GENEL - 19 Temmuz 2019 Cuma 15:52

Muş’ta ilk defa organ bağışı yapıldı

A
A
A
Muş’ta ilk defa organ bağışı yapıldı

Muş’ta ilk defa organ bağışından bulunan Korucu ailesi, annelerinin organının nakil yapılacağı hastaların dua etmesini ve hataları varsa bir an önce Allah’a yönelmesi temennisinde bulundu.

Muş’ta ilk defa organ bağışından bulunan Korucu ailesi, annelerinin organının nakil yapılacağı hastaların dua etmesini ve hataları varsa bir an önce Allah’a yönelmesi temennisinde bulundu.


Muş Devlet Hastanesinde 12 gün yoğun bakımda yatan ve beyin ölümü gerçekleşen 5 çocuk annesi 59 yaşındaki Süheyla Korucu’nun hayatını kaybetmesiyle ailesi tarafından organları bağışlandı. Erzurum Atatürk Üniversitesi Araştırma Hastanesi Organ Nakli Merkezinden gelen ekip, 4 saatlik ameliyatın ardından organları çıkardı. Organ nakil aracına alınan organlar, Erzurum’da nakil bekleyen 3 hastaya hayat vermek için yola çıkarıldı.


Annesini kaybeden Hasan Korucu, talihsiz bir olay sonucu annesini kaybettiklerini söyledi. Annesinin 12 gün boyunca yoğun bakımda kaldığını ifade eden Hasan Korucu, “Annemin hiçbir şeyi olmamasına rağmen hipertansiyon sonucu 12 gün yoğun bakımda gözetimde tutuldu. Maalesef annemi kurtaramadık. Allah rahmet eylesin, mekanı cennet olsun. Annem henüz 59 yaşındaydı ve daha gençti. Neden bağış yaptık? Organ bağışı anlık olduğu için biz bağışladık. Ne kadar doğru ne kadar yanlış onu da bilemiyoruz. Ama bildiğimiz tek şey; ayeti kerimede geçtiği gibi ‘bilerek bir cana kıymak bütün insanlığa kıymaktır, bilerek de bir hayata can vermek bütün hayata can vermek gibidir.’ Bu kapsamda annemin organlarını bağışladık. Allah katında inşallah makbul olur. Bu organın kime gideceğini, hangi insanın hayatını kurtaracağını bilmiyorum. Tek ricam, kul beşerdir yanlış yapar, eğer varsa hatası bir an önce Allah’a yönelsin. Ölüm haktır, herkes ölecek. Eğer bu organlar nakil olacak hastaya hayat verecekse, dua etsin, hatalarını düzeltsin ve bir an önce Allah’a yönelsin” dedi.


Nakil operasyonunu gerçekleştiren Genel Cerrah Uzmanı Dr. Necip Altundaş da, “Bu nakil Muş’taki ilk başvurumuz. Hasta yakınlarına teşekkür ediyoruz. Çünkü bölgemizde çok fazla organ bağışı olmuyor. Umarım bir örnek olur ve artarak devam eder. Sonuçta organlarımız çürüyor. En azından böylelikle ihtiyacı olan insanların işine yarar. Bugün bu hastamızdan bir karaciğer ve 2 böbrek aldık. Bu organlar Erzurum’daki 3 hastamıza nakil edilecek” ifadelerini kullandı.


Muş Devlet Hastanesi Organ ve Doku Nakli Koordinatörü Faysal Şeker ise, bugün Muş Devlet Hastanesinde bir ilk yaşandığını belirterek, “Süheyla Korucu adındaki hastamızın beyin ölümü gerçekleşti. Hastamızın yakınları bizim yaptığımız teklif üzerine hastamızın organlarını bağışlamak istediler. Bizde bağışı kabul ederek bugün büyük bir operasyon gerçekleştirdik. Artık bizim hastanemizde de nakil ameliyatlarının da yapıldığı görülmektedir. Bu imkana ulaşmış bir hastanenin bundan sonra organ nakli konusunda bağış yapmak isteyen ve hayat kurtarmak isteyen insanlarımızın yapacağı bağışla kurtulacak olan insanlara aracılık etmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Bugün hem mutluyuz hem de üzgünüz. Bir yaşam yitirdik ve 3 insana hayat verme imkanına sahip olduk. Aldığımız 1 karaciğer, 2 tane böbrekle 3 insan hayata yeniden tutulacak” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Dağlarda çiriş otu bereketi Doğu Anadolu Bölgesinde ve Erzincan’da bu günlerde çarşı pazarda sıkça görülen çiriş otu dağlarda yaban hayvanlarının da ilgisini çekiyor. Bahar ayları ile birlikte Erzincan’ın yüksek kesimlerinde ortaya çıkan çiriş otu vatandaşlar tarafından toplanmaya başlandı. Munzur Dağlarında yerli ve yabancı birçok kişiye rehberlik yapan Murat Aydemir, yaptığı gözlemlerde dağ keçilerinin de çirişi yediğini ifade etti. Dağlarda doğal olarak yetişen çirişten birçok yemek yapıldığını anlatan Aydemir, çirişten yapılan turşunun ayrı bir lezzet olduğunu söyledi. İnsanlar yüzyıllardır yaşamın neredeyse her alanında bitkilerden faydalanıyor. Bazı bitkiler tıbbi faydaları sebebiyle sağlık alanında kullanılırken bazı bitkiler besin bazıları ise boya ya da süs bitkileri olarak kullanılıyor. Çiriş otu da bu bitkilerden bir tanesi. Latincede Asphodelus aestivus L. olarak bilinen ve Zambakgiller familyasına ait olan çiriş otu, çoğu bölgede güllük, dağ pırasası, kirkiş otu, sarı zambak, yabani pırasa ve yeling otu olarak biliniyor. Toplumun büyük bir kısmı bazı hastalıkların tedavisinde tıbbi bitkilere başvuruyor. Bitkisel tedavi yöntemlerinin yan etkilerinin olmadığı ya da daha az olduğu düşünülmesi buna büyük bir etken olarak gösteriliyor. Çiriş otu da bölgede halkın tercih edilen bitkilerin başında yer alır. Çirişten birçok yemek yapılıyor Meryem Badayman, Ekin Dinçel ve Ayla Ünver Alçay tarafından yapılan bir araştırmada çirişin; yabani bir ot olup yenilebilmesinin yanında vitamin, antioksidan, lif ve mineral içerikleri ile vücudu besleyen özelliğe sahip olması sebebiyle yaygın olarak tüketildiği belirtildi. Çiriş otu, Afrika, Arap ülkeleri, Türkiye, Mısır ve Avrupa’nın bazı bölgelerinde görülen bir bitki türü. Türkiye’de Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu, İç Anadolu Ege ve Akdeniz bölgelerinde yetişiyor. Çiriş otu genel olarak zararsız ve faydaları ile ön planda olan bir bitki olarak biliniyor. Bunun yanında çirişin yaprakları henüz tazeyken de yenilebiliyor. Ayrıca çirişten çorba ve birçok yemek de yapılıyor. Haşlandıktan sonra yumurta ile kavrulması ya da peynirle de karıştırılarak yufka ekmek içinde yeniliyor. Ayrıca kaşila diye adlandırılan bir yemeği de yapılıyor. Sevilen yemeklerden biri olan kaşila, çirişin kaynatılıp, içerisine bulgur katılarak, katılaşıncaya kadar pişirilmesiyle yapılıyor. Katılaştıktan sonra içi çukurlaştırılarak yağ dökülüp ve servis edilip yeniliyor.