GENEL - 31 Ekim 2019 Perşembe 13:38

Vali Gündüzöz’den “işkenceye uğrayan köpek” açıklaması

A
A
A
Vali Gündüzöz’den “işkenceye uğrayan köpek” açıklaması

Muş’un Bulanık Belediyesinde görevli 3 personelin bir köpeğe işkence ettiği iddiasıyla ilgili sosyal medyada paylaşılan görüntüler hakkında açıklamalarda bulunan Muş Valisi Doç.

Muş’un Bulanık Belediyesinde görevli 3 personelin bir köpeğe işkence ettiği iddiasıyla ilgili sosyal medyada paylaşılan görüntüler hakkında açıklamalarda bulunan Muş Valisi Doç. Dr. İlker Gündüzöz, görüntülerde tespit edilen 3 kişi hakkında Bulanık Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatıldığını ifade etti.


Bulanık Belediyesi personellerinin bir köpeğe işkence ettiği yönündeki iddiaların sosyal medyada paylaşılmasının ardından açıklamalarda bulunan Muş Valisi Doç. Dr. İlker Gündüzöz, devletin ve yerel yönetimlerin görevinin; insanların rahat yaşamasını sağlamak, bunun yanında çevrede olan hayvanların rahat etmesini de sağlamak olduğunu belirtti. Anayasada ve hayvan hakları koruma kanununda birtakım hükümlerin olduğunu hatırlatan Vali Gündüzöz, “Hem anayasamızda bununla ilgili hükümler var hem de hayvanları koruma kanununda, malum 2004 yılında ileri bir adım alarak kabul edildi. Yine belediye kanununda bi takım hükümler var” dedi.



“Bulanık’ta bir köpeğe eziyet ediliyor görüntülerde”


Sosyal medya hesaplarında bir köpeğe eziyet edildiği yönünde görüntülerin dolaştığına işaret eden Vali İlker Gündüzöz, “Dün bir olay yaşandı ve sosyal medyada görüntüler dolaştı ve bundan dolayı biz de haberdar olduk, gereğini yaptık. Bulanık’ta bir köpeğe eziyet ediliyor görüntülerde. Küreklerle boynu koparılmak isteniyor. Bunun üzerine derhal valiliğimiz olarak harekete geçtik. Gerekli işlemler başlatıldı. Faillerin yakalanmasına çalışıldı ve failler de geç saatlerde belirlendi. Görüntülerde iddia edilen Bulanık Belediyesinin görevlilerinin ki üzerlerinde Bulanık Belediyesi üniformaları vardı, olduğu şekildeydi. Yapılan çalışma neticesinde şüphelilerin birinin Bulanık Belediyesinde veteriner hekim olarak çalıştığı, ikisinin de işçi olduğu tespit edildi. Ve bizim talebimiz doğrultusunda Cumhuriyet Savcılığı harekete geçti ve ilgililer hakkında soruşturmaya başlandı. Bu son derece yanlış bir şey. İnsana hizmet edilmesi gereken bir yerde hem de veteriner hekim olarak bir titri olan kişi ve onun ekibi tarafından bir hayvana böyle eziyet edilmesi son derece acı” ifadelerini kullandı.



“Biz bu olayı kınıyoruz”


Hayvanların kendilerini ifade edemeyen ve insanlara muhtaç varlıklar olduğunu belirten Vali Gündüzöz, yaşanan işkence olayını kınadıklarını söyledi. Hayvanlara eziyet edenlerin insanlara daha kötü şeyler yapabileceğini anımsatan Gündüzöz, “Hayvanlar, kendilerini ifade edemeyen, bize muhtaç olan varlıklar. Allah’ın yarattığı bu aciz varlıklara, hayvanlara eziyet edenler insanlara kim bilir neler yapar. Dolayısıyla biz bu olayı kınıyoruz. Kamuoyunda da zaten infial oluşturdu. Hayvanların korunması noktasında elimizden geleni, gayreti devlet olarak bundan sonra da devam ettireceğiz. Aynı hassasiyetin yerel yönetimler noktasında da gösterilmesi gerekiyor. Nitekim bu hassasiyeti gösteren yerel yönetimlerde söz konusu ama bazı insanlar maalesef bu şekilde gayri insani olarak davranabiliyorlar. Devlet olarak bunun en şiddetli bir şekilde üstüne gideceğiz. Ben de kişisel olarak bir hayvan severim, kendi köpeğim var. Dolayısıyla bunu hem bir vali olarak kınıyorum hem de bir hayvan dostu olarak bu olayı kınıyorum. Gereği de yapılmıştır. Bundan sonrada bu tür olaylar vuku bulduğunda derhal gereği yapılacaktır. Kamuoyu bu konuda müsterih olsun” dedi.



“Tespit edilen 3 kişi hakkında işleme başlandı”


Görüntülerde tespit edilen 3 kişi hakkında soruşturma başlatıldığını ve savcılık kararıyla bu soruşturmanın genişleyebileceğine vurgu yapan Vali İlker Gündüzöz, “Şu anda adli tahkikat devam ediyor. Savcılık talimatı ile bu genişleyebilir, belli bir noktaya gidebilir ama görüntülerden tespit edilen 3 kişi hakkında işleme başlandı. Bu savcıların talimatıyla genişleyerek gidebilir. Burada aslında bir görevi kötüye kullanma hadisesi de var. Hem hayvan hakları noktasında bir ihlal var hem de belediyede bir kamu görevlisinin kamu görevini kötüye kullanması hadisesi var” diye konuştu.



“Köpek bulunamadı, kayıp”


Köpeğin bulunamadığını ve arama çalışmalarının devam ettiğini hatırlatan Vali Gündüzöz, “Hayvan şu ana kadar bulunamadı ona da bakıyoruz. Köpek bulunamadı, kayıp. Önce bizim anladığımız kadarıyla iğneyle öldürmeye çalışıyorlar, ardından kürekle kafasını koparmaya çalışıyorlar, ardından da silahla ateş ederek vurmaya çalışıyorlar. Yani sistematik bir şey var aslında. Dolayısıyla bu tahkikat neticesinde ortaya çıkacaktır. Bundan ötesi de zaten şu anda savcımızın talimatı doğrultusunda yürütülmektedir” şeklinde konuştu.


Öte yandan, Bulanık Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma devam ediyor.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Edirne Edirne’de gastronomi yolculuğu başladı Edirne Valiliği, gastronomi turizminin gelişimine katkı sağlamak amacıyla Osmanlı Saray Mutfağı lezzetlerini kitaplaştırılarak gelecek nesillere aktarılacak. Edirne Valiliği tarafından “Topraktan Tabağa Edirne Yöresel Yemekleri Kitabı” tanıtımı iftar programı düzenlendi. Edirne’de valilik öncülüğünde önemli bir projeye imza atıldı. Proje çerçevesinde "Topraktan Tabağa Edirne Yöresel Yemekleri" kitabı oluşturulacak. İftariyelikler, ara sıcaklar, çorbalar, ana yemek, tatlı ve içecekler geçmiş lezzetlere göre sunumla hazırlandı. Tabaklar süslendi, masalar hazırlandı. Ezanın okunmasının ardından oruçlar açıldı. Yemeğin ardından ise duaya geçildi. Devecihan Kültür Merkezi’nde düzenlenen iftar menüsünde geçmişten günümüze gelen lezzetler arasında yer alan bademli terbiyeli tavuk çorbası, ballı gemici böreği, taş kebabı- sarımsaklı pilav, zerde ve ayva şerbeti yer aldı. Geçmişten günümüze gelen ve unutulmaya yüz tutmuş Rumeli, Balkanlar ve Osmanlı Saray Mutfağında yer alan lezzetlerin gelecek kuşaklara aktarılması ve tanıtılması için önemli bir proje çalışmasına imza atıldı. Proje çerçevesinde 87 farklı çeşidin yer alacağı bir kitap oluşturulacak. Edirne’nin kadim ve Osmanlı’ya başkentlik yapmış sultanlar şehri olduğunu söyleyen Vali Yunus Sezer, aynı zamanda balkanlardan gelen insanların yerleştiği ve kendi kültürlerini yaşattığı da bir şehir olduğuna değindi. "Hem Balkan hem de Osmanlı saray mutfağı lezzetleri yaşatılacak" Hem Balkan hem de Osmanlı saray mutfağının yaşatıldığı Edirne’de çok anlamlı bir ilke imza atıldığını söyleyen Vali Yunus Sezer, "Gelecek nesiller Edirne mutfağında neler var diye baktığı zaman ellerinde bir kitap ve kaynak olacak. Bizim somut varlıklarımızın yanı sıra kültürel zenginliklerimiz de çok önemli. Çok büyük emek var. Hem Rumeli hem de saray mutfağına ait 87 çeşit farklı lezzet var. Bunların bir kitapta buluşması çok önemli. Şeflerimiz kendi illeri için farklı bir şey yapmak istiyorlar. Yaklaşık 1 buçuk aydır çalışmalar devam ediyor" dedi. Gastronomi anlamında çok önemli faaliyetler yürütmüş parmakla gösterilen iller olduğunu söyleyen Vali Sezer, "Biz büyük bir hazine üzerinde duruyoruz. Ama kendimizi anlatmakta zorluk çekiyoruz. Bizim bir tava ciğerimiz, bir de ciğer sarmamız var. Dışarıdan insanlara sorduğumuzda neyimiz var diye ’Bir gelip ciğerinizi yeriz’ diyorlar. Bu güzel bir şey aslında. Ama bunun yanına ne koyabiliriz? Bunun üzerinde çalışıp Rumeli Saray ve Osmanlı mutfağını günümüzle uyarlayıp nasıl yaşatabiliriz bunun peşindeyiz" şeklinde konuştu. "Edirne’nin parlayan yıldız olmasını istiyoruz" Edirne’nin her konuda balkanların ve Türkiye’nin parlayan bir yıldızı olmasını istediklerini belirten Vali Sezer, "Bunu da sanayide, ticarette, turizmde, gastronomide eğitimde aktivitelerle birlikte başarmamız lazım. İçinde saray ve Rumeli mutfağının da olduğu birkaç yemeği ve menüyü tava ciğerin yanına ekleyebilirsek zenginleştirebiliriz" ifadelerine yer verdi. Festivallerin yanı sıra marka aday olabilecek lezzetleri de sunabilecekleri bir yerin olmasının çok önem taşıdığını belirten Vali Sezer, "Bunu başarırsak herkes restoranında alternatif bir ürün sunmak isteyecek. Bunu da hazırlanan projelerle hayata geçireceğiz. Valilik olarak bunu yapıp özel sektöre devrederiz. Buna biz öncü oluruz" diye konuştu. "3 hedefe inşallah hep birlikte ulaşacağız" Önlerinde 3 hedef olduğunu ve buna şeflerle birlikte ulaşacaklarını belirten Vali Sezer, birincisinin bu kitabı hazırlamak ve basıp yayınlamak, ikincisinin gastronomi festivalleri düzenlemek üçüncüsünün de bu markalaştırılan yemeklerin daimi sunulacağı tarihi bir yer yapmak olduğunu ifade etti. "Edirne gastronomide de büyük zenginliğine sahip" Edirne’nin tarihi ve kültürel mirasının yanı sıra gastronomi anlamında da büyük zenginliğe sahip olduğunu söyleyen İl Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Soytürk, düzenlenen iftarda saray, Rumeli ve Balkan mutfağından lezzetlerin yer aldığı bir menü hazırladıklarını aktardı. İftar programına, Vali Sezer ve eşi Canan Sezer, Vali Yardımcıları Erdoğan Beypınar ve Eyyüp Batuhan Ciğerci ile eşleri, İl Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Soytürk, şefler, gastronomi yazarları ve basın mensupları katıldı. Devecihan Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen iftar programı toplu fotoğraf çekiminin ardından sona erdi.
Hatay Kızılay Başkanı Hatay’da depremzedelerle iftar sofrasında buluştu Kızılay Başkanı Prof. Dr. Fatma Meriç Yılmaz, Hatay Güzelburç’taki Kızılay Yaşam Merkezi’nde depremzedelerle iftar sofrasında bir araya geldi. Ramazan ayının yardımlaşma ruhunu öne çıkaran Yılmaz, son depremzede yuvasına kavuşana kadar desteklerinin süreceğini belirtti. Deprem bölgesinde ilk günden itibaren varlığını hissettiren Türk Kızılay’ı Ramazan ayında da afetzede vatandaşları unutmuyor. Kızılay Başkanı Prof. Dr. Fatma Meriç Yılmaz, Hatay’ın Güzelburç bölgesinde bulunan Kızılay Yaşam Merkezi konteyner kentinde vatandaşlarla iftar sofrasında bir araya geldi. "Hatay’da son depremzede yuvasına kavuşup, yastığa başını huzurla koyana kadar biz buradaki vatandaşlarımızın, kardeşlerimizin ellerini bırakmayacağız" Ramazan ayının; rahmet, bereket, yardımlaşma ve iyilik ayı olduğunu belirten Kızılay Başkanı Prof. Dr. Fatma Meriç Yılmaz, "Biz bugün burada zor günleri birlikte atlatmaya çalışıyoruz. Türk Kızılay’ı olarak her zaman söylediğimiz bir konu var; son depremzede yuvasına kavuşup, yastığa başını huzurla koyana kadar biz buradaki vatandaşlarımızın, kardeşlerimizin ellerini bırakmayacağız. Ramazan ayındayız, Ramazan ayı; rahmet, bereket, yardımlaşma ve iyilik ayı ama aynı zamanda Ramazan ayı sevdiklerimizle bir araya gelme ve bir sofranın etrafında buluşma ayı. O nedenle biz bugün burada Hatay’da kardeşlerimizle bir ekmeği bölüşeceğiz, beraber iftarımızı açacağız. Birbirimizi dinleyerek bu zor günleri atlatmak adına bir aşama daha ilerlemiş olacağız. Ben zor günlerin geçeceğine inanıyorum. Son 1 sene de gördüğümüz şu ki herkes tünelin ucundaki ışığı görmüş durumda bu da zor günlerin geçeceğine inancı pekiştiriyor. Bu günlerde biz halkımızla bir arada olmaya devam edeceğiz. Tekrar herkesin Ramazanı hayırlı olsun" şeklinde konuştu.