KÜLTÜR SANAT - 13 Ekim 2021 Çarşamba 09:57

Yumuktepe Höyüğü, bugüne kadar 2 binin üzerinde eser verdi

A
A
A
Yumuktepe Höyüğü, bugüne kadar 2 binin üzerinde eser verdi

MERSİN (İHA) – Mersin’de geçmişi 9 bin yıl öncesine dayanan ve 28 yıldır kazı çalışmaları devam eden Yumuktepe Höyüğünde bugüne kadar 2 binin üzerinde eser elde edildi.

MERSİN (İHA) – Mersin’de geçmişi 9 bin yıl öncesine dayanan ve 28 yıldır kazı çalışmaları devam eden Yumuktepe Höyüğünde bugüne kadar 2 binin üzerinde eser elde edildi. Yumuktepe’nin açık hava müzesi olması için kurul kararının çıktığını anımsatan Kazı Başkanı Prof. Dr. Isabella Caneva, milattan önce 7 binden milattan sonra 14. yüzyıla kadar kesintisiz yerleşim alanı olan Yumuktepe’nin bu anlamda çok özel bir yer olduğunu söyledi.


M.Ö. 7 binli yıllarda Neolitik Çağ’da yerleşim yeri olan Mersin’in merkez Toroslar ilçesindeki Yumuktepe Höyüğünde yaklaşık 2 ay önce başlayan bu yılki kazılar, hummalı şekilde devam ediyor. İtalya Lecce Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Isabella Caneva başkanlığında 25 kişilik ekiple gerçekleştirilen kazılar bu ay sonunda sona erecek. Bu yıl ilk kez höyüğün doğu kısmında da kazılar yapan ekip, neolitik ve kalkolitik dönemlere yoğunlaştı, ancak Yumuktepe’nin açık hava müzesi olması için kurul kararının çıkmasıyla çalışmanın yönü değişti. Şu anki çalışmalar, bir taraftan kalkolitik dönemdeki sur duvarları dışına çıkarken bir taraftan da bugüne kadar ortaya çıkarılan farklı dönemlere ait yapıların korunması ve ziyarete açılacak hale getirilmesi yönünde ilerliyor.



“Açık hava müzesi için yapılması gerekenlere yoğunlaştık”


Kazı Başkanı Prof. Dr. Caneva, bu yıl şu ana kadar gerçekleştirdikleri çalışmaları İHA muhabirine anlattı. Kazılara yaklaşık 2 ay önce başladıklarını belirten Caneva, normal kazıları devam ederken, höyüğün açık hava müzesi olma projesinin Adana kurul kararıyla onaylandığını söyledi. Bunun üzerine çalışmanın yönünü değiştirdiklerini dile getiren Caneva, “Açık hava müzesi için yapılması gerekenlere yoğunlaştık. Bu noktada en önemlisi koruma. Daha önce kazılmış alanlar, duvarlar veya profilleri korumak zorunda kaldık. Tabi daha çok bilimsel bakımdan küçük bir şey anlamak için yeter ama halka göstermek için daha geniş bir alan olması lazım. Burayı ziyaretçilere belli bir şekilde göstermek lazım; şimdi onu yapıyoruz” dedi.



“Bu sene savunma duvarlarının dışında çalışıyoruz”


Bu yıl farklı bir çalışma daha yaptıklarını kaydeden Caneva, “Her sene sur duvarlarının içinde kazı çalışması yapıyorduk ama bu sene bu duvarların dışında çalışma yapıyoruz. Katman katman farklı tarihlere ait savunma duvarları var burada. İlk kalkolitik döneme ait, M.Ö. 5 bin yılları, M.Ö. 3 bin yılında yeni bir duvar daha yapılmış. Şimdi onu arıyoruz ve bu kocaman bir duvar. Höyüğün en üstünden en aşağıya kadar iniyor bu duvar. İlk Tunç döneminde bütün tepenin taşlarla kaplanmış olduğunu düşünüyoruz. Kalkolitik döneme ait duvar da bunun içinde kalıyor. Zaten İlk Tunç dönemine ait yerleşim en üstte kalıyor ama duvarı en aşağıya kadar iniyor” diye konuştu.



“Yumuktepe’nin özelliği; kesintisiz yerleşim alanı olmasıdır”


Yumuktepe’nin tarih açısından önemine de değinen Caneva, “Yumuktepe’nin özelliği; kesintisiz yerleşim alanı olmasıdır. M.Ö. 7 binde başlıyor ve Ortaçağ’a 14. yüzyıla kadar devam ediyor. Bu çok özel bir durum. Tüm bu zamanlarda hem değişik yerleşim tipleri, malzemeler, çanak çömlek yapılıyordu hem de değişik toplumlar vardı. Tabi Neolitik toplum M.Ö. 7 binde, Ortaçağ ile hiç ilgisi yok. Bu önemli bence tarih olarak, çünkü aynı yerde aynı iklim, aynı çevrede tüm bu zamanda toplumun nasıl değiştiği, ekonomisi, merkezi yapısı ortaya çıkıyor. Bunlar, buluntulardan çok daha önemli” ifadelerini kullandı.



“Proje çok güzel olacak. Ben çok memnunum”


Kazı programının bu ay sonunda biteceğini dile getiren Prof. Dr. Caneva, açık hava müzesi projesinin de bir yandan başladığını, belediyenin altyapı çalışmalarına yakın zamanda başlayacağını söyledi. Proje tamamlandığında ziyarete gelen insanların, alanda dışarıdan duvarlar göreceklerini, yukarıdan da içini göreceklerini belirten Caneva, “Bu çok güzel. Bence proje çok güzel olacak. Ben çok memnunum” dedi.



“Şu ana kadar müzeye 2 binin üzerinde eser teslim edildi”


Duvarların dışını kazdıkları için kazılarda bu yıl çok az buluntu elde ettiklerini kaydeden Caneva, “Karışık toprak bölümlerin olduğu alanı kazdığımız için bu sene buluntular çok az ama geçen senelerden çok var. Şu ana kadar müzeye 2 binin üzerinde eser teslim edildi. Her dönemde önemli buluntular çıktı. Mesela Neolitik tabakalarda çok fazla taş mühür çıktı. Mühür, bürokrasi anlamına gelir. O zaman tam bürokrasi yoktu ama bir şekilde mülkiyet için işaret koymayı gösteriyor. Bu da bugüne kadar elde ettiğimiz buluntular içinde en önemlilerinden diyebilirim” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Uludağ’ın eteklerindeki villada dehşet anları...Bir kişi öldü, yaralı bahçıvan alevler içinde böyle villadan çıktı Bursa’da Uludağ’ın eteklerindeki İnkaya Mahallesi’nde bir villada yangın ve patlama yaşandı. Bir kişi hayatını kaybederken, villada bahçıvanlık yapan bir kişi ağır yaralandı. Bahçıvan Ali Vurgun’un yangından kurtulduktan sonra sokaktaki alevler içindeki anı kameraya yansıdı. Vurgun ağır yaralı olarak hastaneye kaldırılırken, ölen kişinin 52 yaşındaki Mustafa Ş. olduğu belirlendi. Polis ve itfaiye geniş çaplı soruşturma başlattı. Merkez Osmangazi ilçesi İnkaya Mahallesi İlim Sokak’ta 3 katlı villada bir kişinin yaralandığı patlama ve yangın sonrası yapılan incelemede, bodrum katında ceset bulundu. Sahiplerinin yurt dışında olduğu tespit edilen villada bahçıvanlık yapan Ali Vurgun, henüz belirlenemeyen sebeple çıkan yangında yaralandı. 40 yaşındaki Vurgun alevler içinde kendisini dışarı attı. Komşular hemen yardıma koştu. O anlar başka bir villanın güvenlik kamerasına yansıdı. Vurgun 112 ambulansıyla kaldırıldığı Şehir Hastanesi yanık ünitesinde ağır yaralı olarak tedaviye alındı. Olay yerine gelen Bursa Büyükşehir Belediyesi itfaiye ekipleri üst katları da saran ve camları patlayan villadaki yangını söndürdü. Ek 112 ekibi de bölgeye sevk edildi. Polis ve itfaiye ekipleri yaptıkları araştırmada villada Mustafa Ş.’ye (52) ait olduğu düşünülen yanmış bir ceset buldu. Cumhuriyet Savcısı’nın incelemesinin ardından cenaze otopsi için Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı Yangının çıkış sebebi, cesedi bulunan kişinin ölüm sebebiyle ilgili cinayet masası dedektiflerinin araştırması sürüyor. Yandaki bir villanın güvenlik kamerasını inceleyen ekipler, villadan duman yükseldiğini, bahçıvanın alev alan kıyafetleriyle kendini sokağa attığını ve komşularının yardımıyla ambulansla hastaneye kaldırıldığını belirledi.
Bolu Otomobilini park edip dilenmeye gitti Adana’dan Bolu’ya dilenmek için gelen ve yaşlı gibi görünmek için kıyafetlerini değiştiren 40 yaşındaki dilenci, zabıta ekipleri tarafından suçüstü yakalandı. Otomobilini park edip, anahtarı da lastiğin üzerine koyan dilencinin 2 saat içinde bin 595 TL topladığı ortaya çıktı. Edinilen bilgiye göre, Bolu Belediyesi Zabıta Müdürlüğü ekipleri, Cumali A. isimli şahsın da arasında olduğu şebekenin, Adana’dan Bolu’ya dilenmek için geldiğini tespit etti. Sakat gibi davranan ve yaşlı imajı vermek için kıyafetlerini değiştiren Cumali A., insanların manevi duygularını istismar ettiği sırada zabıta ekipleri tarafından suçüstü yakalandı. Zabıta Müdürlüğüne getirilen dilencinin üzerinden 1595 TL para çıktı. Yaşlı gibi davranarak insanları kandıran Cumali A’nın aslında 40 yaşında olduğu, bu parayı da sadece 2 saatte topladığı ortaya çıktı. Dilenciye 5326 Sayılı Kabahatler Kanununun 33. Maddesi gereğince 977 TL idari para cezası kesildi. Öte yandan, Cumali A’nın, 01 CNC 19 plakalı otomobilini Atatürk Stadyumu yanına park ettiği, gayet rahat ve sağlıklı şekilde hareket ettiği görüntüler ortaya çıktı. Görüntülerde, Cumali A’nın aracı park ettikten sonra anahtarı diğer şebeke üyelerinin alabilmesi için teker bölümüne sakladığı, ardından da pazaryerine doğru ilerlediği görüldü. Zabıta ekipleri, aracı kaldırıma park ettiği için de şahsa ceza kesti.