POLİTİKA - 15 Ekim 2021 Cuma 16:20

Seçer: “3 Ocak 2022’de raylı sistemler dönemini başlatacağız”

A
A
A
Seçer: “3 Ocak 2022’de raylı sistemler dönemini başlatacağız”

Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, 3 Ocak 2022’de raylı sistemler dönemini başlatacaklarını söyledi.

Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, 3 Ocak 2022’de raylı sistemler dönemini başlatacaklarını söyledi. Seçer, Büyükşehir Belediye Meclisinde borçlanma yetkisinin bir kez daha reddedilmesini ise ‘çağ dışı bir siyaset anlayışı’ olarak değerlendirdi.


Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Seçer, Kanal 33 televizyonunda katıldığı canlı yayında, hizmet ve projelerini anlattı. 2,5 yıldır yönetimde olduklarını, ancak bir yıldır sindire sindire bir şeyler yaptıklarını belirten Seçer, “Kenti tanımak önemli. Kentin siyasi figürlerini, sorunlarını, sokağını bilmek, ekonomik gelir olarak en aşağıda olanı tanımak, bilmek, onların ızdırabını bilmek ya da yukarıdakinin beklentilerini anlayabilen bir belediye başkanına ihtiyaç var. Biz Mersin’i seviyoruz. Mersin bizim her şeyimiz. Bu anlayışla hizmet ediyoruz” dedi.


Sosyal politikalarla işe başladıklarını ve pandemide üstün bir çaba sarf ettiklerini ifade eden Seçer, “Her yere yetiştik. Herkese; ‘Allah razı olsun belediyemizden’ dedirttik. Pandemi sürecinde bu krizin aşılmasında doğru politikalar uygulayan belediyelerin başında Mersin Büyükşehir Belediyesi geliyor” ifadelerini kullandı.



“Ben Mersin’e refah toplumu vaat ediyorum”


Pandemi döneminde hayata geçirdikleri birçok hizmetle vatandaşın yanında olduklarına dikkat çeken Başkan Seçer, en önemli projelerinden biri olan Mahalle Mutfaklarının sayısının artacağını ve 24’ten 30’a çıkacağını söyledi. Seçer, “Biz, insanlar ilanihaye devletin yardımlarıyla geçinsin, buna alıştıralım demiyoruz. Bu anlayışa, bu zihniyete de karşıyım. Hemşehrilerim bu konuda da benim fikirlerimi bilsinler. Elbette istihdam alanları oluşturalım, Mersin büyüsün. Ben Mersin’e refah toplumu vaat ediyorum bir belediye başkanı olarak” diye konuştu.



“Çağ dışı bir siyaset anlayışı”


Kentin tüm paydaşları ile birlikte hizmet ederken Mersin’in zenginliklerinin farkında olarak Mersin ortak paydasında birleşmek gerektiğini vurgulayan Seçer, “Meclis’teki her şeye ret ret ret diye el kaldıranların ortak paydası Mersin değil mi?” sorusu üzerine, “Çağ dışı bir siyaset anlayışı. Dünyanın hiçbir tarafında, hiçbir demokratik ülkesinde yok. Halk bunları görür. Yeri, zamanı geldiği zaman, ben de hata yapsam beni cezalandıracak. Onlar hata yapıyorsa onları cezalandıracak. Türk halkı ferasetlidir” dedi.


Halkın çalışmaları izlediğini belirten Seçer, şunları söyledi:


“Hiçbir dönemde Mersin Büyükşehir Belediyesi bu kadar hesap verebilir, bu kadar şeffaf bir belediye olmadı. Hangi belediye mahremini açtı, kasasını açtı, nasıl ihale yaptığını, nasıl borçlanma yaptığını, yüzde kaç faizle aldığını, nereye, ne kadar para harcadığını yansıttı? Meclis üyelerine tane tane anlattı bu başkan. Şimdi bunu anlamayan ferasette, sadece yaptıkları grup toplantılarında üst yönetimden aldıkları talimatı uygulamayla meclise gelip kararı; daha ben anlatmadan, konuları tartışmadan müzakere etmeden; oyunun rengi kafasında olan bir meclis üyesine, ‘demokratik refleksle hareket ediyor’ diyebilir misiniz? Diyemezsiniz. Demokrasilerde böyle bir şey yok. Demokrasilerde halkın iradesi, halkın temsilcisi olan meclis üyelerinin ya da parlamento üyelerinin iradesi ipotek altında olmaz. Ama Mersin Büyükşehir Belediyesinde meclis üyelerinin iradesi ipotek altındadır.”



“Mersin Büyükşehir Belediyesi güçlü bir belediye”


Mersin’in zengin bir kent olduğunu ve en yüksek vergi ödeyen kentlerin başında geldiğini anımsatan Başkan Seçer, bu zenginliğin ülkeye ve kente gelir olarak yansıdığını kaydetti. Güçlü bir belediye olduklarını bir kez daha vurgulayan Seçer, “Siz benim ağzımdan ‘belediyem borç teslim aldı, bitti, hizmet yapamıyorum, yol yapamıyorum, köprülü kavşak yapamıyorum, sosyal yardım yapamıyorum, tarım destekleri yapamıyorum’ diye bir kelime, bir ağıt, kendimi aciz yerine koyan bir tavır gördünüz mü? Asla! Mersin zengin bir kent. Mersin Büyükşehir Belediyesi güçlü bir belediye. Yeter ki sen bu kaynakları israf etme. Sen bu kaynakların çalınmasına göz yumma. Paranı koru. Mersin’e çok büyük hizmetler yaparsınız. Şu anda da yapıyoruz” ifadelerini kullandı.



“Biz ödeyemeyeceğimiz projeleri ‘Aman seçim geliyor’ deyip yapmayız”


Başkan Seçer, göreve geldikleri günden bu yana yalnızca 164 milyon lira yetki alabildiklerini aktardı. Geçtiğimiz yıl MESKİ için de yaklaşık 80 milyon liralık bir borçlanma yetkisi aldıklarını hatırlatan Seçer, onun dışında meclisten borçlanma yetkisi alamadıklarının altını çizdi. Seçer, borçlanma yetkisi alamamalarına rağmen geçmiş dönemden kalan borçlardan önemli bir kısmını ödediklerinin ve hizmetleri de süratle sürdürdüklerinin altını çizdi. Mersin’de yönetim anlayışından bakış açısına kadar birçok şeyin değiştiğini vurgulayan Seçer, her işte kaliteli malzeme ve ekiple çalıştıklarını belirtti. Seçer, israftan kaçındıklarını ve öncelikli projeleri hayata geçirdiklerini belirterek, “Mali disiplinimiz son derece iyi. Hiç kimsenin endişesi olmasın. Bütün esnaf bizle çalışsın, bize en makul fiyatlısını yapsın, en kalitelisini yapsın. Mersin Büyükşehir Belediyesi prestijli bir belediyedir. Biz ödeyemeyeceğimiz projeleri ‘Aman seçim geliyor’ deyip yapmayız. Biz böyle bir kötü mirasın üzerine oturduk. Bunu görüyoruz. Bu önemli bir deneyimdir. Bu deneyimden biz ders çıkarttık. Asla içini dolduramayacağımız, gereksiz onlarca bina yapmayız” dedi.



“3 Ocak 2022’de Mersin’de raylı sistemler dönemini başlatacağız”


Mersin Metrosuna da değinen Seçer, Mersin için önemli bir gün olan 3 Ocak tarihine atıfta bulunarak, “Bağımsızlığımızı tescillediğimiz gün. 100. yılını kutlayacağız ve biz o gün, yani 3 Ocak 2022’de Mersin tarihinin önemli bir günü olarak, raylı sistemler dönemini başlatacağız. İlk etapta 13,4 kilometre metro, 2. etapta tramvay, 3. etapta da yine hemzemin raylı sistem. Şu anki yer altından gelecek. Mezitli eski belediye binası, eski otogar arası yer altından gelecek. Oranın konumu yer üstünden bir sistemi uygun kılmıyor” şeklinde konuştu.


Seçer, Metro projesinin direkt ve dolaylı olarak 4 bin kişiye istihdam sağlayacağını vurgulayarak, “Şu anda vagonlar hariç yaklaşık olarak 300 milyon avro civarında bir maliyetimiz olacak. Bunun üçte ikisi bu kentte kalacak. Buradan alışveriş olacak, çimento, demir, malzeme alacak. Çalışanlar burada çalışacak. Kamyonlar buranın kamyonları, şoförler, buranın insanları olacak. Kente çok büyük canlılık katacak. Mersin, bir marka değeri kazanacak. 4 ilçeyi raylı sistemle, demir ağlarla birbirine bağlıyorsunuz. Aslında sosyokültürel olarak da bir mozaiği birleştiriyorsunuz” dedi.



“Küçük çalışmalarla kente bir şey sağlayamayız”


Milletvekili olduğu 2007 yılından bu yana Çeşmeli-Taşucu otoban bağlantısının hala yapılamadığını hatırlatan Seçer, “Şimdi siz bu güzergahı otobana bağlarsanız, turizmi geliştirirsiniz Anamur’a kadar. Orada da bölünmüş yol çalışması yapıldı. Ama çok uzun sürdü. Hala bitmedi Gazipaşa-Taşucu arası. Bu yapılan majör çalışmalar, kentin yapısını, ekonomik yapısını değiştirecek en önemli çalışmalar. Yani küçük çalışmalarla, küçük avutmalarla, güzel sözlerle kente bir şey sağlayamayız. Ben ülkeyi yöneten bir insan olsaydım ya da benim iktidarım yönetiyor olsaydı ben bunlar üzerine yoğunlaşırdım. Ama ben belediye başkanıyım. Benim de bir potansiyelim var. Benim bütçem var. Benim de sorumluluk alanlarım var. Ama bu fikirleri veriyorum. Bunu iyi niyetle veriyorum. Lütfen, otoban bağlantı yolunu yapın. Ana konteyner limanını da yapın. Kentin belediye başkanı olarak meclis üyelerine de söyledim; ‘Hadi Ankara’ya gidelim hep beraber’. Hemen yarın gidelim. İşte buradan çağrıda bulunuyorum; hadi hep beraber gidelim, bu işleri bitirelim. Bunun partisi olmaz” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep GAÜN Eğitim Fakültesi Türkçe Öğretmenliği lisans programı mesleki yeterlilik kurumu tarafından onaylandı Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) Eğitim Fakültesi Türkçe Öğretmenliği Lisans Programının, Mesleki Yeterlilik Kurumu 44’üncü Türkiye Yeterlilikler Çerçevesi (TYÇ) Kurulu toplantısında program akreditasyonuna sahip TYÇ’nin ilgili seviyesine yerleştirildiği bildirildi. TYÇ, ülkemizdeki tüm diploma, belge ve sertifikalar arasından kalite güvencesi sağlanmış olanları Türkiye Yeterlilikler Veri Tabanı gibi araçlar vasıtasıyla tutarlı ve anlaşılır bir sistemle yeniden tanımlamayı, seviyelendirmeyi ve böylece hareketliliği temin etmeyi amaçlıyor. Bu kapsamda TYÇ’ye yerleştirilen GAÜN Türkçe Öğretmenliği Lisans Programının diploma ekleri, transkript ve mezuniyet belgeleri üzerinde TYÇ Logosu kullanılabilecek. Türkçe Öğretmenliği Lisans Programının TYÇ’nin ilgili seviyesine yerleştirilmesi ile ilgili açıklama yapan GAÜN Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bayram Çetin, “Fakültemizin ilk olarak İngilizce Öğretmenliği ve Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Lisans Programları TYÇ’ye yerleştirilmişti, şimdi Türkçe Öğretmenliği Lisans Programımızın da yerleştirilmesi bizleri gururlandırdı. TYÇ ayrıca yerli ve yabancı akademik alanda tanınırlığımızın artmasında yardımcı olacak. Katkısı olan ve emeği geçen tüm arkadaşlarımızı kutluyor ve teşekkür ediyorum” diye konuştu.
Aydın Başkan Şahin veteriner hekimlerin önemine dikkat çekti Aydın Veteriner Hekimleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Cemil Şahin, her yıl Nisan ayının son Cumartesi gününün tüm dünyada ’Dünya Veteriner Hekimler Günü’ olarak kutlandığını hatırlatarak, veteriner hekimlerin önemine dikkat çekti. Aydın Veteriner Hekimleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Cemil Şahin yaptığı açıklamada, veteriner hekimlerin her dönemde fedakarca çalışmalarını sürdürdüğünü belirtti. Hayvan sağlığı, halk sağlığı ve çevre sağlığı konularında kritik bir rol oynayan veteriner hekimlerin, toplumun sağlığı ve refahı için vazgeçilmez olduğunu vurguladı. Veteriner hekimlerin, hayvanların sağlığını korumak ve hastalıklarla mücadele etmek için yoğun çaba harcadığını ifade eden Şahin, onların çalışmalarının sadece hayvanların değil, aynı zamanda insanların da sağlığı için hayati öneme sahip olduğunu söyledi. Veteriner hekimlerin tarihin her döneminde fedakarca çalışmalarını sürdürdüğünü ifade eden Aydın Veteriner Hekimleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Cemil Şahin, "Veteriner Hekim meslektaşlarımız, tarihimiz boyunca, bugün olduğu gibi, mesai mefhumu olmaksızın, son derece fedakar ve başarılı çalışmalarla, ülkemizin olağan ve olağanüstü tüm süreçlerinde, hayvan sağlığı, halk sağlığı, gıda güvenliği ve çevre sağlığı alanlarında büyük hizmetler sunmuşlardır. Bu onurlu mesleğin, geçmişten gelen şan ve şerefle hizmet etme mirasını, bizler de günümüzde alnımızın akıyla taşımak için var gücümüzle mücadele ediyor, asla geri durmuyor, reva görülen her türlü özlük hakkı kaybına rağmen ön saflarda vatanımız, milletimiz ve ülkemiz için hizmet etmekten asla geri durmuyoruz. Zorlu Milli mücadele dönemlerimizde, ordumuzun lojistik ve besin kaynağını oluşturan hayvanlarda ortaya çıkan ve ordumuzun gücünü büyük ölçüde zayıflatan, sığır vebası, ruam v.b. hastalıklarla yine Veteriner Hekimlerimiz mücadele etmiş, ellerini değil canlarını taşın altına koyarak, türlü riskler altında bu hastalıkları ortadan kaldırmış ve ordumuzun eski gücüne kavuşmasında çok stratejik bir rol oynamışlardır. Bu ve saymakla bitmeyecek nice büyük hizmetlerimiz üzerine, Mareşal Fevzi Çakmak ’Eğer Türk Veteriner Hekimleri olmasaydı, İstiklalimizi kazanamayacaktık’ demiş ve tarihe önemli bir not düşmüştür. Yakın zamanda atlattığımız covid pandemisi sürecinde de, ülkemizde ve dünyada, insanların kullanımına sunulan covid aşılarının üretim süreçlerinin büyük bölümünde yer almış ve bu aşıları kullanıma hazırlayarak insanlığa büyük hizmetlerde bulunmuşlardır. Yerli ve milli aşımızın da, bir Türk Veteriner Hekim Bilim İnsanı tarafından geliştirildiği de zaten hepimizin malumudur" dedi. Yaşadıkları sorunlar nedeniyle günlerini istedikleri gibi kutlayamadıklarını kaydeden Şahin, "Bizler de, Dünya Veteriner Hekimleri Gününü günlerce kutlamalar, şenlikler düzenleyerek icra etmek isteriz. Ancak yıllardır maruz kaldığımız haksızlıklar, kronikleşmiş, gangren haline gelmiş problemler, motivasyonumuzu önemli derecede kırmış, mesleğimizin sürdürülebilirliğini neredeyse imkansız hale getirmiştir. Meslek örgütü olarak, tüm diyalog kanallarını, hukuki mücadele yöntemlerini kullanmış olmamıza rağmen, ne yasama organında ne yürütme organında ne de yargı organında gayretlerimiz karşılık bulamamıştır. Yılda bir defa tüm dünyada coşkuyla, şenliklerle kutlanan bu kıymetli gün maalesef bizim için bir farkındalık oluşturma, dert anlatma, yakınma gününe dönüşmüştür. Hükümetimizin, bürokrasimizin, yargı organlarımızın, siyasi partilerimizin vicdanlarına sesleniyoruz, gelin artık bu kronikleşmiş problemlerimizi ortadan kaldıralım, kutsal veteriner hekimliğin prangalarını söküp atalım, bu kadim mesleği tam anlamıyla insanlığın istifadesine sunalım" ifadelerine yer verdi.