GENEL - 11 Mayıs 2019 Cumartesi 10:13

Orta Asya ve Kafkasya’da Su ve Enerji Çalıştayı tamamlandı

A
A
A
Orta Asya ve Kafkasya’da Su ve Enerji Çalıştayı tamamlandı

Uluslararası “Orta Asya ve Kafkasya’da Su ve Enerji Çalıştayı” Kapadokya Üniversitesi ev sahipliğinde Nevşehir’de gerçekleştirildi.

Uluslararası “Orta Asya ve Kafkasya’da Su ve Enerji Çalıştayı” Kapadokya Üniversitesi ev sahipliğinde Nevşehir’de gerçekleştirildi.


Kapadokya Üniversitesi ev sahipliğinde, Ahmet Yesevi Üniversitesi ve Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nin destekleriyle Kapadokya Üniversitesinin Mustafapaşa Yerleşkesinde gerçekleştirilen uluslararası katılımlı Orta Asya ve Kafkasya’da Su ve Enerji Çalıştayı’nda (Water and Energy Nexus in Central Asia and the Caucasus) sınır aşan sular, su yönetimi, enerji ve çevre konuları konunun uzmanları tarafından derinlemesine tartışıldı.


Çalıştayın açılış konuşmasında su ve çevre konularının önemine değinerek Kapadokya Üniversitesi bünyesinde kurulan Çevreci ve Beşerî Bilimler Uygulama ve Araştırma Merkezinin alanla ilgili yürütmeyi planladığı faaliyetler ve yapılması gereken disiplinler arası çalışmalarla ilgili konuşan Kapadokya Üniversitesi Beşerî Bilimler Fakültesi Dekan Yardımcısı Dr. Sinan Akıllı, katılımcılara teşekkür ederek konuşmasını tamamladı.


Çalıştayın ilk oturumunda Orta Asya bölgesi konuşulurken, ilk oturum konuşmacılarından Ahmet Yesevi Üniversitesi Avrasya Araştırma Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Vakur Sümer, Orta Asya’daki sınır aşan suların yönetimi konularındaki siyasi ve iktisadi sorunlara değinerek yakın tarihin en büyük çevre felaketlerinden olan Aral Gölü’nün kuruması konusuna vurgu yaptı. Kazak-Alman Üniversitesinden çalıştaya katılan Alexey Kobzev, Orta Asya’da su-enerji ilişkisi yaklaşımının sektörler arası ve bölgesel iş birliğine yapabileceği katkıdan bahsederken, Orta Asya Bölgesel Çevre Merkezi (CAREC) uzmanı Ludmila Kiktenko ise çalıştaya video konferans yoluyla bağlanarak CAREC tarafından Orta Asya’da su ve enerji ilişkisi bağlamında yürütülen projeleri tanıtarak, projeler sayesinde ulusal düzeyde kayda değer ilerlemeler kaydedildiğini ve ilerleyen dönemlerde çözüm ortaklıklarının ve iş birliklerinin sayısının artacağını ifade etti.


Çalıştayın ikinci oturumunda Kafkasya bölgesi ele alınırken, ikinci oturum konuşmacılarından TBMM Başkan Danışmanı Cemalettin Tüney, konuyla ilgili sunumundan sonra 2000’li yıllardan sonra Türkiye’nin elektrik piyasası açısından daha liberal bir döneme girdiğini ve bununla birlikte özel sektörün de katılımıyla sayıları hızla artan hidroelektrik santrallerle ilgili yapılan hukuki düzenlemelerden ve bunların siyasi etkilerinden bahsetti. Kapadokya Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Dr. Halil Burak Sakal, Türkiye’nin Avrupa’daki komşuları ile gerçekleştirdiği elektrik ticaretinden ve Türkiye’nin Avrupalı komşuları ile paylaştığı sınır aşan nehir havzalarıyla ilgili konuşarak AB Su Direktifi’nin önemiyle ilgili konuşurken, Orta Doğu Teknik Üniversitesinden Mayıs Kurt, Türkiye’nin Meriç havzasında Bulgaristan ile yaşadığı sınır aşan sular konusunun önemine vurgu yaparak Edirne Kanalı projesinin güçlü ve zayıf yönlerini değerlendirdi.


Çalıştayın son oturumunda İslam Ülkeleri İstatistik, Ekonomik ve Sosyal Araştırma ve Eğitim Merkezi (SESRIC) Araştırmacısı Davron Ishnazarov ise Orta Asya’da su-enerji-gıda ilişkisini temel alan sistemin Sovyetler Birliği zamanında kurulduğunu katılımcılara aktarırken, bu sistemin Sovyetler Birliği yıkıldıktan sonra işlemez hale geldiğini anlatırken, Orta Doğu Teknik Üniversitesinden Selçuk Sunay ise Kazakistan ve Azerbaycan’ın sınır aşan sular ve nehir havzası politikalarını değerlendirdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Ruhsatsız tabanca ile yakalandı, “Taşımıyorum bozuk” diyerek tüfek ruhsatı gösterdi Aksaray’da ruhsatsız tabanca ile yakalanmasına rağmen önce “Taşımıyorum” deyip inkar eden, sonra da “Bozuk” diyen sürücü bir de “Ruhsatım var” diyerek tabanca yerine tüfek ruhsatı gösterdi. Olay Gülağaç Yolu Kireçlik Mevkiinde yaşandı. Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde gece yarısı bekçilerin de katıldığı asayiş ve trafik uygulaması yapan İl Emniyet Müdürlüğü asayiş ile trafik şubesi ekipleri şüphe üzerine Gülağaç ilçesinden Aksaray merkez istikametine seyreden Ali B. (38) idaresindeki 51 ACV 230 plakalı otomobile "dur" ihtarında bulundu. Sürücüsü ehliyet ve ruhsat kontrolünden geçirildikten sonra araçta arama yapan bekçiler araç içerisine gizlenmiş bir adet tabanca buldu. Kullandığı araçta tabancayla birlikte yakalanmasına rağmen “Taşımıyorum” diyen sürücü Ali B. daha sonra tabancanın bozuk olduğunu belirterek işlem yapılmasından kaçmak istedi. 2 ayrı bahanesiyle başarılı olamayan sürücü bu kez de “Ruhsatım var” diyerek yakalattığı tabanca yerine tüfek ruhsatı gösterdi. 3 ayrı bahanesiyle işlemden kaçamayan sürücü son olarak tabancayı kabullenerek “Benim, tamir için taşıyorum” dedi. Tabancaya bekçiler tarafından dolu boş kontrolü yapıldıktan sonra el konulurken ruhsatsız tabanca taşımaktan gözaltına alınan sürücü adli işlemler için polis merkezine götürüldü.
Bartın Bartın’daki feci yangının tanıkları yaşanan dehşeti anlattı Bartın’da 1 kişinin öldüğü, 2 kişinin yaralandığı yangında şok detaylar ortaya çıkarken, olayın tanıkları ise yaşanan dehşeti anlattı. Bartın’ın Kayadibikavlak Köyü Örencik Mahallesi’nde bulunan tek katlı bir evde saat 20.30 sıralarında kesin sebebi henüz bilinmeyen bir nedenle yangın çıktı. Bitişiğindeki eve de sıçrayan yangında Tevfik Çetinbağ hayatını kaybederken, eşi Seher Çetinbağ, ile kardeşi Selim Çetinbağ ağır şekilde yaralandı. Olay yerine itfaiye, jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. İtfaiye ekiplerinin yaklaşık 2 saat süren çalışmalarının ardından yangın söndürülürken, iki ev de kullanılamaz hale geldi. Yaralılar ambulansla hastaneye kaldırılırken, durumlarının ağır olduğu belirtildi. Boş tüpü itfaiye evden uzaklaştırdı Yangın esnasında Bartın Merkez İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri, bölgede geniş güvenlik tedbirleri alındı. Yangının tamamen söndürülmesinin ardından nöbetçi savcı ve olay yeri inceleme ekipleri, evin içerisinde, çevresinde detaylı inceleme yaptı. Evin kapısının önündeki boş tüp ise, ekiplerin incelemesinin ardından bir itfaiye eri tarafından kapının önünden alınarak, yola çıkartıldı Faciada şok detaylar Facianın ardından olayla ilgili sır perdesi de aralanmaya başladı. Yanarak ölen Tevfik Çetinbağ’ın yatalak hasta olduğu ve yangından kaçamadığı öğrenildi. Patlama esnasında kocasıyla birlikte evde bulunan Seher Çetinbağ’ın patlamanın hemen ardından yardım istemek için dışarı çıktığı ve kocasının kardeşi olan Selim Çetinbağ ile birlikte yatalak eşini kurtarmak için alevlerin arasına girdiği belirtildi. Alevlerin arasında kalan Seher Çetinbağ ve kaynı Selim Çetinbağ, Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmayı başaramazken, kendileri de ağır bir şekilde yaralandı. "Gaz sızıntısı" iddiası Yapılan ilk incelemelerde, Seher Çetinbağ’ın olaydan birkaç saat önce tüp değişimi yaptığı belirlendi. Dolu tüpü kendisini ocağa monte ettiği ileri sürülen Seher Çetinbağ’ın, yemek yapmak için tüpü açtıktan bir süre sonra tüpten sızan gazın alev aldığı ve patlamanın meydana geldiği tahmin ediliyor. Yangının kesin sebebinin ise itfaiye ve olay yeri inceleme ekiplerinin hazırladığı raporların tamamlanmasının ardından ortaya çıkacağı kaydedildi. Patlama sesine irkildiler Alevlerin kül ettiği evlerin yaklaşık 5 metre uzağındaki evde oturan Belma Çetinbağ ve yengesi Fatma Çetinbağ, o anlarda yaşanan dehşeti anlattı. Yangında amcasını kaybeden ve babası yaralanan Belma Çetinbağ, yemek yerken patlama sesi ile irkildiklerini kaydetti. Patlama sesinin ardından dışarı çıktıklarında ise amcasının kaldığı evin alevlerin arasında kaldığını gördüğünü kaydeden Belma Çetinbağ, “Akşam yemeği yiyorduk. Ben yan evdeki üst kattaydım. Bir yerde bir patlama gibi bir ses oldu. Ben yengeme, soba gibi bir şey patladı dedim. Yengem dışarı çıktı. Ev yanıyor diye bağırmaya başladı. Dışarı çıktım ben de, baktım ahşap ev birden alev almış” dedi. Kurtarmak isterken alevlerin arasında kaldılar Babası ve yengesinin yatalak amcasını kurtarmak için alevlerin sardığı eve girince yaralandığını söyleyen Belma Çetinbağ, “Babamla yengem de, sakat amcamı kurtarmak için eve girmişler ama kurtaramamışlar. Zaten ev bir anda alev aldı. Evde 2 kişi vardı, amcamla yengem vardı. Tüp patlayınca yengem, dışarı çıkıp bizimkileri mi çağırdı, ne olduğunu tam olarak bilmiyorum. Babamla, yengem tekrar amcamı kurtarmak için girmişler içeri. Sonuç olarak ikisi de yandı. Onlar da şu an hastanede. Amcam tamamen yandı. Yengem de yanmış olarak içeriden çıktı. Ambulans hastaneye götürdü. Amcam sakattı, sol tarafı hiç tutmuyordu, yatalaktı, yatağa bağlıydı” diye konuştu. “Yengem büyük ihtimal tüpü tam takamadı” Patlamanın ve yangının tüp değişiminden sonra olduğunu kaydeden Belma Çetinbağ, “Yengemin bu akşam tüpü değiştirdiği söylenmişti. Büyük ihtimal tüpü tak takamadı, çakmağı çakınca öyle patlama oldu. Zaten yengem tüpü yeni değiştirmiş. Büyük ihtimal tüpten oldu. Tüpü tam takamadı herhalde” diye konuştu. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma sesi duydum” Emmi yanıyor diye bağırma sesi üzerine alevlerin arasında kalan amcası Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmaya çalıştığını anlatan Fatma Çetinbağ ise, “Akşam yemeğini yiyorduk, o anda aniden bir dinamit patlaması gibi bir patlama oldu. Ben merdivenden aşağıya inerken baktım emminin evi alev almış. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma duydum. Kurtarmaya çalıştım, camı falan açtım ama kurtaramadık. Bir şey yapamadık, çok üzgünüm. Yemek yaparken mi olmuş bilmiyoruz. Tüp mü patladı bilmiyoruz. Ama akşamüstü, boş tüpü kapının ağzına koydu. Galiba tüpten oldu” diye konuştu. Olay yerinde yapılan incelemelerin tamamlanmasından sonra ise Tevfik Çetinbağ’ın yanan bedeni, ceset torbasına konularak, evden çıkartıldı. Çetinbağ’ın cesedi, evin önüne getirilen tabutun içerisine yerleştirildi. Tabuta konulan Tevfik Çetinbağ’ın cesedi jandarma, itfaiye ekipleri ve vatandaşlar tarafından cenaze aracına taşındı.