GENEL - 30 Mayıs 2020 Cumartesi 13:20

Yeşilboğaz: “Çocuk suçtan arındırılmalı”

A
A
A
Yeşilboğaz: “Çocuk suçtan arındırılmalı”

Mersin Barosu ile Çocuk Alanında Çalışan Avukatlar Ağı (ÇAÇAV) işbirliğinde, baroların katılımıyla ‘Adli Sistemde Suça Sürüklenen Çocuklar’ konulu online panel düzenlendi.

Mersin Barosu ile Çocuk Alanında Çalışan Avukatlar Ağı (ÇAÇAV) işbirliğinde, baroların katılımıyla ‘Adli Sistemde Suça Sürüklenen Çocuklar’ konulu online panel düzenlendi. Mersin Barosu Başkanı Bilgin Yeşilboğaz, suça sürüklenen çocukların topluma yeniden kazandırılması gerektiğini belirterek, “Çocuğun yüksek yararı korunmalı ve çocuk suçtan arındırılmalı. Bu yönde toplumsal politikalar izlenmeli. Çocuklar koruma tedbirleriyle koruma altına alınmalı” dedi.


ÇAÇAV Koordinatörü Şahin Antakyalıoğlu’nun moderatörlüğünde gerçekleşen panele, Mersin Barosu Başkanı Yeşilboğaz ile Adana Barosu Başkanı Veli Küçük, Antalya Barosu Başkanı Polat Balkan, Bursa Barosu Başkanı Gürkan Altun, Düzce Barosu Başkanı Azade Ay, Kırklareli Barosu Başkan Yrd. Bahadır Buzol ve bazı baroların temsilcileri katıldı. Baro temsilcileri, suçlara göre CMK sisteminde suça sürüklenen çocuklara yapılan avukat görevlendirmelerine ilişkin veriler sunarak, çocukların suça sürüklenmelerinin nedenlerini ve çözüm önerilerini tartıştı.



“Toplumsal politika izlenmeli”


Panelde konuşma yapan Mersin Barosu Başkanı Yeşilboğaz, Mersin gibi kozmopolit olan ve özellikle Suriye’den olmak üzere çok fazla göç alan şehirlerde, ekonominin de çok dar olması nedeniyle çocukların korumasız olduğuna dikkat çekti. Yeşilboğaz, “Çocuklar sokakta kalıyorlar ve çocukların suç işleme oranı ister istemez artıyor. Çok çocuklu ailelerde çocuklar, aile ekonomisine katkı sağlamak için sokağa çıkartıldığında, suça çok rahat sürüklenebiliyorlar. Burada toplumsal politika izlenmesi gerektiğini düşünüyoruz. Mersin’de çocuklarla ilgili aynı çalışmaları yapan çok sayıda kurum, kuruluş var ama yardımlaşma ve koordine olmadığı için herkes aynı havanda, aynı suyu dövmeye çalışıyor. Mersin’de kurum ve kuruluşlarla koordine olmaya çalıştığımız bir süreç yaşıyoruz. Bazı konularda çok olumlu dönüşler elde ettik. Kendi illerimizde koordine sağlayabilecek oluşumlar yapabiliriz ve böylece herkes çözümün bir parçası olabilir” diye konuştu.


Suç oranlarının artmaması için öncelikle suç kavramının ne olduğunun çocuklara çok iyi anlatılması gerektiğini kaydeden Yeşilboğaz, “Bunun için öncelikle okullardan başlamak gerekiyor. Kurumlarla özellikle valilik, emniyet müdürlüğü ve milli eğitim müdürlükleriyle ortak çalışma neticesinde okullara gidilerek çocukların suça sürüklenmesini önlemek için eğitim verilmelidir. Hangi davranışların suç sayılabileceğini ve ilişkilerin suç olmadan nasıl sürdürülebileceğinin net bir şekilde çocuklara anlatılması gerekiyor. Mersin Barosu Çocuk Hakları Merkezimiz kurumlarla birlikte bu projeyi hayata geçirmektedir. Pandemi sürecinden sonra okullarda bu eğitimlere kaldığımız yerden devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.



“Topluma yeniden kazandırılmalı”


Çocukların suçtan arındırılması gerektiğine vurgu yapan Yeşilboğaz, “Suç işleyen çocuk, ifadesi alındıktan sonra veya yargıladıktan sonra yine suç işlemesine sebep olan kişilere iade edilebiliyor. Yani çocuk suçtan arındırılamıyor. Çocuk, suçun kökenine bırakıldığı zaman o çocuk tekrar önünüze yeni bir suça sürüklenen çocuk olarak, yeni bir vakayla gelecek. Maalesef bu sistemde bunu engelleme durumumuz yok. Sitemin doğru işleyebilmesi için devlet kurumlarının aile ile entegre bir yaşam sürmesi gerekiyor. Çocuk, suç sayılan fiili işlemesi neticesinde tekrar rehabilite edilmeli ve çocuğun suç ortamına yeniden gönderilmemesi için yeni tedbirlerin alınması gerekiyor. Çocukların cezaevlerinde suçtan arınmaları ve topluma yeniden kazandırılmaları için gerçekten olumlu projeler var mı? Bunların sorgulanması gerekiyor” şeklinde konuştu.



“Çocuğun yüksek yararı korunmalı”


Çocukların ifadelerinin, karakollarda avukat gelmeden, savcı huzurunda olmadan alınabildiğini belirten Yeşilboğaz, şöyle devam etti: “Bu çocuklar ifade sonrasında tekrar onları suça yönlendiren insanlara teslim edilebiliyor. Bu bir dezavantajdır. Çocuğun yüksek yararı korunmuyor. Çocukları koruma tedbirleriyle öncelikle koruma altına almamız gerekiyor. Ancak Mersin’de mahkemeler, koruma tedbiri vermiyor. Kurumlar bu yetkiyi kullanmaktan çekiniyorlar. Mersin Barosu olarak, avukatlarımıza çocuk adalet sistemi ile ilgili eğitimler veriyoruz. Tüm barolar da çocuk adalet sistemiyle ilgili özel bir görevlendirme yaparsa, daha bilinçli meslektaşlarımız giderse çözüm noktasında katkı sunabilir.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Manisa Manisa’dan gidip Muğla’dan aldığı sıfır araç hasarlı çıktı Manisa’nın Salihli ilçesinde yaşayan Fatih Vural, Muğla’ya giderek 1 milyon 300 liraya aldığı sıfır kilometre Peugeot marka aracı, memleketinde şüphe üzerine ekspertize götürdü. Yılların birikimi ile aldığı sıfır otomobilin hasarlı olduğunu öğrenince hayatının şokunu yaşayan Vural, yetkili bayi hakkında suç duyurusunda bulundu. Manisa’nın Salihli ilçesinde ikamet eden Fatih Vural (41), birikimleri ile Peugeot marka 308 model sıfır kilometre araç almaya karar verdi. Aradığı aracı Muğla’da bulan Vural, kendi imkanlarıyla Turgut Peugeot Bayisi’ne gitti. Aracını Şubat ayında teslim alan Vural, belli gün sonra arkadaşının aracında boya olduğunu söylemesi üzerine, aracını ekspertize götürdü. Vural, öğrendikleri karşısında büyük şaşkınlık yaşadı. Yapılan ekspertizde aracın muhtelif yerlerinde lokal boyalar olduğu ve belli noktalarında oynamalar olduğu ortaya çıktı. “Direklerine kadar aracı boyamışlar” Hayatının şokunu yaşayan Vural, "Meğerse benim sıfır diye aldığım araç, hasarlı bir araçmış. Kısacası hasarlı, toplama aracı bana sıfır diye satmışlar” dedi. Araç sahibi Vural sözlerine şöyle devam etti: "Şubat ayında Muğla’daki Turgut Peugeot Bayisinden aracı sıfır olarak teslim aldım. Salihli’ye aracımı getirdikten sonra sanayi sitesindeki arkadaşımın yanına gittim. Arkadaşım aracımda boya olduğunu söyledi. Bende şüphe üzerine aracımı ekspertize götürdüm. Yapılan ekspertizde aracımın muhtelif yerlerinde lokal boyalar olduğu tespit edildi. Direklerine kadar aracımı boyamışlar. Ayrıca çamurluk kaputta aşırı derece oynamalar mevcut, sök-tak yapmışlar. Vidalarında aşırı derecede aşınma izleri, kapılardaki pimler çekiçle vurulmuş, ezilmiş izler, motor kısmında, turboya ait parçalarda spiral taşıyla kesilmiş gibi izler mevcut. Fakat aracımı alırken bunların bilgisi kesinlikle bana bildirilmedi. Ben bunları genel merkeze bildirdim. Bana aracımı almış olduğum bayiye götürmemi söylediler. Bende aracımı bayiye geri götürdüm. Bayi inceledi, bana aracımda sök-tak parçalar olduğunu, fabrikasyon dışı boyalar tespit ettiklerini, bunu genel merkeze bildireceklerini söylediler. Bir hafta sonra beni genel merkezden arayıp, aracın orijinal olduğunu, banttan bu şekilde indirildiğini söylediler. Bunu söyleyince ben ikinci şoku yaşadım. Kesinlikle şuan kusurlarını ve hatalarını kabul etmiyorlar. Bundan sonra hukuki süreçlerimizi başlatacağız.”
Eskişehir Eskişehir İl Tarım Ve Orman Müdürlüğü’nden 14 ilçede eş zamanlı çiftçi ziyareti Eskişehir İl Tarım ve Orman Müdürlüğü, Tarım ve Orman Bakanlığı Eğitim ve Yayın Dairesi Başkanlığının başlattığı "Çiftçi Eğitimi İhtiyaç Analizi" çalışması çerçevesinde, Bakanlığın görev alanındaki konularda etkinliğin, verimliliğin ve üretkenliğin artırılması maksadıyla Eskişehir’in 14 ilçesinde eş zamanlı çiftçi ziyareti gerçekleştirdi. Çiftçilerin eğitim ihtiyaçlarını tespit etmek amacıyla bitkisel ve hayvansal üretim yapan tarım işletmelerinde anket çalışması gerçekleştirildi. Ziyaretlerde, çiftçilerin eğitim ihtiyaçları belirlenerek, tarımsal faaliyetlerin verimliliğinin artırılması hedeflendi. Anketlerde yer alan eğitim konuları Tarım ve Orman Bakanlığı’na bağlı genel müdürlükler, il müdürlükleri, enstitüler, kuruluş müdürlükleri ve üniversitelerde görevli personel ile yapılan çalışma sonucu tespit edildi. İl/İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü ekipleri çiftçilerle birebir görüşmeler yaparak, tarımsal faaliyetlerde karşılaştıkları sorunları ve ihtiyaçları görevlilerce dinledi. Çiftçilere verilecek eğitimlerin belirlenmesi amacıyla yapılan bu ziyaretler, tarımsal üretimde kalite ve verimliliği artırmayı hedefliyor. Ziyaretler sırasında çiftçilere tarımsal destekler, gübreleme teknikleri, sulama yöntemleri, hastalık ve zararlılarla mücadele konularında bilgilendirme yapıldı. Ayrıca, çiftçilerin ihtiyaç duyduğu konuların belirlenmesi ve çözüm önerilerinin sunulması için çalışmalar yapıldı.