GENEL - 18 Mayıs 2022 Çarşamba 17:42

Kleopatra’nın güzellik iksirinden krem

A
A
A
Kleopatra’nın güzellik iksirinden krem

Türkiye’de en yaygın Muğla’nın Fethiye, Köyceğiz ve Marmaris ilçelerinde yetişen, dünyada da Honduras ve Güney Amerika’da yetişen sığla ağacının reçinesinden MSKÜ Bilimsel Araştırma Projesi çerçevesinde el kremi yapıldı.

Türkiye’de en yaygın Muğla’nın Fethiye, Köyceğiz ve Marmaris ilçelerinde yetişen, dünyada da Honduras ve Güney Amerika’da yetişen sığla ağacının reçinesinden MSKÜ Bilimsel Araştırma Projesi çerçevesinde el kremi yapıldı.


Antik Mısır Kraliçesi Kleopatra’nın güzellik iksiri olarak da bilinen sığla reçinesi, halk arasında mide ülseri, cilt sıkılaştırması, bronşit, balgam söktürücü ve astım tedavisinde kullanılıyor. Kozmetik ve ilaç sanayiinde kullanılan sığla reçinesinden şimdi de organik sığla kremi elde edildi. Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Koordinasyon Birimi tarafından desteklenen ‘Su Bazlı Sığla Kremi Üzerine Formülasyon Geliştirilmesi Projesi’nin tanıtımı Yerkesik’teki Kozmetik Ürünler Uygulama ve Araştırma Merkezi’nde yapıldı. Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Sırrı Gürleyük’ün de katıldığı programda yöre halkına ve Köyceğiz Meslek Yüksekokulu Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Programı öğrencilerine eğitim semineri de verildi.


Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Köyceğiz Meslek Yüksek Okulu Bitkisel ve Hayvansal Üretim Bölümü/Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Bölümü’nden Doç. Dr. Yusuf Sıcak, önce sığla yağı ve kullanım alanları ile ilgili slayt eşliğinde bilgiler verdi. Doç. Dr. Sıcak, sığla reçinesinin balgam söktürücü, astım ve bronşit rahatsızlıklarında, romatizma ağırları ve mide ülserinde halk arasında yaygın olarak kullanıldığını açıkladı. Yusuf Sıcak, laboratuvar ortamında su bazlı sığla kremi yapımını da tatbiki olarak öğrencilere ve yöre halkına tanıttı.


Muğla’da yetişen sığla bitkisinin Anadolu sığlası olarak adlandırılan bir tür olduğunu belirten Doç. Dr. Yusuf Sıcak, “Tarihte birçok kullanımı aydınlatılmış, ülkemizde de kendiliğinden yayılış gösteren, özellikle Fethiye, Marmaris ve Köyceğiz bölgesinde yayılış gösteren bir endemik bitki türüdür. Bu projeyi başlarken ilk başta cilt tipi üzerlerine de etkinliğini bildiğim aynı zamanda daha çok merhem formatında kullanılan bir ürünün kullanıcılar bakımından daha çok bir algısı ya görünümü, ya kokusu hoş olsun diye bir ürün tercih edilir. Bu tercih nedeniyle bilimsel açıdan uygun olmadan piyasaya sürülmesi çok uygun nitelikte değildir. Bu bağlamda önce su bazlı sığla kremi üzerine formülasyon geliştirilmesi ile başladım. Bu süreçte geliştirdiği 66 formülasyondan uygun olanların mikrobiyolojik testini, ardından da stabilite testini gerçekleştirdim. Bunlar içeresinde en uygun formatta olanı, insanların kullanabilecek nitelikte olanı ürün güvenirlilik değerlendirme testini oluşturmaya başladık. Piyasaya ürünün hem nemlendirici özelliği olan, hem de tedavi edici bakımından Sığla’nın bilindik özellikleri olan antimikrobiyel, antibakteriyel özelliği. Yurt dışında ve ülkemizde yapılan çalışmalarda ürünün içerdiği kimyasallardan dolayı cilt sıklaştırıcı özelliği olduğu bilinmekte. Zaten Kleopatra tarihte bunu aşk iksiri olarak değerlendirmiş. Kleopatranın güzelliğine borçlu olduğu ürünlerden birisi de Sığla reçinesidir. Biz de Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri biriminde çağrılı projeye çıkmış olan proje ile ben de su bazlı Sığla kremi üzerine formülasyon geliştirme ile projem desteklendi. Çalışmalarımın son aşamalarında projenin bir çıktısı olan Yerkesik yöre halkına bilgilendirme eğitimi verilmesi ile çalışmamızın son aşamalarına geliyoruz. Aromaterapide yine kullanımı yaygın olduğu bilinir. Harici ürünler olarak bildiğimiz aromaterapide, kozmetikte de parfüm sektöründe çok kullanılıyor. Doğal bir ürün olduğundan dolayı insanların tercih nedeni olduğunu görüyoruz” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara “Mahzen-30” operasyonlarında elebaşılığını Doğan Güney’in yaptığı (Yurt Dışı Firar) "Odacılar" olarak bilinen Organize Suç Örgütü çökertildi Batman merkezli 8 ilde Jandarma tarafından düzenlenen “Mahzen-30” operasyonlarında elebaşılığını Doğan Güney’in yaptığı (Yurt Dışı Firar) "Odacılar" olarak bilinen Organize Suç Örgütü çökertildi. Operasyonlarda organize suç örgütünün yöneticilerinden Yonca Onat’ın da aralarında bulunduğu 34 şüpheli yakalandı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Batman merkezli 8 ilde Jandarma tarafından düzenlenen “Mahzen-30” operasyonlarında elebaşılığını Doğan Güney’in yaptığı (Yurt Dışı Firar) "Odacılar" olarak bilinen Organize Suç Örgütü çökertildiğini belirterek Operasyonlarda organize suç örgütünün yöneticilerinden Yonca Onat’ın da aralarında bulunduğu 34 şüphelinin yakalandığını kaydetti. "Aziz Milletimizin Bilmesini İsterim ki; hangi büyüklükte olursa olsun organize suç örgütlerini çökertip, adalete teslim edeceğiz. Şafak sökerken de gün batarken de operasyonlarımız devam edecek" diyen Bakan Yerlikaya operasyonla ilgili şu detayları paylaştı: "Batman Cumhuriyet Başsavcılığı, Jandarma Genel Komutanlığı Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı koordinesinde; Siber Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığının desteğiyle Batman İl Jandarma Komutanlığınca yapılan çalışmalar sonucu; Batman merkezli Adana, Aydın, Mersin, Hakkâri, Van, Mardin ve İzmir’de eş zamanlı olarak düzenlenen “Mahzen-30” operasyonlarında “Bilişim sistemlerini kullanmak suretiyle nitelikli dolandırıcılık” suçunu örgütlü olarak işleyen organize suç örgütü üyesi şüphelilerin; Sosyal medya üzerinden sahte kiralık Bungalov ev ilanı vererek dolandırıcılık yaptıkları, mağdurlardan elde ettikleri gelirleri önce yasal bahis platformlarındaki hesaplara, daha sonra bahisten kazanılmış gibi gösterip kendi banka hesaplarına aktararak paranın izini kaybettirmeye çalıştıkları ve toplam 18 bin 635 vatandaşımızı mağdur ettikleri tespit edildi. MASAK ile koordineli yapılan çalışmalar sonucu; suçtan elde edilen mal varlığı değerlerinin aklanması kapsamında; ilk belirlemelere göre 34 milyon 530 bin TL değerinde işlem hacmine sahip, şüphelilere ait 1.283 banka hesabına el konuldu. Operasyonlarda; ruhsatsız tabanca, çok sayıda cep telefonu, sim kart, banka ve kredi kartı ile çok sayıda dijital materyale el konuldu. Batman Cumhuriyet Başsavcılığımızı ve operasyonları gerçekleştiren Kahraman Jandarmamız ile MASAK çalışanlarını tebrik ediyorum. Allah ayaklarına taş değdirmesin. Milletimizin duası sizinle."
Erzincan Dağlarda çiriş otu bereketi Doğu Anadolu Bölgesinde ve Erzincan’da bu günlerde çarşı pazarda sıkça görülen çiriş otu dağlarda yaban hayvanlarının da ilgisini çekiyor. Bahar ayları ile birlikte Erzincan’ın yüksek kesimlerinde ortaya çıkan çiriş otu vatandaşlar tarafından toplanmaya başlandı. Munzur Dağlarında yerli ve yabancı birçok kişiye rehberlik yapan Murat Aydemir, yaptığı gözlemlerde dağ keçilerinin de çirişi yediğini ifade etti. Dağlarda doğal olarak yetişen çirişten birçok yemek yapıldığını anlatan Aydemir, çirişten yapılan turşunun ayrı bir lezzet olduğunu söyledi. İnsanlar yüzyıllardır yaşamın neredeyse her alanında bitkilerden faydalanıyor. Bazı bitkiler tıbbi faydaları sebebiyle sağlık alanında kullanılırken bazı bitkiler besin bazıları ise boya ya da süs bitkileri olarak kullanılıyor. Çiriş otu da bu bitkilerden bir tanesi. Latincede Asphodelus aestivus L. olarak bilinen ve Zambakgiller familyasına ait olan çiriş otu, çoğu bölgede güllük, dağ pırasası, kirkiş otu, sarı zambak, yabani pırasa ve yeling otu olarak biliniyor. Toplumun büyük bir kısmı bazı hastalıkların tedavisinde tıbbi bitkilere başvuruyor. Bitkisel tedavi yöntemlerinin yan etkilerinin olmadığı ya da daha az olduğu düşünülmesi buna büyük bir etken olarak gösteriliyor. Çiriş otu da bölgede halkın tercih edilen bitkilerin başında yer alır. Çirişten birçok yemek yapılıyor Meryem Badayman, Ekin Dinçel ve Ayla Ünver Alçay tarafından yapılan bir araştırmada çirişin; yabani bir ot olup yenilebilmesinin yanında vitamin, antioksidan, lif ve mineral içerikleri ile vücudu besleyen özelliğe sahip olması sebebiyle yaygın olarak tüketildiği belirtildi. Çiriş otu, Afrika, Arap ülkeleri, Türkiye, Mısır ve Avrupa’nın bazı bölgelerinde görülen bir bitki türü. Türkiye’de Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu, İç Anadolu Ege ve Akdeniz bölgelerinde yetişiyor. Çiriş otu genel olarak zararsız ve faydaları ile ön planda olan bir bitki olarak biliniyor. Bunun yanında çirişin yaprakları henüz tazeyken de yenilebiliyor. Ayrıca çirişten çorba ve birçok yemek de yapılıyor. Haşlandıktan sonra yumurta ile kavrulması ya da peynirle de karıştırılarak yufka ekmek içinde yeniliyor. Ayrıca kaşila diye adlandırılan bir yemeği de yapılıyor. Sevilen yemeklerden biri olan kaşila, çirişin kaynatılıp, içerisine bulgur katılarak, katılaşıncaya kadar pişirilmesiyle yapılıyor. Katılaştıktan sonra içi çukurlaştırılarak yağ dökülüp ve servis edilip yeniliyor.