EĞİTİM - 24 Mayıs 2022 Salı 15:32

Prof. Dr. İhsan Fazlıoğlu NEVÜ’de

A
A
A
Prof. Dr. İhsan Fazlıoğlu NEVÜ’de

Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi (NEVÜ) geleneksel ‘NEVÜ Konferansları’ çerçevesinde ’İnsan = Bilgi midir? Felsefe-Bilim Tarihi Açısından Bir Çözümleme’ konulu konferans düzenlendi.

Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi (NEVÜ) geleneksel ‘NEVÜ Konferansları’ çerçevesinde ’İnsan = Bilgi midir? Felsefe-Bilim Tarihi Açısından Bir Çözümleme’ konulu konferans düzenlendi.


Ulusal ve uluslararası alanlarda Bilim Tarihi, Türk Düşünce Tarihi, İslam Felsefesi, Türk İslam Düşüncesi konularında yaptığı çalışmalarla tanınan İstanbul Medeniyet Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İhsan Fazlıoğlu’nun konuşmacı olarak katıldığı konferansa NEVÜ Rektörü Prof. Dr. Semih Aktekin, üniversitenin akademik ve idari personeli, öğrenciler, sivil toplum kuruluş temsilcileri ile davetliler katıldı.



“İnsanlaşmak ancak bilgiyle olur”


Prof. Dr. İhsan Fazlıoğlu konuşmasına bilgi ve bilgi felsefesi kavramlarını açıklayarak başladı. “Beşer insanlaşır, beşerden insana gitmeyi sağlayan süreç ise bilgidir” diyen Prof. Dr. İhsan Fazlıoğlu, insanın ne kadar bilgilenirse o kadar insanlaştığını ifade etti. Buna, insan yavrusunun doğaya doğmadığını, doğar doğmaz hemen hayata çekip alındığını, yıkanıp giydirildiğini örnek olarak verdi. İnsanın; bilginin inşa ettiği, sürdürdüğü ve sonuçlandırdığı bir şey olarak tanımlayan Prof. Dr. İhsan Fazlıoğlu; “Bilgi doğrudan bizi insanlaştıran bir hadise. Yalınkat bir bilgiden bahsetmiyoruz. Hangi kavramı hangi olguyu dikkate alırsanız alın, onu tabakalaştıracaksınız. Yani hiç bir şey yalınkat bize sunduğu gibi değildir. Birey olarak biz de tabakalaşma gösteriyoruz; doğumumuz, çocukluğumuz, gençliğimiz vs. her türlü olguda tabakalaşma vardır” diye konuştu. Bu açıdan bilgiyi en geniş anlamıyla kullandığını vurgulayan Prof. Dr. İhsan Fazlıoğlu, “Bütün insanlığımızı dayandırdığımız bu yapı tümel, tekil, külli bir yapıdır kendi içinde bir taksimata uğruyor. Yani günlük bir bilgi deneyimi, nesneyle, çevreyle olan ilişki, teorik düşünce tarzı ya da laboratuvarda ampirik bir çalışma ya da edebi ve estetik bir üretim, bu bilgileri tasnif ederiz bazılarına gündelik bilgi bazılarına teorik bilgi ya da estetik bilgisi deriz” şeklinde konuştu.



“İnsan bir mütercimdir doğumdan ölüme sürekli tercüme yapar”


Bireylerin karşılaştığı her şeyi bilgiye dönüştürerek irtibat kurduğunu belirten Prof. Dr. İhsan Fazlıoğlu; “Dolayısıyla insan bir mütercimdir doğumdan ölüme sürekli tercüme yapar. Bilgi gelir ve bizlerde bilgileri -basamaklı, düşünerek- makul hale dönüştürürüz. Bir şeyi makul hale getirmek; ilişki bağlantısı, ağı kurmaktır. Ağın merkezi ise kendimiz varız. İlk bilmemiz gereken kendimizi idraktir. Kişiliği ise içinde bulunduğumuz toplumla kazanırız” dedi. Fikriyat ve hissiyatın birbirini tamamlayan kavramlar olduğunu söyleyen Prof. Dr. İhsan Fazlıoğlu; “Bu birliktelik de en güzel insanda ortaya çıkar. Çünkü biz hem fikir varlığıyız hem his varlığıyız. Bu ikisiyle bütünlüğümüzü var ederiz ve o varlık okyanusunda sağlıklı bir şekilde varlığımızı idame ettirebiliriz” diye konuştu. Soru-cevap kısmıyla devam eden konferans sonunda Prof. Dr. İhsan Fazlıoğlu’na kendilerini üniversitede ağırlamak duyduğu memnuniyeti dile getirerek teşekkür eden NEVÜ Rektörü Prof. Dr. Semih Aktekin, plaket takdiminde bulundu.


Katılımcılarla da bir araya gelen Prof. Dr. İhsan Fazlıoğlu ayrıca günü anısına kitaplarını imzaladı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara “Mahzen-30” operasyonlarında elebaşılığını Doğan Güney’in yaptığı (Yurt Dışı Firar) "Odacılar" olarak bilinen Organize Suç Örgütü çökertildi Batman merkezli 8 ilde Jandarma tarafından düzenlenen “Mahzen-30” operasyonlarında elebaşılığını Doğan Güney’in yaptığı (Yurt Dışı Firar) "Odacılar" olarak bilinen Organize Suç Örgütü çökertildi. Operasyonlarda organize suç örgütünün yöneticilerinden Yonca Onat’ın da aralarında bulunduğu 34 şüpheli yakalandı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Batman merkezli 8 ilde Jandarma tarafından düzenlenen “Mahzen-30” operasyonlarında elebaşılığını Doğan Güney’in yaptığı (Yurt Dışı Firar) "Odacılar" olarak bilinen Organize Suç Örgütü çökertildiğini belirterek Operasyonlarda organize suç örgütünün yöneticilerinden Yonca Onat’ın da aralarında bulunduğu 34 şüphelinin yakalandığını kaydetti. "Aziz Milletimizin Bilmesini İsterim ki; hangi büyüklükte olursa olsun organize suç örgütlerini çökertip, adalete teslim edeceğiz. Şafak sökerken de gün batarken de operasyonlarımız devam edecek" diyen Bakan Yerlikaya operasyonla ilgili şu detayları paylaştı: "Batman Cumhuriyet Başsavcılığı, Jandarma Genel Komutanlığı Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı koordinesinde; Siber Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığının desteğiyle Batman İl Jandarma Komutanlığınca yapılan çalışmalar sonucu; Batman merkezli Adana, Aydın, Mersin, Hakkâri, Van, Mardin ve İzmir’de eş zamanlı olarak düzenlenen “Mahzen-30” operasyonlarında “Bilişim sistemlerini kullanmak suretiyle nitelikli dolandırıcılık” suçunu örgütlü olarak işleyen organize suç örgütü üyesi şüphelilerin; Sosyal medya üzerinden sahte kiralık Bungalov ev ilanı vererek dolandırıcılık yaptıkları, mağdurlardan elde ettikleri gelirleri önce yasal bahis platformlarındaki hesaplara, daha sonra bahisten kazanılmış gibi gösterip kendi banka hesaplarına aktararak paranın izini kaybettirmeye çalıştıkları ve toplam 18 bin 635 vatandaşımızı mağdur ettikleri tespit edildi. MASAK ile koordineli yapılan çalışmalar sonucu; suçtan elde edilen mal varlığı değerlerinin aklanması kapsamında; ilk belirlemelere göre 34 milyon 530 bin TL değerinde işlem hacmine sahip, şüphelilere ait 1.283 banka hesabına el konuldu. Operasyonlarda; ruhsatsız tabanca, çok sayıda cep telefonu, sim kart, banka ve kredi kartı ile çok sayıda dijital materyale el konuldu. Batman Cumhuriyet Başsavcılığımızı ve operasyonları gerçekleştiren Kahraman Jandarmamız ile MASAK çalışanlarını tebrik ediyorum. Allah ayaklarına taş değdirmesin. Milletimizin duası sizinle."
Erzincan Dağlarda çiriş otu bereketi Doğu Anadolu Bölgesinde ve Erzincan’da bu günlerde çarşı pazarda sıkça görülen çiriş otu dağlarda yaban hayvanlarının da ilgisini çekiyor. Bahar ayları ile birlikte Erzincan’ın yüksek kesimlerinde ortaya çıkan çiriş otu vatandaşlar tarafından toplanmaya başlandı. Munzur Dağlarında yerli ve yabancı birçok kişiye rehberlik yapan Murat Aydemir, yaptığı gözlemlerde dağ keçilerinin de çirişi yediğini ifade etti. Dağlarda doğal olarak yetişen çirişten birçok yemek yapıldığını anlatan Aydemir, çirişten yapılan turşunun ayrı bir lezzet olduğunu söyledi. İnsanlar yüzyıllardır yaşamın neredeyse her alanında bitkilerden faydalanıyor. Bazı bitkiler tıbbi faydaları sebebiyle sağlık alanında kullanılırken bazı bitkiler besin bazıları ise boya ya da süs bitkileri olarak kullanılıyor. Çiriş otu da bu bitkilerden bir tanesi. Latincede Asphodelus aestivus L. olarak bilinen ve Zambakgiller familyasına ait olan çiriş otu, çoğu bölgede güllük, dağ pırasası, kirkiş otu, sarı zambak, yabani pırasa ve yeling otu olarak biliniyor. Toplumun büyük bir kısmı bazı hastalıkların tedavisinde tıbbi bitkilere başvuruyor. Bitkisel tedavi yöntemlerinin yan etkilerinin olmadığı ya da daha az olduğu düşünülmesi buna büyük bir etken olarak gösteriliyor. Çiriş otu da bölgede halkın tercih edilen bitkilerin başında yer alır. Çirişten birçok yemek yapılıyor Meryem Badayman, Ekin Dinçel ve Ayla Ünver Alçay tarafından yapılan bir araştırmada çirişin; yabani bir ot olup yenilebilmesinin yanında vitamin, antioksidan, lif ve mineral içerikleri ile vücudu besleyen özelliğe sahip olması sebebiyle yaygın olarak tüketildiği belirtildi. Çiriş otu, Afrika, Arap ülkeleri, Türkiye, Mısır ve Avrupa’nın bazı bölgelerinde görülen bir bitki türü. Türkiye’de Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu, İç Anadolu Ege ve Akdeniz bölgelerinde yetişiyor. Çiriş otu genel olarak zararsız ve faydaları ile ön planda olan bir bitki olarak biliniyor. Bunun yanında çirişin yaprakları henüz tazeyken de yenilebiliyor. Ayrıca çirişten çorba ve birçok yemek de yapılıyor. Haşlandıktan sonra yumurta ile kavrulması ya da peynirle de karıştırılarak yufka ekmek içinde yeniliyor. Ayrıca kaşila diye adlandırılan bir yemeği de yapılıyor. Sevilen yemeklerden biri olan kaşila, çirişin kaynatılıp, içerisine bulgur katılarak, katılaşıncaya kadar pişirilmesiyle yapılıyor. Katılaştıktan sonra içi çukurlaştırılarak yağ dökülüp ve servis edilip yeniliyor.