POLİTİKA - 24 Mart 2019 Pazar 18:01

Mehmet Nil Hıdır köylü ve çiftçiyle kucaklaşmaya devam ediyor

A
A
A
Mehmet Nil Hıdır köylü ve çiftçiyle kucaklaşmaya devam ediyor

Cumhur İttifakı AK Parti Adayı Dr.

Cumhur İttifakı AK Parti Adayı Dr. Mehmet Nil Hıdır, mahalle ziyaretlerinde köylü ve çiftçiyle kucaklaşmaya devam ediyor


Seçim çalışmalarına başladığı ilk günden bu yana köylünün ve çiftçinin taleplerini not olan Dr. Hıdır, şoför esnafına yönelik hazırladığı 36 maddelik bildirgenin ardından çiftçi ve köylüye de 30 maddelik yapacaklarının sözünü senede dönüştüren bir mektup yazdı. Gittiği tüm mahallelerde köylüye ve çiftçi vatandaşlara mektubu bizzat elden ulaştıran Dr. Mehmet Nil Hıdır, "köylü milletin efendisidir sözünü önemsiyoruz. Gerek il başkanlığım gerekse milletvekilliğim döneminde onlara getirdiğimiz, ulaştırdığımız hizmetleri çok şükür mahallelerde yaşayan insanımız biliyor, hatırlıyor, hatta zaman zaman bizlere hatırlatıyor. Onlar için ne yapsak az. Mektubumuzda yazanlar olması gerekip şimdiye dek yerel yönetimler tarafından ihmal edilmiş fakat yapılması elzem ve mümkün olanlardır." dedi



İşte Cumhur İttifakı AK Parti Adayı Dr.Mehmet Nil Hıdır’ın mektubunda yer alan 30 maddelik yapacaklarının listesi :


1-Büyükşehir Belediyemiz tarafından "tarım şirketi "kurulacak. Bu şirket aracılığıyla Muğla’da yetişen ürünlerin hiçbiri üreticinin elinde kalmayacak. İlimizde üretilen tüm tarımsal ve hayvansal ürünler tek bir marka altında üreticiden alınıp, işlenip pazarlama ürünü haline getirilip satım aşaması da dahil tüm ürünleri kapsayacak. Her türlü sebze meyveden portakal, nar, susama, kekikten, çıntara, defne yaprağından süt ve et ürünlerine tüm ürünlerin her türlü yetiştirme desteğinden lojistik ve pazarlamasına kadar tüm aşamalarını yürütecek bir yapılanma kurulacak. Entegre ve büyük çaplı bir üretim tesisinde, meyve suyu fabrikasından, süt ve süt ürünleri işleme tesisine, aromatik bitki yağı ve kozmetik ürünler üretim tesisinden tüm tarımsal ürünlerin soğuk hava depolama tesisine kadar tüm üretim aşamalarını içeren şirketin hissedarlığı her türlü ürün yetiştiricisine ve kooperatiflerimize açık olacak. Tüm Muğlalı üreticiler ve kooperatifler bu şirkette hissedar olabilecek. Şirketin isim ve Amblemi yarışma ve akabinde halkoylaması ile belirlenecek.


2-Köylümüzün ve çiftçimizin kullandığı, mazot, yem, tohum ve gübrede Tarım Bakanlığımızın desteklemelerinin dışında Büyükşehir Belediyesinin öz kaynaklarıyla üreteceği yem ve tohum desteği verilecek. Akaryakıt şirketleriyle yapacağı indirimli akaryakıt anlaşmalarına üreticilerimiz ve kooperatiflerimiz de dahil ederek ek akaryakıt desteği sağlanacak


3-Köy meydanı, Köy sokakları, Mahalleler arası yollarda parke olmayan köy kalmayacak.


4-Köy ve İlçeler arasındaki yollarda asfaltsız yol kalmayacak.


5-Köylerimize yayla, bağ, bahçe, zeytinlik ve arıcıların kovan cepleri ile orman yolları açılacak.


6-Tarımsal sulama göletleri ve kanalları ile susuz tarım arazisi kalmayacak.


7-İçme suyu olmayan köy kalmayacak.


8-İlçe merkezi ile köyler arasında dolmuşu olmayan güzergâh kalmayacak.


9-Köy yerleşim alanları ve köy imar plânı yapılmamış köy ve mahalle kalmayacak.


10-Köy tüzel kişiliğinden Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na geçmiş olan bina, hazine arazisi, tarla ve meraların kullanım ve işletme hakkı; sözleşme ile köy muhtarlıklarımıza tekrar devredilecek


11-Tüm köylerimizde, Kapalı düğün salonu, pazar yeri, kabristanda kapalı cenaze namaz yeri ve şadırvanı olmayan köy kalmayacak.


12-Her köyümüze, Halı saha, spor parkı ve çocuk parkı yapılacak.


13-Bozuk orman alanlarına defne, ceviz, badem, kestane, Fıstık çamı , Harıp , Akasya, Lavanta , Yerli zeytin fidanı dikilerek işletme ve bakım hakkı Arıcılarımıza ve köylümüze verilecek.


14-Hazine veya özel kişilere ait su basan ovalar drenaj kanalları ile ıslah edilerek, tarıma kazandırılacak. (Düğerek, Akyol Ovası, Çayır Mevkisi, Ataköy, Gökova, Çıtlık , Çörüş Ovası, Tuzla, Afşar, Akarca vb)


15-Tarım arazilerine alım garantili yem bitkileri ve hububat ekimi teşvik edilecek. TKK üst birliği aracılığıyla Muğla’da Yem Fabrikası kurulacak.(Mısır, yonca, arpa, buğday, çavdar)


16-Bereketli yayla ve tarıma elverişli ovalarımız için ücretsiz meyve fidanı dağıtılacak (nar, vişne, yaz elması, golden erik, kiraz)


17-Tarım Bakanlığımızın sera teşvikleri kapsamında örtü altı sebzecilik ve çiçekçilik için çiftçimize arazi tahsisleri ve fide desteği sağlanacak.


18-DSİ tarafından plânlanan sulama göletlerinin hızla yapılması İçin her türlü iş ve işlemleri takip edilecek.


19-Köy ve kentlerde imar planları yeniden gözden geçirilerek tarım alanları, meralar, milli park ve doğayı koruma alanları, kıyı kenar çizgisi, arkeolojik sit alanları, kamuya ait piknik, mesire ve sulak alanlar ile zeytinlikler korunacak.


20-Gelir düzeyi düşük ve depreme dayanıksız köy evlerinin yerine köy TOKİ’leri yapılacak.


21-Kültür balıkçılığımızın yaygın olduğu (Fethiye Ören) bölgesi ihtisas kültür balıkçılığı organize sanayi haline dönüştürülerek üretim kapasitesi ve ihracatın arttırılması sağlanacak.


22-Köylülerimizin el emeği olarak ürettikleri organik ürünler için ilçe merkezlerinde ve turistik yol güzergahinda tertipli ve düzenli organik ürünler pazarı açılacak


23-Pazar yerlerimize bebekli anneler için ve üretici kadınlarımız için, emzirme odası, bebek bakım odası, engelli ve yaşlı dinlenme odası, mescid, şadırvan ve temiz tuvaletler inşa edilecek.


24-Köyden kente gelen çiftçilerimizin konaklayabilecekleri ilçe merkezlerine çiftçi konaklama evleri yapılacak.


25-Köylülerimize ve çiftçilerimize her 6 ayda bir eğitim, ziyaret ve istişare toplantıları yapılacaktır.


26 - Tarımsal makina ekipman ve traktörlerin yaygınlaştırılması için yüzde 50 hibe destekli bakanlık teşviklerinin yeniden çıkması İçin çalışılacak.


27 - Büyükşehir Belediye Başkanlığının dozer, greyder ,kepçe ve kamyon gibi makine ekipmanları Ziraat Odası ve TKK işbirliği ile köylü ve çiftçimizin hizmetlerine verilecek.


28- Zeytincilerimiz için, toplanan zeytinlerin ezilmemesi, asit oranlarının yükselmemesi için plastik kasa ve galvaniz saklama kaplarında yüzde 50 hibe desteği sağlanacak.


29- Köylerimizdeki yıkılan çürüyen ve eskiyen ahşap elektrik direkleri AYDEM ile işbirliği yapılarak yenilenecek.


30- İçinden dere geçen veya sulak alanı olan köylerimizde kültür balıkçılığı tesisleri kurularak işletme hakkı köylüye verilecektir.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Bakan Yerlikaya: “41 ilde uyuşturucuya karşı düzenlenen ‘Narkoçelik-12’ operasyonunda 268 kişi yakalandı” İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, uyuşturucu madde imalatçılarına ve satışını yapanlara yönelik “Narkoçelik-12” operasyonlarında 268 kişinin yakalandığını açıkladı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya sosyal medya hesabından paylaşım yaparak, uyuşturucu madde imalatçıları ve bu maddelerin satışını gerçekleştirenlere yönelik düzenlenen “Narkoçelik-12” operasyonu hakkında bilgi verdi. Bakan Yerlikaya’nın verdiği bilgilere göre; Operasyonlar, Emniyet Genel Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Başkanlığı koordinesinde İl Emniyet Müdürlüklerince; 558 ekip, bin 635 personel ve 44 narkotik dedektör köpeğinin katılımıyla Gaziantep, Nevşehir, İzmir, Mersin, İstanbul, Kayseri, Adana, Şanlıurfa, Bursa, Antalya, Osmaniye, Bitlis, Denizli, Kocaeli, Konya, Kırklareli, Edirne, Eskişehir, Van, Tekirdağ, Çorum, Ankara, Elazığ, Hatay, Muş, Samsun, Diyarbakır, Bolu, Amasya, Kars, Zonguldak, Malatya, Sakarya, Aydın, Bingöl, Çanakkale, Isparta, Kütahya, Muğla, Tokat ve Karabük olmak üzere 41 ilde düzenlendi. Operasyonlarda 856 kilogram uyuşturucu madde ve795 bin adet uyuşturucu hap ele geçirilirken 268 sokak satıcısı ise yakalandı. Bazı şehirlerde ele geçirilen uyuşturucu miktarları, yakalanan sokak satıcıları bilgileri ise şöyle: Edirne’de 218 kilogram skunk, 200 bin adet uyuşturucu hap ele geçirildi. 5 şüpheli yakalandı. Diyarbakır’da 186 kilogram skunk ele geçirildi. 1 şüpheli yakalandı. İstanbul’da 175 kilogram metamfetamin, 66 kilogram bonzai ham maddesi, 10 kilo 600 gram kokain, 535 bin 560 adet uyuşturucu hap ele geçirildi. 13 şüpheli yakalandı. Bolu’da 52 kilo 600 gram skunk ele geçirildi. 2 şüpheli yakalandı. Gaziantep’de 36 kilogram metamfetamin, 26 bin adet uyuşturucu hap ele geçirildi. 7 şüpheli yakalandı. Adana’da 34,5 kilogram esrar ele geçirildi. 1 şüpheli yakalandı. Antalya’da 33,5 kilogram skunk ele geçirildi. 1 şüpheli yakalandı. Malatya’da 30 kilogram skunk ele geçirildi. 1 şüpheli yakalandı. Van’da 12.5 kilogram metamfetamin ele geçirildi. 1 şüpheli yakalandı. Çorum’da 20 bin adet uyuşturucu hap ele geçirildi. 3 şüpheli yakalandı. Sakarya’da 13 bin adet uyuşturucu hap ele geçirildi. 1 şüpheli yakalandı.
Hatay Rönesans Rezidans’tan sağ kurtulmayı başaran adam, depremin üzerinden aylar geçse de devasa yapının yerle bir olma anını unutamıyor Hatay’da ‘Cennetten bir köşe’ denilerek satılan ve depremde bine yakın insana mezar olan Rönesans Rezidans’tan sağ kurtulmayı başaran Mehmet Özdemir, devasa yapının yerle bir olma anına şahit olduğu anları asrın felaketinin üzerinden aylar geçse de unutamıyor. Asrın felaketinde Hatay’da binlerce bina yerle bir olurken yaklaşık 25 bin insan hayatını kaybetmişti. Depremin yok ettiği Antakya ilçesinde en çok ölüm Ekinciler Mahallesi’nde bulunan ‘Cennetten bir köşe’ vaadiyle satılan Rönesans Rezindans’ta yaşanmıştı. Bine yakın insanın hayatını kaybettiği 250 daireden oluşan Rönensan Rezidans, deprem anında saniyeler içinde yerle bir olmuştu. Asrın felaketine Rönesans Rezidans’ta bulunan giriş kattaki dairesinde yakalanan 36 yaşındaki Mehmet Özdemir, deprem anında kendisini sitenin bahçesine atarak hayata tutunmayı başardı. Rönesans Rezidans’ın yerle bir olduğu anları gören Özdemir, yaşadıklarını hafızasından silemiyor. Özdemir, Rönesans Rezidans’ın enkazına her geldiğinde kendini kötü hissettiğini ve o anları hatırladığını belirtti. “20 metre savruldum ve üzerime molozlar düşmüştü” Deprem anında evde tek olduğunu ifade eden depremzede Özdemir, “Deprem saat 04.17’de ilk başta hafif bir artçı oldu. Hatay’da çok artçı olduğu için ciddiyete almamıştım. İlk artçıda kapıya yöneldim. O gün hava fırtına ve yağmurluydu. O günü hatırlamak istemiyorum. Bahçeye geldik. Bahçede en büyük depreme yakalandık. O dakikaya kadar Rönesans ayaktaydı. 3 kişi kaçtık ama yere düştük. Sırt üstü düşmüştüm. Rönesans’ın A bloğunu izliyordum. Sallandıkça bir katı aşağıya indi. O anda ben yıkılacağını anlamıştım. Yerden yatan iki arkadaşa kaçın dedim. Aradan 15 saniye geçti. Rönesans’ın arkama doğru yıkıldığını hissettim. 20 metre savruldum ve üzerime molozlar düşmüştü. Yerdeyken kabus gördüğümü sandım ama gerçekti. O anı hatırlamak istemiyorum” dedi. “O anları hatırlıyorum ve tüylerim diken diken oluyor” Rönesans Rezidans’ın enkazına geldiğinde kendisini kötü hissettiğini belirten depremzede Özdemir, “Buraya geldiğimde kendimi kötü hissediyorum. O anları hatırlıyorum ve tüylerim diken diken oluyor. Bir yıl öncesine kadar burada yaşıyorum. Bin kişiye yakın insan öldü. Enkazdaki insanların sesini duydum. Bir savaş sahnesi gibiydi. Bu kadar büyük bir yapının bu kadar çürük olacağını düşünmemiştim. Saniyeler içinde yerle bir olacağı kimin aklına gelebilirdi ki o anda” ifadelerini kullandı.
Kütahya Başkan Mustafa Önsay’dan Milletvekili Kasap’ın Şehir Hastanesi açıklamasına tepki AK Parti Kütahya İl Başkanı Mustafa Önsay, Saadet Partisi Kütahya Milletvekili Ali Fazıl Kasap’ın "Şehir Hastanesi göstermelik açıldı" şeklindeki sözlerine sert tepki gösterdi. Basın toplantısı düzenleyen Önsay, Kasap’ın Kütahya’ya yapılan her hizmetti "Görmezden gelip" kıyasına eleştirdiğini ifade etti. Önsay, "Bütün emekleri görmezden gelip, üstünü kapatıp, ’AK Parti’ye gol atacağım’ diye ’Tayyip Bey’e laf edeceğim’ diye gelip Kütahya Şehir Hastanesini konuşmak bence bu şehre yapılmış büyük bir kötülüktür. Bu noktada tekrar uyarıyorum, bunu yapmasınlar, yoksa bu ifadelerimi daha da sertleştireceğim" diye konuştu. Önsay, Kasap’ın geçmişte de Kütahya Zafer Havalimanı yatırımını da sürekle eleştirerek, şehri zor durumda bıraktığını dile getirdi. Önsay, "Bugün duyuyoruz, bir tane Kütahya milletvekilimiz ‘Ya oradaki makineyi buraya mı getiriyorlar? ‘ diyor. Şunu anlamaları gerekiyor, yani sen bir milletvekili olarak mesele nedir, burada yapılan iş nedir, bunu bir konuşmadan araştırman lazım. Burada kamu - özel ortaklığı ile yapılmış bir hastane var ve bu hastane Sağlık Bakanlığı’na devredildi. Şu anda Sağlık Bakanlığı yönetiyor, yani Sağlık Bakanlığı hem Evliya Çelebi Eğitim Araştırma Hastanesine hem Şehir Hastanesine sahip ve biz bugün bir başhekimle ikisini beraber yönetiyoruz. Burada yapılan işi başka türlü göstermeye çalışmak hakikaten büyük bir aciziyet. Biz vekilimizden şunu beklerdik. Bütün bunlar konuşulurken halk ‘Devlet Hastanesi yıkılıyor, neden yıkılıyor?’ dediğinde ‘ben defalarca bunun önüne geçtim, burası depreme dayanıksız, burayı bir an önce yıkın, yıkmıyorsunuz diye hükümeti eleştirmiştim, en sonunda yıktılar’ diye söylemesi lazım ama onun yerine Şehir Hastanesine bir şekilde kara çalma noktasına gidiyor. İşte Kütahya’nın problemi bu, yani bu şehre bir şey kazandırma noktasında muhalefetin, iktidarın, vekillerin, muhalefetin il başkanları, iktidarın il başkanları, teşkilatlar, tamamen aynı hedefte yürümesi lazım, seçim bitmiş daha on gün olmuş yirmi gün olmuş, bir seçim yokken bile, yakın gelecekte bir seçim gözükmezken bile, bir siyaset yapıyorum diye Şehir Hastanesini karalamanın, bu şekilde hareket etmenin, ben bir anlamı olduğunu düşünmüyorum. Bunlar şehre zarar veriyor. Şimdi yine başladı, duymuşsunuzdur, görüyorsunuzdur, bizim Türkiye’nin her yerinde Kütahya’daki Zafer Havalimanı’na benzer birçok havalimanı var ama bunların hiçbirisi Türkiye’de gündem olmazken sağ olsun bizim bu muhalefet olduğunu söyleyen vekiller sayesinde, sanki Türkiye’de Zafer Havalimanı’ndan başka o konumda olan başka bir yapı yokmuş gibi devamlı bunu ortaya çıkararak örnek haline getirdiler. Şimdi 23 ilde Şehir Hastanesi var. Hiçbir ilde Şehir Hastanesi, efendim şöyle mi oluyor, oraya hasta gidince böyle mi oluyor şeklinde söylentiler yokken, bizim burada bu başladı. Bu yanlış arkadaşlar, bunu yapmayalım. Bu şehre bunu yapmaya Kimsenin hakkı yok. Sonra biz Kütahya’dan bir taleple gittiğimizde bize bürokrasi diyor ki, ‘Sizin orada zaten bir havalimanı yaptık başımıza gelmeyen kalmadı’ şimdi de, ‘Bir Şehir Hastanesi yaptık, başımıza gelmeyen kalmadı’ diyecekler. Buna ne hakkınız var, bu nasıl bir memleket sevdasıdır. Bu nasıl Kütahya’yı sevmektir. Bu nasıl Kütahya’ya hizmet etmektir. Ben bunu hiç anlamıyorum. Bunu ne Afyon milletvekili yapar, ne Eskişehir milletvekili yapar, ne Uşak Milletvekili yapar. Bunu yaparsa ancak maalesef Kütahya milletvekilleri yapar. Yazıktır ya, bu şehri bu şekilde kötülemeye, bu şekilde kötü örneklerin şehri haline getirmeye izin vermeyelim. Bu kadar Zafer Havalimanı’nı kötüledin eline ne geçti senin. Çok şükür Sağlık İl Müdürlüğümüz çalışanlarımız büyük bir gayretle bugün orayı açıp öbür gün diğerini kapatıp, ertesi gün orada işe devam ettirebilirler. Ne yaşadık, hiçbir şey yaşamadık ama bütün bu gayretleri bütün bu emekleri görmezden gelip üstünü kapatıp AK Parti’ye gol atacağım diye Tayyip Bey’e laf edeceğim diye gelip Kütahya şehir Hastanesine konuşmak bence bu şehre yapılmış büyük bir kötülüktür. Bu noktada tekrar uyarıyorum, bunu yapmasınlar yoksa bu ifadeleri daha da sertleştireceğim. Biz bu şehre yeni bir hastane yapmak istiyoruz, 8 yataklı bir hastane hedefimiz var. Bir şey söyleyeceksen bununla ilgili söyle, bir artı koymak için çalış. Olan her şeyi yok saymak, olan her şeyi kötülemekle bu milletin bu Kütahya’nın moralini bozmaktan başka yaptıkları hiçbir şey yok. 10 yıldan beri bu şehir, Şehir Hastanesi bekliyor, açıyoruz, aynı gün tezvirata başladılar. Yok ‘Seçimi alelacele açtılar’ ne alakası var. Biz orada 28 Mart’ta gelip açılış töreni mi yaptık. AK Parti bayrakları mı astık, ne yaptık yani. Eğer biz acele açacak olsaydık Sayın Cumhurbaşkanımız Buraya geldiğinde 28 Şubat’ta açardık" ifadelerini kullandı.