GENEL - 14 Mart 2018 Çarşamba 15:47

Kaymakam Arslan; “Teknolojinin bağımlısı olmayın”

A
A
A
Kaymakam Arslan; “Teknolojinin bağımlısı olmayın”

Milas’ta Bilim ve Teknoloji Haftası kapsamında gerçekleştirilen etkinlikte, teknoloji bağımlılığı ele alındı.

Milas’ta Bilim ve Teknoloji Haftası kapsamında gerçekleştirilen etkinlikte, teknoloji bağımlılığı ele alındı. Konferansta; teknolojinin bağımlısı değil, teknolojiyi üreten bir toplum olunması gerektiğinin altı çizildi.


Her yıl 8-14 Mart tarihleri arasında kutlanan “Bilim ve Teknoloji Haftası” kapsamında, Milas’ta konferans gerçekleştirildi. Milas Gençlik Merkezi Müdürlüğü, Milas Milli Eğitim Müdürlüğü ve Milas İlçe Sağlık Müdürlüğü işbirliğinde düzenlenen etkinlikte; teknoloji bağımlılığı ve dijital dünyanın zararları konuşuldu.


Milas Belediyesi Toplantı ve Düğün Salonu’nda düzenlenen etkinliğe; Milas Kaymakamı Eren Arslan, Milas Belediye Başkan Vekili Faik Karagöz, Milas Gençlik Merkezi Müdürü Aşkın Binbir, Milas Milli Eğitim Şube Müdürü Şaban Karakoç, AK Parti Yönetim Kurulu Üyeleri, STK temsilcileri, vatandaşlar ve öğrenciler katıldı.



Açılışta konuşan Milas Gençlik Merkezi Müdürü Aşkın Binbir, “İnsanoğlunun yeryüzündeki serüveni ne zaman başladığı için, bilime ihtiyaç o zaman başlamıştır. Milyonlarca yıldır ilmek ilmek örülen bilim, insanı şu anda başka bir duruma sokmuştur. Her insan, her bir bulguyu beraberinde getirdiği için ala doyamayacaktır. Bizler de Bilim ve Teknoloji Haftası kapsamında amacımız; Türkiye’de, ülkemizde bilgi toplumunun oluşmasıdır. Bilgi ve becerilerinizin, üretim yeteneklerinizin geliştirilmesine; aktif eğitim ve öğretim yöntemleriyle katkı sağlamaktır. Bu hafta kapsamında okullarımızda, hafta boyunca bilimin insanlara neler kattığını anlatmaya çalışacağız. Geleceğimizin teminatı gençlerimize, teknolojiden nasıl faydalı yararlanacağını anlatacağız. Bizler Milas Gençlik Merkezi Müdürlüğü olarak; muasır medeniyet seviyesine ulaşma azmi ile sevgili öğrencilerimize katkı sağlamak istiyoruz” dedi.



Tarihte Türk milletinin, bilimi üreten ve dünyaya hakim olan bir millet olduğunu ifade eden Milas Kaymakamı Eren Arslan, “Bugün dünyaya yön veren ülkelerin; bilgiyi üreten ve teknolojiyi üreten ülkeler olduğunu görüyoruz. Biz bilgiyi ve teknolojiyi üretemediğimiz sürece, olumsuz etkileneceğiz. Günümüzde; özellikle internet ve internet üzerinden yapılan ticarette, 10 yılı doldurmamış firmalar carisini yükseltti. Bizim birer organımız gibi var olan firmalar ve teknolojinin adapte ettiği uygulamalar, bizim vazgeçilmezimiz oldu. Doğru ve yerinde kullanmak hepimiz için hayatı kolaylaştırıcıdır. Diğer taraftan olumsuz yönde teknolojiyi kullananlar da var. Bunları bilmek zorundayız. Bunlara karşı, kendimiz bu bilgiyi üreten ülke olmalıyız. Geleceği daha iyi inşa edebilmek için teknoloji konusunda daha iyi çalışmalıyız. Teknoloji konusunda, son zamanlarda güzel çalışmalar var. Bugünkü gençlik bizi umutlandırıyor ama negatif taraflarını bilip tedbirimizi almalıyız. O teknolojinin bağımlısı değil, teknolojiyi üreten bir toplum olmalıyız. Bunları yaptığımız zaman tekrar tarihimizdeki o güzel sayfalarda olduğu gibi bilgiyi üreten ve insanlığın hayrına kullanan biz olacağız.” ifadelerini kullandı.


Konuşmaların ardından Milas İlçe Sağlık Müdürlüğünden Sosyal Hizmet Uzmanı İlayda Yurttaş, teknoloji bağımlılığıyla ilgili sunum yaptı. Teknoloji bağımlısı olan kişilerin birkaç özelliğini sıralayan Yurttaş, spor ve diğer aktivitelerle bu bağımlılığın üstesinden gelinebileceğini aktardı.


Yurttaş’ın sunumunun sonrasında Muğla’da gerçekleştirilen Gençlik Merkezleri Arası Kültür ve Sanat Yarışmaları tiyatro kategorisinde il birincisi olan Milas Gençlik Merkezi Tiyatro Ekibi “Fevkal-Beşer Grubu Hatt-ı Zaatı’nda” tiyatro oyununu sergiledi.


Tiyarto oyunu, salonda bulunan seyircilerin büyük beğenisini kazandı.


Sergilenen oyunun ardından Milas Gençlik Merkezi Bilim ve Teknoloji Kulübü tarafından düzenlenen resim ve bilgi sergisinin; protokol üyeleri tarafından gezilmesiyle program son buldu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bartın Bartın’daki feci yangının tanıkları yaşanan dehşeti anlattı Bartın’da 1 kişinin öldüğü, 2 kişinin yaralandığı yangında şok detaylar ortaya çıkarken, olayın tanıkları ise yaşanan dehşeti anlattı. Bartın’ın Kayadibikavlak Köyü Örencik Mahallesi’nde bulunan tek katlı bir evde saat 20.30 sıralarında kesin sebebi henüz bilinmeyen bir nedenle yangın çıktı. Bitişiğindeki eve de sıçrayan yangında Tevfik Çetinbağ hayatını kaybederken, eşi Seher Çetinbağ, ile kardeşi Selim Çetinbağ ağır şekilde yaralandı. Olay yerine itfaiye, jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. İtfaiye ekiplerinin yaklaşık 2 saat süren çalışmalarının ardından yangın söndürülürken, iki ev de kullanılamaz hale geldi. Yaralılar ambulansla hastaneye kaldırılırken, durumlarının ağır olduğu belirtildi. Boş tüpü itfaiye evden uzaklaştırdı Yangın esnasında Bartın Merkez İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri, bölgede geniş güvenlik tedbirleri alındı. Yangının tamamen söndürülmesinin ardından nöbetçi savcı ve olay yeri inceleme ekipleri, evin içerisinde, çevresinde detaylı inceleme yaptı. Evin kapısının önündeki boş tüp ise, ekiplerin incelemesinin ardından bir itfaiye eri tarafından kapının önünden alınarak, yola çıkartıldı Faciada şok detaylar Facianın ardından olayla ilgili sır perdesi de aralanmaya başladı. Yanarak ölen Tevfik Çetinbağ’ın yatalak hasta olduğu ve yangından kaçamadığı öğrenildi. Patlama esnasında kocasıyla birlikte evde bulunan Seher Çetinbağ’ın patlamanın hemen ardından yardım istemek için dışarı çıktığı ve kocasının kardeşi olan Selim Çetinbağ ile birlikte yatalak eşini kurtarmak için alevlerin arasına girdiği belirtildi. Alevlerin arasında kalan Seher Çetinbağ ve kaynı Selim Çetinbağ, Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmayı başaramazken, kendileri de ağır bir şekilde yaralandı. "Gaz sızıntısı" iddiası Yapılan ilk incelemelerde, Seher Çetinbağ’ın olaydan birkaç saat önce tüp değişimi yaptığı belirlendi. Dolu tüpü kendisini ocağa monte ettiği ileri sürülen Seher Çetinbağ’ın, yemek yapmak için tüpü açtıktan bir süre sonra tüpten sızan gazın alev aldığı ve patlamanın meydana geldiği tahmin ediliyor. Yangının kesin sebebinin ise itfaiye ve olay yeri inceleme ekiplerinin hazırladığı raporların tamamlanmasının ardından ortaya çıkacağı kaydedildi. Patlama sesine irkildiler Alevlerin kül ettiği evlerin yaklaşık 5 metre uzağındaki evde oturan Belma Çetinbağ ve yengesi Fatma Çetinbağ, o anlarda yaşanan dehşeti anlattı. Yangında amcasını kaybeden ve babası yaralanan Belma Çetinbağ, yemek yerken patlama sesi ile irkildiklerini kaydetti. Patlama sesinin ardından dışarı çıktıklarında ise amcasının kaldığı evin alevlerin arasında kaldığını gördüğünü kaydeden Belma Çetinbağ, “Akşam yemeği yiyorduk. Ben yan evdeki üst kattaydım. Bir yerde bir patlama gibi bir ses oldu. Ben yengeme, soba gibi bir şey patladı dedim. Yengem dışarı çıktı. Ev yanıyor diye bağırmaya başladı. Dışarı çıktım ben de, baktım ahşap ev birden alev almış” dedi. Kurtarmak isterken alevlerin arasında kaldılar Babası ve yengesinin yatalak amcasını kurtarmak için alevlerin sardığı eve girince yaralandığını söyleyen Belma Çetinbağ, “Babamla yengem de, sakat amcamı kurtarmak için eve girmişler ama kurtaramamışlar. Zaten ev bir anda alev aldı. Evde 2 kişi vardı, amcamla yengem vardı. Tüp patlayınca yengem, dışarı çıkıp bizimkileri mi çağırdı, ne olduğunu tam olarak bilmiyorum. Babamla, yengem tekrar amcamı kurtarmak için girmişler içeri. Sonuç olarak ikisi de yandı. Onlar da şu an hastanede. Amcam tamamen yandı. Yengem de yanmış olarak içeriden çıktı. Ambulans hastaneye götürdü. Amcam sakattı, sol tarafı hiç tutmuyordu, yatalaktı, yatağa bağlıydı” diye konuştu. “Yengem büyük ihtimal tüpü tam takamadı” Patlamanın ve yangının tüp değişiminden sonra olduğunu kaydeden Belma Çetinbağ, “Yengemin bu akşam tüpü değiştirdiği söylenmişti. Büyük ihtimal tüpü tak takamadı, çakmağı çakınca öyle patlama oldu. Zaten yengem tüpü yeni değiştirmiş. Büyük ihtimal tüpten oldu. Tüpü tam takamadı herhalde” diye konuştu. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma sesi duydum” Emmi yanıyor diye bağırma sesi üzerine alevlerin arasında kalan amcası Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmaya çalıştığını anlatan Fatma Çetinbağ ise, “Akşam yemeğini yiyorduk, o anda aniden bir dinamit patlaması gibi bir patlama oldu. Ben merdivenden aşağıya inerken baktım emminin evi alev almış. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma duydum. Kurtarmaya çalıştım, camı falan açtım ama kurtaramadık. Bir şey yapamadık, çok üzgünüm. Yemek yaparken mi olmuş bilmiyoruz. Tüp mü patladı bilmiyoruz. Ama akşamüstü, boş tüpü kapının ağzına koydu. Galiba tüpten oldu” diye konuştu. Olay yerinde yapılan incelemelerin tamamlanmasından sonra ise Tevfik Çetinbağ’ın yanan bedeni, ceset torbasına konularak, evden çıkartıldı. Çetinbağ’ın cesedi, evin önüne getirilen tabutun içerisine yerleştirildi. Tabuta konulan Tevfik Çetinbağ’ın cesedi jandarma, itfaiye ekipleri ve vatandaşlar tarafından cenaze aracına taşındı.