GENEL - 20 Nisan 2019 Cumartesi 14:24

Muş’ta karla mücadele

A
A
A
Muş’ta karla mücadele

Muş İl Özel İdaresi ekipleri, merkeze bağlı Cevizlidere ve İnardi köy yollarını ulaşıma açmak için karla mücadele çalışmasını sürdürüyor.

Muş İl Özel İdaresi ekipleri, merkeze bağlı Cevizlidere ve İnardi köy yollarını ulaşıma açmak için karla mücadele çalışmasını sürdürüyor.


İl Özel İdaresi karla mücadele ekipleri, yaklaşık 5 aydır ulaşıma kapalı olan Cevizlidere ve İnardi köyleri ile bağlı mezra yollarında karla mücadele çalışmasını sürdürüyor. Çığ ve tipi nedeniyle bölgede kar kalınlığının yer yer 6 metreyi bulduğunu ifade eden İl Özel İdaresi Yol ve Ulaşım Hizmetleri Müdürü Mehmet Şah Şentürk, ekiplerin grup köy yollarını ulaşıma açmak için aralıksız çalıştığını söyledi. Şentürk, “Üçevler bölgesinde her yıl karla mücadele çalışması zor şartlar altında yapılıyor. Bölgenin yüksek rakımda olması nedeniyle tipi ve fırtınanın etkisiyle kar kalınlığı yer yer şu anda 6 metreyi buluyor. Yaklaşık 15 gündür İnardi ve Cevizlidere köy yolunda karla mücadele çalışması yapan ekiplerimiz, günde ancak 300 metre ilerleyebiliyor. Bu köylere ulaşımı sağlamak için tüm imkanlarımızla çalışıyoruz. İnşallah kısa sürede bu köylerin ve bağlı mezralara ulaşımı sağlayacağız” dedi.


Yaklaşık 5 aydır köy yollarının ulaşıma kapalı olduğunu ifade eden İnardi Köy Muhtarı Mehmet Şahin Kaya ise, sonbahardan itibaren etkili olan yoğun kar ve fırtına nedeniyle köy yollarının kapandığını, köy yollarının ulaşıma açılması için İl Özel İdaresi ekiplerinin yoğun bir şeklide çalıştığını söyledi. Muhtar Kaya, “Köyümüz yüksek kesimde bulunduğu için kar erken yağıyor. Kar kalınlığı yaklaşık 6 metreyi buluyor. Yüksek kesimlerde hava soğuk olduğu için karın erimesi de kolay olmuyor. Yolumuz yaklaşık 5 aydır kapalıdır. Özel İdare karla mücadele ekibi şu anda yol açma çalışmalarını sürdürüyor. Çok fazla kar olduğu için çalışmalar zor koşullarda yapıyor. Köyümüze bağlı 7 mezramızın yolu da ulaşıma kapalı ve açılması için ekipler mücadelelerini sürdürüyor. Köyümüzde kış çok çetin geçiyor“ dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi Bolu’da "7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi" düzenlendi. Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.