ÇEVRE - 20 Haziran 2021 Pazar 12:38

Burası Afrika değil Muş

A
A
A
Burası Afrika değil Muş

Muş’ta hava sıcaklığının bunaltıcı seviyelere çıkmasıyla mandalar Karasu Nehri’ne girerek serinliyor.

Muş’ta hava sıcaklığının bunaltıcı seviyelere çıkmasıyla mandalar Karasu Nehri’ne girerek serinliyor.


Hasköy ilçesine bağlı Karakütük, Umurca, Sarıbahçe ve Azıklı köylerinde mandacılık yaparak geçimini sağlayan vatandaşlar, aşırı sıcakların hakim olduğu kentte hayvanlardan süt verimi alabilmek için onları günde 3 saat nehre sokuyor. Öğle saatlerinde suya giren mandalar, yaklaşık 3 saat su içerisinde kaldıktan sonra tekrar otlatılmaya götürülüyor. Afrika’yı andıran sahneler, zaman zaman renkli görüntüler oluşturuyor.


Karakütük köyünde çobanlık yapan Abdullah Özdemir, sıcakların artmasının mandaları olumsuz etkilediğini söyledi. Hayvanları serinletebilmek için günde iki defa Karasu Nehri’ne getirmek zorunda olduklarını belirten Özdemir, “Çevredeki köylerde yaklaşık 3 bin civarında manda var. Mandaları serinletmek için başka bir seçeneğimiz yok. Burada hava sıcaklığı 36 dereceye kadar yükseldi. Mandalarımız öğle 12.00 gibi suya giriyor, aşağı yukarı 2-3 saat suda kalıyor. Havalar çok sıcak. Akşam da 17.00’de bir saat suyun içerisine bırakıyoruz. Daha sonra hayvanları otlatıp köye götürüyoruz. Buradaki görüntüler her ne kadar Afrika’yı anımsatsa da burası Muş. Hayvanlar suya girerek hem hastalıklardan kurtuluyor hem de süt verimleri artıyor” dedi.


Karakütük köyü sakinlerinden Mehmet İnci ise bölgedeki birçok köyde ağırlıklı olarak manda yetiştiriciliği yapıldığını ifade ederek, “Manda bizim geçim kaynağımızdır. Havalar sıcak olduğu için hayvanlar bunalıyor, su olmazsa dayanamıyorlar. Her gün yaklaşık 2-3 saat suda dinlendirip ahırlara yerleştiriyoruz. Bu bölgenin geçim kaynağı hayvancılıktır. Başka bir işimiz olmadığı için geçimimizi hayvancılıkla sağlıyoruz” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara 101 kişinin hayatını kaybettiği Ankara Garı davasında mütalaa açıklandı Yargıtay’ın bozma kararı sonrası tekrar görülen terör örgütü DEAŞ’ın Ankara Garı önünde 10 Ekim 2015’te düzenlediği ve 101 kişinin öldüğü saldırıyla ilgili 10’u tutuklu 26 sanığın yargılandığı davada esas hakkındaki mütalaa açıklandı. Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya tutuklu sanıklar bulundukları cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katılırken, taraf avukatları salonda hazır bulundu. Avukatlar, kovuşturmanın genişletilmesini ve terör saldırısından önce ihmali bulunan kamu görevlileri hakkındaki belgelerin mahkemece değerlendirilmesini talep etti. Beyanların ardından esas hakkındaki görüşünü açıklayan savcı, sanık Erman Ekici’nin "anayasal düzeni ihlal" suçundan 1, "101 kişiyi kasten öldürme" suçundan da 101 kez olmak üzere toplam 102 kez ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmasını talep etti. Ekici’nin 379 kişiyi kasten öldürmeye teşebbüs suçundan da 6 bin 822 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını talep eden savcı, diğer sanıklar Abdülmubtalip Demir, Talha Güneş, Metin Akaltın, Yakub Şahin, Hakan Şahin, Halil İbrahim Alçay, Resul Demir, Hacı Ali Durmaz ve Hüseyin Tunç için de "kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis talebinde bulundu. Söz alan sanık Ekici, savunmasını hazırlamak için süre talep etti. Mahkeme heyeti, tutuklu sanıkların mevcut hallerinin devamına hükmederek, duruşmayı 26 Haziran’a erteledi.