GENEL - 27 Eylül 2019 Cuma 15:39

Rektör Polat’tan annelere destek

A
A
A
Rektör Polat’tan annelere destek

Muş Alparslan Üniversitesi (MŞÜ) Rektörü Prof.

Muş Alparslan Üniversitesi (MŞÜ) Rektörü Prof. Dr. Fethi Ahmet Polat, çocukları PKK terör örgütü tarafından dağa kaçırılan ve Diyarbakır HDP İl Başkanlığı önünde bekleyiş içinde olan ailelere destek vererek, “Biz, Doğulu gençlerin dağlarda heder olmasını istemiyoruz. Biz, kız çocuklarının mağaralarda ne olduğu belli olmayan insanlarla bir arada yaşamasını istemiyoruz" dedi.


Diyarbakır’daki HDP binası önünde 25 günden bu yana bekleyen annelere bir destek de MŞÜ Rektörü Prof. Dr. Fethi Ahmet Polat’tan geldi. MŞÜ Rektörü Polat, Hacire Akar tarafından HDP İl Başkanlığı önünde başlatılan sürece sonuna kadar destek vereceklerini söyledi. Hacire anayı, Hazreti Hacer’e benzettiğini ve onun başlattığı çığlığın bölgedeki terörü bitireceğine inandığını ifade eden Rektör Polat, “Ben, Hacire anamızı Hacer anamıza benzetiyorum. Hazreti Hacer’in çığlığı tarihlere yansıdı, tarihlerde yankı buldu ve evladıyla birlikte Hazreti Hacer bütün annelerin aslında bir örneği oldu. Ben, Hacire annemizi tıpkı bu örneğe benzetiyorum. Hacire annemizin çığlığı umuyorum ki Doğu’da bütün evlerde, bütün yüreklerde, bütün kalplerde, bütün vicdanlarda yer bulacak ve bu aksiseda bölgedeki terörü Allah’ın izniyle bitirecek” dedi.



“Eli kanlı terör örgütünün kısa bir süre içerisinde yok edileceğini düşünüyorum”


2011 yılından beri bölgede görev yaptığını ve bu annelere tüm Türkiye olarak destek verilmesi durumunda eli kanlı terör örgütünün yok edileceğine inandığını anlatan Rektör Polat, “2011 yılından beri bölgede görev yapıyorum. İlk defa halk düzeyinde, anneler düzeyinde bu kadar ciddi bir haykırış, çığlığın ortaya konduğunu düşünüyorum. Bunun suiistimallerle, istismarlarla, yanlış uygulamalarla kötü bir şekilde sonuçlanmasını da doğrusu hiç arzu etmiyorum. O yüzden bölgemizde bu sese kulak veren herkesi alkışlıyorum. Buradaki annelerimize Muş’tan da 1-2 gün önce epey bir sivil toplum kuruluşunun katkısıyla ziyaretler oldu. Üniversitemizden de çeşitli öğrencilerimiz, velilerimiz, ailelerimiz buraları ziyaret ettiler. Bizde bu sürece sonuna kadar destek veriyoruz. Bu sesin karşılıksız kalmamasını arzu ediyoruz. Bu annelere Doğulular olarak, Batıdakiler olarak, Türkiye olarak destek verirsek, bu ülkedeki kardeşliğin ilanihaye devam edeceğini ve eli kanlı terör örgütünün kısa bir süre içerisinde yok edileceğini düşünüyorum” ifadelerini kullandı.



“Doğulu gençlerin dağlarda heder olmasını istemiyoruz”


Son yıllarda teröre karşı başarılı operasyonlar yapıldığını belirten Rektör Polat, “Son yıllarda teröre karşı devlet düzeyinde özellikle kolluk güçleri açısından çok önemli başarılar elde edildi, bunu görmemek mümkün değil. Ancak STK düzeyinde bizim bu sürece sahip çıkarak, annelerimize sahip çıkarak oradaki feryadı vicdanlarımızda duyarak bu terörü hep birlikte bitirebileceğimizi düşünüyorum. Biz, Doğulu gençlerin dağlarda heder olmasını istemiyoruz. Biz, kız çocuklarının mağaralarda ne olduğu belli olmayan insanlarla bir arada yaşamasını istemiyoruz. Son derece kötü şartlarda, insanoğluna asla yakışmayan şartlarda yaşamasını istemiyoruz. Buradaki sosyal tesislerimizde sportif faaliyette bulunan birimlerimiz belki batıdaki birçok üniversitede yok. Biz gençlerimizin kendilerini burada gerçekleştirmelerini, buralarda bulunmalarını istiyoruz. Onların dağlarda bulacağı bir gelecek yok, bir istikbal yok. Annelerin de feryadının inşallah PKK’nın sonu olacağını düşünüyorum. Bütün yüreğimle, bütün kalbimle, bütün personelimle, bütün öğrencilerimizle aileleriyle biz bu süreci destekliyoruz. İnşallah başarılı olacağına da inanıyorum” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Balıkesir Başkan Akın su ve Sürdürülebilirlik zirvesinde konuştu Balıkesir’de düzenlenen Su ve Sürdürülebilirlik Zirvesinde Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın konuşma yaptı. Başkan Akın, Su ve Sürdürülebilirlik Zirvesi’nde “tasarruf”, “verimlilik” ve “sürdürülebilirlik” konularına ilişkin önemli mesajlar verirken, “Hakkını vere vere sürdürülebilir, tasarruflu, verimli bir belediyecilik ile suyu verimli, ekonomik kullanan bir anlayışı Balıkesir’imizde inşa edeceğiz” dedi. Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın, “tasarruf”, “verimlilik” ve “sürdürülebilirlik” konularında önemli mesajlar verdi. Büyükşehir Belediyesi’ni devraldıktan sonra ele aldıkları ilk konunun suyun verimli kullanımı olduğunu söyleyen Başkan Akın, “Su konusunda dünyanın her yerinde maalesef büyük bir sıkıntı var. Sıkıntı ne? Vahşi sulama. Aynı şey Balıkesir’imizde de geçerli. Bunun dünyadaki uygulamalarını inceledik. Daha öncesinde de çalışmıştık; ne yapabiliriz diye. Ve bir hedef belirlemiştik, bu hedef ışığında ilerliyoruz, ilerlemeye de devam edeceğiz” dedi. Tarımda vahşi sulamanın sona erdirilmesi konusunda önlemler aldıklarını vurgulayan Başkan Ahmet Akın, bunun yerine damlama sulama sistemlerini yaygınlaştırmaya yönelik yatırım yapacaklarını söyledi. Bu kapsamda vahşi sulamanın yapıldığı tarlalarda, çiftçilere damlama sulama borusu hediye edeceklerini belirten Akın, “Bu aslında çiftçinin bize hediyesi” dedi. Büyükşehir olarak kısa süre içerisinde su yönetimi noktasında önemli adımlar atacaklarını ifade eden Başkan Akın, “Suyun kaynağından itibaren en son noktaya kadar olan gidişatın verimli olması üzerine çalışmaları başlattık” açıklamasında bulundu. ‘Tasarruf öncelikli model’ Gri su kullanımı önemsediklerini vurgulayan Başkan Ahmet Akın, “Yağmur sularından ve atık sulardan elde edilen gri suyu ve bunun enerjiye dönüşümünü önemsiyoruz. Bunlar üzerine tasarruf öncelikli bir çalışma modeli başlattık. Konuyla ilgili çok değerli hocalarımızdan destek ve yardım alıyoruz” dedi. ‘Verimli belediyecilik’ “Sürdürülebilirlik kavramını gerçek anlamda yüreğimize, hayatımıza işledik” diyen Başkan Ahmet Akın, her şeyin sürdürülebilirlik adı altında ele alınmasının, bu kavramın değerini ucuzlattığını söyledi. Başkan Akın, “Hakkını vere vere sürdürülebilir, tasarruflu, verimli bir belediyecilik ile suyu verimli, ekonomik kullanan bir anlayışı Balıkesir’imizde inşa edeceğiz” açıklamasında bulundu.
İstanbul Hutbede yapılan duaya tepki gösteren genç, Atatürk’e hakaretten 3 yıl 9 ay hapis cezası aldı Gayrettepe’de cuma namazı sırasında Atatürk’e dua edilmesine tepki gösterip Atatürk’e ve imama hakaret eden şahıs, 3 yıl 9 ay hapisle cezalandırdı. Gayrettepe’de bulunan bir camide 10 Kasım 2023 günü Mustafa Kemal Atatürk’e ve Atatürk için dua eden imama hakaret eden A.B.’nin yargılanmasına devam edildi. Anadolu 13. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya tutuklu sanık ve taraf avukatları katıldı. "Puşt kelimesini güvenilmez manasında kullandım" Duruşmada esasa ilişkin savunma yapması için söz verilen A.B., “Attığım bir kaç tweet ekran görüntüsü alınmış ama bunların atıldığına dair bir kanıt yok. Hakkımda atmadığım bir çok tweet var. ’Sinkaf ederim’ tweeti atmadığımı belirtmek istiyorum. Puşt kelimesini hakaret etmek amacıyla değil, güvenilmez manasında kullanmıştım. Ceza alacağım bir husus görmüyorum. Video çektim. İslamiyet’e göre inançsız ölen bir kişinin arkasından dua edilmemesi gerekir. Beraatımı talep ediyorum” dedi. “Daha fazla ne ceza verilebilir bilmiyorum” Son sözü sorulan şahıs, “2 ay cezaevinde tek başıma kaldım. Bu eylemim için yeterince ceza aldığımı düşünmekteyim. Daha fazla ne ceza verilebilir bilmiyorum. Beratımı talep ediyorum” dedi. Kararını açıklayan mahkeme heyeti, A.B.’yi "Atatürk’ün hatırasına alenen hakaret" suçundan 3 yıl 9 ay hapisle cezalandırdı.
Ankara Büro Memur-Sen Genel Başkanı Yazgan: “Sözler tutulsun, mülakat kaldırılsın” Büro Memur-Sen Genel Başkanı Yusuf Yazgan, kamuya personel alımlarında mülakat yapılmasına ilişkin, “Sözler tutulsun, mülakat kaldırılsın” dedi. Büro Memur-Sen Genel Başkanı Yusuf Yazgan, kaldırılacağı açıklanan ancak uygulanmaya devam edilen sözlü sınavların (mülakat) devlet memuru olacaklar ile mevcut kamu görevlilerinin görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavlarında can yakmaya, emekleri zayi etmeye devam ettiğini söyledi. Yazgan, bir an önce mülakatların kaldırılarak, adayların girdikleri yazılı sınav sonucuna göre atamalarının yapılması gerektiğini dile getirdi. Mülakatın emeklerin zayi olmasına ve idareye karşı güvenin azalmasına sebep olduğunu ifade eden Yazgan, “Ülkemizin kritik bir süreçten geçerken ihtiyaç duyduğu, süreç sonrası uygulamadan kaldırılacağı açıklanarak uygulamaya konulan mülakat sisteminin halen kaldırılmamasının yol açtığı hak kayıpları ve huzursuzluk her geçen gün daha da artıyor. Kamuya atama bekleyen memur adayları ile mevcut kamu görevlileri, bir an önce mülakat sisteminden vazgeçilmesini ve insanların bilgiye dayalı sınavlarda aldıkları puana göre değerlendirmelerin yapılmasını istiyor” ifadelerini kullandı. Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından yapılan görevde yükselme sınavından örnek veren Yazgan, 62 kişinin yazılı sınavda 85 ve üzeri puan almasına karşın mülakatta düşük puan alarak atanamadığını belirtti. Yusuf Yazgan, “Yazılı sınavda 98.72 puan alan adaylar, mülakatta 64, 65, 55 puan verilerek eleniyor ve atanması gerçekleşmiyor. İki sınav arasında bu kadar farkın olması, liyakat beklentisi içindeki insanlarda hayal kırıklığına yol açıyor. Demek ki bu iki sınavdan birisinde sorun var. Bu sorunu, bu şaibeyi kaldırmak için yapılması gereken tek şey mülakatı kaldırmak, bilgiye dayalı yazılı sınav sonucuna göre atamaları gerçekleştirmek” şeklinde konuştu.