- 03 Ocak 2019 Perşembe 17:30

‘Ege İncisi’ ile hayata dokunuş devam ediyor

A
A
A
‘Ege İncisi’ ile hayata dokunuş devam ediyor

Başta suça sürüklenen bireyler ve dezavantajlı grupları iş ve meslek sahibi yapmayı hedefleyen ilki 2018 yılında uygulanan ‘Ege İncisi’ projesi 2019 yılında da devam edecek.

Başta suça sürüklenen bireyler ve dezavantajlı grupları iş ve meslek sahibi yapmayı hedefleyen ilki 2018 yılında uygulanan ‘Ege İncisi’ projesi 2019 yılında da devam edecek. Muğla Cumhuriyet Başsavcılığı, Muğla Emniyet Müdürlüğü ve Çalışma ve İş-Kur Muğla İl Müdürlüğü arasında yeni protokol imzalandı. Cumhuriyet Başsavcılığındaki protokol imza törenine, Muğla Cumhuriyet Başsavcısı İlyas Yavuz, Emniyet Müdürü Hakan Çetinkaya, proje koordinatörü olarak görev alan Çalışma ve İş Kurumundan Müzeyyen Yıldırım ve Menteşe İlçe Emniyet Müdürü Tümer Yılmaz katıldı.


Ülkemizde sadece Muğla’da uygulanan ‘Ege İncisi’ projesi, dezavantajlı vatandaşların istihdamlarına yardımcı olmanın yanında hayatlarına da dokunmayı amaçlayan sosyal bir proje olduğu açıklandı. Projenin logosunda bulunan; ‘Muğla bacası’ projenin Muğla il merkezinde ve ilçelerinde uygulanacağını, ‘Eller’ devletin farklı kurumlarının ve projeye gönüllü destek verecek olan kişi ve kuruluşların, aynı amaç etrafında toplandıklarını ve ortadaki ‘İnci’ ise dezavantajlı konumdaki vatandaşları simgeliyor. Proje kapsamında 2018 yılı içerisinde 100 vatandaşın hayatına dokunma hedeflenirken, yılsonu itibari ile söz konusu hedef gerçekleştirildi. Psiko-sosyal model örnek alınarak hazırlanan Proje, İş-Kur İş ve Meslek Danışmanlarınca ihtiyaçları tespit edilen vatandaşların, istihdam edilmeleri ve ihtiyaçlarını karşılayabilmek adına, devletin farklı kurumlarının ve projeye destek veren gönüllü kişi ve işyerlerinin aynı kişi için hizmetlerini seferber etmeleri prensibine dayanıyor.


Proje kapsamında; annesi veya babası cezaevinde olan gençlerin, kadın sığınma evindeki şiddet mağduru kadınların, denetimli serbestlik kapsamındaki vatandaşların, suça sürüklenmiş veya suç işlemeye eğilimli gençlerin, madde bağımlılarının, 18 yaşını doldurduğu için devlet koruması kapsamı dışına çıkan çocukların ve valilik halk gününe gelerek dertlerini anlatan vatandaşların İş-Kur’un sunduğu mesleki eğitim kurs ve programlarından yararlandırılmaları ve nihayetinde istihdam edilmelerine yardımcı olmayı hedefliyor. Bunun yanında barınma, kıyafet, yakacak gibi konularda devletin ilgili kurumlarının ve gönüllü birey veya işyerlerinin desteğinin aynı kişi için toplanması sağlanıyor. Proje kapsamında İş-Kur’un İşbaşı Eğitim Programlarına katılan katılımcılara asgari ücret düzeyindeki ücretleri ve genel sağlık sigortası primleri İş-Kur tarafından karşılanıyor. Proje ile vatandaşların istihdam edilerek gelir elde etmeleri sağlanırken, olası suç işleme veya suça karışması da engelleniyor.


“İlk yılda hedefimize ulaştık”


‘Ege İncisi’ 2019 yılı protokol töreninde konuşan Muğla Cumhuriyet Başsavcısı İlyas Yavuz, “Bir yıl önce projemizin bu kadar verimli olacağını ve istediğimizin üzerinde verim elde edeceğimizi biz de tahmin etmiyorduk. Geri dönüşümleri değerlendirdiğimiz zaman ne kadar önemli ve verimli bir proje olduğunu gördük. Yaklaşık 100’e yakın dezavantajlı vatandaşımız geçen yıl proje kapsamında istihdamları sağlandı. Projemizi 31 Aralık 2019 tarihine kadar bir yıl daha uzattık. Hedefimiz en az 100 kişiyi daha proje kapsamında iş ve meslek sahibi yapmak. Şunu bilmemiz gerekir. Muhatap olduğumuz insan grubumuz bir şekilde toplumun dışladığı, örselediği insan grubudur” dedi.


“Proje Muğla’nın güvenliğine katkı sağlıyor”


Muğla Emniyet Müdürü Hakan Çetinkaya bir şekilde dezavantajlı duruma düşmüş çocuklar ve diğer bireylere yeni bir başlangıç için başlatılan ‘Ege İncisi’ projesinde 2018 yılında bekledikleri hedeflere ulaştıklarını açıkladı. Çetinkaya, “Bu proje ilimizin güvenliğine, asayişine toplum ile ilişkilerimize doğrudan katkı sağlayan bir proje. Sayın valimizin direktifleri ve Başsavcımız ve İş-Kur’un önerileri ile bu projeyi bir yıl daha uzattık. İnşallah ikinci yılımızda da ilk yılımızdaki gibi verimli ve doğru işlerin hayata geçirildiği bir yıl olur. Bu projede katkısı olan bütün paydaşlarımıza teşekkür ediyorum” dedi.


İş-Kur Muğla Şube Müdürü Müzeyyen Yıldırım ise, projenin bir iyilik projesi olduğunu, bunu da logoya yansıttıklarını açıkladı.


Kamu kurum ve kuruluşları ile sivil toplum kuruluşları, özel sektör işyerleri ve vatandaşlar, 1 Ocak 2019-31 Aralık 2019 tarihleri arasında, gönüllü destekçi olmak istedikleri takdirde, yapacakları basın açıklamaları ile projenin gönüllü destekçisi olabilecekleri açıklandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara UNESCO’da "30 Mart Uluslararası Sıfır Atık Günü" etkinliği yapıldı Fransa’nın başkenti Paris’teki Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütünün (UNESCO) binasında "30 Mart Uluslararası Sıfır Atık Günü" etkinliği düzenlendi. Etkinliğe Türkiye’nin UNESCO Daimi Temsilcisi Büyükelçi Gülnur Aybet, UNESCO’nun 42. Genel Konferansı Başkanı Simona-Mirela Miculescu, UNESCO Yönetim Kurulu Başkanı Vera El Khoury Lacoeuilhe ile UNESCO’nun Ekolojik ve Yer Bilimleri Bölümü Direktörü ve İnsan ve Biyosfer Sekreteri Antonio de Sousa Abreu’nün yanı sıra çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan da etkinliğe video mesaj gönderdi. Türkiye’de farklı belediyelerin sıfır atık girişimi kapsamında yaptığı projeleri anlatan videonun gösteriminin yapıldığı etkinlikte, katılımcılar, Emine Erdoğan’ın önderlik ettiği Küresel Sıfır Atık İyi Niyet Beyanını imzaladı. Büyükelçi Aybet burada yaptığı konuşmada, 30 Mart Uluslararası Sıfır Atık Günü’nü kutlamak için bir araya geldiklerini ve bunu ikinci kez UNESCO merkezinde kutladıklarını ifade etti. Uluslararası Sıfır Atık Günü’nün atık üretim konusunda farkındalık oluşturmayı ve atıkların çevre üzerindeki etkisini en aza indirmeyi amaçladığını kaydeden Aybet, bu önemli günün, sürdürülebilir tüketim ve üretimin tanıtımı için iyi bir fırsat olduğunu vurguladı. Aybet, "Her yıl dünya çapında topraklarımızı, suyumuzu ve havamızı kirleten milyarlarca ton atık üretiliyor" diyerek, sıfır atık konusunda insanların dünya kaynaklarıyla olan bağlarını da tekrar gözden geçirmesi gerektiğine işaret etti. Sıfır atık konusundaki girişimlerin benimsenerek doğal kaynakların muhafaza ve iklim değişikliğiyle mücadele edildiğini belirten Aybet, bunu benimsemenin ayrıca ekonomik bir fırsat olduğunu aktardı. Aybet, Sıfır Atık Projesinin Emine Erdoğan himayesinde 2017’de başlatıldığına dikkati çekti. Sıfır Atık Projesi’nin ana hedefinin, atıkların geri kazanım oranını 2035’e kadar yüzde 60’a taşınması olduğunun söyleyen Aybet, bu projenin, başlangıcından bu yana Türkiye ekonomisine 185 milyar Türk Lirası kazandırdığını ifade etti. Aybet, ayrıca proje sayesinde 490 milyon ağacın kesilmekten kurtarıldığını ve 5,9 milyon ton sera gazı emisyonunun önlendiğini aktardı. "Sıfır Atık Projesi artık küresel bir hareket haline geldi” Sıfır Atık konusunda 21 milyon kişiye eğitim verildiğini dile getiren Aybet, "Türkiye’nin başarılı Sıfır Atık Projesi artık küresel bir hareket haline geldi" dedi. UNESCO’nun 42. Genel Konferansı Başkanı Miculescu da Birleşmiş Milletler (BM) rakamlarına göre, dünyada her yıl 2,24 milyar ton kentsel katı atık, 37 milyon plastik atık üretildiğini, ve 931 milyon ton gıdanın atığa dönüştüğünü belirtti. Miculescu, "Bu plastik atıkların her yıl parçalanarak okyanuslara karışması bekleniyor" diyerek, söz konusu atıkların ekosistemlere zarar verdiğinin altını çizdi. Söz konusu atıkların ekosistemlere zarar verdiğini ifade eden Miculescu, Emine Erdoğan’a, ülkesinin atık ve çevre sorunlarıyla ilgili paradigma değişimine sağladığı katkıdan ötürü hayranlığını dile getirdi. UNESCO Yönetim Kurulu Başkanı Lacoeuilhe de herkesin satın aldığı ürünlerin nereden geldiğine ve etkilerine dikkat etmesi gerektiğini vurguladı. Lacoeuilhe, mümkün oldukça ürünleri yeniden kullanmak ve geri dönüştürmek gerektiğini belirterek, bu bilincin çocuklara da kazandırılmasının önemine dikkati çekti. Kadınların sürdürülebilir tüketim konusunda önemli bir rolü olduğuna işaret eden Lacoeuilhe, kadınların çevreyi muhafaza etmek konusunda öncü rol oynadığının altını çizdi. Antonio de Sousa Abreu de dünyada her yıl milyarlarca ton atık üretildiğini vurgulayarak, "Bu nedenle UNESCO, sıfır atığa doğru ilerlemenin hayati önemini vurgulayan bu girişimi üstlenen Türkiye delegasyonuna çok minnettar" ifadesini kullandı. Sıfır Atık Projesi Emine Erdoğan’ın himayelerinde Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca 2017’de başlatılan Sıfır Atık Projesi, sürdürülebilir kalkınma ilkeleri çerçevesinde atıkları kontrol altına alma, gelecek nesillere temiz ve gelişmiş bir Türkiye ile yaşanabilir dünya bırakma amacı taşıyor. Sıfır Atık Projesi kapsamında sıfır atık yönetim sisteminin kurulmasına ilişkin genel ilkelerin ve uygulama esaslarının belirlenmesini sağlayarak sıfır atık yaklaşımının ülke genelinde benimsenmesi, uygulanması ve yaygınlaştırılması amacıyla hazırlanan Sıfır Atık Yönetmeliği 12 Temmuz 2019 tarihli ve 30829 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Türkiye 2018’den bu yana çevre ve sürdürülebilirlik alanlarında ulusal ve uluslararası uzman isimlerin, kurum ile kuruluşların, sivil toplum kuruluşlarının, özel sektör temsilcileri ile bireylerin aynı platformda buluştuğu Sıfır Atık Zirveleri gerçekleştirildi. BM Genel Kurulunda kabul edilen "sıfır atık" kararı Eylül 2022’de BM 77. Genel Kurulu görüşmeleri sırasında New York’ta BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ile bir araya gelen Emine Erdoğan, ikili iklim kriziyle mücadele kapsamında "Küresel Sıfır Atık İyi Niyet Beyanı"nı imzaladı. BM Genel Kurulu, 14 Aralık 2022’de Türkiye’nin ana sunucusu, 105 ülkenin ise ortak sunucu olduğu "sıfır atık" kararını fikir birliği ile kabul etti. Genel Kurulun bu kararla 30 Mart’ı Uluslararası Sıfır Atık Günü ilan etmesinin yanı sıra BM Genel Sekreteri Guterres’ten, yerel ve ulusal sıfır atık girişimlerini teşvik etmek için bilgi, deneyim ve uzmanlığa dayalı, cinsiyet dengesi ve adil coğrafi temsil dikkate alınarak gönüllü ve seçkin kişilerden oluşan 3 yıl görev yapacak bir danışma kurulu kurması istendi. Sıfır atık girişimleri, çevreye duyarlı atık yönetimi, sürdürülebilir tüketim ve üretim konularının BM bünyesinde ele alınmasına devam edilmesi gerektiği vurgulanan kararla, üye devletler, BM ile diğer uluslararası ve bölgesel örgütler, sıfır atık girişimlerini uygulamaya teşvik edildi.