ASAYİŞ - 26 Mayıs 2021 Çarşamba 13:16

Muş’ta HDP önünde eylem yapan ailelerin sayısı 5’e yükseldi

A
A
A
Muş’ta HDP önünde eylem yapan ailelerin sayısı 5’e yükseldi

Muş’ta çocuklarının terör örgütü PKK tarafından kandırılarak dağa kaçırılmasından HDP’yi sorumlu tutan ailelerin sayısı 5’e yükseldi.

Muş’ta çocuklarının terör örgütü PKK tarafından kandırılarak dağa kaçırılmasından HDP’yi sorumlu tutan ailelerin sayısı 5’e yükseldi.


Muş’ta HDP binası önünde eylemlerini sürdüren Teker, Özcan ve Yenilmez ailelerine iki aileden daha destek geldi. Eyleme yeni katılan Aktar ve Kılıç aileleri, HDP önünde aile bireylerinin dönmesi için nöbete başladı. Çocuklarına kavuşma ümidiyle eyleme destek veren aileler, Muş HDP İl Başkanlığı önünde “Ha HDP ha PKK”, “Türk-Kürt kardeştir, HDP kalleştir” ve “Halkı Dolandıran Parti” yazılı dövizler açarak, slogan attı.


Varto ilçesi Kayadelen Köy Muhtarı Abdulhakim Aktar, 1999 yılında kız kardeşinin kaçırıldığını belirterek, “kız kardeşim pancar toplamaya giderken akşam eve gelmedi. Onun ölüsünü ya da dirisini istiyoruz. Bugün ilk defa eyleme katıldım. Biz hiç haber alamadık” dedi.


Muş’ta eyleme yeni katılan anne Atik Kılıç da oğlunun 2015 yılında dağa kaçırıldığını ve çocuğunu geri istediğini söyledi. “Çocuğumu bana geri göndersinler” diyen gözü yaşlı anne Atilk, “HDP çocuğumuzu kandırdı ve götürdü. Bugüne kadar hiç haber alamadım. Haber almadan buradan eve gitmeyeceğim. Oğlum çobanlık yaptığı sırada kaçırıldı. Oğlum sabah gitti akşam eve dönmedi. Kandırdılar götürdüler. Mehmet Emin neredesin sesimi duy gel. Çocuğum gelene kadar bu eyleme devam edeceğim. Oğlum gel teslim ol. Daha önce Diyarbakır’da eylem yapıyordum, şimdi Muş’ta eyleme katıldık” ifadelerini kullandı.



“HDP sizi kandırıyor”


Oğlu 2016’da dağa kaçırılan Şemsettin Özcan da çocuğunu HDP’den istediğini anlattı. Kandırılan çocuklara seslenen Özcan, “Çocuklarımızdan ne istiyorsunuz, uyanın çocuklar uyanın. HDP’nin dediğini yapmayın. HDP sizi kandırıyor. Sizi başka yerlere satıyorlar. HDP’ye güvenmeyim. Kızlarımızı, çocuklarımızı götürüyorlar ve bu namus davasıdır. Sizden rica ediyorum bu HDP’yi kapatın" diye konuştu.


Oğlu 2014’te kaçırılan anne Gülbahar Teker ise çocuğu için burada eylem yaptığını, bugün buradaki aile sayısının 5’e yükseldiğini söyledi.


Aile sayısının artması temennisinde bulunan anne Teker, “Ben çocuğumu almadan buradan gitmeyeceğim. Ben korkmuyorum, HDP bizden ve çocuklarımızdan ne istiyor. 10 yaşında çocukları kaçırıyorlar. Bizden ne istiyorlar. Bu kızlar gelsin teslim olsun. Korkmayın ceza yok bir şey yok. Gelin teslim olun. Anneler babalar burada perişan olduk, ağlıyoruz. İnşallah HDP kahrolur" şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hatay Kızılay Başkanı Hatay’da depremzedelerle iftar sofrasında buluştu Kızılay Başkanı Prof. Dr. Fatma Meriç Yılmaz, Hatay Güzelburç’taki Kızılay Yaşam Merkezi’nde depremzedelerle iftar sofrasında bir araya geldi. Ramazan ayının yardımlaşma ruhunu öne çıkaran Yılmaz, son depremzede yuvasına kavuşana kadar desteklerinin süreceğini belirtti. Deprem bölgesinde ilk günden itibaren varlığını hissettiren Türk Kızılay’ı Ramazan ayında da afetzede vatandaşları unutmuyor. Kızılay Başkanı Prof. Dr. Fatma Meriç Yılmaz, Hatay’ın Güzelburç bölgesinde bulunan Kızılay Yaşam Merkezi konteyner kentinde vatandaşlarla iftar sofrasında bir araya geldi. "Hatay’da son depremzede yuvasına kavuşup, yastığa başını huzurla koyana kadar biz buradaki vatandaşlarımızın, kardeşlerimizin ellerini bırakmayacağız" Ramazan ayının; rahmet, bereket, yardımlaşma ve iyilik ayı olduğunu belirten Kızılay Başkanı Prof. Dr. Fatma Meriç Yılmaz, "Biz bugün burada zor günleri birlikte atlatmaya çalışıyoruz. Türk Kızılay’ı olarak her zaman söylediğimiz bir konu var; son depremzede yuvasına kavuşup, yastığa başını huzurla koyana kadar biz buradaki vatandaşlarımızın, kardeşlerimizin ellerini bırakmayacağız. Ramazan ayındayız, Ramazan ayı; rahmet, bereket, yardımlaşma ve iyilik ayı ama aynı zamanda Ramazan ayı sevdiklerimizle bir araya gelme ve bir sofranın etrafında buluşma ayı. O nedenle biz bugün burada Hatay’da kardeşlerimizle bir ekmeği bölüşeceğiz, beraber iftarımızı açacağız. Birbirimizi dinleyerek bu zor günleri atlatmak adına bir aşama daha ilerlemiş olacağız. Ben zor günlerin geçeceğine inanıyorum. Son 1 sene de gördüğümüz şu ki herkes tünelin ucundaki ışığı görmüş durumda bu da zor günlerin geçeceğine inancı pekiştiriyor. Bu günlerde biz halkımızla bir arada olmaya devam edeceğiz. Tekrar herkesin Ramazanı hayırlı olsun" şeklinde konuştu.
Ağrı Ağrı İl Emniyet Müdürlüğü, Mahalli İdareler seçimleri için hazır 31 Mart 2024 Mahalli İdareler seçimlerine sayılı günler kala Ağrı İl Emniyet Müdürlüğü, seçim tedbirleri ve güvenlik çalışmaları ile alakalı toplandı. Ağrı İl Emniyet Müdürü Yılmaz İpar başkanlığında İl Emniyet Müdür Yardımcıları ve ilgili Birim Amirlerinin katılımıyla gerçekleştirilen toplantıda, seçimlerde alınacak tedbirler detaylı şekilde ele alındı. Oy kullanılacak okullarda görev yapacak personelin belirlenmesi ve gerçekleştirilecek güvenlik uygulamaları hakkında bilgi sunumları yapıldı. Toplantının ardından açıklamada bulunan Ağrı İl Emniyet Müdürü Yılmaz İpar, 31 Mart 2024 Mahalli İdareler seçimlerine hazır olduklarını vurguladı. İpar, "Ağrı’da huzurlu ve güvenli bir seçim ortamı sağlamak için tüm imkanlarımızı seferber ediyoruz. Seçim boyunca tüm sandıklar ve oy kullanma yerleri 7/24 emniyet güçlerimiz tarafından korunacak" dedi. İpar, şunları kaydetti: "Seçimlerde herhangi bir provokasyona ve yasa dışı faaliyete izin vermeyeceğiz. Vatandaşlarımız oy kullanırken rahat ve huzurlu bir ortamda oy kullanabilecekler. Tüm hemşehrilerimizden de seçimlere demokratik olgunluk içinde katılmalarını ve herhangi bir olumsuzluğa mahal vermemelerini rica ediyoruz." Ağrı İl Emniyet Müdürlüğü, 31 Mart 2024 Mahalli İdareler seçimlerinin huzur ve güven içinde tamamlanması için tüm imkanlarını seferber etmeye devam edeceğini bildirdi.
İstanbul Bakan Tunç: "Mehmet Selim Kiraz’a sıkılan kurşun Türkiye’ye sıkılan kurşundu, adalete, hukuka sıkılan kurşundu" Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz anısına düzenlenen iftar programında hakim ve savcılarla bir araya gelen Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, "Mehmet Selim Kiraz’a sıkılan kurşun Türkiye’ye sıkılan kurşundu. Ona sıkılan kurşun adalete, hukuka sıkılan kurşundu. Hakim ve savcılarımız, yargı mensuplarımız şehidimizin emanetine sahip çıkma noktasında hep beraber mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz” dedi. Çağlayan’da 2015 yılında İstanbul Adalet Sarayı’ndaki makam odasında DHKP-C’li teröristlerce şehit edilen Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz anısına Haliç Kongre Merkezi’nde iftar yemeği düzenlendi. İftar programına Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Şaban Yılmaz, bakan yardımcıları, HSK üyeleri ve İstanbul’da görev yapan 500 hakim ve savcı katıldı. Şehit Savcı Mehmet Selim Kiraz anısına tertip edilen iftar yemeğindeki konuşmasına Selim Kiraz’ı yad ederek başlayan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, “Bugün şehidimiz Mehmet Selim Kiraz’ın şehadete ulaşmasının 9. yıldönümü münasebetiyle İstanbul Adliyesi’ndeydik. Bir anma programı gerçekleştirdik, onu dualarla yad ettik. Terörle mücadelemizdeki kararlılığımızdan taviz vermeden yolumuza devam edeceğiz. Ona sıkılan kurşun Türkiye’ye sıkılan kurşundu. Ona sıkılan kurşun adalete, hukuka sıkılan kurşundu. Hakim ve savcılarımız, yargı mensuplarımız şehidimizin emanetine sahip çıkma noktasında hep beraber mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı. Adaletin tecellisi hususunda hem fiziksel kapasite hem yargı reformları gerçekleştirildiğini belirten Tunç, “Sizler kürsüde adaletin tecellisi için fedakarca çalışıyorsunuz. İstanbul’daki yargı hizmetlerinin aksamadan devam etmesi, adaletin tecellisi ve sizlere destek olma noktasında gerek Adalet Bakanlığımız gerekse Hakimler ve Savcılar Kurulu olarak yoğun bir çalışma içerisindeyiz. Fiziki mekanların teknoloji ile donatılması önemli. Ama kürsüde görev yapan insan unsuru, adaletin tecellisi noktasında sizlerin gayretleri her şeyden daha önemli. Kıymetli yargı mensuplarımız, ülkemiz 22 yıldan bu yana güvenilir adalet sisteminin tesisi bakımında önemli mesafe kat etti. Fiziki mekanların, kapasitenin artırılması konusunda önemli mesafe aldık. Müstakil adliye sarayları bakımından bakıldığı zaman, 500 bin metrekare kapalı alandan bugün 6 milyon metrekare kapalı alana çıktık. Sadece fiziki kapasite yargı teşkilatımızın, güvenilir bir yargı sisteminin tesisi bakımından elbette yeterli değil. İyi ve ihtiyaca cevap veren bir mevzuatın olması gerekiyor. Dolayısıyla bu konuda da temel kanunlarımızı çağın ihtiyaçlarına uygun hale getirdik. Hukuk fakültelerinde kontenjanın azaltılıp kalitenin yükseltilmesi, hukuk fakültesi mezunlarının hukuk mesleklerine giriş sınavlarını kazandıktan sonra hakim, savcılık sınavlarına katılabilmesi, avukatlık stajına başlayabilmesi 2024’ten itibaren uygulamaya geçecek. Hem savunmayı güçlendireceğine hem de hakim savcı sınavından önce bir ön elemenin yapılması gerektiğine inanıyoruz. Mevzuatımızın iyileştirilmesi bakımında yargı reformu strateji belgemizi de seçimden sonra inşallah Sayın Cumhurbaşkanımız açıklayacak. Hazırlıklarımızı tamamladık. Sizlerle beraber vatandaşımızın yargıya güvenini daha üst noktaya taşımanın gayreti içerisinde gece gündüz çalışacağız. Hedefimiz daha güvenilir bir adalet sistemini tesis etmek ve bu uğurda da sizlerin gayretlerine müteşekkiriz” şeklinde konuştu.