EĞİTİM - 24 Mayıs 2022 Salı 16:15

NEVÜ’lü öğrenciler ‘Çince Köprüsü’ yarışmasından derecelerle döndü

A
A
A
NEVÜ’lü öğrenciler ‘Çince Köprüsü’ yarışmasından derecelerle döndü

Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi (NEVÜ) Rektörü Prof.

Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi (NEVÜ) Rektörü Prof. Dr. Semih Aktekin, ’21. Çince Köprüsü Yarışması Türkiye Ön Eleme Finali’nde Türkiye birinciliği ve ikinciliğini kazanan Fen Edebiyat Fakültesi Çin Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı öğrencilerini tebrik etti.


Çin-Yabancı Dil Değişimi ve İş birliği Merkezi tarafından Yeditepe Üniversitesi ev sahipliğinde gerçekleştirilen ’21. Çince Köprüsü Uluslararası Üniversite Öğrencileri Türkiye Ön Eleme Finali Konuşma Yarışması’nın kazananları belli oldu. Bilgi, yetenek ve konuşma olmak üzere üç aşamadan oluşan yarışmada NEVÜ Çin Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı’ndan Doğa Gübeş, Esmanur Çorum, Özge Şahin, Selen Bade Ön ve Vildan Sofu bilgi aşamasında üstün başarı göstererek yetenek ve konuşma yarışmasına katılmaya hak kazandılar. Çevrimiçi olarak düzenlenen yarışmanın yetenek yarışması video kaydı yolu ile alındıktan sonra 17 Mayıs tarihinde çevrimiçi yapılan konuşma yarışması gerçekleştirildi. Yarışmada Çince konuşma yeteneklerini sergileyen NEVÜ Çin Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı öğrencileri Doğa Gübeş Türkiye birinciliğini, Esmanur Çorum ise Türkiye ikinciliğini kazandı. Doğa Gübeş ayrıca 2022 yılı Ağustos-Eylül ayında Çin’de düzenlenecek olan ‘Uluslararası Çince Köprüsü Yarışması’nda hem ülkemizi hem de NEVÜ’yü temsil edecek. Çevrimiçi yapılan yarışmaya Çin Halk Cumhuriyeti Ankara Büyükelçisi LiuShaobin, Çin Halk Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolos Vekili WuJian, Çin Halk Cumhuriyeti Ankara Büyükelçiliği Elçi Müsteşarı LiQin, Çin Halk Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolosluğu Konsolosu MengFanwei, Yeditepe Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Fatma Yeşim Ekinci, Türkiye’deki Konfüçyüs enstitüleri çalışanları ve yarışmacılar katıldı.



Rektör Aktekin: "Öğrencilerimizin Bu Başarısı Gurur Verici"


NEVÜ Rektörü Prof. Dr. Semih Aktekin ’21. Çince Köprüsü Yarışması’ Türkiye Ön Eleme Finali’nde Türkiye birinciliği elde eden Doğa Gübeş ve Türkiye ikinciliği elde Esmanur Çorum’u makamında kabul etti. Doğu Dilleri ve Edebiyatları Bölüm Başkanı Dr. Gonca Varoğlu, Çin Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı Başkanı Dr. Fatma Ecem Ceylan, Dr. Ertuğrul Ceylan, Dr. Sema Gökenç Gülez, Öğr. Gör. LihuaLi’nin de hazır bulunduğu ziyarette konuşan Rektör Aktekin, öğrencileri elde ettikleri başarılarından dolayı tebrik etti. Aktekin; “İlk öğrencilerini 2021-2022 Eğitim-Öğretim Yılı’nda almaya başlayan üniversitemiz Doğu Dilleri ve Edebiyatları Bölümü Çin Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı, Türkiye’nin en genç kurulan Çin Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı’dır. Dolayısıyla yarışmaya sadece birinci sınıf öğrencileri düzeyinde katılan üniversitemiz, Çin Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı’nın bu başarısı üniversitemiz için gurur vericidir. Nitelikli eğitim performanslarından dolayı Çin Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı akademisyenlerimizi ve yarışmadaki üstün başarılarından dolayı siz öğrencilerimizi tebrik ediyor, başarılarınızın artarak devam etmesini diliyorum” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara ‘BM Turizm E-Kütüphanesi’nin elektronik kaynakları erişime açıldı Kültür ve Turizm Bakanlığı, Birleşmiş Milletler (BM) Turizm E-Kütüphanesi’nin elektronik kaynaklarının erişime açıldığını duyurdu. Türkiye’nin kültür ve turizm alanındaki gelişimine katkı sunmak adına, Kültür ve Turizm Bakanlığı Turizm Haftası dolayısıyla, Milli Kütüphane kullanıcılarına hizmet sunmaya devam ediyor. Araştırmacılar, akademisyenler ve öğrenciler için binlerce kaynak sunarak turizm alanında araştırma imkanı sağlayan Birleşmiş Milletler (BM) Turizm E-Kütüphanesi’nin elektronik kaynakları erişime açıldı. Bu çerçevede kütüphane ve genel turizm kaynaklarının yanı sıra ekoturizm, sürdürülebilir kalkınma, yeni teknolojiler ve turizm politikaları gibi farklı alanlarda da bilgi sunuyor. Turizm istatistikleri ve pazar araştırmaları gibi önemli verilere de erişim imkanı sağlayan kütüphane ile kullanıcılar ayrıca turizm alanındaki en önemli uluslararası kaynaklardan biri olan ‘UNWTO World Tourism Barometer’ adlı süreli yayına da erişebiliyorlar. BM Turizm E-Kütüphanesi, 200’den fazla ülke ve bölge için düzenli olarak güncellenen iç ve dış turizme ilişkin bin 400’den fazla elektronik yayın ve bin 700 turizm veri seti ile turizm alanındaki araştırmaları desteklemek ve bilgiye erişimi kolaylaştırmak adına kaynak oluşturuyor. Milli Kütüphane kullanıcılarının ücretsiz olarak faydalandığı bu önemli elektronik kütüphane, kullanıcıların turizm alanında yapacakları araştırmalara da önemli bir kaynak oluyor.
Eskişehir Bayramda çi börek işletmeleri doldu taştı, satışlar 5 kat arttı Eskişehir’de 9 günlük Ramazan Bayramı tatilinde kentte turist yoğunluğu yaşanırken, yöresel lezzet olan çi börek işlemeleri önünde uzun kuyruklar oluşurken satışlar normalin en az 5 kat üzerine çıktı. 9 günlük Ramazan Bayramı tatilinde birçok kentte turist yoğunluğu yaşandı. Vatandaşlar bayramlaştıktan sonra yakınları ile birlikte bulundukları kentin tarihi ve kültürel yerlerini gezip lezzetlerini tattı. Diğer kentler gibi Eskişehir’de de turist yoğunluğu tam anlamıyla tavan yaptı. Şehrin Tarihi Odunpazarı Evleri Bölgesi bayramın 2’nci gününden itibaren dolarken, kentle özdeşleşmiş yöresel lezzet olan çi börek dükkânlarında da adeta sıra oluştu. Dükkan yoğunluğu normalin 5 kat ürerine çıkan işletmeciler sipariş yetiştirmekte zorlandı. Zaman zaman dükkânların önünde kuyruklarda oluşurken kente gelen birçok turist çi böreği ilk kez tattı. “Yetişmekte tabii ki güçlük çektik” 32 yıldır çi börek ustası olan Hakan Nalbant yoğunluk hakkında konuştu. Eskişehir’in yerel lezzetini tanıtmanın ve sevdirmenin mutluluğunu yaşadığını belirten Nalbant, “Biz zaten normalde sürekli yoğunluk yaşıyoruz ama bayramlarda ekstra bir yoğunluk oluyor. Geçtiğimiz günlerde bu durumu dolu dolu yaşadık. Bu durumda normal yaptığımız işin yaklaşık 4-5 katı iş yaptık. Bayram iyiydi, sadece bizim için değil Eskişehir esnafı için güzel güzel oldu. Biliyorsunuz Eskişehir bir turizm kenti oldu, hem şehir dışı hem de yurt dışından gelen turistler oldu. Bu durumdan memnunuz. Mesela bir kişi Eskişehir’in dışından geçeceği zaman ‘Ben şu çi böreği deneyeyim’ diyerek geliyor ve ‘keşke daha önceden yeseydim’ şeklinde konuşuyor. Yetişmekte tabii ki güçlük çektik, biz bayramlarda zaten yoğun çalışıyoruz ama bu bayram ekstradan bir yoğunluk yaşadık. Dediğim gibi sadece biz değil bütün esnafın yüzü güldü. Bu bizim için olumlu bir şey, hem kendimiz hem de şehrimiz açısından mutluyuz. Demek ki birçok insan şehrimiz görmeye, gezmeye ve özellikle çi börek yemeye geliyor. Müşterilerimizin hepsinin kendini etmeye çalıştık, umarım olmuşlardır. Bayramdı diyebiliriz. Satış rakamı olarak bir şey söyleyemem ama normal yaptığımız işin 5 katı iş oldu, bayağı güzeldi. Yani normalde bin kişi ağırlıyorsak, bayramda 3 bin ila 4 bin kişi ağırladık. Eskişehir’in bu çi börek lezzetini turistlere tanıttırdığımız ve tattırdığımız için gayet mutlu ve onurluyuz” dedi. “Kuyruk oluştu ama güzel oldu” Çi börek işletmecisi Esra İbek ise satışları hakkında şöyle konuştu; “Bayramda yaptığımız hizmet güzeldi, bayağı yoğunluk yaşandı hatta sırada bekleyenler oldu. İlk kez tadanlar bu lezzeti çok beğendiler. ‘Neden daha önce gelmedim ki’ diyenler oldu, güzel tepkiler aldık. Sırf çi börek yemek için gelenler de oluyor, ‘Eskişehir’e gelmişken yemeden dönmeyeyim’ diyenler de oluyor. Ürünlerimiz el açması olduğu için yetiştirmek biraz zor oldu, o sebeple kuyruk oluştu ama güzel oldu.”
İstanbul Uzmanından kalp krizine karşı uyarı: Gençler biraz sakin, yaşlılar hareketli olsun Son zamanlarda gençlerde kalp krizi geçirme oranında ufak da olsa artış gözlemlediklerini belirten Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Harun Arbatlı, gençlere uyarılarda bulundu. Prof. Dr. Arbatlı, “Gençler biraz sakin, yaşlılar hareketli olsun” dedi. 10-16 Nisan Kalp Sağlığı Haftası kapsamında Ataköy Medicana Hastanesi, ‘Kalbiniz için Bilinçlenin’ seminerine ev sahipliği yaptı. Gazeteci Işıl ve Ekrem Açıkel’in moderatörlüğünde gerçekleştirilen etkinlikte; Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Harun Arbatlı ve Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Aydın Yıldırım kalp sağlığıyla ilgili tüm soruları cevapladı. Kalp hastalıkları belirtilerini anlatan Prof. Dr. Aydın Yıldırım bunların; göğüs ortasında, çenede, sol elin yüzük parmağında, sırtta ve midede yaşanan ağrılar olabileceğini, bunlara dikkat edilmesi gerektiğini söyledi. “Türkiye’de ‘kalp krizi’ ölüm sebebi arasında en başta” Ölüm oranının en fazla kalp hastalıklarında görüldüğünü belirten Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Harun Arbatlı, “Erişkinlerdeki ölüm oranlarının yaklaşık 3’te biri kalp ve damar hastalıklarından oluyor. Bu yüzden ciddi bir toplum bilinci gerekmektedir. Çocukluk çağından itibaren kendimizi korumamız gereken bazı durumlar var. Bunlar yerine getirilirse toplum çok daha sağlıklı hale gelecek ve sağlık giderleri de azalarak refaha kavuşmuş toplum oluşacaktır. Türkiye’de ölüm sebebi arasında en başta kalp krizi gelmektedir. Kalp krizi; damar sertliği, şeker hastalığı, stres ve sigara faktörlerinin getirdiği hastalık grubudur. Çok basit kurallara uyarak bu faktörlerden korunmanız mümkün” açıklaması yaptı. “Son zamanlarda kalp krizi geçirme oranlarında ciddi bir artış var” Son zamanlarda kalp krizi geçirme oranlarında ciddi bir artış olduğuna da değinen Prof. Dr. Harun Arbatlı, “Bu hem toplumun yaşının ilerlemiş olmasından hem de içinde bulunduğu ekonomik koşullar dahil olmak üzere stresin artmasından da kaynaklanıyor. Ancak kalp krizinden ölme oranları ise bir o kadar azalmış durumda. Çünkü sağlık hizmetlerinde de belirli bir artış var. İnsanlar kalp krizi geçirdiklerini fark edip hastaneye ulaştıklarında bir şekilde anjiyosu, gerekirse bir stent işlemi yapılıyor. Gerekirse ilaç tedavisiyle rahatlatıp sonrasında da gerekli tedavileri düzenlenebiliyor. Bazen bunun içerisinde ameliyatlar da oluyor” dedi. “Gençler biraz sakin, yaşlılar ise biraz daha hareketli olsun” Prof. Dr. Harun Arbatlı, “Gençlerde kalp krizi geçirme oranında artış gözlemliyor gibiyiz. Bazı yanlış adımlardan kaynaklı sorunlar var. Genç yaşta kalp krizi geçirebiliyorlar. Dolayısıyla bir noktada; sakinliği, sükûneti koruyabilmek lazım. Bir şeyler yapma, kendilerini ispat etme çabası içinde oluyorlar. Ama bu, onlara geri dönüşü çok pahalıya patlayabiliyor. Gençlere biraz sakin olmalarını, yaşlılara ise biraz daha hareketli olmalarını öneriyoruz. Yani ortada buluşmaları daha güzel bir şey” şeklinde konuştu. “Kişiler eğitimle bu konuda bilinçlendirilmelidir” Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Aydın Yıldırım ise “Türkiye’de insanlarımızın kalp sağlığı oranları iyi durumda değil. Obezite ve yüksek tansiyon dünyada yaygın. Ayrıca kalp damar hastalıklarından yaşanan ölümler, dünyada birinci sıralarda. Ülkemizde ise durum Avrupa ülkelerine göre biraz daha kötü. Hem obezite hem hipertansiyon açısından daha yüksek oranlarımız var. Bu mevcut durumumuzun daha iyileştirilmesi için yoğun bir eğitim programı veya halkın bilinçlendirilmesi gerekmektedir” dedi. “30 dakika yürüyün, tuz tüketimini azaltın” Prof. Dr. Aydın Yıldırım, “Özellikle Kovid sonrası insanların çalışma ortamlarının eve taşınması ve hareket aktivitelerinde düşüş olmasından sonra obezite ve hipertansiyon yoğun şekilde arttı. Bunlar aslında birbiriyle bağlantılı. Kilonuz arttıkça tansiyonunuz da yükseliyor. Pandemi bittikten sonra da dinamik, hareketli hayata geçilmesi bekleniyordu ancak maalesef bu konuda çok fazla ilerleme kaydedilmedi. Teknolojinin gelişmesi ve araçların kullanılması da hareketsiz yaşamı tetikliyor. Bundan dolayı kalp hastalıkları açısından kötüleşme var” açıklaması yaptı. Gün içinde minimum 30 dakika yürüyüş veya aktivite yapılması gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Yıldırım şu önerilerde bulundu: “Bu olmadığı takdirde kilo artışı kaçınılmazdır. Beslenmede ise tuz tüketimi kısıtlanmalıdır. Akdeniz diyetine dönülmelidir. Stresten uzak durulmalı, kolesterol ve tarama testleri düzenli yapılmalıdır. Herkesin kalbine iyi bakması ve kontrol ettirmesi gerekir. Özellikle Türkiye’de büyük bir eksiklik olan koruyucu hekimliğin önemine değinmek istiyorum. Hastalandıktan sonra işlerin hem tedavisi hem de döneme ait zorlukları daha fazla. Öncelikli olarak hastalanmadan önlem almak gerekir.”