- 09 Ekim 2021 Cumartesi 12:22

Asırlardır yaşamlarını kıl çadırlarda geçiriyorlar

A
A
A
Asırlardır yaşamlarını kıl çadırlarda geçiriyorlar

Güneydoğu’dan Muş’un serin yaylalarına gelerek hayvanlarını otlatan göçerler, atalarından kalma asırlık kıl çadır geleneğini yaşatmaya çalışıyor.

Güneydoğu’dan Muş’un serin yaylalarına gelerek hayvanlarını otlatan göçerler, atalarından kalma asırlık kıl çadır geleneğini yaşatmaya çalışıyor.


Güneydoğu’nun kavurucu sıcaklarından kaçarak Şenyayla bölgesindeki yaylalara gelen besiciler, asırlardır sürdürdükleri kıl çadır geleneğiyle yaşamlarına devam ediyor. Mayıs ayının başında sürüleriyle zorlu yolculuğa başlayan göçerler, ulaştıkları serin yaylalara kıl çadırlarını kurarak yerleşiyorlar. Yılın 6 ayını kıl çadırlarda geçiren göçerler, çağın sosyal hayatından uzak yaşadıkları yaylalarda hayvancılık yaparak ekonomiye katkı sağlıyorlar.


Anadolu’daki yüzlerce yıllık kıl çadır geleneğini sürdüren Koçağa ailesinin 8 çocuk ve 69 torun sahibi 103 yaşındaki asırlık çınarı Halime Koçağa, ömrünün büyük bir bölümünü hayvancılık yaparak kıl çadırda geçirdiğini söyledi. Yılın 6 ayını kıl çadırda geçirdiklerini belirten Halime Nene, sürekli hayvancılık yaparak geçimlerini sağladıklarını hatırlatarak, “Yaylaya çıktığımızda hayvanları sağardık, yayık ayranı yapardık, çobanlara, misafirlere yemek yapardık ve kurduğumuz tandırda ekmek pişirirdik. Kalan boş zamanımızda ise kıl çadırı yapardık. Kadınlarla birlikte çok sayada kıl çadırı yaptık. Keçi kılından 4-5 kadınla ancak 20 günde bir kıl çadırı yaparak hazır hale getirirdik. Yazın yaylada, kışın köyde olmak üzere ömrümüzü geçirdik. Hayvancılık yaptığımız için kıl çadırı bizim için çok önemlidir, çünkü yazın yağmur geçirmez ve serin tutar. Erkeklerin, gelen misafirlerin ve kadınların yeri çadırda hep ayrıdır. Halen yoğun olarak kullanılmaktadır” dedi.


Yaylacılardan 5 çocuk babası Hamit Koçağa da yaklaşık 200 yıldır geçimlerini hayvancılık yaparak sağladıklarını anlatarak, “Yaklaşık 20 bin küçükbaş hayvan, 7 bin civarında da büyükbaş hayvanımız var. İlkbahar mevsimiyle birlikte yaylaya çıkmaya başlıyoruz. Sonbahar mevsimine kadar kurduğumuz kıl çadırlarda kalıyoruz” ifadelerini kullandı.


Kıl çadırların kadınlar tarafından elle dokunduğunu dile getiren Koçağa, “Zorlu bir iş ama söz konusu çadırlar su geçirmez ve içinde rahatlıkla barınabileceğimiz yaşam alanıdır. Ben 58 yıl önce kıl çadırın içinde doğmuşum. Hayatımızın büyük bir bölümü kıl çadırın içinde geçti ve geçmeye de devam ediyor” diye konuştu.


4 aydır yaylada yaşadığını vurgulayan kadınlardan Muhbet Gölbaşı ise şöyle konuştu:


“Şu anda ekmek yapıyoruz. Yayla hayatı çok güzel. Burada hayvancılık yapıyoruz. Köyde ot olmadığı için yaylaları tercih ediyoruz. Peynir ve sütlerimizi sattık. Kışlık ihtiyacımız olan peynir, tereyağı ve yoğurt gibi ürünlerimizi hazırladık. Birkaç gün sonra da evimize döneceğiz.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sakarya Para vermeyen annesini benzin dökerek yakan şahıs tutuklandı Sakarya’nın Akyazı ilçesinde para istediği annesinden ret cevabı aldıktan sonra benzin dökerek kendisini ve annesini ateşe veren şahıs tutuklanarak cezaevine gönderildi. Elleri sargıda adliyeye sevk edilen şahsın, kendisini görüntüleyerek soru yönelten gazeteciye, “Niye çekiyorsun ki bu kadar, ne yaptığımı sen nereden biliyorsun?” ifadeleri de dikkatlerden kaçmadı. Korkunç olay, 18 Nisan Perşembe günü Akyazı ilçesi Erdoğdu Mahallesi’nde meydana geldi. İddiaya göre, geçtiğimiz hafta annesi M.Y.’den (64) geçtiğimiz hafta bir miktar para alan ve tekrar isteyince ret cevabı ile karşılaşan Ö.Y. (42) öfkelendi. Ö.Y., maddi ve ailevi sorunları iddiası ile benzin dökerek annesi ve kendisini yaktı. Durumun haber verilmesi üzerine bölgeye jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. İlk müdahalesi olay yerinde yapılan talihsiz kadın, ilk olarak Akyazı İlçe Devlet Hastanesi’ne buradan da Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Vücudunda 2 ve 3’üncü derece yanıklar oluşan ve hayati tehlikesi bulunan M.Y., buradaki müdahalelerinin ardından Kocaeli Şehir Hastanesi Yanık Ünitesi’ne sevk edildi. Elleri sargılı şekilde adliyeye sevk edilen şahıs tutuklandı Her iki elinde de yanıklar oluşan şüpheli Ö.Y. ise olaydan kısa bir süre sonra yakalanarak ilçe jandarma komutanlığına götürüldü. Şahıs, burada tamamlanan işlemlerinin ardından elleri sargılı bir şekilde adliyeye sevk edildi. Ö.Y.’nin kendisini görüntüleyerek soru yönelten gazeteciye, “Niye çekiyorsun ki bu kadar, ne yaptığımı sen nereden biliyorsun?” cevabını vermesi ve ‘Pişman mısınız?’ sorusunu ise yanıtsız bırakması dikkatlerden kaçmadı. Adliyeye sevk edilen Ö.Y., tutuklanarak cezaevine gönderilirken, hastanede tedavi gören M.Y.’nin hayati tehlikesinin devam ettiği öğrenildi.
İstanbul Freni tutmayan otomobil, 14 aracı biçti Ümraniye’de frenlerinin tutmaması sonucu kontrolden çıkan otomobil park halindeki 14 araca çarptı. Olay saat 21.45 sıralarında Ümraniye Armağanevler Mahallesi 23 Nisan Caddesi’nde meydana geldi. Frenleri tutmayan 34 DGK 750 plakalı Fiat marka ticari araç, seyir halindeyken Range Rover marka araca çarptı. Çarpışma sonucu lastiği fırlayan 34 DGK 750 plakalı hızını alamayıp 14 araca çarparak durabildi. Kazada şans eseri ölen yada yaralanan olmazken otomobillerde maddi hasar meydan geldi. Kazayı yapan sürücünün araçtan indikten sonra şok halinde olduğunu gören vatandaşların araması sonucu olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Maddi hasar meydana gelen bazı araçlar çekici yardımıyla götürülürken, kaza sonrası cadde polis kontrolünde trafiğe açıldı. Öte yandan kaza sonrası sürücü ifade için karakola götürüldü. Kazayı gören Zafer Karagül, "Bu yol tehlikeli. Yukarıdan gelen araba geldiği zaman bu aşağıdan yukarı araba çıkamıyor. Bu yolu tek yola çevirdikleri zaman veyahut yan yolla açtıkları zaman sıkıntı biraz azalabilir. Birkaç defa çöp kamyonu viraj alamadığı için oraya yuvarlandı. Gene bu dört yol ağzında 3-4 kere kazalar oldu. ’Ne oldu?’ freni tutmayan araba vura vura aşağı indi. Allah’tan büyük bir kazaya engel oldu" dedi. Başka görgü tanığı Serdar Burak Eker, "Doblo sürücüsü var bizim yaşlarımızda 2 tane çocuk, çok hızlı geliyorlar. Yerler de ıslak olduğu için hakimiyetini kaybetmiş. Önde bir panelvan vardı, ona sürttü. Sonra otomobile çarptı. Sonra jeep kurtulayım derken ona ön sağ kafasından çarptı. Sonra park halindeki araçlara çarparak tır dorsesinin orada durdu. Zaten Doblo’nun tekeri orada kaldı, kıvılcımlar falan çıkıyordu. Çocuk büyük ihtimalle şoktan dolayı sarhoş zannedildi, linç ettiler çocuğu. Polis geldi kaldırdı, ifade vermeye götürdüler. Kaldırıma çıkan araçlar oldu baya büyük maddi hasarlı kaza ama can kaybı yok. Ben 20 yaşındayım çocuk da benim yaşlarımda bir şey ama şoktan dolayı konuşamıyordu. Öyle üzüldüm kendisine" ifadelerini kullandı.