EĞİTİM - 30 Kasım 2018 Cuma 18:21

Kapadokya Üniversitesi’nde ekonomi detayları konuşuldu

A
A
A
Kapadokya Üniversitesi’nde ekonomi detayları konuşuldu

Üniversite-endüstri iş birliğinin geliştirilmesi amacıyla düzenlenecek “Mustafapaşa Ekonomi Toplantıları”nın ilki ekonomi uzmanlarının katılımıyla Kapadokya Üniversitesinde gerçekleştirildi.

Üniversite-endüstri iş birliğinin geliştirilmesi amacıyla düzenlenecek “Mustafapaşa Ekonomi Toplantıları”nın ilki ekonomi uzmanlarının katılımıyla Kapadokya Üniversitesinde gerçekleştirildi.


Ekonomide yaşanan uluslararası kırılganlıklar, Türkiye dış ticaret firmalarının açık döviz pozisyonları ve bunlara karşı alınabilecek önlemleri konuşmak üzere gerçekleştirilen ilk toplantıya konuşmacı olarak Kapadokya Üniversitesi İİBF Dekanı Rıfat Yıldız, Yıldız Teknik Üniversitesinden Prof. Dr. Güler Aras, Abdullah Gül Üniversitesinden Prof. Dr. Er Hacihasanoğlu, Nuh Naci Yazgan Üniversitesinden Doç. Dr. Onur Gözbaşı, Ankara Yeminli Mali Müşavirler Odasından Ahmet Şahin Avcı ve Petkim/Socar eski CEO’su Kenan Yavuz katılırken, Nevşehir, Kayseri, Aksaray ve Niğde’den iş adamları, sanayiciler, akademisyen ve öğrenciler de dinleyici olarak salonda yer aldı.


Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından toplantının açılış konuşmasını yapan Kapadokya Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Vesile Şenol, “Hepimizin de bildiği gibi ekonomi her şeyin içinde. Toplumsal sağlığın ve huzurun korunması, sürdürülebilirliği hatta manevi değerlerin korunması adına ekonominin dengeli ve sürdürülebilir götürülmesi çok önemli. Eğer bir ülkede finansal sıkıntılar varsa biz biliyoruz ki öncelikle akıl sağlığı, daha sonra beden sağlığı, daha sonra toplumsal sağlığı tehdit eden olaylar sırasıyla arka arkaya geliyor. Ülkemizin şu anda içinde bulunduğu ekonomik darboğaz sıkıntısını aşmak adına çeşitli hedefleri ve uygulamaya başladığı planları var. Biz de Kapadokya Üniversitesi olarak üniversite- sanayi iş birliği kapsamında son derece aktüel konuları ele alan bu etkinliği düzenledik. Hedefimiz, bölgesel kalkınmayı temel alan üniversite- sanayi iş birliğini sağlamaktır. Bu nedenle çalıştayımızın hepimiz için verimli geçmesini diliyorum” şeklinde konuştu.


Prof. Dr. Vesile Şenol’un açılış konuşmasından sonra ilk oturumu yönetmek üzere kürsüye gelen Yıldız Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Güler Aras, “Dünya’da kırılgan beşli diye tanımlamam beş ülke var. Bunlar Brezilya, Hindistan, Güney Afrika, Endonezya ve Türkiye. Bu ülkelerdeki hareketlerin birbirini etkilediği, tetiklediği ya da birbirinize benzer faaliyetler gösterdiği varsayılıyor. Kırılgan beşliden biri olan Türkiye’yi ele alacak olursak ocak ayından bu yana yüzde 40 gibi Türk Lirasının yabancı paralar cinsinde değer kaydı olduğunu ifade edebiliriz. Diğer bir tabloyu incelediğimizde ise ülkemizdeki cari açığın diğer ülkelere göre daha yüksek olduğu göze çarpmaktadır” şeklinde bir konuşma yaparak ilk oturumu başlattı.


Prof. Dr. Güler Aras’ın açılış konuşmasının ardından ilk oturumun konuşmacılarından Kapadokya Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Rıfat Yıldız, “1970’lerde esnek kur sistemine geçiş ve 1980 yılında Türk ekonomisindeki liberalleşme politikaları başlatılmıştır. Bu süreçte Türkiye’de müdahaleli esnek kur sistemi uygulanmaya başladı. Bunun devamında ise yine Ağustos 1989’da Türkiye kısmi konvertibiliteye geçti yani paranın diğer paralar karşısında serbestçe kullanılabilirliği ve değiştirilebilirliği. Tüm bunların sonucunda ise bugün itibariyle ülkemizin dış ticaret oranları yüzde 10’dan yüzde 40’a çıktı ve dolayısıyla ülkemizde kurs riski daha da büyümeye devam etti” şeklinde temel bilgileri aktardıktan sonra ithalat ihracat hakkında detaylı bilgiler vererek istatistikler bağlamında karşılaştırmalar yaptı.


Prof. Dr. Rıfat Yıldız’ın konuşmasından sonra kürsüye çıkan Abdullah Gül Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erk Hacihasanoğlu ise, “Uluslararası Finansal Sistemdeki Kırılganlıklar ve Bunların Döviz Kuru Üzerinden Türkiye Ekonomisine Yansımaları” başlıklı konuşmasında, “Ben döviz kuru riskini sadece bir aktarımın sonucu olduğuna inanan biriyim. Bizim öncelikle sorunun neden olduğunu anlamamız gerekiyor. Üç tip risk vardır birincisi makro ekonomik riskler önümüzdeki dönem büyümenizi etkileyecek risklerdir. İkincisi stratejik risklerdir ve ortaya koyduğunuz stratejinin geçerliliğini sorgulatacak risklerdir. Üçüncüsü ise operasyonel risklerdir ve hedefleri uygularken başına gelebilecek riskler nelerdir bunlara cevap arar” dedikten sonra yapılmış uluslararası bir anketin ışığında dünyadaki firmaların dokuz beklentisini açıklayarak makro ekonomik riskler ve döviz kuru riskleri hakkında katılımcıları bilgilendirdi.


Nuh Naci Yazgan Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Onur Gözbaşı’nın ikinci oturumun açılış konuşmasını yapmasının ardından ilk konuşmacı olarak kürsüye davet ettiği Yeminli Mali Müşavirler Odası Üyesi Ahmet Şahin Savcı ise döviz riskine karşı devletin almış olduğu başta 32 sayılı karar ve bu karar ışığında çıkan tebliğler ile alınan önlemleri, dövizli kredilerle ile ilgili sınırlandırmaları, ilgili sınırlandırmalara rağmen bazı istisnaları, döviz cinsinden ve dövize endeksli olarak imzalanabilecek sözleşmelerin ödeme yükümlülüklerini ve bunların sınırlandırılmaları ile ilgili tüm bilgileri mevzuat ışığında katılımcılara sunum eşliğinde anlattı.


Etkinliğin son konuşmacısı olarak kürsüye davet edilen Petkim ve Socar eski CEO’su, İş adamı Kenan YAVUZ, diğer konuşmacıların teknik ve akademik bilgiler aktardığını, kendisinin ise uygulamacı olarak bakış açısını aktaracağını ifade ederek, “Tüm konuşulan problemlerin tek bir izahı var o da ‘cari açık’ ve biz cari açık sorununu çözemediğimiz için elli yıldır bu konuları tartışıyoruz ve bir elli yıl daha tartışacağız. Kısaca hayat bir dengeden ibarettir ve bu dengeyi sağlayamadığımızda sorunlar baş gösteriyor. Faiz artışı, döviz yükselişi, döviz düşüşü, enflasyon, finansal problemler, çözümler hepsi bundan oluyor özetle döviz ihtiyacımızı mal üreterek değil finansal mekanizmalarla temin etmek zorunda olan bir ülkeyiz. Ayrıca sermaye birikiminin yetersizliği nedeniyle yatırım yaparken borçlanmak mecburiyetindeyiz ve bu borçlanmayı TL cinsinden mi döviz cinsinden mi yapacağımız tercihi ise ülkenin içinde bulunduğu finansal atmosferden etkilemekte” dedi ve daha sonra sektörde yaşadığı olayları finansal pencereden değerlendirerek konuşmasını tamamladı.


Konuşmaların tamamlanmasının ardından gerçekleştirilen soru cevap kısmında katılımcıların soruları konunun uzmanları tarafından cevaplanırken, katılımcılar arasında yer alan Türk Eximbank Kayseri Şube Müdürü Ali Can, Kayseri Lüks Kadife AŞ eski genel müdürü Akın Bayrak konuyla ilgili görüşlerini dile getirerek katkıda bulundular.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Aksaray’da nefes kesen polis-hırsız kovalamacası kamerada Aksaray’da inşaat malzemesi deposunu soyan hırsızlar ile polis arasındaki kovalamaca film sahnelerini aratmadı. Elektrikli motosikletle kaçan hırsızlar bir süre sonra motosikletin aküsünün bitmesiyle bu kez de yaya olarak kaçmaya başladı. Gecenin sessizliğini siren seslerine bıraktığı kovalamacada hırsız kardeşler yarım saat süren takip sonucu yakalanırken, nefes nefese kalan şüphelilerden biri yere yatırılıp ters kelepçe yapıldığı esnada polis memurlarına “Kalbim var” diyerek yardım istedi. Olay, gece yarısı Tacin Mahallesi’nde bulunan bir inşaat malzemesi deposunda yaşandı. Edinilen bilgiye göre, depodan oksijen bariyerli yerden ısıtma borusu çalan 2 hırsız, çaldıkları boru paketlerini beraberinde getirdikleri 3 tekerlekli elektrikli motosiklete yükledi. Hırsızlık esnasında çevrede bulunan bir vatandaş durumu fark ederek hemen 112 Acil Çağrı Merkezine ihbarında bulundu. İhbar üzerine olay yerine polis ekipleri sevk edildi. Kısa sürede belirtilen adrese intikal eden ekipler 2 şahsı depodan hırsızlık yaparken suçüstü kıstırdı. Polisleri görünce neye uğradıklarını şaşıran 2 hırsız deponun duvarından atlayarak bahçe dışındaki boruları yükledikleri elektrikli motosiklete binerek kaçmaya başladı. Şahısların kaçması üzerine polis ekipleri telsizden anons ederek diğer ekiplere kaçış istikameti hakkında bilgi verdi. Ekiplerin hırsızların peşine düşmesiyle gecenin sessizliği siren sesleriyle yankılandı. Polis ve hırsızlar arasında yaşanan kovalamaca ise film sahnelerini aratmadı. Bir süre elektrikli motosikletle kaçan hırsızlar kaçarken çaldıkları boruları da motosikletin kasasından aşağıya attı. Polis ekiplerinin bölgeyi abluka aldığı kovalamacada motosikletin aküsünün bitmesi üzerine hırsızlar bu kez de motosikleti bırakıp yaya olarak kaçmaya başladı. Taşpazar Mahallesi’nde ara sokaklara ve apartmanların bahçesine girerek izlerini kaybettirmeye çalışan S.Ç. (21) ve U.Ç. (34) isimli 2 kardeş çok geçmeden yakalandı. Yüzüstü yere yatırılarak ters kelepçe yapılan nefes nefese kalan hırsızlardan S.Ç. ekiplerin ters kelepçe taktığı esnada “Kalbim var” diyerek yardım istedi. Yüzüstü yatırılarak kelepçelenen 2 kardeş gözaltına alınarak polis aracına bindirildi. Şahıslar sorgulanmak üzere İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesine götürülürken çaldığı yaklaşık 150 bin TL değerindeki malzemeler sahibine teslim edildi. Olayla ilgili Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından tahkikat başlatıldı.
Sakarya Para vermeyen annesini benzin dökerek yakan şahıs tutuklandı Sakarya’nın Akyazı ilçesinde para istediği annesinden ret cevabı aldıktan sonra benzin dökerek kendisini ve annesini ateşe veren şahıs tutuklanarak cezaevine gönderildi. Elleri sargıda adliyeye sevk edilen şahsın, kendisini görüntüleyerek soru yönelten gazeteciye, “Niye çekiyorsun ki bu kadar, ne yaptığımı sen nereden biliyorsun?” ifadeleri de dikkatlerden kaçmadı. Korkunç olay, 18 Nisan Perşembe günü Akyazı ilçesi Erdoğdu Mahallesi’nde meydana geldi. İddiaya göre, geçtiğimiz hafta annesi M.Y.’den (64) geçtiğimiz hafta bir miktar para alan ve tekrar isteyince ret cevabı ile karşılaşan Ö.Y. (42) öfkelendi. Ö.Y., maddi ve ailevi sorunları iddiası ile benzin dökerek annesi ve kendisini yaktı. Durumun haber verilmesi üzerine bölgeye jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. İlk müdahalesi olay yerinde yapılan talihsiz kadın, ilk olarak Akyazı İlçe Devlet Hastanesi’ne buradan da Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Vücudunda 2 ve 3’üncü derece yanıklar oluşan ve hayati tehlikesi bulunan M.Y., buradaki müdahalelerinin ardından Kocaeli Şehir Hastanesi Yanık Ünitesi’ne sevk edildi. Elleri sargılı şekilde adliyeye sevk edilen şahıs tutuklandı Her iki elinde de yanıklar oluşan şüpheli Ö.Y. ise olaydan kısa bir süre sonra yakalanarak ilçe jandarma komutanlığına götürüldü. Şahıs, burada tamamlanan işlemlerinin ardından elleri sargılı bir şekilde adliyeye sevk edildi. Ö.Y.’nin kendisini görüntüleyerek soru yönelten gazeteciye, “Niye çekiyorsun ki bu kadar, ne yaptığımı sen nereden biliyorsun?” cevabını vermesi ve ‘Pişman mısınız?’ sorusunu ise yanıtsız bırakması dikkatlerden kaçmadı. Adliyeye sevk edilen Ö.Y., tutuklanarak cezaevine gönderilirken, hastanede tedavi gören M.Y.’nin hayati tehlikesinin devam ettiği öğrenildi.
İstanbul Freni tutmayan otomobil, 14 aracı biçti Ümraniye’de frenlerinin tutmaması sonucu kontrolden çıkan otomobil park halindeki 14 araca çarptı. Olay saat 21.45 sıralarında Ümraniye Armağanevler Mahallesi 23 Nisan Caddesi’nde meydana geldi. Frenleri tutmayan 34 DGK 750 plakalı Fiat marka ticari araç, seyir halindeyken Range Rover marka araca çarptı. Çarpışma sonucu lastiği fırlayan 34 DGK 750 plakalı hızını alamayıp 14 araca çarparak durabildi. Kazada şans eseri ölen yada yaralanan olmazken otomobillerde maddi hasar meydan geldi. Kazayı yapan sürücünün araçtan indikten sonra şok halinde olduğunu gören vatandaşların araması sonucu olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Maddi hasar meydana gelen bazı araçlar çekici yardımıyla götürülürken, kaza sonrası cadde polis kontrolünde trafiğe açıldı. Öte yandan kaza sonrası sürücü ifade için karakola götürüldü. Kazayı gören Zafer Karagül, "Bu yol tehlikeli. Yukarıdan gelen araba geldiği zaman bu aşağıdan yukarı araba çıkamıyor. Bu yolu tek yola çevirdikleri zaman veyahut yan yolla açtıkları zaman sıkıntı biraz azalabilir. Birkaç defa çöp kamyonu viraj alamadığı için oraya yuvarlandı. Gene bu dört yol ağzında 3-4 kere kazalar oldu. ’Ne oldu?’ freni tutmayan araba vura vura aşağı indi. Allah’tan büyük bir kazaya engel oldu" dedi. Başka görgü tanığı Serdar Burak Eker, "Doblo sürücüsü var bizim yaşlarımızda 2 tane çocuk, çok hızlı geliyorlar. Yerler de ıslak olduğu için hakimiyetini kaybetmiş. Önde bir panelvan vardı, ona sürttü. Sonra otomobile çarptı. Sonra jeep kurtulayım derken ona ön sağ kafasından çarptı. Sonra park halindeki araçlara çarparak tır dorsesinin orada durdu. Zaten Doblo’nun tekeri orada kaldı, kıvılcımlar falan çıkıyordu. Çocuk büyük ihtimalle şoktan dolayı sarhoş zannedildi, linç ettiler çocuğu. Polis geldi kaldırdı, ifade vermeye götürdüler. Kaldırıma çıkan araçlar oldu baya büyük maddi hasarlı kaza ama can kaybı yok. Ben 20 yaşındayım çocuk da benim yaşlarımda bir şey ama şoktan dolayı konuşamıyordu. Öyle üzüldüm kendisine" ifadelerini kullandı.