KÜLTÜR SANAT - 16 Temmuz 2019 Salı 16:01

Hakan Güngör’ün yeni kitabı ‘Biz Güzel Bir Aileyiz’ raflardaki yerini aldı

A
A
A
Hakan Güngör’ün yeni kitabı ‘Biz Güzel Bir Aileyiz’ raflardaki yerini aldı

Muğlalı Yazar Hakan Güngör’ün Yeşilçam aile filmlerinin bilinmeyen sırlarını, anılarını ve ayrıntılarını elealdığı yeni kitabı ‘Biz Güzel Bir Aileyiz’ raflardaki yerini aldı.

Muğlalı Yazar Hakan Güngör’ün Yeşilçam aile filmlerinin bilinmeyen sırlarını, anılarını ve ayrıntılarını ele


aldığı yeni kitabı ‘Biz Güzel Bir Aileyiz’ raflardaki yerini aldı.


Muğlalı yazar Hakan Güngör, Bülent Ulus ile Demokrat Parti iktidarı döneminde Ankara’da “beşinci ayın beşinde, saat beşte, Kızılay’da” parolasıyla düzenlenen eylemi "Parola 555K" adıyla kitaplaştırmıştı. Güngör’ün Yeşilçam aile filmlerini derinlemesine inceleyerek kaleme aldığı 2’nci kitabı ‘Biz Güzel Bir Aileyiz’ okuyucuyla buluştu.


Yeşilçam’da çoğu kez “aile” filmin “kahramanı”dır. Bu aile yoksul ama mutludur. Kitaba adını veren Yaşar Usta’nın sözlerindeki gibi “ güzel bir aile”dir. Aynı zamanda namusludur, vatanperverdir, haddini bilir, kaderine boyun eğer, acılarını sineye çeker ama “güzel”dir işte. Güzeldir ama imal edilmiştir. Türkiyeli aileyi yansıtmaktan çok bu ailenin kendini görmek istediği toplumsal birim imalatıdır. Çünkü daima mutlu son vaat eder. Ağlatsa bile ki kesin ağlatır sonunda güldürür. Sinemanın eğlencesi de buradadır. Kuşkusuz bu imalatın yapımcı ve yönetmeni Ertem Eğilmez ile onun ve kitaba konu olan ve bu kitaptan sonra bambaşka bir gözle izleyeceğiniz Türkiye sinemasının unutulmaz filmleri Sev Kardeşim, Yalancı Yârim, Oh Olsun, Mavi Boncuk, Bizim Aile, Aile Şerefi, Gülen Gözler ve Neşeli Günler’dir. Ertem Eğilmez her seferinde aynı formülü uygular ve çoğu kez kendi hayatından parçalar koyar filmlerine. Yine de senaryoların oluşumu için izlediği bambaşka bir yolu vardır. Adile Naşit, Münir Özkul, Tarık Akan, Kemal Sunal, Ayşen Gruda, Zeki Alasya, Metin Akpınar, Şener Şen gibi oyunculardan ne yapar eder efsane bir kadro çıkarır ortaya ama Tarık Akan ile sinema sektöründe taşları yerinden oynatacak bir kavgaya tutuşur, Metin Akpınar ve Zeki Alasya ile yollarını ayırır. Bu aile filmlerinde Atatürk’e ait bir ayrıntıyı ısrarla kullanır ama Nâzım Hikmet’in serbest bırakılması için toplanan imzaları kaybeder.


Bu filmler toplumdaki sınıfsal yarılmayı görünmez kıldı, kadının toplumsal konumundaki değişim isteğini ve mücadelesini yok saydı, hâlihazırdaki toplumsal düzeni ve yaşantıyı olağanlaştırdı, kaçınılmaz kıldı. Hakan Güngör bize bu imalatın yapı taşlarını gösteriyor, çözümlemesini yapıyor.


Deneyimli sinema yazarı Şenay Aydemir, "Biz Güzel Bir Aileyiz" kitabı ile ilgili şu yorumu yaptı: “Biz Güzel Bir Aileyiz, Türkiye sinemasının ‘kült’ mertebesine yükselmiş yapımlarını ele alırken, yalnızca güzelleme yapmak yerine bütün yönleriyle anlatarak sinema tarihimize önemli bir katkı sunmuş. Bir yanıyla filmlerde karşımıza çıkan ortak objelerin izini süren dedektif titizliği, diğer yanıyla yalnızca filmin içinde kalmayıp yapım süreçlerini de anlatan bir bütünlük çabası bu kitabı daha da önemli kılıyor.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Düzce Tarım ilaçları deredeki balıkları telef etti Tarım sezonunun açılması ile yapılan bilinçsiz ilaçlamalar, çevreye rastgele atılan tarım ilaçlarının ambalajları Düzce’de derelerdeki balıkların ölümüne sebep oldu. Tarım sezonunun açılması ile birlikte yapılan bilinçsiz tarım uygulamaları doğaya zarar veriyor. Özellikle ilaçlama döneminin başladığı Düzce’de kullanılan ilaçlama makinelerinin derelerde yıkanması, boş ilaç kutularının çevreye atılması derelerdeki popülasyonu olumsuz etkiliyor. Düzce’nin Ozanlar Mahallesi’nden geçen dere içinde yıkanan ilaçlama makineleri ve boş ilaç kutularının dereye atılması sebebiyle binlerce balık telef oldu. Ozanlar Mahallesi Muhtarı Bülent Keser ise deredeki balık ölümlerinden dolayı şaşırdıklarını ve üzgün olduklarını dile getirerek, “Ölümlerin görüldüğü günden beri hayretler içinde ve üzgünüz. Yüzlerce, binlerce balığın telef olduğunu gördük. Çok uzun süredir böyle bir sıkıntı yaşamamıştık. Dünden beri derenin üzeri ve dibi olduğu gibi balık ölüleriyle doluydu. Uzun bir mesafede balık ölüleri görülüyor. Çok üzgünüz. Mahallemizin gençleri, çocukları bu derenin kenarında balık tutarak zaman geçiriyor. Çünkü bu dere balık olan bir dere. Balık ölümlerini haber alır almaz Düzce Belediyesi, Tarım İl Müdürlüğü yetkilileri ile irtibata geçtik. Tarım İl Müdürlüğü yetkilileri sağolsunlar hemen harekete geçtiler. Dere kenarlarındaki ve derenin içindeki balıkları topladılar. Numuneler aldılar. Bu derenin yanında herhangi bir fabrika olmadığı tespit edildi ancak tarımın yeni yeni başladığı ekim, dikim ile fındık ilaçlamasının yeni başladığı tarla ilaçlamaları, ağaç ilaçlamaları başladı. Yetkililerin ilk kanaati de tarım ilaçları sebebiyle ölümlerin gerçekleştiği yönünde. Bu sıkıntı sadece Düzce’nin değil bütün ülkenin sorunu. Ben vatandaşlarımızdan ve çiftçilerimizden duyarlı olmalarını, yapılan ilaçlamaların dere kenarlarından uzak tutulmasını çok rica ediyorum. Çünkü çok ciddi ölümlerle karşı karşıyayız ve çok üzgünüz” dedi. “İlaçlama makinelerinin derede yıkanması ölümleri artırdı” Balıkların tarım ilaçlarını ile nasıl zehirlendiğini de anlatan Bülent Keser; “Bu ilaçlama işini yapan firmalar ve ilaçlamanın yapıldığı büyük motorlar var. Bazı vatandaşlar dereye girerek motorlarını yıkamış olabilirler. Bazı çiftçiler ise ilaçların konulduğu plastik kutuları var. Nasıl olsa işim bitti diyerek o kutuları dereye atıyorlar. Ya da bu ilaçların çuval gibi olanları da var. Bu kutuları, ambalajları en kolay imha yöntemi ise dereye atma. Bunları dereye atan insan olamaz. Çevreci, çiftçi arkadaşlarımızı daha duyarlı olmalarını rica ediyorum. Zaten bu yapan fotoğraflardan nasıl bir çevre faciasına neden olduğunu görecektir” diye konuştu
İstanbul TAV’ın beş havalimanına Frankfurt’da ödül TAV Havalimanları tarafından işletilen Almatı, Batum, Medine, Milas-Bodrum ve Tiflis havalimanları Skytrax tarafından düzenlenen ve yolcu oylarıyla belirlenen Dünya Havalimanı Ödülleri 2024’te en iyiler arasında yer aldı. Havalimanı işletmeciliğinde Türkiye’nin dünyadaki lider markası TAV Havalimanları’nın işlettiği beş havalimanı Skytrax Dünya Havalimanı Ödülleri’nde en iyiler arasında gösterildi. Ödüller Frankfurt’da düzenlenen ve 120’den fazla ülkeden iki binden fazla sektör temsilcisini buluşturan Passenger Terminal Expo’da (PTE) açıklandı. Medine Havalimanı, geçen seneki konumunu iki sıra yükselterek dünyanın en iyi 50 havalimanı içerisinde yer aldı. Orta Doğu’nun en iyi bölgesel havalimanı da seçilen Medine, aynı zamanda 5-10 milyon yolcuya hizmet veren havalimanları, Orta Doğu’da en iyi havalimanı personeli ve Orta Doğu’da en iyi havalimanları kategorilerinde ilk 10’a girdi. Almatı, Orta Asya’nın en iyi ikinci bölgesel havalimanı olarak gösterilirken Orta Asya’da en iyi havalimanları ve Orta Asya’da en iyi havalimanı personeli kategorilerinde ilk beşte yer aldı. Tiflis ve Batum havalimanları ise Doğu Avrupa bölgesinde en iyi ilk 10 içinde yer buldu.Tiflis Havalimanı ayrıca yolcu sayısına göre kendi kategorisinde en iyiler arasında sıralandı. Milas-Bodrum Havalimanı ise “En Çok Gelişim Gösteren” ilk 10 havalimanından biri oldu. Skytrax Dünya Havalimanı Ödülleri, dünya genelinde gerçekleştirilen havalimanı müşteri memnuniyeti anketiyle belirleniyor. 570’den fazla havalimanındaki müşteri hizmetleri ve tesislerini değerlendiren ödüller, dünya çapındaki havalimanları için mükemmellik standardı olarak kabul ediliyor.
İzmir İzmir Sığacık’ta yat limanı protestosu İzmir’in Seferihisar ilçesine bağlı Sığacık’ta, Teos Marina’nın kapasitesinin artırılmasına yönelik çalışmalar vatandaşlar tarafından protesto edildi. Seferihisar Belediye Başkanı İsmail Yetişkin, “Bugün burası genişleyince ne olacak? Denizin kalitesi düşecek. Balık artık eski balık olmayacak. Yerel hiç bir şeyimiz kalmayacak. Sığacık Körfezi; halkındır, balıklarındır, balıkçılarındır” dedi. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, 40 milyon TL’lik yatırımla Sığacık Körfezi’nde bulunan Teos Marina’nın kapasitesini artırmaya yönelik proje hazırlamıştı. Bu gelişmelerin ardından, Seferihisar Belediye Başkanı İsmail Yetişkin’in çağrısıyla marina önünde protesto düzenlendi. Seferihisar Belediyesi meclis üyelerinin yanı sıra eyleme; Seferihisar Kent Konseyi, Emekli SEN 2017, Çağdaş Seferihisar Derneği, Akarcalılar Derneği, Demokrasi Platformu, TEMAD, Türkiye Astsubaylılar Derneği, Seferihisar Halk Evleri Şubesi, Alevi Kültür Derneği, Seferihisar Çağdaş Kadın Platformu, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği de destek verdi. Seferihisar Belediye Başkanı İsmail Yetişkin, marina yapımının başında verilen vaatlerin yerine getirilmediğini iddia etti. Yetişkin, “Marina yapılırken verilen sözler arasında; ‘Seferihisar halkına, Sığacık halkına katkılar sağlayacağı, otellerin devamlı çalışacağı’ vardı. Gördük ki burası sadece zengin kişilerin gelip yatlarını bağladıkları otopark gibi kullandıkları bir alan haline geldi” dedi. “Gerekirse bu işin başında yatıp nöbet tutmaya hazırım” diyerek kapasite artırımına karşı kararlılığını dile getiren Yetişkin, şunları söyledi: “2022 senesinde engel olduğumuz marinanın kapasite genişletilmesini, şimdi yine ÇED raporunda yaptıkları kurnazlıklarla önümüze getirdiler. Ulaştırma Bakanlığı, deniz ve kara toplam 67 dönüm alanda, 40 milyon liralık yatırım ile marinayı genişletmek istiyor. Sonra kalanların sayısı yine artacak. Gelecekler yine ’genişlememiz lazım ihtiyaç var’ diyecekler. Bu ihtiyacın sonu yok; ama doğanın sonu var.” Başkan Yetişkin, şöyle devam etti: “ÇED raporunda kendileri söylemişler. Projenin ekonomik ömrü 25 yıl. 25 yıl için bu denizi, doğayı, denizde yaşayan canlıları yok etmeye değer mi? Buradan başta Ulaştırma Bakanlığı olmak üzere tüm bakanlıklara sesleniyorum; derdiniz ihtiyaç ise bizde ihtiyaç çok. Buyurun gelin önce onları çözelim. Doğada bir yeri bozdun mu, doğa senden intikamını yüz misli alır. Bugün burası genişleyince ne olacak? Denizin kalitesi düşecek. Balık artık eski balık olmayacak. Yerel hiç bir şeyimiz kalmayacak.”