EKONOMİ - 19 Ekim 2020 Pazartesi 10:43

Pandemi Muğla’da arazi fiyatlarını uçurdu

A
A
A
Pandemi Muğla’da arazi fiyatlarını uçurdu

Türkiye’nin en önemli turizm kentlerinden Muğla’da Covid-19 salgını sonrası 967 bin olan yerleşik nüfus 2 milyona çıktı.

Türkiye’nin en önemli turizm kentlerinden Muğla’da Covid-19 salgını sonrası 967 bin olan yerleşik nüfus 2 milyona çıktı. Muğla’nın turizm merkezleri Bodrum, Marmaris, Fethiye ve Datça’da ikinci konutu olan birçok vatandaş kış aylarında Corona virüs salgını nedeniyle yaşamlarını Muğla’da sürdürme kararı aldı.


Konteynır ve prefabrik ev tercihi


Covid-19 salgını sonrası büyükşehirlerdeki bulaşı sayısındaki artış nedeniyle kırsala başlayan göçte en fazla tercih edilen il Muğla oldu. Ankara, İstanbul ve İzmir gibi illerde yaşayan birçok vatandaş Muğla’nın kırsal mahallelerinden arazi satın almaya başladı. Tarla niteliğindeki arazilere ev yapamayan vatandaşlar Muğla’nın havası ve iklimi nedeniyle konteynır ve prefabrik evlerde yaşamayı tercih ediyor.


Kırsal mahallerde arazi fiyatları dörde katladı


Muğla’nın turistik merkezleri dışında kırsal mahallelere de talep patlaması yaşanınca arazi fiyatları üçe dörde katladı. Menteşe’ye 20 kilometre uzaklıktaki kırsal Algı Mahallesinde araziler Ankara, İstanbul gibi illerde yaşayan vatandaşlar tarafından büyük rağbet görüyor. Bir yıl önce 25 bin lira olan tarlaların dönümü pandemi sonrası 100 bin liraya kadar alıcı buluyor. Tarım arazisi olması nedeniyle bina yapılmasına izin verilmeyen arazilere, dışarıdan gelen ve satın alan vatandaşlar çözümü konteynır veya ağaç kazıkların üzerine ahşap bina yapmakta buluyor. Şehir yaşamından kaçan ve doğa ile iç içe yaşamı tercih eden vatandaşlar hem virüs salgınından uzak durduklarını, hem de sağlıklı bir yaşam sürdürdüklerini açıkladılar.


“Pandemi sonrası kışlık komşularımız arttı”


Akbük koyundaki yazlık evinde kalan emekli Sinan Devrim, “Şu anda burada 6-7 komşu olduk, daha önce kalmıyorlardı. Biz yaz-kış buradayız. Pandemiden sonra onlar da burada kalmayı düşünüyorlar. Çünkü Büyükşehirlerde hapis hayatı yaşıyorlar. Burada doğal bir ortam var. Burada her ne kadar pandemiye ayak uydursak da, şehirdeki gibi değil. Arsa ev satışları yoğundu. Şimdi daha da arttı. Hemen hemen her gün 5-10 kişiye cevap vermek zorunda kalıyoruz. Tabi arz talep meselesi, fiyatlar da baya yükseldi”


“İstanbul’a dönmeyi düşünmüyorum”


Menteşe Akbük koyu sırtlarındaki çam ağaçları içinde yaz aylarında konaklayan Ahmet Görgün kış döneminde İstanbul’a dönmeyi düşünmediğini söyledi. Görgün, “Kışın burada kalmayı tercih ediyorum. Çünkü İstanbul’da yoğun bir yaşam var. Korona’nın yoğun olduğu yönde haberler var. Kışı burada geçirmeyi düşünüyoruz. Buradan çok mutlu ve memnunum. Orman havası, deniz, tertemiz hava. Yoğunluktan uzaktayız. Günübirlik buradan geçenler özellikle ev ve arsa arıyorlar. Biz yardımcı olmaya çalışıyoruz ama gördüğüm kadarı ile herkes yoğun şehirlerden kalabalıktan kaçmaya çalışıyor. Bu sene olağanın dışından daha önceki yıllara oranla yoğun bir akın var Muğla ve ilçelerine. Bu nedenle arz talep meselesi. Yoğunluk fazla olunca istekler de arttı. Bu gibi yer arayanlar çok” dedi.


“Kırsalda yaşamak hayalimizde, pandemi fırsat oldu”


Pandeminin kırsala yerleşme için bir fırsat oluşturduğunu belirten Ankara’dan Muğla’nın Menteşe ilçesi kırsal Algı Mahallesinde arazi zatın alan Semih Ardıçoğlu, “Ben bundan 4 ay önce geldim. Gelme sebebim Ankara’da pandemiden dolayı işin açıkçası dışarıya da çıkmıyorduk. Dışarı çıkmayınca evde sıkıntı oluyor. Araştırdım, burası da havası temiz bölgelerimizden birisi. Sonuçta kısmet oldu ve aldık. Eğer burayı yaşam haline getirirsek, ileride de sürekli kalabileceğimiz bir yer yapmaya çalışıyoruz. Hep hayalimiz vardı zaten gidelim kırsalda yaşayalım. Pandemi de bize bu konuda bir fırsat oldu” dedi.


“Arazi kalmadı”


Algı Mahalle Muhtarı Abdülkadir Bulut, “Köyümüze çok gelenler var. Bunların içinde yaşlı da var, genç de var. Corona virüs dolayısı ile daha sakin bir ortam arayanlar da var. Değişik proje için arayanlar da var. Hala da talep var ve arayanlar çok. Türkiye’nin birçok belgesinden Kayseri, Nevşehir, Niğde, İzmir ve İstanbul gibi değişik noktalardan arıyorlar. Arayanlar genellikle 1-2 dönüm yer talepleri var. Bu konuda benim yardımcı olmamı istiyorlar. Geçen yıllarda dönümü 25 bin lira iken, şu anda dönümü 3-4 katı oldu. Neredeyse arazi kalmadı” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Ruhsatsız tabanca ile yakalandı, “Taşımıyorum bozuk” diyerek tüfek ruhsatı gösterdi Aksaray’da ruhsatsız tabanca ile yakalanmasına rağmen önce “Taşımıyorum” deyip inkar eden, sonra da “Bozuk” diyen sürücü bir de “Ruhsatım var” diyerek tabanca yerine tüfek ruhsatı gösterdi. Olay Gülağaç Yolu Kireçlik Mevkiinde yaşandı. Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde gece yarısı bekçilerin de katıldığı asayiş ve trafik uygulaması yapan İl Emniyet Müdürlüğü asayiş ile trafik şubesi ekipleri şüphe üzerine Gülağaç ilçesinden Aksaray merkez istikametine seyreden Ali B. (38) idaresindeki 51 ACV 230 plakalı otomobile "dur" ihtarında bulundu. Sürücüsü ehliyet ve ruhsat kontrolünden geçirildikten sonra araçta arama yapan bekçiler araç içerisine gizlenmiş bir adet tabanca buldu. Kullandığı araçta tabancayla birlikte yakalanmasına rağmen “Taşımıyorum” diyen sürücü Ali B. daha sonra tabancanın bozuk olduğunu belirterek işlem yapılmasından kaçmak istedi. 2 ayrı bahanesiyle başarılı olamayan sürücü bu kez de “Ruhsatım var” diyerek yakalattığı tabanca yerine tüfek ruhsatı gösterdi. 3 ayrı bahanesiyle işlemden kaçamayan sürücü son olarak tabancayı kabullenerek “Benim, tamir için taşıyorum” dedi. Tabancaya bekçiler tarafından dolu boş kontrolü yapıldıktan sonra el konulurken ruhsatsız tabanca taşımaktan gözaltına alınan sürücü adli işlemler için polis merkezine götürüldü.
Bartın Bartın’daki feci yangının tanıkları yaşanan dehşeti anlattı Bartın’da 1 kişinin öldüğü, 2 kişinin yaralandığı yangında şok detaylar ortaya çıkarken, olayın tanıkları ise yaşanan dehşeti anlattı. Bartın’ın Kayadibikavlak Köyü Örencik Mahallesi’nde bulunan tek katlı bir evde saat 20.30 sıralarında kesin sebebi henüz bilinmeyen bir nedenle yangın çıktı. Bitişiğindeki eve de sıçrayan yangında Tevfik Çetinbağ hayatını kaybederken, eşi Seher Çetinbağ, ile kardeşi Selim Çetinbağ ağır şekilde yaralandı. Olay yerine itfaiye, jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. İtfaiye ekiplerinin yaklaşık 2 saat süren çalışmalarının ardından yangın söndürülürken, iki ev de kullanılamaz hale geldi. Yaralılar ambulansla hastaneye kaldırılırken, durumlarının ağır olduğu belirtildi. Boş tüpü itfaiye evden uzaklaştırdı Yangın esnasında Bartın Merkez İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri, bölgede geniş güvenlik tedbirleri alındı. Yangının tamamen söndürülmesinin ardından nöbetçi savcı ve olay yeri inceleme ekipleri, evin içerisinde, çevresinde detaylı inceleme yaptı. Evin kapısının önündeki boş tüp ise, ekiplerin incelemesinin ardından bir itfaiye eri tarafından kapının önünden alınarak, yola çıkartıldı Faciada şok detaylar Facianın ardından olayla ilgili sır perdesi de aralanmaya başladı. Yanarak ölen Tevfik Çetinbağ’ın yatalak hasta olduğu ve yangından kaçamadığı öğrenildi. Patlama esnasında kocasıyla birlikte evde bulunan Seher Çetinbağ’ın patlamanın hemen ardından yardım istemek için dışarı çıktığı ve kocasının kardeşi olan Selim Çetinbağ ile birlikte yatalak eşini kurtarmak için alevlerin arasına girdiği belirtildi. Alevlerin arasında kalan Seher Çetinbağ ve kaynı Selim Çetinbağ, Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmayı başaramazken, kendileri de ağır bir şekilde yaralandı. "Gaz sızıntısı" iddiası Yapılan ilk incelemelerde, Seher Çetinbağ’ın olaydan birkaç saat önce tüp değişimi yaptığı belirlendi. Dolu tüpü kendisini ocağa monte ettiği ileri sürülen Seher Çetinbağ’ın, yemek yapmak için tüpü açtıktan bir süre sonra tüpten sızan gazın alev aldığı ve patlamanın meydana geldiği tahmin ediliyor. Yangının kesin sebebinin ise itfaiye ve olay yeri inceleme ekiplerinin hazırladığı raporların tamamlanmasının ardından ortaya çıkacağı kaydedildi. Patlama sesine irkildiler Alevlerin kül ettiği evlerin yaklaşık 5 metre uzağındaki evde oturan Belma Çetinbağ ve yengesi Fatma Çetinbağ, o anlarda yaşanan dehşeti anlattı. Yangında amcasını kaybeden ve babası yaralanan Belma Çetinbağ, yemek yerken patlama sesi ile irkildiklerini kaydetti. Patlama sesinin ardından dışarı çıktıklarında ise amcasının kaldığı evin alevlerin arasında kaldığını gördüğünü kaydeden Belma Çetinbağ, “Akşam yemeği yiyorduk. Ben yan evdeki üst kattaydım. Bir yerde bir patlama gibi bir ses oldu. Ben yengeme, soba gibi bir şey patladı dedim. Yengem dışarı çıktı. Ev yanıyor diye bağırmaya başladı. Dışarı çıktım ben de, baktım ahşap ev birden alev almış” dedi. Kurtarmak isterken alevlerin arasında kaldılar Babası ve yengesinin yatalak amcasını kurtarmak için alevlerin sardığı eve girince yaralandığını söyleyen Belma Çetinbağ, “Babamla yengem de, sakat amcamı kurtarmak için eve girmişler ama kurtaramamışlar. Zaten ev bir anda alev aldı. Evde 2 kişi vardı, amcamla yengem vardı. Tüp patlayınca yengem, dışarı çıkıp bizimkileri mi çağırdı, ne olduğunu tam olarak bilmiyorum. Babamla, yengem tekrar amcamı kurtarmak için girmişler içeri. Sonuç olarak ikisi de yandı. Onlar da şu an hastanede. Amcam tamamen yandı. Yengem de yanmış olarak içeriden çıktı. Ambulans hastaneye götürdü. Amcam sakattı, sol tarafı hiç tutmuyordu, yatalaktı, yatağa bağlıydı” diye konuştu. “Yengem büyük ihtimal tüpü tam takamadı” Patlamanın ve yangının tüp değişiminden sonra olduğunu kaydeden Belma Çetinbağ, “Yengemin bu akşam tüpü değiştirdiği söylenmişti. Büyük ihtimal tüpü tak takamadı, çakmağı çakınca öyle patlama oldu. Zaten yengem tüpü yeni değiştirmiş. Büyük ihtimal tüpten oldu. Tüpü tam takamadı herhalde” diye konuştu. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma sesi duydum” Emmi yanıyor diye bağırma sesi üzerine alevlerin arasında kalan amcası Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmaya çalıştığını anlatan Fatma Çetinbağ ise, “Akşam yemeğini yiyorduk, o anda aniden bir dinamit patlaması gibi bir patlama oldu. Ben merdivenden aşağıya inerken baktım emminin evi alev almış. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma duydum. Kurtarmaya çalıştım, camı falan açtım ama kurtaramadık. Bir şey yapamadık, çok üzgünüm. Yemek yaparken mi olmuş bilmiyoruz. Tüp mü patladı bilmiyoruz. Ama akşamüstü, boş tüpü kapının ağzına koydu. Galiba tüpten oldu” diye konuştu. Olay yerinde yapılan incelemelerin tamamlanmasından sonra ise Tevfik Çetinbağ’ın yanan bedeni, ceset torbasına konularak, evden çıkartıldı. Çetinbağ’ın cesedi, evin önüne getirilen tabutun içerisine yerleştirildi. Tabuta konulan Tevfik Çetinbağ’ın cesedi jandarma, itfaiye ekipleri ve vatandaşlar tarafından cenaze aracına taşındı.