GENEL - 13 Temmuz 2020 Pazartesi 17:56

Muğla eski belediye başkanı Orhan Çakır son yolculuğa uğurlandı

A
A
A
Muğla eski belediye başkanı Orhan Çakır son yolculuğa uğurlandı

Bodrum’dan İzmir’e giderken ambulansta fenalaşarak kalp krizi geçiren, bu nedenle Milas’ta tedavi altına alındığı hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybeden Orhan Çakır, Muğla Belediye Başkanı olarak 10 yıl görev yaptığı belediye önünde saat 17.

Bodrum’dan İzmir’e giderken ambulansta fenalaşarak kalp krizi geçiren, bu nedenle Milas’ta tedavi altına alındığı hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybeden Orhan Çakır, Muğla Belediye Başkanı olarak 10 yıl görev yaptığı belediye önünde saat 17.00’da düzenlenen ve duygusal anların yaşandığı törenin ardından eski mezarlığa defnedildi.


Çakır’ın cenazesi saat 16:30’da evinden alınarak Muğla belediye başkanı olarak 10 yıl görev yaptığı belediye önüne getirildi. Törene Orhan Çakır’ın ailesi, Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Gürün ile birlikte CHP’li belediye başkanları, Dönemin Muğla Valisi Cemil Serhatlı, Aydın Efeler Belediye Başkanı Fatih Atay, CHP geçmiş dönem ve şimdiki milletvekilleri, CHP il ve ilçe yönetimleri, sevenleri, partililer, STK temsilcileri, siyasi partilerin temsilcileri ve çok sayıda vatandaş katıldı.


Törende Orhan Çakır’ın damadının ardından konuşma yapan Menteşe Belediye Başkanı Bahattin Gümüş, "Orhan Abi’yi aktif siyasete başladığım gençlik yıllarımızdan beri tanıyorum. O Partimizde çok önemli görevlerde bulunmuş, daha sonrasında Muğla Belediye Başkanı seçilerek, 2 dönem Belediye Başkanlığı yapmış çok değerli bir büyüğümüzdü. Muğla halkı Orhan Başkanımı çok severdi. Gülümseyen yüzü, sıcak, samimi ve babacan tavrı her zaman Muğla halkının takdirini toplamıştır. İyi günde, kötü günde insanları hep arardı. Hastalıkta, sağlıkta bir Belediye Başkanından öte, bir ağabey bir dost gibi kimseyi ayırt etmeden halini hatırını sorar, yapabileceği bir şey varsa inanın yapardı. Küsmek, darılmak, kin tutmak gibi huyları yoktu. Atatürkçü ve Cumhuriyet değerlerine bağlı çok iyi bir Muğlalıydı. Muğla için pek çok şey yaptı. En önemlisi de Muğla’yı ve Muğla insanının yaşam kültürünü, yaşam tarzını korumak oldu. Aktif siyaseti bıraktığı zaman bile her zaman partimizin kanaat önderlerinde biri olarak siyasetin içinde yer aldı. Hem parti içi siyasete, hem de kent siyasetine çok önemli katkıları oldu. Bizlere de her zaman bir rehber, yol gösterici olmuştur. Aramızdan ayrılışı bizleri derinden üzdü. O’nu her zaman gülümseyen yüzü ve babacan tavrıyla hatırlayacağız. Çok üzgünüz. Muğla halkının başı sağ olsun. Muğla’ya kattığı değerler ve verdiği hizmetlerini hiçbir zaman unutmayacağız" dedi.


Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Gürün ise, "Başımız sağolsun. Hepimiz faniyiz ve birgün hepimiz bu dünyayı terkedeceğiz. 10 yıl süreyle belediye başkanlığı yapmış Orha Bey, parti içinde aldığı görevlerin dışında halkla çok özel ilişkileri var. Kendisine has, samimi, dobra, ona has tavırlarıyla çok farklı kesimlerden hepsinin Orhan Bey ile yaşanmışlıkları var. Ölüm hepimiz için var. Fakat son bulduğunda toplumda ne kadar yer aldığınızın en güzel işareti budur. Bu herkese nasip olmaz. Orhan Bey içimizde hep yaşayacak. Onun Erman Şahin’den devraldığı görevi biz aldık. Şimdi Bahattin Başkan devraldı. Onun özellikle Muğla’nın korunmasına yönelik bize bıraktığını yaşatmaya devam edeceğiz" diye konuştu.


Çakır’ın cenazesi düzenlenen törenin ardından şehir eski mezarlığına defnedildi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul United Colors of Benetton 23 Nisan Çocuk Bayramı’nı coşku ile kutladı İSTANBUL (İHA) – 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, İstanbul Modern ve Yapı Kredi Bomontiada’da United Colors of Benetton’un desteklediği özel etkinliklerle kutlandı. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, bu yıl da ülkenin pek çok noktasında renkli ve eğlenceli etkinliklerle kutlandı. İstanbul Modern ve Yapı Kredi Bomontiada’da United Colors of Benetton’un desteklediği özel etkinliklerde çocukları ve ailelerine birçok etkinlik sunuldu. İstanbul Modern’de düzenlenen “Müzede Oyun” şenliği, 20, 21 ve 23 Nisan tarihlerinde ücretsiz olarak gerçekleştirildi. Etkinliklere 2–10 yaş arası 2 bin çocuğun ve aileleri katıldı. Etkinlilerde sergi turları, “Renk Atölyesi”, drama etkinlikleri ve ebeveynlere yönelik “Üreticilik Seminerleri” ile dolu bir gün geçiren aileler, müzenin sanat alanında kolaj çalışmaları üretme fırsatı buldu. Şenlik kapsamında, İstanbul Modern Kütüphane’de oyuncularla buluşan çocuklar ve aileleri, Akasya Asıltürkmen ile Aslı Tandoğan’ın rehberliğinde masal dünyasına adım attı. Çocuklar, müzenin “Fahrelnissa Zeid” ve “Müzede Ne Var?” kitaplarını drama etkinlikleri eşliğinde dinledi. 23 Nisan günü aynı anda, Bomontiada’ nın 4. katı ve avlusunda gerçekleşen "World Çocuk Festivali" ise renkli bir karnaval havasında geçti. Benetton’un iş birliğiyle yapılan festival, 5 binin üzerinde katılımcıyı ağırladı. Saksıda yüzler, kedi evi tasarımı, rengarenk ev tasarımı, ayna tasarımı ve peg doll boyama gibi aktivitelerle çocuklar eğlenceli zaman geçirirken, sirk korteji, bubble show, örgü standı, yüz boyama standı, zumba show ve Flapper Swing konseri gibi etkinlikler de gerçekleşti. United Colors of Benetton’un destekleriyle gerçekleşen bu etkinlikler renkli ve keyifli anılarla dolu bir gün yaşattı.
İzmir İzmir’de sağlık çalışanlarına şiddette meslektaşlarından tepki İzmir Şehir Hastanesi’nde dün yaşanan şiddet girişiminin ardından, sağlık çalışanlarından şiddete karşı tepki açıklaması geldi. İzmir Tabip Odası Başkanı Süleyman Kaynak, “Dün bir katliam olmaması bütünüyle tesadüfidir. Sağlıkta şiddet varsa hizmet yok” dedi. Sağlık çalışanları, dün bir kişinin İzmir Şehir Hastanesi’ne pompalı tüfekle gelerek sağlık çalışanlarını tehdit etmesi ve ‘katliam’ yapacağını söylemesi olayının ardından sağlıkta şiddete tepki gösterdi. İzmir Şehir Hastanesi Poliklinikler-3 önünde toplanan ve Hekimsen ile birlikte birçok sendikanın da aralarında bulunduğu sağlık çalışanları şiddetin son bulması adına pankartlar eşliğinde sloganlar attı. Sağlık çalışanları adına açıklama yapan İzmir Tabip Odası Başkanı Süleyman Kaynak, “Saldırgan sabah saatlerinde bir pompalı tüfekle ve bir yığın mermiyle hastaneye gelmiş, bir aile bireyinin ihbarı sayesinde güvenlik ve kolluk kuvvetleri şahsa müdahale edebilmiştir. Ancak silahı alınıp serbest bırakılan şahıs, akşam saatlerinde tekrar elini kolunu sallayarak 9. kata kadar çıkarak servise girmiş. Saldırgan klinikte görevli hekimlere yönelik şiddet uyguladı. Asistan hekim arkadaşlarımız kendilerini odaya kilitleyerek saatlerce beklemiş, ancak saldırgan etkisiz hale getirildiğinde odadan çıkabilmişlerdir. Daha bir hafta önce 17 Nisan’da sağlık terörüne kurban verdiğimiz Dr. Ersin Arslan’ı anarken yetkilileri, şiddete karşı önlem alınması için göreve çağırmıştık. Yıllardır dillendirdiğimiz bu çağrılar yine duyulmadı. İdareciler tarafından adeta görünmez olduk” ifadelerine yer verdi. “Sağlık çalışanlarının endişeleri sürmektedir” Dün bir katliamın olmamasının, tesadüf olduğunun altını çizen Kaynak, “Ancak hekimlerin ve sağlık çalışanlarının endişeleri, kaygıları sürmektedir. ülkemizdeki her sağlık çalışanını tehdit eden, sağlıkta şiddet karşısında kamu yöneticileri olaya seyirci olmaktan öteye gitmemektedir. Çünkü sağlıkta şiddet, tıkanmış olan sağlık sisteminin siyasetçiler ve kamu yöneticilerinin tepkiyi kendilerinden uzak tutmak için yararlandıkları bir enstrümandır. Çünkü yeterli ve iyi hizmet alamayan hastalarla, hasta yakınlarıyla sağlık çalışanlarını karşı karşıya bırakmış, bilerek ve isteyerek sağlıkta şiddete zemin hazırlamıştır. Bu ülkede her gün en az 80 beyaz kod verilen, son 10 yılda bildirilen 110 bin sağlıkta şiddet olayı rastlantı değildir, asla maruz görülemez, asla hiçbir bahanenin arkasına gizlenemez” diye konuştu. Sağlık kurumlarında, sıradan bir alışveriş merkezlerindeki gibi güvenlik önlemlerinin dahi alınmadığını vurgulayan Kaynak, “Başka ülkelerde sağlık çalışanlarına yönelik şiddet uygulayanlara çok ağır yaptırımlar uygulanırken ülkemizde mümkün olduğu kadar hafifletici sebepler gerekçesiyle neredeyse saldırganların arkası sıvazlanarak çoğu serbest bırakılmaktadır. Dün İzmir Bayraklı Şehir Hastanesi’ne silahla gelen şahısın silahına el konulup serbest bırakılmış olması durumun vahametini gözler önüne sermektedir. Kurumlara girişte denetleme yapılmadan gerçek anlamda çalışan güvenliği sağlanabilir mi? Yetersiz ve yetkisiz güvenlik elemanları ile bu işin çözülemeyeceği ortadadır. Hastane polislerinin ve güvenlik görevlilerinin sayısı ve yetkileri mutlaka arttırılmalıdır. İşe yaramayan göstermelik X-ışın cihazları yerine her giriş noktasında denetimli geçiş kontrolü sağlayan aktif güvenlik elemanları görevlendirilmelidir. Acilen bu konuda ağır yaptırımlar içeren yasal düzenlemeler yapılmalıdır” cümlelerini aktardı. “Sağlıkta şiddet varsa hizmet yok” Sağlık kurumlarında, çok ciddi koruyucu ve şiddeti engelleyici insan gücü, sağlık polisi, emniyet güçleri, elektronik ve görsel kontrol mekanizmaları oluşturulması gerektiğinin altını çizen Kaynak, şunları kaydetti: “Adil bir hukuk sistemi çerçevesinde Sağlıkta şiddeti önleyecek yasal düzenlemeler geciktirilmeden yaşama geçirilmelidir. Artık bir gün bile beklemeyeceğiz. Sağlıkta şiddet için önlem alınmadıkça, sağlık çalışanlarına insani çalışma şartları sağlanmadıkça, sağlık hizmeti verilemez, verilmesi beklenemez. Sağlıkta şiddet varsa, hizmet yok.”