GENEL - 26 Aralık 2019 Perşembe 12:38

Anne ve kızı halı tezgahında

A
A
A
Anne ve kızı halı tezgahında

Muş Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü bünyesinde açılan halı dokuma kursuna katılan anne ile kızı, burada bir yandan meslek öğrenirken bir yandan da aile ekonomilerine katkı sağlıyorlar.

Muş Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü bünyesinde açılan halı dokuma kursuna katılan anne ile kızı, burada bir yandan meslek öğrenirken bir yandan da aile ekonomilerine katkı sağlıyorlar.


Muş Aile, çalışma ve Sosyal Hizmetler Müdürlüğü ek hizmet binasında, Halk Eğitimi Merkezi (HEM) Müdürlüğü işbirliğiyle açılan halı kurslarına katılan kadınlar, hem meslek sahibi oluyor hem de para kazanıyorlar. El dokumacılığının yaşatılması amacıyla Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü, İş-Kur ve Aile Çalışıma ve Sosyal Hizmetler Müdürlüğü işbirliğiyle açılan dokuma kursuna katılan anne Selma Balçık (42) ile kızı Zehra Balçık (19) da birlikte halı dokuyor.


14 yaşında annesi ile beraber kursa katılarak halı dokumayı öğrendiğini ve yıllardır bu işle evinin geçimine katkı sağladığını anlatan Zehra Balçık, “Ben ilk kursa geldiğim zaman çocuktum ve annemle birlikte halı kursuna katıldım. Hiçbir şey bilmiyordum, şimdi halı yapmaya başladım. Burada aldığımız parayla aile bütçemize katkı sağladık. Şu anda her türlü halı dokumayı öğrendim. Bir kaç yıl çalışarak usta öğretici olursam annemle birlikte kurs yeri açarak kadınlara kurs vermeyi hedefliyorum. Çocukluktan beri halıcılığa çok önem veriyor ve seviyorum” dedi.


Kurs Hocası Şefika Şener de, İŞKUR’a bağlı kursa 25 ev kadınının katılım sağladığını söyledi. Muş’un yöresel lale motiflerinin işlendiği kursta üretilen halıların çeşitli fuarlarda sergilendiğini aktaran Şener, “Düzenli olarak kursa devam eden kursiyerlerin eline dokuma ücreti olarak 300 lira civarında para geçiyor. Bunun da ailelerine ekonomik yönden bir katkısı oluyor. Her yıl halı kursları düzenliyoruz ve çok sayıda mezun veriyoruz. Burada genelde unutulmaya yüz tutmuş halı ve kilim dokumacılığını yaşatan kadınlar hem geleneklerini devam ettiriyor hem de aile bütçelerine katkı sağlıyorlar. Kursta 10 halı tezgahı bulunuyor ve 25 kadın eğitim görmektedir. Kadınlar, bir yandan da burada sosyalleşmeye devam ediyor” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hatay Naci Görür: "Çağdaş toplumlarının yaptığı gibi depreme dirençli yerleşim alanlarını oluşturmak zorundayız" Hatay’ın İskenderun ilçesinde söyleşiye katılan jeolog ve deprem bilimci Prof. Dr. Naci Görür, depreme dirençli yerleşim alanların oluşturulması gerektiğine dikkat çekti. Prof. Dr. Naci Görür, depremin vurduğu Hatay’ın İskenderun ilçesinde vatandaşlarla bir araya geldi. Görür, İskenderun Ticaret ve Sanayi Odası tarafından düzenlenen ‘İskenderun’un Depremselliği ve Deprem Dirençli İskenderun’ söyleyişine katıldı. Türkiye’de 13,6 milyon önce deprem mekanizmaların oluştuğunu ifade eden Prof. Dr. Görür, depremleri durdurmanın mümkün olmadığını, toplum olarak depreme dirençli yerleşim alanlarını oluşturmak zorunda olduğunu söyledi. “Her depremde de 10 bin ve 50 bin insanı dün olduğu gibi toprağa veremeyiz" Deprem mekanizmasının Türkiye’de 13,6 milyon önce oluştuğunu söyleyen Prof. Dr. Görür, “Bizim ülkemizde bu faylar 13,6 milyon seneden beri deprem oluşturmaya devam ediyor. Biz depremleri durduramayız, bu mümkün değil çünkü bu mümkün değil. Her depremde de 10 bin ve 50 bin insanı, dün olduğu gibi toprağa veremeyiz. O halde yapılacak bir şey bilgi, aydın ve çağdaş toplumlarının yaptığı gibi depreme dirençli yerleşim alanlarını oluşturmak zorundayız. Bunları yaparsak deprem sorununu büyük ölçüde hallederiz” dedi. “İskenderun tarafına gelen kıta biraz büküldüğü ve eğildiğinde o bölgenin belli ölçüde gömülmesi ve batması anlamına geliyor” Deprem sonrası İskenderun sahilindeki çökme konusuna değinen Prof. Dr. Görür, “İskenderun’da bazı yerler çökmüş ve batıyor. Neden batıyor konusu fayla ilgili bir durumdur. Bin yıl önce Bingöl ilinin Karlıova’dan gelen doğu fayı, yanal hareket ederken İskenderun’daki fay biraz eğiliyor. İskenderun tarafına gelen kıta biraz bükülüyor ve eğiliyor. O kısımda bir duvar ve diklik oluşturuyor. Burada düşey atılım meydana geliyor ve fay niteliği doğuruyor ve batıyor. Bu nedenle de bir bölgenin belli ölçüde gömülmesi ve batması anlamına geliyor. Deniz seviyesinin göreceli olarak işlenmesi anlamına gelir” ifadelerini kullandı. İskenderun ilçesinde düzenlenen ’İskenderun’un Depremselliği ve Deprem Dirençli İskenderun’ temalı konferansa yer bilimci Naci Görür’ün yanı sıra; İskenderun İlçe Kaymakamı Murat Sefa Demiryürek, İskenderun Belediye Başkanı Mehmet Dönmez, Belen İlçe Belediye Başkanı İbrahim Gül ve İskenderun Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Levent Hakkı Yılmaz katıldı.
İstanbul Sadettin Saran: "Göreve gelirsek Fenerbahçe’yi şampiyon yapacağız" Fenerbahçe Başkan Adayı Sadettin Saran, 48 saat içinde 500 imza toplayabildiklerini belirterek, "Göreve gelirsek ne sabır ne de süre istiyoruz. Fenerbahçe’yi şampiyon yapacağız" dedi. Fenerbahçe Başkanlığına adaylığını açıklayan İş İnsanı Sadettin Saran, Faruk Ilgaz Tesisleri’nde düzenlediği lansmansa kongre üyeleriyle bir araya geldi. Fenerbahçe Yüksek Divan Kurulu eski Başkanı Vefa Küçük de toplantı da yer alarak Saran’a destek verdi. Fenerbahçe’yi şampiyon yapmak için çalışacaklarını aktaran Saran, adaylık süreci ile ilgili bilgiler vererek, "Kasım ayında Ali Koç ile buluştum. Maddi manevi çok büyük emek verdiniz, bu işi öğrendin, devam edeceksen biz arkandayız ancak devam etmeyecekseniz biz bu işi çok iyi yaparız ve göreve talibiz dedim. O da, ’Çok iyi yapacağına ben de inanıyorum’ dedi. Kulüp bilançolarına, defterlere bakmamız için resmi olarak aday olmamız gerekiyordu. Takım şampiyonluğa gidiyor, kongre sürecine de sokmak istemiyoruz ama madem öyle dedik 48 saatte büyük teveccühle 500 imzayı topladık. Bunun için de çok teşekkür ediyoruz. Göreve gelirsek ne sabır ne de süre istiyoruz. Fenerbahçe’yi şampiyon yapacağız. Hem saha içinde hem saha dışında mücadele ediyoruz. Oyuncularımıza uzanan elleri kırmasını biliriz" ifadelerini kullandı. "Fenerbahçe hepimizindir" Fenerbahçe için birlik beraberlik mesajı beren 59 yaşındaki iş insanı, "Fenerbahçe hiçbir şahsa ait değildir. Fenerbahçe sizindir Fenerbahçe bizimdir. Fenerbahçe hepimizindir" diyerek sözlerini noktaladı. Saran’ın konuşmasının ardından Kongre Üyeleri yoğun alkışlarla destek verdi.