerektiğini söyledik. Takıma da hakkını vermek lazım. Hiçbir zaman onları ekstra motive etmeme gerek kalmadı” ifadelerini kullandı. “Fenerbahçe’ye sadece kazanmak için gelirsiniz" 2018-2019 sezonunda Fenerbahçe’de başantrenörlük görevi yapmasının bu sezon kendisine yardımcı olduğunu vurgulayan Varnier, "Bu durum biraz yardımcı oldu. Yeri geldiğinde tanıdık yüzlerle karşılaştım. Fenerbahçe dokusunu biliyordum. Buraya gelirken nereye geldiğinizin farkında olmanız gerekiyor. Buraya sadece kazanmak için gelirsiniz. Fenerbahçe çok büyük bir aile, buraya tekrardan geldiğimde kimse beni unutmamıştı. Aslında ben aileme geri katılmış gibi oldum” diye konuştu. "Kariyerimdeki en özel sezonum" Fransız antrenör, kazanılan şampiyonlukların ardından kariyerinde çok önemli bir sezonu geride bıraktığını belirterek, "Gerçekten çok nadir olur tüm kupaları kazanmak. Bir antrenör sezona başlarken bütün alanlarda şampiyonluk hedefler. Bu şampiyonluklar gerçekleştiğinde de uyandığımızda gerçek mi diye kontrol ederiz. Hala o anın akışındayız. Belki biraz daha vakte ihtiyacımız var her şeyi tam anlamıyla idrak etmek için” değerlendirmesinde bulundu. Varnier, Fenerbahçe’deyken her sezon şampiyonlukları tekrarlamaları gerektiğinin de altını çizerek, "Gelecek sezon bizim adımıza zor geçecek. Fenerbahçe’deyseniz bu başarıları tekrardan kazanmanın bilincindesinizdir. Zor bir sezon olacak. Tek başımıza değiliz, ciddi rakiplerimiz var” dedi. "Türk basketbolu Avrupa’nın en iyi liglerden biri" Avrupa’nın önemli organizasyonlarında Türk takımlarının final oynaması üzerine ise Varnier, "Türk basketbolunun var olduğunu ve gerçekten Avrupa’nın en iyi liglerden biri olduğunu gösterir. Böyle bir sezon geçirdikten sonra devamlılığı tercih etmek gerekir tabii ki bazı değişiklikler yaparak" diyerek sözlerini noktaladı. Medya günü, ‘Dünyanın En Büyük Spor Kulübü’ pankartı ile çekilen fotoğraf ile sona erdi.