EKONOMİ - 12 Ocak 2021 Salı 11:47

Arıcılara revize destekleme tebliğine Birliklerden tepki

A
A
A
Arıcılara revize destekleme tebliğine Birliklerden tepki

Tarım ve Orman Bakanlığı’nın 5 Kasım ve 4 Aralık tarihlerinde arıcılara yapılacak teşvikler ile ilgili yayımlanan ‘Birlik üyelik şartı ve 30 kovan şartı’ revize tebliği ile arıcılara yapılacak teşviklerde birlik üyesi olma ve 30 kovan şartını ortadan kaldırması Türkiye genelindeki Birliklerden tepki gördü.

Tarım ve Orman Bakanlığı’nın 5 Kasım ve 4 Aralık tarihlerinde arıcılara yapılacak teşvikler ile ilgili yayımlanan ‘Birlik üyelik şartı ve 30 kovan şartı’ revize tebliği ile arıcılara yapılacak teşviklerde birlik üyesi olma ve 30 kovan şartını ortadan kaldırması Türkiye genelindeki Birliklerden tepki gördü.


“Etki alanımız daraltılmaya çalışılıyor”


Türkiye Arıcılar Birliği (TAB) Başkanı Ziya Şahin, Tarım ve Orman Bakanlığı ile bugüne kadar arıcıların lehine çok iyi çalışmalar ve projeler yürüttüklerini, desteklemelerden her arıcının yararlanması konusunda hem fikir olduklarını belirterek, “Dünya arıcılığına entegre eden, Dünya’nın sayılı Birlikleri arasına giren Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği; 30 kovan sayısından daha az koloniye sahip arıcıların da desteklemeden yararlandırılması öne sürülerek etki alanı ve düzeyi daraltılmaya çalışılmaktadır. 5 Kasım 2020 ve 4 Aralık 2020 tarihlerinde yayımlanan kararname ve tebliğ, 30-31 Aralık 2020 tarihlerinde revize edilerek arılı kovan destekleme ödemesi için “Birlik Üyelik Şartı ve 30 kovan alt sınırı” kaldırılmıştır. Her sene yeniden düzenlenen ve yayımlanan kararname ve tebliğ ile bu seneki uygulama bu yönde yapılacaktır” dedi.


“79 ilde 72 bin üyesi bulunan STK’yız”


Ülkemizin 8 milyon arılı kovan, 114 bin ton bal üretimi ile Dünya’ da ikinci sırada yer aldığını belirten Şahin, “Bu kadar önemli ve gelişmekte olan sektörün önünün açılması ve kurumsal bir muhatabının olması amacıyla 10 Mart 2001 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 4631 sayılı “Hayvan Islah Kanununa” istinaden 2003 yılında Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği (TAB) kuruluşunu tamamlamıştır. 79 ilde toplam 72 bin 048 üye ile Türkiye’de arı ve arıcıların temsil edildiği ve faaliyetlerini sürdüren en büyük ve önemli bir sivil toplum örgütüdür. Arı Yetiştiricileri Birliği, Bakanlık tarafından arıcıların örgütlenmesi ve çağdaş dünya arıcılığına uyum sağlaması, arıcıların bilgi ve teknik, üretimde verimliliğin artırılması için desteklemiş ve desteklenmekte olan bir kuruluştur. Yine bu süreçte tüm arıcılar, 2009 yılından bu yana TAB ile Tarım ve Orman Bakanlığının ortak programı olan Arıcılık Kayıt Sistemine kayıtlıdır. Ayrıca TAB, ilgili bakanlıklar ve üniversiteler ile birlikte çalışıp, ortak projeler yürütmeyi ilke edinmiştir.


Ülkesel arıcılık politikaları; Bakanlık ve TAB öncülüğünde, kamu, üniversiteler ve sektör paydaşlarının iş birliği ile belirlenmektedir. Özellikle son yıllarda arı ıslahı, toplu varroa mücadelesi, sözleşmeli arıcılık, Tarsim ve birçok konudaki çalışmaları her türlü takdirin üzerindedir. Birlikler kurulduğu günden bugüne değin pek çok başarılı çalışmaya imza atmış ve kısa zamanda Türk tarımı içerisindeki yerini pekiştirmiştir. Bu durumun en önemli göstergesi de Dünya Arıcılar Birliğinin organizasyonu olan 45. Apimondia Kongresi 2017 yılında İstanbul’da organize edilmiş ve ülkemizi çok iyi seviyede temsil ederek dünya çapında ses getirmiş olmasıdır. Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği (TAB); Türkiye’nin arılarını bölge bölge ıslah ederken, Türkiye’nin ballarının kimliklerini de çıkararak, hem ulusal kodekste yer almasını hem de uluslararası arenada tanıtılmasını sağlamaktadır. Bu gaye ve amaç içerisinde, Uluslararası Standartlar Organizasyonu (ISO) ve Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) ile iş birliği projeleri de yürütmektedir. Ayrıca, Tarım ve Orman Bakanının bizzat lansmanını yaptığı Dijital Tarım Pazarı (DİTAP) hususunda, örgütlenmenin en güzel örneğini TAB göstermiştir. Bakanlığımız bünyesinde DİTAP Sistemine Birliklerin dahil olması hususunda çalışma başlamasıyla beraber, Birliklerimiz 1 hafta içerisinde sisteme kaydedilmiş ve iller bazında duyurular başlatılmıştır. Birliklerle beraber DİTAP kısa sürede amacına ulaşacaktır. DİTAP sayesinde arıcılarımızın balının pazarlanmasına katkı anlamında en hızlı çalışmayı da TAB gerçekleştirecektir” dedi.


“Arı konaklama alanlarına ihtiyaç var”


Şahin, ülke arıcılığını 19 yıldır uluslararası arenaya taşıyan, Dünya arıcılığına entegre eden, Dünya’nın sayılı Birlikleri arasına giren Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği; 30 kovan sayısından daha az koloniye sahip arıcıların da desteklemeden yararlandırılması öne sürülerek etki alanı ve düzeyi daraltılmaya çalışıldığını söyledi. Şahin, “5 Kasım 2020 ve 4 Aralık 2020 tarihlerinde yayımlanan kararname ve tebliğ, 30-31 Aralık 2020 tarihlerinde revize edilerek arılı kovan destekleme ödemesi için “Birlik Üyelik Şartı ve 30 kovan alt sınırı” kaldırılmıştır. Her sene yeniden düzenlenen ve yayımlanan kararname ve tebliğ ile bu seneki uygulama bu yönde yapılacaktır. Bir kez daha belirtmek isteriz ki ülke arıcılığının sahada birçok sorunu vardır. Sorunların çözümünde güçlü Birlik yapısının etkili olacağı bilinen bir gerçektir. TAB’ın da bütün bu sorunlara çözüm önerileri ve iradesi vardır. Piyasa koşullarında mağdur edilen arıcılarımız sorunlarına çözüm beklemektedir. Günümüzde arılıktan sofraya ulaşan balın yolculuğu için lisanslı depoculuk elzem bir görevdir. Balmumu, polen, arı sütü, propolis vb. arı ürünleri kodeks tanımlaması gerekmektedir. Ayrıca Arı konaklama alanlarına ihtiyaç vardır. Arı konaklama noktaları çalışmaları tamamlanmalıdır. Kıraç araziler ballı bitkilerle buluşturulmalıdır. Bu bağlamda arı sayesinde bitkilerde tozlaşmanın önemi kavranmalı ve arıcılarımız için bir gelir kapısı haline getirilmelidir. Arıcılığın bilgi ve teknik bakımından geliştirilmesi amacı ile bilimsel eğitim-öğretime önem verilmelidir” dedi.


“Sektör yararına kararlar alınmasını bekliyoruz”


AB başta olmak üzere gelişmiş ülkelerde TAB benzeri birlikler devlet himayesinde desteklenirken, ülkemizde çıkarılan son tebliğ ile Birliklerin işlevsiz hale getirilmeye çalışılmasının düşündürücü olduğunu belirten Şahin, “Yaşanan olumsuzluğa rağmen devlet aklının bir an evvel harekete geçerek bundan sonraki süreçte bu hatanın düzeltmesi ve gelecekte sektör yararına kararların alınmasını beklemekteyiz. Arıcılık sektöründe yaşanan sorunların bir an önce çözüme kavuşturulması, Ülke arıcılığımızın Dünyada hak ettiği yerini bulabilmesi için de son derece önemlidir. Tüm bu sorunların çözümünün başında Örgütlenme gelmektedir. Bu bağlamda sivil toplum örgütlerinin temel görevi sektörün paydaşlarını bir araya getirmek ve kurumlar nezdinde temsil etmektir. Bugün Arı Yetiştiricileri Birliği altında örgütlenen arıcılar tüm kamu kurum ve kuruluşlarında temsil edilmekte, sorunları ve çözüm önerileri dile getirilmekte; uluslararası, ülke ve il düzeyinde bir araya gelebilecekleri organizasyonlar yapılmakta, arıcı kimliği üzerinden ortak paydalar oluşturulmaktadır. Meslek kültür ve bilincinin gelişmesine katkı sağlayan Birlik yapılanması sayesinde yasal ve ahlaki zeminde, kimseyi mağdur etmeden sorunların çözümüne katkı sağlanmaktadır. Bundan sonraki süreçte de Birliğimiz bu ilkeli tavrından ödün vermeden yoluna devam edecektir. Sonuç olarak, çıkan son kararname ve tebliğdeki 30 kovandan daha az sayıda koloniye sahip arıcıların desteklenmesine karşı bir anlayışımız yoktur. TAB; Ülkemizdeki tüm arıcıların desteklemelerden yararlanmasını faydalı bulmaktadır. Ancak, arıcılarımız Birlikler bünyesinde gerek aday üye gerekse asil üye olarak bulunmaları ve Birlik çatısı altında birleştirilerek desteklenmesi ülkemiz arıcılığının yararına olacağını ifade etmek istiyoruz” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Hamza Dağ: “Bıkmadan, usanmadan heyecanımı tüm İzmir’le paylaşacağım” Cumhur İttifakı İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hamza Dağ, “‘Gelin projelerle tartışalım’ dedik. Onlar anlamıyorlar, başka işlerle uğraşıyorlar. Ancak ben bıkmadan, usanmadan, sokak sokak, meydan meydan projelerimi anlatmaya, heyecanımı tüm İzmir’le paylaşmaya devam edeceğim” dedi. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Cumhur İttifakı İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hamza Dağ, Selçuk’ta düzenlenen mitinge katıldı. Dağ’a binlerce hemşehrisinin yanı sıra, AK Parti İzmir milletvekilleri Şebnem Bursalı ve Mehmet Muharrem Kasapoğlu, MHP İzmir Milletvekili Tamer Osmanağaoğlu, Cumhur İttifakı Selçuk Belediye Başkan Adayı Dahi Zeynel Bakıcı, MHP İzmir İl Başkanı Veysel Şahin, AK Parti Selçuk İlçe Başkanı Hakan Bayraklı ve MHP Selçuk İlçe Başkanı Nuri Yılmaz da eşlik etti. “İzmir kararını vermiştir” Hamza Dağ, 2 ayı aşkın süredir İzmir’in her yerinde hemşeriyle kucaklaştığını belirterek, “Ben, İzmir’imizde artık şunu net bir şekilde görüyorum. 31 Mart için İzmir kararını vermiştir. Bugün de görüyorum ki Selçuk kararını vermiş. Hemşehrim İzmir’in, Selçuk’un her sokağına hizmet istiyor, proje istiyor. İnşallah biz bu hizmetleri de projeleri de şehrimize kazandıracağız” ifadeleri kullandı. “Tek gündemimiz İzmir” Bugüne kadar hiç kimseyi ötekileştirmediğini vurgulayan Dağ, “Bundan sonra da ötekileştirmeyeceğiz. Hiç kimse bizim nezdimizde ayrımcılığa maruz kalmamıştır, kalmayacaktır. Kimse bildiği işin dışında başka bir iş yapmak zorunda kalmayacaktır. Belediye başkanına ne için oy verilir? ‘Eser üretsin, hizmet getirsin, yatırım yapsın, sorunları çözsün.’ Evet; bizim tek gündemimiz İzmir, mesaimizin tamamı bin 294 mahallemiz her sokağında, hanesinde geçecek. İzmir’de istişareyi, ortak aklı merkeze alacağız. İzmir’de tüm projelerimi beraber hazırladık, beraber hayata geçireceğiz. Sorunlara anlık değil sürdürülebilir çözümler üreteceğiz” diye konuştu. “Bıkmadan, usanmadan heyecanımı tüm İzmir’le paylaşacağım” Seçim çalışması süresince 4 önemli lansman yaptığını vurgulayan, Selçuk için yapacaklarına da değindi. Hamza Dağ, konuşmasında şu ifadeleri kullandı: “Gelin projelerle tartışalım’ dedik. Onlar anlamıyorlar, başka işlerle uğraşıyorlar. Ancak ben bıkmadan, usanmadan, sokak sokak, meydan meydan projelerim anlatmaya, heyecanımı tüm İzmir’le paylaşmaya devam edeceğim. İzmir’in, Selçuk’un tarihi dokusunu, kültürel mirasını, asırlara sari olan medeniyet birikimini koruyacağız. Selçuk tarımıyla, turizmiyle bereketli ilçelerimizdendir. Bizler de oluşturacağımız eser ve hizmet ekosistemiyle destek olarak parlayan bir yıldız olmasını sağlayacağız.” Miting, Selçuk Belediye meclis üyesi adaylarının tanıtımıyla sona erdi.
Edirne Edirne’de gastronomi yolculuğu başladı Edirne Valiliği, gastronomi turizminin gelişimine katkı sağlamak amacıyla Osmanlı Saray Mutfağı lezzetlerini kitaplaştırılarak gelecek nesillere aktarılacak. Edirne Valiliği tarafından “Topraktan Tabağa Edirne Yöresel Yemekleri Kitabı” tanıtımı iftar programı düzenlendi. Edirne’de valilik öncülüğünde önemli bir projeye imza atıldı. Proje çerçevesinde "Topraktan Tabağa Edirne Yöresel Yemekleri" kitabı oluşturulacak. İftariyelikler, ara sıcaklar, çorbalar, ana yemek, tatlı ve içecekler geçmiş lezzetlere göre sunumla hazırlandı. Tabaklar süslendi, masalar hazırlandı. Ezanın okunmasının ardından oruçlar açıldı. Yemeğin ardından ise duaya geçildi. Devecihan Kültür Merkezi’nde düzenlenen iftar menüsünde geçmişten günümüze gelen lezzetler arasında yer alan bademli terbiyeli tavuk çorbası, ballı gemici böreği, taş kebabı- sarımsaklı pilav, zerde ve ayva şerbeti yer aldı. Geçmişten günümüze gelen ve unutulmaya yüz tutmuş Rumeli, Balkanlar ve Osmanlı Saray Mutfağında yer alan lezzetlerin gelecek kuşaklara aktarılması ve tanıtılması için önemli bir proje çalışmasına imza atıldı. Proje çerçevesinde 87 farklı çeşidin yer alacağı bir kitap oluşturulacak. Edirne’nin kadim ve Osmanlı’ya başkentlik yapmış sultanlar şehri olduğunu söyleyen Vali Yunus Sezer, aynı zamanda balkanlardan gelen insanların yerleştiği ve kendi kültürlerini yaşattığı da bir şehir olduğuna değindi. "Hem Balkan hem de Osmanlı saray mutfağı lezzetleri yaşatılacak" Hem Balkan hem de Osmanlı saray mutfağının yaşatıldığı Edirne’de çok anlamlı bir ilke imza atıldığını söyleyen Vali Yunus Sezer, "Gelecek nesiller Edirne mutfağında neler var diye baktığı zaman ellerinde bir kitap ve kaynak olacak. Bizim somut varlıklarımızın yanı sıra kültürel zenginliklerimiz de çok önemli. Çok büyük emek var. Hem Rumeli hem de saray mutfağına ait 87 çeşit farklı lezzet var. Bunların bir kitapta buluşması çok önemli. Şeflerimiz kendi illeri için farklı bir şey yapmak istiyorlar. Yaklaşık 1 buçuk aydır çalışmalar devam ediyor" dedi. Gastronomi anlamında çok önemli faaliyetler yürütmüş parmakla gösterilen iller olduğunu söyleyen Vali Sezer, "Biz büyük bir hazine üzerinde duruyoruz. Ama kendimizi anlatmakta zorluk çekiyoruz. Bizim bir tava ciğerimiz, bir de ciğer sarmamız var. Dışarıdan insanlara sorduğumuzda neyimiz var diye ’Bir gelip ciğerinizi yeriz’ diyorlar. Bu güzel bir şey aslında. Ama bunun yanına ne koyabiliriz? Bunun üzerinde çalışıp Rumeli Saray ve Osmanlı mutfağını günümüzle uyarlayıp nasıl yaşatabiliriz bunun peşindeyiz" şeklinde konuştu. "Edirne’nin parlayan yıldız olmasını istiyoruz" Edirne’nin her konuda balkanların ve Türkiye’nin parlayan bir yıldızı olmasını istediklerini belirten Vali Sezer, "Bunu da sanayide, ticarette, turizmde, gastronomide eğitimde aktivitelerle birlikte başarmamız lazım. İçinde saray ve Rumeli mutfağının da olduğu birkaç yemeği ve menüyü tava ciğerin yanına ekleyebilirsek zenginleştirebiliriz" ifadelerine yer verdi. Festivallerin yanı sıra marka aday olabilecek lezzetleri de sunabilecekleri bir yerin olmasının çok önem taşıdığını belirten Vali Sezer, "Bunu başarırsak herkes restoranında alternatif bir ürün sunmak isteyecek. Bunu da hazırlanan projelerle hayata geçireceğiz. Valilik olarak bunu yapıp özel sektöre devrederiz. Buna biz öncü oluruz" diye konuştu. "3 hedefe inşallah hep birlikte ulaşacağız" Önlerinde 3 hedef olduğunu ve buna şeflerle birlikte ulaşacaklarını belirten Vali Sezer, birincisinin bu kitabı hazırlamak ve basıp yayınlamak, ikincisinin gastronomi festivalleri düzenlemek üçüncüsünün de bu markalaştırılan yemeklerin daimi sunulacağı tarihi bir yer yapmak olduğunu ifade etti. "Edirne gastronomide de büyük zenginliğine sahip" Edirne’nin tarihi ve kültürel mirasının yanı sıra gastronomi anlamında da büyük zenginliğe sahip olduğunu söyleyen İl Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Soytürk, düzenlenen iftarda saray, Rumeli ve Balkan mutfağından lezzetlerin yer aldığı bir menü hazırladıklarını aktardı. İftar programına, Vali Sezer ve eşi Canan Sezer, Vali Yardımcıları Erdoğan Beypınar ve Eyyüp Batuhan Ciğerci ile eşleri, İl Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Soytürk, şefler, gastronomi yazarları ve basın mensupları katıldı. Devecihan Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen iftar programı toplu fotoğraf çekiminin ardından sona erdi.