ASAYİŞ - 11 Ocak 2025 Cumartesi 22:52

Uçurumdan atlayan kadın hayatını kaybetti

A
A
A
Uçurumdan atlayan kadın hayatını kaybetti

Muğla’nın Datça ilçesinde uçurumdan atlayan kadın hayatını kaybetti.


Olay, Datça ilçesi Seyir Tepesi mevkiinde saat 17.00 sıralarında meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, 3 çocuk annesi olan Mihriban Y. (34), henüz bilinmeyen bir sebeple uçurumun kenarına geldi. Bir süre kayaların üzerinde bekleyen genç kadın, eski eşini aradı. Emniyet ekiplerine de bilgi veren ve kısa sürede olay yerine gelen eski eş, genç kadını uçurumdan uzaklaştırmaya çalıştı. Emniyet ekipleri ve eski eşinin ikna çabasını dinlemeyen Mihriban Y., bir anda kendisini uçurumdan aşağıya bıraktı. Kayalıklara çarpan genç kadın ağır yaralandı. Olay yerine sevk edilen sağlık ekipleri, genç kadına hızla müdahale ederek ambulansla hastaneye kaldırdı. Mihriban Y. hastanedeki tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Genç kadının eski eşi ifadesi alınmak üzere karakola götürülürken, olayla ilgili soruşturma başlatıldı.



Uçurumdan atlayan kadın hayatını kaybetti

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aydın EKODOSD’un konuğu sanat tarihçisi Serçek, Kuşadası müzelerini anlattı Kuşadası’nda Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği (EKODOSD) tarafından düzenlenen ’Çarşamba Söyleşileri’nin bu haftaki konuğu sanat tarihçisi Ersin Serçek oldu. Serçek, Kuşadası’nın tarihî dokusunu ve kentin kültürel mirasına katkı sağlayan müzeleri anlattı. Kent belleğini koruma amacıyla gerçekleştirilen söyleşide, sunuma Kuşadası’nın eski mahallelerinden Dağ Mahallesi ile başlandı. Kentsel sit alanı içinde yer alan, ödüllü cephe projeleriyle dikkat çeken Yıldırım Caddesi üzerindeki müzelerin tanıtıldığı etkinlikte, Serçek, her müzenin kentin geçmişine ışık tuttuğunu ifade etti. KUAKMER’in karşısında açılacak olan Oyuncak Müzesi’nin, geçmişin izlerini taşıyan oyuncaklarla çocuklara ve yetişkinlere nostaljik bir yolculuk sunacağı belirtilirken, aynı cadde üzerinde yer alan Reşat Nuri Güntekin’in ’Çalıkuşu’ romanında Feride öğretmenin kaldığı evin, Kuşadası’nın edebiyatla kesiştiği simge yapılardan biri olduğu vurgulandı. Tarihi dokusunu koruyan Efe Suphi Konuk Evi’nin misafirlere geçmişle bugünü bir arada yaşattığını dile getiren Serçek, karşısında yer alan Mineral Fosil Müzesi’nin milyonlarca yıl öncesine ait örneklerle doğanın tarihini sergilediğini söyledi. Yıldırım Caddesi’nin sonunda ise sanatçı Necati Korkmaz’a ait eserlerin yer aldığı Mikro Minyatür Müzesi’nin, dünyada yalnızca üç örneği bulunan bir sanat türünü temsil ettiğini aktardı. Sunumda ayrıca Sadrazam Öküz Mehmet Paşa Kervansarayı ve içerisinde yer alan Porselen Bebek Müzesi hakkında bilgi verildi. Dilek Yarımadası Büyük Menderes Deltası Milli Parkı ve Bafa Gölü Tabiat Parkı’nın korunması için çalışmalar yürüten Lady Rosemary Baldwin’in anısına düzenlenen anı evi ile üst katında yer alan Haluk Perk Kahve Evi de anlatılan diğer önemli kültürel mekânlar arasında yer aldı. Kuşadası’nın simgelerinden Güvercinada Açık Hava Müzesi’nde yer alan Haluk Perk Koleksiyonuna ait eserlerin yanı sıra, dünyanın ilk tematik müzesi olarak kabul edilen Deniz Ticaret Tarihi Müzesi’nin denizcilik ve ticaretin kültürel etkilerini çarpıcı biçimde sergilediği belirtildi. Ayrıca, iç kalede sergilenecek olan ve 1998 yılında Dilek Yarımadası’na vuran Fin Balinasına ait iskeletin de Kuşadası’nın doğa tarihine katkı sağlayacağı ifade edildi. Etkinlikte, Kuşadası’nın sadece bir turizm merkezi değil, aynı zamanda kültür ve sanat kenti olduğuna dikkat çekilirken, sanat tarihçisi Ersin Serçek’e teşekkür belgesi sanat tarihçisi Seren Erdil Serçek tarafından takdim edildi. Serçek, kentlerin kendi kimliğini yaşatmasında müzelerin önemli rol oynadığını vurgulayarak, Oleatrium Zeytin ve Zeytinyağı Tarihi Müzesi’nin bu anlamda özel bir yere sahip olduğunu dile getirdi. Türkiye’nin ilk rafine zeytinyağı fabrikasının kurulduğu Kuşadası’nda zeytin kültürünün geçmişten bugüne taşındığını belirten Serçek, doğa tarihi müzesinin de kentin zengin ekosistemini geleceğe aktarmak için önemli bir ihtiyaç olduğunu ifade etti. Kuşadası’nda hem mevcut müzelerin yaşatılması hem de yeni müzelerin kazandırılması için yerel yönetimler, üniversiteler ve sivil toplum kuruluşlarının işbirliği yapmasının önemine dikkat çekildi.